Thread Rating:
  • 17 Vote(s) - 2.76 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Para Para Para - Money Money Money (Kar©glanin 25 Aralık 2015 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

Para Para Para - Money Money Money


(Kar©glanin 25 Aralık 2015 Vaazi)


أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا قُلْ مَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
-----
وَأَوْحَى رَبُّكَ إِلَى النَّحْلِ أَنِ اتَّخِذِي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ

Sadakallahul Aziym Cuma Suresi 11. ve Nahl suresi 68. Ayetler

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve izâ reev ticâreten ev lehveninfaddû ileyhâ ve terekûke kâimâ(kâimen), kul mâ indallâhi hayrun minel lehvi ve minet ticâreh(ticâreti), vallâhu hayrur râzıkîn.

-----

Ve evhâ rabbuke ilân nahli enittehızî minel cibâli buyûten ve mineş şeceri ve mimmâ ya’rişûn.

Meali :

Ve ticaret veya eğlenceyi görünce ona yönelip dağıldılar ve seni ayakta bırakıp gittiler. De ki: “Allah’ın katında olan şeyler, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”

----

Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardanda al ve insanların kurdukları çardaklardan bağlardan bahçelerdende al..."

Sadakallahul Aziym Cuma Suresi 11. ve Nahl suresi 68. Ayetler

---oOo---

İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor:

Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Medine’ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.

“Bu ne orucudur?” diye sordu.
Yahudiler “Bugün ’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa Aleyhisselâm şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler.

Bunun üzerine Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem da “Biz Musa’nın sünnetini ihyâya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz” buyurdu ve o gün oruç tuttu tutulmasını da emretti.


(Ebû Dâvud Savm: 64)

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.

"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." - Atatürk.

Söz bir, söyleyen bir.

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
(Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in tebasina (ona tabi olanlara) yeniden can ver . Daha önce İbrahim'e ve Tebasina verdigin gibi. Bunlar için (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz sanadır.)

"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
(Allah'ım! Muhammed'i ve Tebasini (ona tabi olanlari) çoğalt. Daha önce İbrahimi ve tebasini (ona tabi olanlari) çoğalttığın gibi'. Bunlar için (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz sanadır.)


Yolculugumuza başliyoruz :

Nikolaus baba, yahut Nail babanin yaptigini Kinayanlar kücümseyenler cikmiş, neymiş Hiristiyan kültürüymüş, bunlari yapmayin diyen, fetva veren hocalar cogaldi. Bu kadar da angutluk olmaz ya.

