Hakkalyakin Forum

Full Version: Terakki - Cennet veya Cehenneme Dönüşüm (Kar©glanin 27 Nisan 2016 Vaazi)
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.

Terakki - Cennet veya Cehenneme Dönüşüm

(Kar©glanin 27 Nisan 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِذَا جَاءكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِنَا فَقُلْ سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلَى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ أَنَّهُ مَن عَمِلَ مِنكُمْ سُوءًا بِجَهَالَةٍ ثُمَّ تَابَ مِن بَعْدِهِ وَأَصْلَحَ فَأَنَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ


Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm

Meali :

Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman, de ki: “Selâm olsun size! Rabbiniz kendi üzerine rahmeti (merhameti) yazdı. Şöyle ki: Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

قُلْ إِنِّي عَلَى بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّي وَكَذَّبْتُم بِهِ مَا عِندِي مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ يَقُصُّ الْحَقَّ وَهُوَ خَيْرُ الْفَاصِلِينَ

Kul innî alâ beyyinetin min rabbî, ve kezzebtum bihî, mâ indî mâ testa’cilûne bihî, inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), yakussul hakka ve huve hayrul fâsılîn

Meali :

Ben sizinle, o sizin acele ettiginiz Kiyamet arasindaki ayrac gibiyim. Ki baziniz onu, kisa ve yakin kilmaya calişirken, ben (veya O) ise, onunla (Kiyamet ile) araya fasila koyup, acmaya calişanim. Artik Aramizda ki Hüküm Allahindir.

(Sadakallahul Aziym EN'AM-57 ayet )

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“En şiddetli düşmanın, iki yanın arasındaki nefsindir.”

( Hadis-i Şerif , Beyhakî)

“Şüphesiz ki her şeye cilâ verecek bir âlet vardır, kalbin cilâsı ise zikrullahtır.”


( Hadis-i Şerif , C. Sağir)

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

[attachment=38461]

Zikri Raşidi Evradı Pro9.3 Çıktı, Aldinizmi Okudunuzmu

[attachment=38462]


Yolumuzdan gidecek ve zikirilerimizi cekecek olanlarin dikkat edecegi hususlar
1 - ilk 40 gün aksatmamaya calişmak. Eger aksarsada en kisa sürede 40 güne tamam etmek
2 - Bu dualarin yaklaşik tamami, ya ayet, yada hadislerden derlenmişdir. Dualari dua olarak anlamini bilmeden okumayi birakip, dualarin manalarini, internete yazarak veya hafizlardan sorarak, manalarinida bulup ögrenip öyle okumaya devam etmek, cünkü şeytan ve Deccal aleyhillane, size ilerde bu dualari yanliş okutmak için yollar arayacakdir, ve siz manasinida bilirseniz, sizi yaniltamaz, amma sadece arapca ezbercilik yaparsaniz, o zaman "e" yerine "be" dedirtir ve FAYDA YERINE ZARARI OLUR.
3- ilerde siz duada hizlandikca, şeytan ve deccal sizin gözünüze duayi yanliş göstermek için, okurken sizi adim adim takip edecek, ve sizi yakalarsa size duada iyi şeyler isterken bunlari ters cevirip kendinize beddua ettirnmeye calişabilir, buraya gelince dikkat ediniz, ve şeytan ve deccal sizi takibe başladiysa bir ibadette, mesala namazda hanefiyi yapiyorsaniz, onun yaklayacagini hissetginizde, o ibadetin şafisini biliyorsaniz şafiye gecin hemen, onuda yakalacacak olursa, maliki ve hanbeliye atlayin hemen, yani eger duanizi arapca okuyor manasinida kendi dilinizde biliyorsaniz, birde yabanci diliniz var ise, o zaman mansini bilirseniz tam sizi yakalayacagi sirada, mesala almancaya ve ingilizceye gecin, atlayin. almanca manasini dua edin, o zaman yakalayip yaniltamaz, yani sekte yapin, birinden birine sekin ve sekte koyunki sizi takib edemesin.sonra tekrar arapcaya dönersiniz izinizi kaybettirince.
4- Artiik Zikirleri ezberleyince, bazen zikrederken, diliniz zikrederken, akliniza başka şeyler gelecekdir, ve siz onlari düşünürken dil otamatik pilota gecip zikre devam etcekdir. ancak akliniz başinize gelipde zikrinizi hatirlayinca otamatik pilottaki dilin zikrettigi yer, sizin biraktigniz yer olmayabilir, o ileri veya geri kalmiş olabilir, siz burada, aynen bazi televizlyonlarin cok kanalli bir satalit receiverini acinca, sen mesala TRT1 e bakacan amma, acinca TV yi o dünkü kaldigi yerde kalmiş olabilir, ve o yüzden, sen acinca aynen yeniden TRT1 sececegin gibi, Zikirde de uyaniklik hali gelipde kumanda size gecince, hatirladiginiz kadari ile, en son kaldiginiz yerden devam edin, otamatik pilotunkinden degil yani .
5- Cektiginiz zikirlerde bazen şeytan unutturur, veya yerimizi kaybettirir ve ikimi cektim ücmü cektim durumuna düşeriz, aynen namazda iki mi kildim ücmü gibi, bu durumda evla olan, kalbimiz kac cekdim diyorsa onda karar kilip gerisini tamam etmekdir. nitekim namazda kural, böyle bir vehme düşünce yapilmasi gereken, kalbin kacda mutmain ise o kadari kildim sayip, kalani tamamladikdan sonra, iki defa secde edip selam vemek yani sehiv secdesi yapmak yeterli dedi muhammed. bizde duamiza alfabe duasi koyduk ki onunla zaten hatalarimiz ve eksiklerimiz tamamlanmiş olcak. yani duamizin sehiv secdeside işde o alfabe duamizdir, zaten zikirin (Evradin) icinde mevcuttur.
---oOo---

