Hakkalyakin Forum

Full Version: Bediussemavati vel ardz (Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi)
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.

Bediussemavati vel ardz

(Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi)

08 Şubat 2014 Cumartesi

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Bediussemavati vel ardz, enne yekünü lehü veleden velem tekün lehü sahibetün,ve halaga külli şeyin, vehüve bikülli şeyin aliym.
Zelikumullahü Rabbuküm,La ilahe illa hüve, Ve haaligu külli şeyin feabuduh, vehüve ala külli şeyin vekiyl.
La tudrikuhul ebsaru vehüve yüdrikul ebsar,vehüvellatiful habiyr.
gad caeküm besairu min Rabbikum, Vemen ebsare velinefsi,vemen amiye fealeyhe, vema ene aleyküm yahfiyz.

Sadakallahul aziym. Enam Suresi 101 - 102 - 103 -104

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yerlerdekiler ve göklerdekiler her işinde onu cagirip yardım
dilerler(bediu kelimasi dea dan türemişdir dea davet veya telefon ile
aramak gibi bir mana, yani herkes demezmiki zorda darda kalinca yetiş Ya
Rab diye kimi cagirirlar? onu. yahut cocuk anne diye aglar annesini
cagirir, yani Ya rahim olan anne gibi bir tecelliyata bürünen allahi.
yahut baba derler, yani rahman gibi bir tecelliyata bürünen allahi
cagirir. yahut mide rizik diye cagirir, yedirip doyuran rezzak olan
Allahi davet eder, yani rezzak veya rizik halinde teceliyat gösteren
Allah. yine nefes aliriz ve hay olan allahi cagiririz, ve hayat veren
Allah tecceliyatindaki oksijen cagrilir. yine vücuttan atilcak ölüler
için karbondioksit cikisi, nefes vermede mümit olan allahi davet
ederiz,yahut cagiririz,yani ölülerin rabbi olrak tecelli eden rab davet
edilir o zamanda,....)

Hicbir varlik onun cocugu degildir,sizden hicbirinizde onun
sahibi veya eşi degilsiniz. Herşeyi O, yaratti. Herşey onun ile
bilinir.(Bilmenin ve biliginin yegane kaynagi O, dur).

işte O, Rabbiniz olan Allahdir.O, ndan başka Tanri Yokdur. Ki O,
Onu taniyip bilenler (den başkasini ) i yaratmamişdir.(yani insan
dogunca annesini bilir babasini bilir, hic insan doguran annesini yahut
ona merhamet eden aciyan koruyan emziren annesini bilmezmi, yahut
koruyan gözeten, babasini bilmezmi, yahut yedigi ekmegi tanimazmi,
bilmezmi. yani Ne biliyor ise insan, bütün bildikleri bikülli şeyin
alimdir. O, nun ile bilinir yani ).

O, Onlarin hepsinin Vasisidir yani bütün külfiyatlari: yemeleri,
icmeleri, giymeleri, gitmeleri, gelmeleri, bakmalari, söylemeleri onun
üstünedir.onun vekaletinde yerler, onun vekaletinde giyerler, onun
vekaletinde söylerler, hepsine vekildir O, başlarinda hazir ve nazirdir.

Kimse onun Sirrina mazhar olamaz onun geldigini gittigini
bilemez. Oysaki O, herkesin Sirrina mazhardir ve bilir (gizli ve acik
nesi var nesi yok O,bilir)

O inceden inceye herşeyden haberdardir.Size Rabbiniz bir SIR ile
geldiginde, kimde onu basireti ile bilirse, O, nun nefsi ne için
(yaratilmiş bilir). Kimde nefsine kör bakiyor ise, ona bakişi, boş bir
bakiş olarak geri döner.

Ben ise sizin bakişlarinizin bekcisi degilim.( yani kimler boş
boş bakiyor, kimlerde nefsini ve Rabbini bilerek bakiyor, bekcilik
edecek degilim artik, dileyen nefsinide Rabbinide bilir ve bulur).

Sadakallahul aziym. Enam Suresi 101 - 102 - 103 -104

Allahümme salli ala hayri halkillah.

Yolculugumuza başliyoruz.

Bugün bizim herşeye eleştirerek bakmamizi örnek alan insanlar
herşeye eleştirmen olrak yaklaşir olmuşlar ve sonunda bununda cilkini
cikarip imanada eleştirmen olarak yaklaşmaya kalkiyorlar ve diyorlarki
eleştrilirek elde edilen iman iyidir diyorlar.

Dikkaaat!!!

Eleştrimek güzeldir, cünkü soran insan cevabinida arar buluir ve
ögrenmenin prensibi sormakdan gecer, sormasini bilen insan ögrenir.