Biz Hz Ali den ögrenmedikmi "ilimi bilgiyi Çin de de olsa alin" demedimi, ve Muhammedden (S.A.V) den ögrendik, bir güzellik eger bir yahudide de olsa, onda aşure orucu sakliysa bile, ondan sizde alin yapin demedimi ! kinama onlari öyle kücümseme ey mehdi askeri "Nail Baba" Nikolaus babada bizden, nerde güzellik var heps bizden olmali, yahudide de olsa, hiristiyandada olsa bir güzellik gip bizde alip yapariz. Amma birak o güzellik dalinin ismi ile anilsin, yok etme onu, tüketme onu, birak Nail - noel diye seven, noel baba diye sevsin, biz aşura orucu tutariz amma, o orucdan bir sevapda, o yahudi dindar adama gider, bir sevapda onu ilk başlatan ya musa ya, yada musa ümmetine gider, hic bunu düşüdünmü, bir sünneti başlatana bir misli yazilir, Zaten sünnet nedir denince : insanligin hayri ve faydasina olan bir amel, bir söz, bir fiildir sünnet demek. Güzelliik nerde olursa olsun, müslüman onu bulur alir, amma onu tüketmez, bilkis onu bereketlendirir, çogaltir. Tüketmeyiniz cogaltiniz. dün bunu söyleyen hocalarin bazisida, trene binilmez gavur icadi diyordu, bu gün yedigi catal kaşiga varinca, namaz kildigi seccadeye varinca gavur denenlerin yaptigi, ahmakligin lüzumu yok.
Allah kuranda buyurmuyormu "ey insanlar hep birlikte Allahin ipine sarilin kutuplaşmayin."
gecenin gündüzü dövdügü nerde görülmüş, gündüzün geceyi dövdügü nerde görülmüş, hic patirtisiz gürültüsüz gece cekilir, gündüz gelir. gündüz cekilir gece gelir, varmi bir kavga? varmi bir kavga? kiş gider bahar gelir, bahar gider yaz gelir, yaz gider,.... varmi kavga, Allah bu carki ne güzel koymuş, nasil rayinda hic sekte olmadan akar gider degilmi ?
Siz benim bazen kizip sinirlenişimi degil, sakin ve akli tam ile söyledigim, durdugum vakitleri örnek alin, hic o hiddetli zamanlarim, akilimi öfkenin örttügü zamanlarim örnek alinirmi. Temsili mana ile hic icki icen adam örnek alinirmi, ne güzel iciyor denirmi? kumar oynayan adam "bak ne güzel kumar oynuyor deyip örnek alinirmi !! niye benim KIZGIN halimi örnek aliyorsunuz. herşeye itiraz eder oldunuz,dünyada kavga cikarir oldunuz. Kış yani Winter sadece kavga ile gelmez, Allah, normal bir ray koymuş, saat 12 ye gelince yelkovan akrep tepede, 6 ya gelince altta, 3 e gelince sagda, 9 da solda öyleyse zamanin sahibi onlara ayar cekip, ayarlayinca, onun işine karişmasaniz, saat 12 ye, yani 21 Aralik a gelince zaten winter olcak amma, herkes birde ben tikimi sokan diyor, işe karişiyor !!!!! ve yine saat iki defa 12 ye geliyor bir bize kuzeydekilere Winter, birde güney kutbuna winter oluyor yani, allahin kainta koydugu yasalar ne güzelken, niye siz icki icen adami begenirmiş gibi yapiyorsunuz.

---oOo---
önemli bir konuya degincegim:
Sui icmek Dimaga Format atmaya benzer, bütün eski bilgileri sil ve baştan başla demek gibidir. dimagi temizler ve önceki tatlari siler, ve sen yeni birşey yiyince, onun tam tadini alirsin, amma günümüzde öyle hale geldiki yiyecekler damaga sivaşiyor, ve su icmek onu temizlemiyor, neden GDO su (genetigi ile) ile oynaninca, işde tabiati bozuldu hepsinin, ve SIVAŞIK oldular. ya su bozuk, yahutda yiyecekler bozuk ,cünkü damakda eski yedigmiz tadlarin esintileri kaliyor, ve artik insanlar doyumsuz ve tad almaz oldular, doymuyor ve obur oluyor, halbuki doydum hissini, damak tadini alinca verir vücut . damagin tad alabilmesi için bazen damaga format atip, su ile silip baştan başlamasi gerekir.

---oOo---
Dünyadaki elementler belli iken, dünya ya sonradan inenler
1- Adem,
2-Havva
3 -şeytan
ve birde cennet bekcisi
4-RIDVAN

