Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Âlimin Günahi Avamın Sevabıdır (Kar©glanin 3 Aralık 2017 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

Âlimin Günahi Avamın Sevabıdır

(Kar©glanin 3 Aralık 2017 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَحَآجَّهُ قَوْمُهُ قَالَ أَتُحَاجُّونِّي فِي اللّهِ وَقَدْ هَدَانِ وَلاَ أَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِهِ إِلاَّ أَن يَشَاء رَبِّي شَيْئًا وَسِعَ رَبِّي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا أَفَلاَ تَتَذَكَّرُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İnnî veccehtu vechiye lillezî fataras semâvâti vel arda hanîfen ve mâ ene minel muşrikîn. Ve hâccehu kavmuhu, kâle e tuhâccûnnî fîllâhi ve kad hedâni, ve lâ ehâfu mâ tuşrikûne bihî illâ en yeşâe rabbî şey’en, vesia rabbî kulle şey’in ilmâ(ilmen), e fe lâ tetezekkerûn.

Meali :

“Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.” Kavmi onunla tartışmaya girişti. Dedi ki: “Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin O’na ortak koştuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbimin bir şey dilemiş olması başka. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ Onu Hatirlmayacakmisiniz zikretmeyecekmisiniz (zikretmeyecekmiyiz?)”

Sadakallahul Aziym EN'AM Suresi 79. ve 80. ayet


---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Mü’minin üç kalesi vardır. Birisi zikrullah birisi Kur’an okumak, diğeri de namaz dır."

( Hadis-i Şerif )

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاء اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ قُلْ يَا عِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَأَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Em men huve kânitun ânâel leyli sâciden ve kâimen yahzerul âhırate ve yercû rahmete rabbihî, kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne), innemâ yetezekkeru ulûl elbâb.Kul yâ ıbâdıllezîne âmenûttekû rabbekum, lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ hasenetun, ve ardullâhi vâsiatun, innemâ yuveffes sâbirûne ecrahum bi gayri hisâb.

Meali :

Rasul’üm!) Söyle; Ey inanan kullarım! Rab’binize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah’ın (yarattığı) yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlere mükafatları hesapsız ödenecektir.Gece boyunca secde ederek ve kıyamda (ayakta) durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rab’binin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Rasul’üm!) De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür ve Rabini anar ve Zikreder.

(Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 9. ve 10. ayet)


Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Yine Buyurdular

size amellerinizin en hayırlısı ve sevap bakımından en temiz olan mertebelerinizi yükselten altın pırlanta infak etmekten ve harp meydanında düşmanlarınızla çarpışmaktan daha hayırlı bir ameli haber vereyim mi: diye sordu.
Ashab, Evet ya Rasulallah dediler.
Resülü Ekrem (s.a.v)
Allah (c.c) Hz.’lerini zikretmektir. Buyurdular

( Hadis-i Şerif )

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Kalpler demirin paslandığı gibi paslanır, onun cilası Kur’an okumak ve Allah’ı çok zikir etmektir. "

( Hadis-i Şerif )


Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Bir şeyi çok seven, onu çok anar”

( Hadis-i Şerif )

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Allah şöyle buyurmuştur: ‘Ben kulumun Beni sandığı gibiyim ve Bana dua ettiği, Beni zikrettiği zaman onunla beraberim. Kim Beni kendi nefsinde zikrederse (içinden geçirirse), Ben de onu kendi nefsimde zikrederim (içimden geçiririm). Kim Beni kalabalıkta, bir cemaat içinde zikrederse, Ben de onu, ondan daha hayırlı bir cemaat içinde zikrederim. O, Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir arşın (adım) yaklaşırım. O Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O Bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak giderim. Kim Bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu günahla gelse, Ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım.”

( Hadis-i Şerif , Buhârî, Tevhid 15, 35, 50; Müslim, Zikir 2, hadis no: 2675, 4/2061, Tevbe 1; Tirmizî, Deavât 142, hadis no: 3598 )

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Allah’ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın. Çünkü Allah hatırlanıp zikredilmeden yapılan uzunca konuşmalar, kalbi katılaştırır. Allah’tan en uzak olan kimse, kalbi katı olandır.”