Amma ancak ameli meselelerde eleştrici olabilirz. itikadi ve imani meselelerde eleştirmenlik kabul edilmez.

peygamber alişveriş ederken pazalrik edin dedi diye, sen
matematik ögrenirken eger hoca, iki kere iki dört dediyse, bunu üc
olmazmi, beş olmazmi diye, sorgulayamazsin. sonuc dörttür, bunun başka
şikki olmaz. kesin hükümlerde degişme olmaz. ve kuranda rabbimizin
buyurdugu sen Allahin ayetlerinde bir degişme görüyormusun meselesi
budur. yoksa Allah gözü en güzel ve saglikli halde yaratmiş, amma göz
zaman gelir bazi kurallara uymayanlarin hatasi ile bozulur, ve o zaman,
hani Allahin adetullahi degişmezdi, işde degişdi, göz ciplak gözle görür
iken, gözlüge muhtac oldu ,degişdimi degişdi, öyleyse bu degişme
göstermesi, Allahin bir göz için koydugu kurallari bozmaz, Allah
saglikli göz denen mahluk için belli standartlar vermiş, senin,
benim,onun, gözünün bozuk olmasi bizim yalniş tercihlerimiz yüzünden. ve
itikadi mesele, mesela: Kulhuvallahu ehad. bunu sen eleştiremezsin
neden ehaddir, neden sameddir, deme hakkin yok yani, hocam iki ikere
iki, beş etse olmazmi, yahut iki kere iki, 21 etse olmazmi demek gibi
olur, bu işin pazarligi olmaz.

kisa bir nükte:

biz tarikati nakşibendiye intisab ettikden sonra, sofiler yavaş
yavaş cogalmaya başladi, ve bir arkadaşimiz sofi oldu. oda kardesini
nakşi vekili abi gelince cagirdi, ve onunda sofi olmasini istiyordu. bu
kardeşimiz sofi olcak amma, vekil abi ile tartişiyor, o öylemi, bu
böylemi, sabaha kadar tartiştilar, neredeyse sabah namazi cikcak daha o
sofi olcak arkadaşin sorulari bitmedi, en sonunda vekil abi bikti,
diycek olcaksan ol olmaycasan, .... .diycek vaziyete geldi.

hepimizin israri ile tövbe aldi, amma haala kalbi mutmain degil, nakşi tarikati dogru bir yolmu inannip güvenemiyor.

hani bir magazaya bir müşteri gelir, ve tezgahtara der: şuna
bakabilirmiyim der, tezgahtar onu indirir bakar, bu seferde birde şuna
bakan der , onuda indirir onuda begenmez, bu seferde öbürünü derken
bütün raflar iner, ve tezgahatarin burnundan gelir, o orda bir görevli
amma, demek ister defol git ulan , amma diyemez eli mahkum ve müşteri en
sonunda, o magazadan birşeyde almadan cikar gider. o tezgahtar ikinci
müşteriye hazirlanmak için, bütün mallari dürüp büküp rafa kaldirmasi
gerekir, nasil kizar, ve biri bitince böyle müşteriden bir ikinci gelse,
en sonunda demezmi bu tezgahtar, hadi lan defol git diye.

yani delinin getirdigi su üstünü yumaz derler. yani adam iman
etcek birde bunun incigini cincigini eleştircek hay ..... ben böyle,...

yani itikadi meselelerde, ya inanirsin, yada inanirsin yoktur bunun alternatifi.

eleştirmek güzel amma mesela:

yumurtami tavukdan cikdi, tavukmu yumurtadan? bu uzar gider, sen
babanin oglusun, baban kimin oglu? yani, sor sor, nereye kadar, en son
hz ademi bulduk.

ademin babasi kim? onun babasi yok ,onun rabbi var. o zaman rab kim? Allah. onuda sor kim o zaman bu Allah? bunu anlamak ancak ,

Allahi, Allahin kendi buyurdugu ile olur.O, O,nun ihlas suresinde buyurdugu gibidir. yani vahiy orda devreye girer.

sen bilmedigin bir insanla karşilaşsan, o demezse, ben filancinin
ogluyum, flancinin kocasiyim diye, sen nerden bilceksin, işde vahiy
ve

Allah ihlas suresiden, Allahin kim oldugunu bize bildiriyor . buyurur: Allah ehaddir. tek diri ve ayakda olan ve,

Allahüssamed. herşey ona muhtac iken o hic kimseye muhatac olmayan. lem yelid velem yüled. O dogmamiş dogrulmamiştir ve,

velem yekün lehü küfüven ehad. onunla denk ve menend baska birşey olmayan dir O.

ve yine başta yazdigimiz ayette vahiy ile, kendi kelami ile, Rabbimizi bize kendini tanitmakdadir.