yani dünyaya sonrdan inen dört element KAN - TUZ - DEMiR - BAKIR maddeleri. adem va havva bölünmez ikili yani Tuz "NACl" sodyum klorür. hep ben bunu NACL diye degilde Naci diye okumuşumdur böyle bilmişimdir.
ve gecen haftaki konudan kaldigimiz yerden devam edersek, Azazil "Ademe secde etmeyecegini, onun önünde egilmeyecegini, dimdik duracagini ibraz etti" dedi ve durdu, işde onun o isyani olmasa idi, demirde kolayca egilen bir madde olurdu, ve demir kolayca egilmez, o yüzden dünyadaki konstruktion malzemesi olarak en fazla Demir kullanilir, mesela arabanin iskeleti, yine alet erdavatlarin iskeleti, fabirkalardaki makinalarin iskeleti, evlerde direklerin icine konan demir cubuklar, yine tavanlardaki, tatlisesin de ördügü demir örgü, dabanlardaki demir örgü, Demir yani dik duran egilmeyen şeytan, hani şeytan bize asi geldiydi, lan angut hoca, angut alim, onun isyanida bizim için rahmet. onun isyan ediyor olmasi, bizim işimize yarar olmasini sagladi, ve demiri onun için böyle, dik diri tutmak istedigmiz heryerde konstruktion malzemesi olarak kullaniyoruz. yani melekerin hepsi itaat ederken egilirken secde ederken, elbet bir tanede dik duran olcak, ahmak hoca.
şeytan dahi senin emrine aamede olmuş vaziyette, ve şeytan dermiş zaten insani saptirdikdan sonra " ben Allah dan korkarin, ya sen Sapitan ahmak neye güvendinde isyan ettin" dermiş.

Ve Demir dünyamiza nerden inmiş olabilir? tabiki en yakin ihtimal merkür, ve merkürü demir diyorlar ,öyle ise, Azazil veya şeytan merkürün ruhu, canli hali demek olur . onun elementar hali işde demir ve merkür. ve deniyorki : şeytan aleyhillane dünyayi saniyede 24 defa dönebiliyormuş, yani merkürün güneşin etrafini öyle cabuk döndügü hesap edilirse, dünya kadar kücük bir gezegeni elbet 24 defa dönebilir, cok hizli bir varlik yani, ve o yüzden demirin elektronlari cok süratli dönüyorlar yörüngelerinde, ve daha önceki sohbetlerde bahsettigimiz maddelerdeki sertlik hissi meselesi ve o yüzden biz demiri cok sert diye biliyoruz işde.

---oOo---
Gelelim Vaaza ismini veren konuya paraya.
Hay şu Lidyalilarin, Allah cezasini versin diyecek oluyorum, amma demiyorum, hep kavga, dünyanin bütün kavgasi bu para yüzünden, ve o parayi ilk onlar buldu keşfetti, o benim, bu benim davasini başlatan şey, mesela : cünkü bunlar benim,: ben satin aldim, cünkü benim : ben kazandim, cünkü benim: benim malim mülküm, benlik ve şeytanlik davasi, ve bu kavgaya sanki onlar sebeb olmuş gibiler, ve amma yinede Allah cezalarini versin demiyorum, bu dünyanin carki artik parasiz dönmezki, nasil döncek diyenler vardir. Sizlere iki dakikalik bir tefekkür sorusu:


Hep diyoruz insan bedeni kainati alemin haritasi, ve kainat ise büyük kuran, kitabi mübin, ve kuran ise yürüyen hali ile muhammed yani gezen yürüyen kuran ve muhammed ise Ademden ve Allah Ademi kendi suretinde yaratti hadisinin orjinal metni buymuş galiba, türkcesini yazabilcek varmi, ben ugraşmadim intenetten bir yerden buldum.

بالسَّنَدِ المُتَّصِلِ إِلی الشَّيخ الجَليل عِماد الاِسلام، مُحَمَّدِ بنِ يَعقوبَ الکُلَينی، رضوان الله عَليه، عَن عِدَّةِ مِن أَصحابِنا، عَن أَحمَدَ بنِ مُحَمَّدِ بنِ خالِدٍ، عَن أَبيهِ، عَن عَبدِالله بن بَحرٍ، عَن أَبی أَيُّوبَ الخَزّازِ، عَن مُحَمَّد بنِ مُسلِمٍ. قال: سَأَلتُ أَبا جَعفَرٍ، عَلَيه السَّلام، عَمّا يَروُونَ أَنِّ الله خَلََقَ آدَمَ، عَلَيه السَّلام، عَلی صُورَتِهِ. فَقالَ: هی صُورَةٌ مُحدَثَةٌ مَخلُوقَةٌ، [و] اصطَفاها الله وَاختارَها عَلی سائِرِ الصّوَرِ المُختَلِفَةِ؛ فَأَضافَها إلی نَفسِهِ کَما أَضافَ الکَعبَةَ إلی نَفسِهِ، وَ الرُّوحَ إلی نَفسِهِ، فَقالَ: بَيتی وَ نَفَختُ فيهي مِن روحی



Buharî ve Müslim’de
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Allah, Adem’i kendi suretinde yarattı.”

(Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115)

Adem ise Toprakdandi, Toprak ise elementler toplulugu, ve elementleri ise, bitkiler yer de agac olur, sebze meyva ot olur. otlari cicekleri arilar inekler yer, süt olur bal olur. ve gecen hafta dedik, toprakdaki elementler cicek olup, sonrada bal olunca, arilarin sahibi oldugunu iddia eden bir dangalak, ari kovanini soyar gecer, ve birde bu bal benim der, alip gidip pazarda satar, ve vaaza dönersek tefekkür sorumuz : Allahin kainata koydugu yasalar ile, arısından çiceğine, ineğinden otuna, elmasından karpuzuna, hiç ürettiğini satan bir bir Allah askeri varmi? soruyu iki dakika tefekkür edelim. varmi bir asker ürettigini satan, insanin dışında?

Evet biraz düşündük degilmi, yok degilmi. işde Lidyalilar belasi bizi böyle birbirimzle kavga eder hale sokdu, ondanda önce şeytanin benlik davasi, halbuki biz insaniz, şeytan hadi demirdende ondan beninde benin diyor, sen nesin? et kemik, ey insanoglu. bicak degse kesiyor, diken batsa incitiyor , nedir bu bencilik ve benlik ve benimcilik davasi, şeytan için diyoruz k,i dünyayi saniyede saniyede dünyayi 24 defa, 24 defa .... anladinmi sen 100 metre koşsan nefesin tikanir. adamin tabiati öyle, sen ise etten kemikdensin, toprakdansin. onun kendini ateşden oldugunu iddia ettigi kadar var, insan zayif. Amma işde Allah, insana bütün kendi sifatlarini vermiş, ve bizler Allah ile duyar, Allah ile bakar, yürürüz. ve baba olur Rahman olur, anne olur Rahim oluruz, dostumuzu sevdiklerimize yedirip icirip giydirip ikram edip kerim oluruz, bazen birlerini birşeyi yapmaya zorunlu ederiz, ve cebbar oluruz. ve burda yine Reenkarnasyon veya başka mana ile haşr meselesini ve bu kounumuzla ile ilgili olan "simurg" yani "zümrüdü anka" efsanesi hatirlatacagiz :

Anka Kuşu rivayete göre bilgi ağacının dallarında yaşar ve her şeyi o bilirmiş. Kuşlar dünyasında ters giden her şeye Anka’nın çözüm bulacağına inanılırmış.

Bir an gelir Anka ortalıkta görünmez olur,diğer kuşlar onu aramak için yola koyulurlar. Ona ulaşmak zorludur hatta o Kaf Dağının tepesindedir oraya varmak için de zorlu vadiler ve tepeler aşmak gerekir.

Birbirinden farklı ve zorlu vadiler şunlardır;
- İstek
- Aşk
- Marifet
- Hayret
- Tevhid
- Yokluk Vadileri.

Hep birlikte yola çıkan kuşlar zaman geçtikçe birer birer vazgeçmişler ve sayıları gittikçe azalmaya başlamıştır.

Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş, oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış... Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış; baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuşu bataklığını. Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.

Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi ‘şaşkınlık’ ve sonuncusu Yedinci Vadi ‘yokoluş’ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş… Kaf Dağı na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;

Farsça ”Si” 30 ”Murg” ise kuş demek.. Yani onların hepsi Simurg muş. Sonunda Simurg'u gördüklerinde ise Simurg'un kendileri olduğunu fark ederler; dergâh aslında bir aynadan ibarettir. Bu efsanevi kuş sembolizmlerinde simgelenen başlıca anlamlar, spiritüel aydınlanma ve reenkarnasyon olarak açıklanır. Kuşun yanması cehenneme iniş deneyimini, yeniden doğması ise arınılarak saf şuur halinin elde edilişini simgelemektedir.


yani bizlerde birer simurg uz yani, Allahin kerim kullari, Allahin kerim ismini oluşturuyor, babalari rahman ismini, anneleri rahim ismini, cebbarlari cebbar ismini, celalleri celal ismni ,yine rezzaklari yediren doyuranlari (ekmekci,bakkal,manifaturaci gibi yediren giydirenler ve yine ana baba gibi evladini yedirip giydirenler) rezzak ismini oluşturuyoruz, yine mustafalar muhammedin mustafa sifatini oluşturuyor, ahmetler ahmet sifatini, ibarihimler ibrahimi, ismailler ismaili, ve bizlerin toplamida yine temsili mana ile simurguz, biz O yuz, enel hak ve vahdeti vücut tasviri il, bizde O var yani " Allah" bizi kendi suretinde yaratti, bütün sifatlariniikn kücük bir mislini bizede verdi tam külfetinidegil amma cüzi bir miktardaki keyfiyetini bizlerede verdi, ve o yüzden biz "O " yuz. ve bizimle yardım eder, bizimle yürür, bizimle sever, bizimle şefkat eder ,veya rahmet eder, bagişlar veya cezalandirir.

---oOo---
Almanyada galiba, doktarasini yapmiş bir adamin, doktarasini verirken hazirladigi tezinde, bir bilgiye kaynak göstermedi diye, bütün doktarasini yakmişlar, bu kadarmi ahmaksiniz yahu, bu adam hicmi dirsek cürütmedi, hic emek harcamadimi madem. sende o zaman, o kanunun dogru oldgunu gösteren kaynak nerde, sende bize onu göster, sen bu kanunu nerden okudunda böyle bir kanun olmali dedin bize kaynak göster madem, o kaynak gösterdigin kimse, o da kaynak göstersin ve ,.... ve kaynak gösterme hikayesi silsile halinde uzar gider, ahmak, o zaman bir tez yazan adama mesela, alfebeyi falanci ögretmenden ögrendim, ve mesala armut kelimesi kullancak armutu da anenmden duymuşdum, bilmem windows kelimesi, kullancak bunu Bill geatsden aldim,.... demesi lazim. yani bizim ahmaklarin muhammed deyince hemen ardina (S.A.V) yazmak zorundasin demeleri gibi, lan angut ben elli kere muhammed kelimesi kullaniyorsam bir sohbette, elli kere sohbeti bölüp bölüp salavatmi getircen, trottel neymiş kaynakmiş, sen o kanuna kaynak gösteremezsin amma, benim kaynagim gecen hafta yazdigim gibi, söyledigim gibi, kitabi mübin ve kainat kitabi ve onuda yazan ve halkedip yaratan Allah, ve benim referansim Allah yani. Benim gecen hafta dédigim mesele gibi benim patente ve kaynak gösterme hikayesine karşi oldgumu söyledim, ve cübbeli diyorki dedim fikra anlatsam kaynak gösteririn diyor dedim. Bugünün insani öyle olmuş, illa kaynak göster diyor, o zaman ne oluyur sözler, ahmet dedi, mehmet dedi, muhammed dedi oluyor. muhamed den başka, mevlanadan başka, hanefiden,... başka söz diyen olmuyor. niye ben onlar dedi bunlar dedi diyecen, bilgi için Hz Ali gidin ücretini verinde Çinden alin demedi, gidin alin dedi.

Ebû Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu:

“Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.”

(Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17)

ve pascalya cöregi ustasi bir kadin "Christine Ferber" diye bir kadini bir tv programinda seyrettim, diyorki : ben bu pastaciligi babamdan ögrendim, bizim zamanimizda tarifleri öye yazmak diye bile birşey yokdu, tarfi calmak zorundaydin diyor. nasil calmak bilirmisniz, yani babam bana pascalya cöregini yapmasini gösterdi, ve dedi ögrendimi? yazmak zorundamisin dedi hayir dedim. yani aklima yazdim. bakarakdan onu calmak, göz ile calmak, yani ciraklik, kalfalik, ustalik bizim milletimizin düsturu idi. işde o da öyle ögrenmiş. yani aynel yakin bir ilme ulaşmak, amma artik hakkal yakin zamanina geldik, bakdin ögrendin, şimdi ögrendigin pastayi hakkal yakin kendin tek başina yapabilme zamani.
bu zaman hakkalyakin zamani ve o yüzden o dedi bu dei diye kanak göstere gösrre slavat salvat getire vaaazin tesrini kacirma zmani degil zman artik bizim söz söylem zmanimiz hanbeli dedi degil maliki dedi Hanbeli dedi degil, ben bundan ne anladim, benimde buna bir söz söylemem lazim. ve sen ne anladin ise, seninde bir gäörüşün fikrin olmali bu husuda, yani muhammed ondan veda hutbutbesinde dedi : "burda olanlar, burda olmayanalara anlatsin, belki onlar daha iyi anlar ve anlatirlar" dedi, yine Cebrail, miracda muhammedi sidreye kadar götürdü, burdan öte, artik ögrendiklerinle kendin gideceksin, yalnizsin dedi. hani cocuklra yada bilmeyen birisine bisiklet sürmesini ögretirke, ardindan tutarsin, hadi bin dersin, ve bisikleti dogrultup düzeltip padellemeyi ögrenince, artik elini birakirsin, ve o artik kendi gitmelidir, hep sen elini onun ardinda bisikleti tutmaycan, bir müddet sonra elini birkacan hadi kendin git diyecen, ama ona bildrimeycenki, kendi sen var sanip sendelemeyecek, birde baksaki yalniz gidiyormuş. hep hanbeli dedi, mevlana dedi, ve hatta hep muhammed dedi de olmaz, birde ac kurani sen oku ve anla, ve sen diyeceksin bu hususda büyük kitapda oku, kücük kitapda oku, ve oku ve anla yeterki. ve muhamedin sözleri genellikle bir ayeti tefsir edip ondan anladigni bizlere anlatmiş oldu hadislerinde. Biz ise kurani anlamaya calişmaliyiz, ve herkesin istidati farkli, herkes başka pencereden baktigindan, ayni konuyu, herkes daha bir başka manada anlayacakdir. ve bunlari toplayip istişare edersek, zamanin ruhunu oluştururuz "simurg" unu oluştururuz, yoksa hala o gelcek, bu gelcek de, bizi kurtarcak diye cok beklersiniz. isa gelcekde kurtarcak, bekle bekle gelir kurtarir seni. kafir akli gibi, yahut dilenciye derlerya: "hadi git Allah versin." derlerya uyaniklar. lan angut, Allahin, gökten kese kese dolar indirdigi görülmüşmü, cüzdan sende, para sende, o fakir senden istiyor, Allah o na, seninle benimle onunla verir, başka bir yöntem varmi? o ofuruk hikayelerdeki gökten bir kese altin düşdü hikayeleri masal masal. bu dünyanin carkini lidyalilar döndürüyor, yani para döndürüyor, dogan lidyali doguyor, daha dogar dogmaz money money diye doguyor cocuklar bu devirde. yani para canli ve diri lidyalilar diri ve canlilar para money money dendikce lidya canli. Fakat dünyadaki bütün kavgada bu para, pul sikke, altin,.. yüzünden petrol yüzünden, ve benimcilik yüzünden, halbuki gecen hafta dedik, elma bu sene meyva verdi, geldin topladin sodun onu, mevsim iyi giderse seneye yine meyva veriyor, bazen dibinede suyunu Allah döküyor, senin cekirdegini dikmekden başka, o agaca faydan ne? yine ari cicek cicek ucuyor bal yapiyor, ariya senin faydan ne? yaptigin kovanmi, o arilar isterlerse bir agacin kovugunada yuva yaparlar, amma işde sen arilarda esir ediyon, inegide, danayida, ve mallarina ortak oluyorsun. Halbuki Allah askerlerinin hicbiri ürettgini satmiyor, beleş.