( Hadis-i Şerif ,Tirmizî, Zühd, 62)

Ebu Talibin kızı şöyle anlatır : Peygamber bir gün evime geldi. Ben : “Ey Allah’ın elçisi! Artık yaşlandım, zayıfladım, bana oturduğum yerden yapabileceğim bir amel tavsiye etseniz” dedim şöyle buyurdu:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“100 kere Sübhanellah, 100 kere Elhamdülillah, 100 kere Lâ ilâhe İllallah” de.

( Hadis-i Şerif , Müsned:6/344)

Ve Konuya girersek, bizler cocuklukdan beri namaz kilacagiz, dogrulari yapacagiz diye ugraşirken, avam yani halkdan bazilari daha namaz niyaz bilmezlerdi, ve onlar daha sadece bayramda kandilde namaz kildimi, yada cuma namaza gittimi, onunla müslüman olduklari için övünürlerdi, oysaki biz, bir vakit namaz kazaya kalacak, yada kazaya kaldimiydi, tüh namazi kacirdim kilamadim diye üzülenleriz. yani adam ayda yilda haftda bir kildigi ile övünüyor, kenidni iyi ve baş müslüman sanirken, biz işde, kacdi diye bir vakte üzüleniz, yani bir vakte bir vakit amma, birinde kacan bir vakit, digerinde sadece ayda yilda kilanan bir vakit, ve diger hususlarida artik siz tefekkür ediniz, ulema öyle demişdir,

"Âlimin Günahi Avamın Sevabıdır"

Evet Allaha inanmak ve zikretmek, kuran okumak, namaz kilmak için, sebebler cok, inanmayanlar için ise bahaneler cok.
Namaz kilmayana zor, su abdest almayana ve almayacak olana soguk, oruc tutmayana zor, zekat sadaka vermeyen zor, hac parasini sevene zor, , mümin bunlarin hepsinide seve seve yapar , seve seve namaz kilar, sogukda olsa abdestini alir, caresi var, lapcin giyer, yine orucunu yazda olsa tutar kişda olsa tutar, yine zekat meselesinde dedikki : Rabbimiz vergi sistemini insanlarin uygulamasini istedi, ondan zekat hükmü kondu, ve vergi sistemi güzel düzenlenirse, zekat konusu cözülmüş olur. Eger zekat hakkeden yerlere ulaşsa, bu verginin kullanildigi yerlerin saglam olmasina bagli, ve vergi (Zekat fonu) nerelerde kullalnilmali işde zekat ve sadaka ayetinde gecen kimseler ve yerler, yani devletin yollari, suyu, fakirler, aclar, ögrenciler, yolcular, hastalar,..... yani eger vergi onun bunun elinde car cur olmasa, o zaman extra zekata ihtiyac yok, cünkü Allah zaten vegilendirme sisteminin gelmesini uygulanmasini murad etmiş olmali bunda, cünkü yahudilere cumartesi calişmayin dedi, ve hiristiyanlarada pazari verdi, müslümanlarada cuma ögleden sonrayi verdi, etti 2,5 gün, ve haftada 2,5 gün tatil yapin dedi, yani insan aciz, ve bugünün calişma sitili ile, bir hafta yorulan insanin, 2,5 gün tatili, onun yeni haftaya yine diri olarak başlamasina sebeb olur, yoksa insanlarin hepsinda ayni sendrom yani


Yarin Pazartesiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii

sendromu yani bıkkın halde yeni haftay gider, amma işde gerektigi gibi dinlenirse yani Rabbimizin emrettgi gibi dinlenirse, seve seve yine işe gider.