Sonucu bilen için mucize keramet gerekmez. eleştiren kimse sonucu bilmeyen kimselerdir.

Hangimiz ilkokula giderken carpim tablosunu ögrenirken, iki kere
iki, niye dört diye sordukki. hepimiz dört diye kabul edip inanmişken,

hocalarin hocasi olan Erraşid olan Allah, eger kelami kadimi
kuranda ihlas, suresi ve enam suresinde zati aalaasinin kim ve ne
oldugunu nasil bildirdiyse, öyle iman etmek gerekir, buna pazarlik edip
eleştiren, inanmak için keramet mucize arayan ahmakdir. ve kendine ne
bir keramet nede mucize bulabilir. iki kere iki dörttür bu olsa olsa
ancak ve ancak dört tane bir veye iki tane iki veye bir üc ve birden
oluşabilir desek, yeterli gelmez yine raflarda tazgahta mal komayip
indirirler, ve derllerki 3,65 ve 0,45 de dört eder diye binlercesinide
ele alip, eleştirip sorar ahmak olanlar. sonuc belli iken senin cevap
şiklari araman ne kadar abes işdir.Afyondan Ankaraya gidecek bir adam,
isterse Afyondan cikar Newyorka gider ordanda holywuda varir sonra
Pekine gider ,.. sonra Ankaraya varabilir. akilli adam, işi acele olan
adam, en kestirme yoldan Ankaraya nasil gidilir ise, o yoldan gider,
onun için Newyorka gitmek gerekmez.

evet Newyorkdanda, Andromedadanda Afyona yol gider, senin derdin
ne , imanmi yoksa inkarmi.derdi ve tabiati inkar olan kimse, sebebler
mucizeler, kerametler arar. derdi iman olan mümin tabiatli kimse için
tek sonuc yeterlidir.

birisini tanimak için, o kimse, ben ahmet deyince, hadi babani
getirde senin ahmet olduguna inanalimmi diyecegiz, babasini getirince
babanda babasini getirsin diyebilirsin, ve bunun sonu gelmez seni ne
inandircak, o kişinin ahmet olduguna....

bu insanlik nuh nebiye inanmadilar, sonra sonra ibrahim geldi,
onada inanmadilar, sonra sonra muhammed geldi, ona dahi inanmayanlar cok
oldu, şimdi bu Raşid kul deyince inanimivercekler, yine tabiati kafir
ve inkar olanlar eleştircek, biz bütün raflari tezgaha indirsekde, onlar
imani bu magazadan almadan cikip gitceklerdir velhasil kelam.

O yüzden ameli konularda sorun eleştirin berekettir,yeni yeni
hükümler ve ilimler ortaya cikar yeni fetvlar meydan gelir.amma itikadi
ve imani konularda, sakin haa sakin eleştirmeyiniz, sonra Allah da kim
diye sorarana kadar giderisiniz, ve dersiniz: o zaman Allahi kim yaratti
der, ve şeytan olur cikarsiniz.

iman cok ince bir cizgidir sapma olunca hemen belli eder, yani
işde elektrikdeki frekans, insanin kalp atişlarini gösteren cihaz, yani
kalp allah dedikce hayat bulur, ve ne zaman Allah demeyi unuttu, ve
(bediussemavati velardz) Rabbini cagirmasini unuttu, can cikar ölür.

can cikmayinca ümit kesilmez derler atalar. işde nemrutun
mancinigina binen ibrahim, bana Allah yeter dedi, başka birşey istemem
dedi. Allah yettimi ona, yetti. ve Rabbimizi ona,ateşi gülbahara
döndürdü. sen ben ibrahime inanmiş isek, o zaman bizim için neden ateş
gülbahar olmasin, öyleyse,