Amma bu cark, parasiz pulsuz nasil döncek, tamam para olmasa bariş olabilir dersen,
cevap: Hep hanbeli dedi, nihat hoca dedi, bilmem kim dedi degil, bende kendim okuyup ögrenip ve tefekkür edip, ben bu konuda ben ne dedim, ve ne anladim o önemli şimdi. ve hakkal yakin demek bali ari yapcak da yiycen diye beklemek degil, bali kendin yapma zamani. yani hep muhammedin sünnetine uyulmaz, birde Allahin sünnetine uymak lazim,

Allahin sünneti nedir:
Kuran ve büyük kuran kainat, ve Allah kaintin carkini nasil ceviriyorsa, sizde ona bakin, ve Allahin sünnetine uyun, yani sünnetullah veya fizik kanunlarina, ve Allahin kainata, büyük kitaba koydugu kurlallarina yasalarina bakin, bu carkin nasil döndügünü inceleyin, hepsini ben deyivercek digilim ya! biraz da siz bakin, siz okuyun, bu koca kitabi, kitabi mübin, kainat kitabini, bakin görün sünnetullah neymiş.
Tamam sünneti rasulallah varda, bunlarda sünnetullah, Allah sünneti, Allah yasasi ona uyan yolu bulur ve kavgasiz ve parasiz pulsuz bir dünya olabilir.

Allah ne dedi kuranda :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى

Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.

Meali:

Ve insan için, kazandığından başkası yoktur.

(NECM Suresi 39. ayet)
yani yok öyle bedavaci ilim hanbeli dedi, muhammed dedi, mevlana dedi, sende rey hakkini kullan, ve söz sahibi ol, ve kazan kesbet artik ey insanoglu.