Ve vergi sistemi mesela euro ile yaparsak, calişanlardan alinacak 1 euro da 100 tane cent var, yani 100 tane kuruş var, ve bir devlette 10 milyon calişan ve aylik alan varsa, bunlardan sadece 1 euro vergi ve zekat kesilse, yani onun her bir centi, ayri iş için kullanilsa, 10 milyonda 1 kuruş yada 1 cent toplam 1 milyon euro eder, ve bir milyon her ay yola ayrilsa, 1 milyon suya ayrilsa, birmilyon fakirlere ayrilsa, yani 100 ayri işe ayrilir, ve iki euro kesilse 200 ayri iş ve ilsamda zekat %2,5 öyle olunca 100 euroda 2,5 euro alinmasi lazimmiş desek o zaman bu sistem yine yürümüyor, kimler yiyor bu vergileri, kimlerin kursagindan geciyor bu vergiler, zukkum yiyesiceler kim onlar. yani sistem bu, zekat sistemi bu, Allah bunun dünyada kurulmasini istedi, kim icad etti bunu, tahminim tam sisteme gecirenler avrupalilar, avrupa buldu yapti, amma bizimkiler ne yapti, iki üc yudumcu toplanan paralari yukarda aralarinda pay ediyor, zukkum olsun o fakirin fukaranin hakki, yoksa sistem bu, ondan başka kimsenin , extra vergide zekatta vermesine gerek yok, sistem bu, bu yapilmali, yoksa vay oraya buraya fakire vercen diye adam aranmaz, devletin görevi, niye Hz. Muhammed, Salabeye zekat memuru gönderdi, yani, devlete istiyor, vergi istiyor muhammed, yani işde durum bu, bunu uygulayan insanlar da milletlerde de ferah olur, yolsuz yerde kalamz, susuz yerde kalmaz, fazla gelenleride, fakir yerlere ayir, kalkindir, bütün dünya cennete döner, vallahi böyle, durum böyle böyle.

Abdest dualarinda kulaklari yikarken okuncak bir dua ve ayet olan

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahsenehu, ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb

Meali :

Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen (güzel) olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleridir).

(Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 18. ayet)

Ve Allah buyuruyorki

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiran ve immâ kefûran.

Meali :

insana dogru yolu gösterdi , kimileri buna uydu ve iman etti dogruyu buldu, kimileride inkar etti yanildi.

(Sadakallahul Aziym İNSÂN (DEHR) Suresi 3. ayet)

Yani cumaretsi pazar tatil olacagini kimler buldu bildi, o gavur dediklerimiz icad etti, daha biz dinlenmemiz gerektiginin farkinda degiliz, afedesiniz eşşek gibi caliş, yada insanlari eşşek yerine koy caliştir zihinyetindayiz, yani tatil ise Rabbimizin emri, ve Allah yolu gösterdi, kimler onu anladi, dogruyu buldu,bu konuda hidayete erdi, tabiki bunu belki anlayipda, bekli de anlamadan amma otamatik pilotta, Allahin ilhami ile, sonunda buldu ve ve bazi firmalar taa cuma ögleden sonra bitiri işi, yani ben 13 sene taş ocaginda calişdim bizim firmanin sistemi bu idi.

ALINTI

Hafta, birbirini takip eden yedi günden meydana gelen zaman parçasıdır. Farsçada yedi anlamına gelen hefte kelimesinden dilimize geçmiştir. Gün, ay ve yıl astronomik bir periyoda karşılık gelmekte fakat hafta astronomik bir periyoda karşılık gelmemektedir.

Hafta kavramının ilk defa ne zaman ve kimler tarafından kullanıldığı bilinmemekle birlikte, M.Ö. 10. yüzyılda Asurluların bu şekilde birbirini takip eden yedi günlük bir zaman parçası kullandığı anlaşılmıştır.

Haftanın tatil günü uygulamasında dini uygulamalar önemli olmuştur. İlk hafta tatili uygulaması İbraniler tarafından kullanılmaya başlanmış ve Hıristiyanlar tarafından da tasdik edilmiştir.

M.S. 321 yıllarında Roma İmparatoru Kostantin tarafından getirilen bir düzenle yedi günlük haftanın başlangıcı olarak Pazar günü kabul edilmiştir.

Hafta tatili Yahudilerce Cumartesi, Hıristiyanlarca Pazar, Müslümanlar nezdinde ise Cuma günü olarak kabul edilmiştir. Memleketimizde 1926 yılına kadar hafta tatili Cuma günüydü. Bu tarihte çıkarılan hafta tatili ile ilgili bir kanunla bu tatil Pazar olarak kabul edildi.