Allah dogaya kanunlar kurallar koymuş, yani adetullah koymuş, ve
ölcüler tartilar koymuş. biri diyorki, meşhur, medyada meşhur bir hoca,
muhammedsiz olmaz diyor, bre adam Allahin 124 bin peygamberi var ,ölcü
sadece muhammed mi sanirsin sen. muhammed altin terazisi ise sen
kömürcüye gidince muahmmed terazisiylemi kömür tartcan bre ahmak herif,
halbuki kömürü kantarla, tonla tartarsin, altini miskal ile. yine
elektirigi ölcmek için, altin kantarida işe yaramaz, elekrtrigi ölcmek
için kilowat saat denen cihaz ile tartilir ölcülür, hic zarraf kantarini
getrisek, sayac diye ceryan teşkilatina baglasak ölcermi. yani 124 bin
peygamber herbiri ayri bir kantar, ayri bir cihcazdir. ve ölcü tek
degil, onlarin hicbiri digerinden ayrilmaz, amma arlarinda hepsi kendine
has özeldirler. ve bize kurallara yasalara adetullaha uymak düşer.
kirmizi yaninca dur demek trafigin ölcüsü, yeşilda gec, sarida bekle. ne
zaman kurallar ihlal edildi, bir kaza bir bela orda bulunur. öyleyse
Allah bunca peygamberi boşa gönderdide, bir muhammedmi var sanirsin,
hoca. muhammedden başka ölcü tarti yokmu sanirsin.

Namaz hem beden ile hemde dil ile yapilan bir ibadettir.

salat demek, salavat kökenlidir. yani dil ses yapacak ve bazi
nakşileri görüyorum kalp diliyle namaz kiliyorlar, bu namaz sahih
degildir. ve rivayetle sabittir, muhammedin mescidine girilince ari
ogultusu veya su kaynamasi gibi ses gelirdi, onlar namaz kilarlarken.
dil dönmeden ses yapamdan salavat olmaz.

Ashabi kiramdan birisi, savaşda yere düşen rakibinin, iman ettim
beni öldürme demesine ragmen, o ashab onu kiliclamiş, ve bunu peygambere
anlatan bir başka ashabi kiramain sebebi ile onu cagirir, eyvah yazik
etmişsin der peygamber. o ashab derki o korkudan öyle dedi der. bunun
üzerine muhammed hel şakkal kulub, der sen onun iman etmedigine kabini
yaripda baktinmi der. yani o yüzden salavat dil ile yapilan ibadet
demekdir. ve salat namaz hem dil ile hemde bedenle yapilan ibadetttir,
işde etihayatü vesselavati demek, işde namazda dilin dönmesi, ve
söylemesi gerektiginin delilidir. ve o yüzden seni gören birinin bu
namaz kiliyor diyecek kadar, duyulcak bir ses ile namaz kilman gerekir .
senin namazmi kiliyon yoksa budayami tapiyon,şeytanami tapiyon
karşindaki kalbine girip kalbini yarip bilemez. biz sana bakinca, ve
seni duyunca, ha bu müslüman namaz kiliyor dememiz için, senin en
azindan fatihani duyacagiz. sen dahi, kendi sesinle fatihayi duycak
şekilde okuycan, yoksa dünyada herşey aşikare olunca, süleyman ve mehdi
saltanati kurulunca ,birisi için bu Allahi koyup budaya tapiyor
derlerse, varsak seni namaz kilarken bulsak, ve sen dilden okumayip,
fatihayi kalbinden gecirmek sureti ile namaz kilsan bu budaya tapiaor
die karar verebilirizi ve ölümüen ferman verebiliriz. deseki birisi
buadam azili kafirdir şeytana tapiyor deseler, ve varsak sen namazda
olsan, ve biz senin şeytana tapinmadigini dilindeki kuran ayetlerinden
anlariz, yoksa boynuna kilici yiyebilirsin. kalp dili ile namaz
olmaz.kiraat demek garee kökünden gelir,garee demek okumakdir, yani
kalbden gecirmek degil. ve kiraat farzdir. sen kalpden gecirip, farzi
terkedersen o namaz kabul olmaz.o özürlü namazidir, ve ne zaman ecel
tahtana azrail oturdu, kalbinide sökecek, o zaman dahi muhammed
ettahiyetüdeki parmak işaretini yapip, refiki alaya demişdir. yani o
parmak işareti yapmak demek son namaz demekdir. ve filimlerde yaparlar
biri baygin düşünce veya yeniden dirilince birinin sag elinin işaret
parmaginin herket etigini gösterirler .yani mührü refiki ala vaazimizi
yeniden okuyun ruh mührü refiki aalaadan girer, ve ilk can ordan
parmakda hareket ile olur. ve son namazda, yine ordan işarert
parmagindan , son refiki aalaa işareti ile olur. ve o şehadet
işaretidir, ve Allahdan gayirisini yok saymak, ve ben ölüyon amma Allah
vardir ve birdir demekdir.