Vaaza dönersek gecen hafta sibgatullah demek Biyolojideki DNA demekdir demişdik. ve ayrica

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn.

Ey iman edip Allah’a yaklaşmayı dileyenler, doğrularla iyilerle beraber olun.

TEVBE Suresi 119. ayet

ve Allah müminlerine ve dostlarina iyilerle berabar olmamizi emretmiş, yoksa bizlerin hasta olacagini, amma bu hastalik manevi olur ammada maddi olur demişdik. Ve

Allah’ın sevmediği davranışlarin sevmedigi kimselerde oldugunu, onlardan uzak durmak gerektigini yazdik, bununda bizim maddi ve manevi sihhatimiz için oldugunu yazdik söyledik. ve böyle olunca Yeni versionumnuzda Ebubekr olarak dogabilmek için, ve onun tabiatinda cibilliyatinda dogabilmek için, sadikjarla beraber olmak gerekmektde, ve sözünün eri sadik sözüne sadik kimselerr olmak gerekmekdedir, böyle olunca dogacak cocuga konacak olan Ebubekir ismi öyle yalancikdan degil bizatihi Ebu bekir gibi cocuklar dogabilir, yine adaletli ve adil kimselerle dostlukda, onlarain ahlakiyla ahlaklanirda adaletli davaranabilirsek, o zaman yeni veersionumuzda Ömer olarak dogariz, yahutta buna zit olanlar, Hz. ömere münafiklik edenler gibi dogar, yahut ibrahim ibrahim ise, onun antisi gibi davrananlarda, nemrut olarak dogarlar, musa olcak cocugunda illaki bir firavunu olur, yani onun antisi olarak dogan firavun cibilliyatli cocuk.
DNA spiralinde 3 sarmal vardir, birincisi anne taafrindan gecmişimiz, 2. si baba tarafindan gecmişimiz, ve 3. de ceddimiz yani, hangi peygamber soyundaniz, onu belli eder, ve hepsinden karekteristik özelikler alir cocuk ,bu DNA sayesinde, o yüzden mesela memeli hayvanlar bellidir, ve onlarin cibilliyatini taşiyan kadin ve erkeklerde, gögüs kisimi iri olur, ve memesiz hayvan olanlarda ise gögüsler kücükdür, memesiz olurlar, onlarin cibillyatini taşiyan insanlar, yine zehirliler bellidir, zararli kimseler,zarari neticesinde hangi zarari oluşturuyor ise, o hayvanin cibiliyatini taşiyor demekdir.
ve işde eger, ebu bekr gibi cocuk olmak isterken, dogrular yerine, kazibin ile yalancilarla beraber olunursa, işde o zaman Ebubekrin antisi olacak olan cocuklar dogar, yani allah herkesi düşmani ile yaratirki biri ile digerini tesviye eder işde.