ALINTI SONU

yani yine vergi sistemi yani zekat fonu yine ayni kimler anladi cözdü problemi

Kanunlar Hangi Ülkeden Alındı

Medeni Kanun İsviçre’den alınarak 17 Şubat 1926’da kabul edildi.
Borçlar Kanunu İsviçre’den alınarak 8 Mayıs 1928’de kabul edildi.
İcra ve İflas Kanunu İsviçre’den alınarak 9 Haziran 1932’de kabul edildi.
Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu İsviçre’den alınarak kabul edildi.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Almanya’dan alınarak 4 Nisan 1929’da kabul edildi.
Ticaret Kanunu Almanya’dan alınarak 10 Mayıs 1928 ‘de kabul edildi.
Ceza Kanunu İtalya’dan alınarak 1 Temmuz 1928’de kabul edildi.
İdare Hukuku Fransa’dan alınarak kabul edildi.


hani bu devletlerin bizden aldığı bir hukuk kanun varmi biz hepsini beleşci olarak onlardan aldik, uyguluyoruz, yani yine ayni bilgisayari, televizyonu, arabayi, ucagi onlardan aldigimiz,ilaclari onlardan ladigimiz gibi kanunlarida onlardan ögrendik ve aldik. iki üc haftadair dedigimiz, eczanede bir tane ilac yok, türk ilaci olan dedik, hani ibni sina nerde Türkler nerede, yine bir tane gercek kanun yok, onlardan almadigimiz, ve vergi hukukunuda yan tam bilmiyorum amma i ticaret hukukunun icinde olsa gerek almanyadan almişiz işte.

Zur geschichtlichen Entwicklung des Steuer-Wesens von der Antike bis zur Neuzeit informiert das Steuermuseum im deutschen Brühl (Rheinland), das heißt die "Finanzgeschichtliche Sammlung der Bundesfinanzakademie"

ve benim size anlattigim vergi örnegi, daha pastanin sadece %0,01, i ve sizden halbuki 1 euromu gelir vergisi kesiliyor, halbuki ayliginizin 1/3 ü kesiliyor vergiye, yani 1000 euro alan birisinin 250 eurosu kesiliyor, 1500 alan birisinden de 500 euro kesiliyor, yine 2000 alandanda 650 euro gibi bir kesinti yapiloyor, haydi bunun yarisi sigorta kesintisi olsa, yarisi yine vergi, yani oda eder 1500 alandan 500 idi yarisi 250 euro, 250 euro eder. ve 10 milyon calişani olan bir devlette, en az her kişiden 250 euro kesilse, buda eder 250*10000000= 2 milyar 500 milyon euro, sadece gelir vergisi olrak bu devlete kazanc geliyor . haaa unutmayin bu her ay ayni gelir geliyor, aylik yani, ve bunun yaninda her alinan satilan maldanda %20 Mwst vergisi , vergi aliniyor bu avrupada mesela, Türkiyde kac bilmiyon amma yine Türkiyedede var bu vergi, her maldan vergi aliniyor, bunuda şu kadar örnekle gösteren : mesala ekmek bir baş ürün, ve Türkiyenin tamaminda satilan aylik ekmekden alinan vergi nin tahimini hesabi : eger bu ekmek ev başi günlük 5 ekmek olsa, ve Türkiyede 80 milyon nüfus varsa, en kücük aile modeli 4 kişi ortalama olsun, 80 milyonu 4 e böl 20 milyon ev demek, ve haydi biraz büyük aileler kücük aileler var, onlarida cikar etsin bu 15 milyon ev, ve her ev günde 5 ekmek alsa, 15000000*5=75 milyon ekmek eder, sadece günlük, bu bir ayda bunu carp 30 ile oda eder 2 milyar 250 milyon ekmek, her ekmekden, tanesi 1,25 olan ekmegin %20 si vergi olsa, ortalama 25 kuruş yada 25 cent vergi demek olur, ve bunu 2 milyar 250 milyon ile carpinca, 562 milyon 500 bin lira eder, sadece bir ayda ekmekden alinan vergi, ve bunu siz düşünün bir eve kac baş yiyecek giriyor : peynir, zeytin, cay, su, süt, şeker, portakal, mandalin, marul, sirke, elma, armut ,........... yüzlerce baş mal, ve yine eczanelerde bir eczane dolusu ilac ceşidi var, her ilcadan ilac başi %20 alinsa, Türkiyenin genelinde satilan ilcaci düşün, ve yine kömür odun gaz, benzin ve siz düşünün bu vergiden elde edilen gelirin haydi bu gelirin %20 si askeriyeye gitsin, gerisi nerde, zukkum yiyesiceler, gerisi nerde, niye hizmet olarak dönmüyor, eee neyimiş Erdogan yol yapmişmiş, lan tr o ttel, babasinin parasi ilemi yapti onlari, bak para nerden, senin benim param yine o, dan gil trot tel, o yapinca, sanki babasinin mailindan yapmiş gibi birde hava atiyorlar, zukkum yiyesiceler, artik bu vergi kontrol edilmeli, halk bu paralaar nere gidiyor, yukardakilere sormali, ve bu vergi, yani zekat fonu düzelirse, dünyada ne ac kalir, ne fakir ülke kalir, nede yolsuz köy, nede susuz köy kalir, ne ac, ne de fakir kalir anladinimizmi şimdi.