Allah insanlardan bazilarini cinlere cinlerden bazilarinda
insanlara musibet için gönderebilir. ve insanlarin cinlere musallat
olmasi, cinci hocalarin cinleri emirleri altina alip, onlari yakmak yok
etmekle korkutup, başka insanlara ve veya cinlere zarar vermede
kullanmalaridir. böyleceo adam o cinlerin musibeti olur. ve yine böyle
cinlerde bazi insanlara musallat olarak, bazi insanlarin musibeti
olurlar. ve bunlardan kurtulmanin yolu, böyle cinleride insanlarida
hasta etmek için ugraşan, cinci hocalarin öldürürlmesi ile olur . böyle
bir hoca hem cinlere eziyiet ediyordur, hemde o cinlerle insanlara.
böyle zalimin ve muzur bir kafirin boyunun vurulmasi hem o insanlari
kurtarir, hemde o cinleri hüriyetine kavuşturur.

muzurun katli vacipdir.

ve gecenki vaazimizda, tarikati nakşibendiyi yani Ebu bekir
yolunu , ve burhamiye ve dusukiye yani Ali yolunu bitirdigimizi yazdik,
ve yunusun erdigini kendinin dahi bilmediginden bahsettik. birinin
erdigini göstermesi için illa mucizemi göstemesi lazim. Allahin, nice
gizli evliyalari vardir, ve onlar bir kubbebin altinda namaz kilarlarda,
kimse onlari bilmez, ve onlar cemaatten biri gibi gelir giderler,
pazarda carşida görürsün onlari, ayni sen ben gibidirler, amma akşam
yalniz kalinca senin bilmedigin halde meleklerle ve Rableriyledir onlar.

kemal demek zaten ucmak kacmak degil, Allahi ve nefsini bilmek
sanatidir. her bilenin üstünde bir bilen vardir, ve kemalatina göre,
sen, Allahi ve nefisini bilirsin. ermek budur, yoksa denizde yürümek
havada ucmak kemalat degildir. kuşlarda ucuyor, o zaman bu kuşlarin
hepsi evliya olmasi lazim. yine ördeklerde suda yürüyür, onlarin hepside
evliya olmasi lazim, nerde o zaman bu kadar evliya, hani nerde . o
yüzden eren kimse için kemaline ergin kimse derler .kemalat demek Allahi
ne kadar bilme sanatidir. cibillyati kedi olan birinin Allahi bilmesi
ile, köpek olanin, Allahi bilmesi farkli şeylerdir. cibilliyati kedi
olanla köpek olan yani, köpek olanin sahibini bilmesi Allahi
bilmesidir.yani sahiplerin sahibini bilmek en yüce mertebesi onun. ve
bir sahibe ulaşmasi demek işde Rabbine kemalatina yolcu olmasi demek. ve
onun sahibi onu nasil egitir ise, o onda mahirlik kazanir.avci köpegi
avlanmasini, koyun köpegi cobanliga mahir olur yani.işde tarikatlarda
böyle cibilliyat cibiliyatdir, senintarikatin ve seyri suluk yolun nedir
sahibin kimdir, nedir ve seni neye erdirmek ister, ve sen ancak nefsini
bilince, cibilliyatini taniyinca anlarsin.

ve insanlar hem adetullah ve kurallara asi gelirle,r birde sitem
ederler. mesela taa cok eskiden, at ile eşşegi ciftleştirip, bundan
katir denen kirma dogurtan insanoglu, birgün o katirin cibilliyati olan
evladi olunca, ve evladida kisir olunca, birde dokturcu dokturcu cocuk
arar, tüp bebek arar. bire ahmak sen kurali cignedin at ile eşşegin
birleşmesi dogal degilken, sen at ile eşşegi evlendirdin, ve ondan kisir
katir dogurunca, niye sitem edersin birde bunun cocugu olmuyor diye.

yani cins cinsi ile olcak, kurt kurt ile, kuş kuş ile evlencek
yani. bir kuşu at ile evlendirirsen ne olur, düşünsene kanatli at
dogurursa bunlar, evet cizgi filimlerde yapiyorlarya, sonrada bundan
canavarmi cikar haydutmu cikar bilemem artik, yani mizani bozmayin
sakin, kurallari ihlal etmeyin ,ne zaman kurallar ilhlal edildi, bela ve
musibet ve hastalik ordadir. vesselam. işde klonlama ve tüp bebek bu
yüzden zararlidir, kimin tohumu, at ile eşşekmi, sinek ile inekmi
nebilcen bunlari.

Rabbim hakki hak bilip, hakka şeksiz şüphesiz ittiba eden, ve
batilida batil bilip batildan, dere bucak kacan kullarindan eylesin, ve
dosdogru yolu sirati müstakimde, inanan kullarini istikamet sahibi
eylesin.

Elfatiha maassalavat

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 08.02.2013 Cumartesi

Original Kar © glan