haydi raşid devrimi yapalim, lenin yapmiş, hitler yapmiş fransizlar yapmiş, bilmem kim devrim yapamişda, buda raşid ve mehdi devrimi olsun, "yorgan gitti, kavga bitti" devrimi yani parasiz kavgasiz dünya devrimi.
hani senin atan osmanli zekat canaklarina para koyuyorduda alan olmuyordu ya. ya bunlar ofurtma öölye bir osmani vakti yok, ya da sen osmanli degil ermeni gavurusun, ( Aciklama kusura bakmayin ermeniler, bizde ermeni gavuru demek, küfür için kullanilir, zamaninda yaptiginiz zalimlik yüzünden, zalim ve kötü birine biz ermeni gavuru deriz, o yüzden küfür olsun diye söyledik, ve Allahin yeryüzünde yer verdiği, her grup millet azizdir ve biz, Allahin aziz ettigi hic bir insan ve milleti yeremeyiz, belki sadece ahmak deyip, aklini geregince kullanmamasi ile suclar küfür ederiz belki, o yüzden ermenilerde alinmasin bundan.) cünkü adam internette daha bir grafigini veya bir fotogigrafini bir yazisini paylaşmiyor , nerde kaldi öyle sadaka taşinda malini parasini paylaşcak, dilenen dilenciye bile "allah versin" diye uyaniklik taslayan angutlar türedi. gazeteler ne, laf alip laf satiyor , Allahim ya rebbim, laf para edermi hic, ediyor işde, bazi adamlar lafi satiyor, lafi para ediyor,kitap yaziyor gazete yaziyor satiyor, biz bedeve veriyoz, almiyorlar. adam birde kilitlemiş o iki kelime lafini resimimini grafigini ya onu kopyeletmiyor, yada diyor, alirsan diyor kaynak göstercen diyor,
lan agut bilgi anonimdir, "müminin yitik mali" demedimi muhammed hani varya mesala, kesin bilmiyon amma temsili misal ile"Al fadimem, bal fadimem" türksünü, adam gitmiş fadime teyzenin türküsünü köylü fadime teyzanin bilnleri tarlda türkü diye cigirirken teyzenin birisine söyletmiş, almiş gelmiş, şarki yapmiş. herkes bu türkyüyü söylüyor kaset yapmiş satmiş birde, neymiş anonimmiş herkesin maliymiş, sahibi belli degilmiş, mesala yine yogurtu bir keşfeden var, amma devletin birisi diyor, yogurtu biz bulduk diyor patentini aliyor, lan angut yagurt herskesin yiyecegi bir mal, ona patent olurmu dangil, trottel, bilgi anonimdir. "simurg" hepimizin bilgisi birleşince olur, cengi saz calcak oynacak, berber traş etcek, ekmekci ekmek yapcak, demirci demir dövcek ,... bunlarin toplamindan "biz" veya efsane ile "simurg" oldugu gibi, bilgide böyledir, lafin satildig böyle ahmak insanlrda görülüyor işde, amma muhamed dedi diye kaynak gösteriyonda, muhammede patent ödedindinmi, kac kulhu fatiha hediye etdin, kac salavat okudun ve,
ve bizler elma yiyozda, o elemtlerden, dünya nuh vaktinde karkolurken, nuh atamizin kurtaripda dikdirdigi elma, peki sen Nuh a kac defa patent ödedin, hic "allahümme salli alla nuh nebiyullah" dedinmi ömründe, elmlari armutlari kirazlai götürüyon amma, nuh hic kalemde yok degilmi, nuh a salavat okumak "allahim nuhu yeniden haşret toplada onu yeninen dirilt demekdir. ve hani kac tane nuh veya noah isimli adam var, elli veya yüz belki, neden? cünkü gercekden bunu bilipde salli barik okuyanlarin, ve nuha salavat getirenlarin adedince, Allah nuha bereket veriyor. halbuku nuh a hepimiz icdigi südü, sagdigi inegi borclu, yedigi ekmegi borclu, hani patent hakki nerde Nuh aleyhisselamin, neymiş baklavi türkiyinin, lomum yunanin,.... o benim,bu benim. hay şeytan olupda ben ben, benim benim, diye diye cehenneme düşesiceler , daha akillanmaycanizmi
salli barikde, barik duasi o demkdir işde, Allahim muhammede bereket ver, barik et, yani barik nedir bir iken yumurtlayip iki olan, bir liran varsa,bereketlenince, iki lira üc lira oluveren. öyleyse muhammede bereket ver demekde, işde muhammed parcalarini toplada yeniden haşredip can ver demekdir. ve Salavatin manasida budur yani. muhamed dedimi (S.A.V) yazmiyor bu adam diyorlar, lan agut yazmak cizmek marifet degil, manasini bilmeden kulhu okumak gibi, sallu ala muhamed de dur sen, maansini bilmiyorsan, elinde bir maden var amma neye yaradigni bilmiyon, sakla dur, bir boka yaramaz , lan ara araştir, bu maden ne işe yariyor diye, ve o dedi bu dedi degil, artik sende bir fikir yürüt, bu ne olabilir, ve o da yürütsün, bende yürüten, toplayalim hepsini ve toplanica ve bir süzgecden de gecer , ve artik ahir zaman bilnc ve şuurunu oluştururuz, ictihad budur. bilmem kim hoca müceddidmiş, o deycekmiş, o yenileycekmiş dini, lan angut simurg hepimiziz sadcece, o hoca belki simurgin kyuruk tüyü olabilir, amma bizim toplamimiz simurg oluyor.

Rabbim, Mehdi ve cemaatine kitabi mübin, büyük kuran kainat kitabini okumayi nasip etsin, ve okuyupda sünnetullahi ögenmeyi, ve ögrenip hakkal yakin tatbik etmeyi, ve mehdi devrimi ile bu cark nasil döner ögrenip, yeryüzünde mehdi devrimini canlandirmayi, Mehdi askerlerine nasip ve müsseyer eylesin.

--oOo---



وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 25 Aralık 2015 Cuma
Original Kar © glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)