Peygamber s.a.v) "Alimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır" buyurmuştur.

Hz. Muhammet şu hadisi şerifinde şöyle buyuruyor.
Bir gün Hz. Muhammet (s.a.v) bakmış ki, şeytan, mescidin kapısında bekliyor. Hz Muhammet (s.a.v) soruyor?

"Ey me'lun burada ne bekliyorsun?"

"Mescidde namaz kılan biri var. onun namazını bozdurmak için ona vesvese vermek istiyorum ama, orada uyuyan biri var, ondan korkuyorum."

"Allah'a ibadet eden bir adamdan değil de neden uyuyan birinden korkuyorsun?"

"Namaz kılan adam cahil biri. Onu kandırmak kolay. fakat uyuyan adam alim. Namaz kılanın namazını boşa götürmek kolay da, uyuyan kişi uyanırsa, diğerinin namazını düzeltir. daha iyi kıldırabilir; korkum ondan."

ve biz sizi, siz uyuyanlari, uyusa bile uyanik olan alimlerden birisi olarak, bak uyandiriyoruz, derdinizin caresini siz bulun artik, matrix revulationdaki gibi, artik bu sizi uyutanlara baş kaldirişinizi kendiniz yapin.

Koyunlar sürüsü olarak yillardir, uyutulmakdan haaala bikmadinizmi, uyanin artik uyanin, bak ben avrupada bir köyde oturdum 13 sene, o köyün yollari asflat, kiş geldimi yollari hemen erkenden kürenir tuzlanir, yine telefon heryerde, elektrik heryerde, cöpler her yerde zamaninda alinir, televizyon hizmeti her yerde var, ineternet hizmeti yine heryerde, suyu var, ekmek taaaaa mahalene kadar ulaştirilir, et but malzeme gelir, market minübüs yada taksi almiş, ve marketi olmayan köylere minubüsle taksiyle her gün sabah dokuzda, yada sekizde gidiyor, ve oradan şehre yada belediyeye inemeyecek, koca karilara yaşlilara ve arabasi olmayanlara hizmet ediyor, yine her hizmet burda, belediyesi 2 kiometre uzakda idi, her hizmeti görülüyor, yani kardeşim bak, Allaha şükür, adamlar vergi sistemini nasil caliştiriyor, vatanda hizmet olrak hepsi fazlasiyla geri dönüyor. ya sende, yudumcular yukarda curk curk cebine indiriyor, iki de göstermelik hizmet yapiyor, onunla da bin yaptik havasi ile sizleri kandiriyorlar. daha yolu yok, suyu yok binler köy var, yol gecmez kervan gecmez yerler var bu Türkiyede, sen hala uyu ey uyanin artik hesabnini sorun bunun artik.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Kabeye bakmak ibadettir, Anne-babanın yüzüne bakmak ibadettir, Allah’ın kitabın bakmak ibadettir, Âlimle oturmak, yüzüne bakmak ibadettir.”

( Hadis-i Şerif , Deylemi,4/293/ h.no: 6864, Beyhaki, Şuabu’l-İman, 10/265, 266, Hakim

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Âlimin nefesi zikir ve tesbihtir"

( Hadis-i Şerif , Deylemi)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Allahü teâlâ cahilin bir günâhını affetmeden önce, âlimin kırk günâhını affeder."

( Hadis-i Şerif ,Ebu Nuaym, Hatib)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Âlimin iki rekât namazı, cahilin bin rekâtından daha hayırlıdır."

( Hadis-i Şerif , Şirazi)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Âlimlerin uykusu ibadettir."

