Hakkalyakin Board

Full Version: Zeigarnik Etkisi Ne Demektir? Zeigarnik-Effekt
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.


Zeigarnik Etkisi Ne Demektir?  Zeigarnik-Effekt

Zeigarnik etkisi; kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş-yarıda kesilmiş etkinlikleri, tamamlananlara göre daha kolay hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavram. Sovyet psikolog ve psikiyatr Bluma Zeigarnik tarafından bir restoranda yapılan gözlem sonucu bulunmuştur. Zeigarnik, garsonların siparişleri sadece servis sırasında hatırladıklarını, servis tamamlandıktan sonra siparişi hafızalarından sildiklerini fark eder. Konuyla ilgili çalışmalar ve deneyler yapar. Yaptığı çalışmalarla; bitirilmemiş, sonlandırılmamış işlerin, zihni meşgul ettiği ve iş bitince, zihnin bu meşguliyetten kendini kurtardığı sonucuna ulaşır.

İlk olarak 1900’lerin başında bulunan bu kavram bugün birçok araştırmaya konu olmuştur.

İsim babası Rus pskiyatr ve psikolog olan Bluma Wufona Zeigarnik’tir ve bir restoranda yapılan gözlem sonucu bulunmuştur. 1920’lerde Zeigarnik bir grup psikolog arkadaşıyla beraber bir restorana girmiştir ve sipariş vermişlerdir. Siparişi, tek bir garson alır. Ancak, hiçbir siparişi kaydetmez. Grup, yemeklerini yer ve restorandan çıkar. Daha sonra Ziegarnik geri dönerek aynı garsonu bulur ve bunca siparişi aklında nasıl tuttuğunu sorar.

Garson, üniversitenin onca kalabalık restoranındaki değil biraz evvel aldığı siparişi, psikologlardan oluşan grubu bile hatırlamamaktadır. Garsonun psikoloğa söylediği tek şey, siparişleri aklına yazıp, yemeklerin ilgili kişilere ulaştırılmasını sağladıktan sonra siparişleri aklından sildiğidir. Bu durum Zeigarnik’in ilgisini çok çeker ve yaptığı çalışmalarla şu sonuca ulaşır: Bitirilmemiş, sonlandırılmamış işlerin, zihni daha fazla meşgul etmektedir. İş bitince, zihin bu meşguliyetten kendini kurtarmaktadır.

Zeigarnik etkisini gösteren birçok çalışma da daha sonra psikoloji literatürüne girmiştir. Bunlardan birisi Kenneth McGraw’ın deneyidir.

Zeigarnik deneylerinden altmış yıl sonra, Kenneth McGraw, deneye katılan deneklerden belli bir ödül karşılığında olmak üzere zor bir yapbozu yapmalarını istedi. Deney başladıktan belli bir süre sonra hiç kimseye, yapbozu tamamlamasına fırsat verilmedi ve deneyin bittiği söylendi. Ancak deneklere, yapbozları tamamlamadıkları halde ücretleri ödendi. Deneyi tertipleyen uzmanlar, deneyin yapıldığı ortamdan ayrıldılar. Ancak deney, asıl bundan sonra başlıyordu. Deneye katılanların büyük çoğunluğu, kendilerinden istenmediği halde, deneyin yapıldığı ortamda kalarak yapbozu tamamlamaya devam ettiler.

Zeigarnik etkisini günlük hayatımızda örnekleyen şeyler de bulunmaktadır. Örneğin, eğitim hayatımızı düşündüğümüzde bir türlü çözemediğimiz soruların, çözdüğümüz sorulara göre daha fazla aklımızda kaldığını fark etmişsinizdir.

Diğer yandan medya ve pazarlama alanında da Zeigarnik etkisi çokça kullanılmaktadır. Örneğin, dizilerin sonlarına getirilen “…devam edecek” yazısı veya bir ürün daha satışa çıkmadan, hiçbir şekilde isminin verilmediği ama ilgi çekici reklamların yapılması bu etkiyi örneklemektedir.

Tamamlanmamış ya da yarıda kalmış olayların,tamamlananlara göre daha kolay hatırlanması.

Yarım kalan aşkların daha zor unutulması :boshayaller: erken dönülen tatillerin daha çok akılda kalması
Zeigernik Etkisi’nin örneklerindedir.

Bir diğer deyişle zeigarnik Etkisi, "Başlamak bitirmenin yarısıdır." cümlesini çok güzel bir şekilde tasdik etmektedir. Çünkü başlangıç yapıldıktan sonra psikolojik bir etki yaratarak, tamamlanmamış herhangi bir şeyin tamamlanması yönünde düşünceler oluşturmaktadır.

Yani devam etme motivasyonu, büyük oranda, başlamaktan gelmektedir.