( Hadis-i Şerif , İ. Gazali, İ. Rabbani, T. Kurtubi muhtasarı)

Âlimin sohbetinde bulunmak, bin rekât nafile namazdan üstündür.

(İ. Gazali)

o yüzden alimlerle oturup kalkmak, ne derece sevapdir, oda bu hadis ile sabittir.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"
Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin!"

( Hadis-i Şerif , Hâkim)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn.

Meali :

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.

(Sadakallahul Aziym TEVBE Suresi 119. ayet)

ve karşidakine karşi ihtiyatli davranan kimseleri, bugün paranoid şizofren olarak tanimliyorlar, halbuki hadisde buyruldiki,

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Akıllı, diline sahip olur, zamanını iyi kullanır, işine yönelir ve en sağlam dostuna karşı da ihtiyatlı olur."

( Hadis-i Şerif , Deylemi)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Sevdiğini ölçülü sev, belki bir gün düşmanın olabilir. Kızdığına da ölçülü kız, belki bir gün dostun olabilir.”

( Hadis-i Şerif , Tirmizî, Birr ve’s-Sıla, 60)

Hz Muhammed paranoid şizofrenmiydide böyle ihtiyatli davranmayi tavsiye etti peki.


Gelelim pastadan büyük pay alanlara, bir fabrikanin aylik cirosu 1milyon olsa, ve bunun %25 i gelir verigisi olarak alinsa, oda eder 250 000 euro vergi geliri yine, ve bir ülkede böyle en kücük 1 milyon cirolu 100 fabrika veya iş yeri olsa, sadece onlardan toplam 25 milyon aylik yine vergi geliri geliyor, ve daha büyük ciro yapanlari siz düşünün, ayda 5 milyon ciro yapani düşün, yani 5 kati 125 milyon 1milyar ciro yapani düşün, sadece bir fabrikadan alinan vergi bir aylik ne kdar eder siz hesap edin birazda, eeee nerde bu paralar peki, kimlerin cebine giriyor bunlar.

Ve evet nasil derslerine calişmayan ögrenciler sinifda kalmaya mahkum olursa, aklini kullanmayan milletlerde, geride kalmaya mahkumdur, ve gericilik fikiri bu yüzden bu gün yaygin vaziyettedir, neden cünkü aklini kullanmyan insanlar, ileri daha iyiye dogru yürümek yerine, gecmişdeki yapilanlari örnek alarak geride kalmakda, ve gerici olmakdalar, oysaki Muhammed dedi:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

''İki günü eşit olan zarardadır.''

( Hadis-i Şerif , Deylemi , Hz. Ali den rivayetle

Yine Allahu Tealanin, her an ayri demde, ayri işde, ayri yaratişda olmasina da tersdir bu gericilik.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yes’eluhu men fîs semâvâti vel ard, kulle yevmin huve fî şe’nin.

Meali :

Göklerde ve yerde olanlar, O’ndan isterler (dilerler). O hergün (her an) bir şe’n (ayrı bir tecelli, yeni bir oluş) üzerindedir, o istenenleri, O, her an yaratma halindedir.

(Sadakallahul Aziym RAHMAN Suresi 29. ayet)

Yönetilende, yönetende kendi ve degerlerini sorgulamak zorundadir, yoksa kontrolsüz güc, raydan cikmiş oilur, ve bu gidişat, gösteriyorki, vergi sistemi, daha dogrsu islami agiz ile zekat fonu, yanliş ellerde, ve yanliş ceplerde, o yüzden
Hz Ömer Hutbe irad ederken bir ara sordu :

“Eğer ben yanilip yanliş yaparsam ne yaparsınız?” diye sordu.
cemaat cevap verdi :
“Seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz!”
yani adaletin babasi yanliş yapacak, ve onuda korkmadan düzeltebilcek, onun o cebbar cesur ve hidddetli halinden korkmadan, onu cebren, kilic zoru ile düzeltip, dogrultcak, yanlişindan vazgecircek cesarette askerleri varmiş.
o halde Raabim Teala vetekaddes hazretleri , mehdiye, askerinin icindende, bu zekat fonu gibi, ve o, ve diger ters giden gidişatlari sorgulayipda, yolunda gitmeyen hususlari kilici ile silahi ile veya akli ile düzetebilcek cesarette ashab nasip eylesin.

---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 3 Aralık 2017 Pazar

Original Kar © glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)