Zikir Evradimizdaki istiaze duasinin gayeside budur zaten. kendimizi ve askerlerimizi bu kötü sifatli kimselerden uzak tutmakdir manasi, ve sütü süt olarak muhafaza edemeyen, peynir yaparda muhafaza eder, peynir olarak muhafaza edemeyen yogurt yapar, ve maya olarak muhafaza eder, onuda yapamayan kesik ve norcuk olarak cökelek olarak muhafaza eder, onuda yapamayan kurtlu kurtlu yer, bu temsili misaldir. insan insan olarak kalamiyorsa, kendi dogdugu sifatini koruyamaz ise bir alt seviyeye iner, onu muhafaza etmeye calişir, onuda edemez ise, yine bir derece daha aşagi iner, ve onu muhafaza etmeye calişir, iyilerden en altta levvame nefis vardir, en azindan levvame nefsi korur onuda koruyamaz ise ateşe girmeye razi olur, ve kötü veya zehirli yahut vahşi bir yaratik olmaya razi geldi demekdir, ve cehhenem ehli oldugu ve olacagi aşikaredir, ve cennette akrep olmaz, cennette timsah olmaz, cennet ulvi ve temiz salih kullarin yurdudur, gercek mümin zarari dokunmadigi gibi birde derecesi yüksek olanlar faydalidir, en azindan Hz üzeyrin eşegi gibi sirtina binilir, yükünü taşir, seni taşir, bir üst "at cibilliyati" yine daha süratli gider, seni ve yükünü varacagin yere ulaştirir, daha faydalisi mesela "ari" kendisi yenmez amma, yaptigi bal temizdir yenir, şifa olur, daha iyisi inek koyun gibi, hem etinden, hem sütünden, hem derisinden fayda görülür ve bunun misalide hem yaşarken faydalidir, hemde öldülkden sonrda faydli olan alimler gibi kimselerin cibilliyatlari olan hayvani nefisler. Amma bir timsah deresine gölüne geleni hart diye yutar, faydasi yok birde zarari var.
işde iyilerle beraber olarak iyilerin ahlaki ile ahlaklanan elbet terakki eder, onlarla beraber olur onlarin gidecegi yere gider , onlarla iyilerle beraber olup dostluk etmeyen daglarda kurtlarla tilkilerle dostluga başlar, ve en kötü yaratiklara kadar düşer, ve en son kötü bir mikrop olur cikar. ve en aşagi nefislerin başi emmare nefisli kimseler olurlar ve onun aşagisi "emmare bissüi" kötülükden zevk alan nefis, cehennem ehli yaratiklar, artik cehhenneme dönmüş olanlar gecen haftlardaki ayet, yani cehennemin parcasi olmuş olan yaratiklar. Temsili misal mümin birisini köpek isirdi, işde senin bir günahina cehennem oldu yakdi, yani isirdi seni, daha ne cehennemi ariyon sen, ve bir başkasi ateş oldu ve bir mümini yakdi, işde bir günahin yüzünden o ateşin parcasi olmuş bir insanin cibilliyati seni yakdi, sana zarar verdi demekdir.
Dinde terakki vardir ve nefis katman katman ya yükselir ulvi ruh derecesine cikar, yada sufli kötü ruh derecesine iner, kimde hata ettikden sonra kendini düzeltirse, rabbinin rahmeti onu yakalar ve terakki eder, bu terakki ya iyilere dogrudur, yada kötülere dogrudur, ya yukari, yada aşagi dogru olur bu baştaki ayette şöyle gecer:

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِذَا جَاءكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِنَا فَقُلْ سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلَى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ أَنَّهُ مَن عَمِلَ مِنكُمْ سُوءًا بِجَهَالَةٍ ثُمَّ تَابَ مِن بَعْدِهِ وَأَصْلَحَ فَأَنَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ


Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm

Meali :

Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman, de ki: “Selâm olsun size! Rabbiniz kendi üzerine rahmeti (merhameti) yazdı. Şöyle ki: Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَسَلَامٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ
وَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُكَذِّبِينَ الضَّالِّينَ فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ
وَتَصْلِيَةُ جَحِيمٍ
إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ

Fe selâmun leke min ashâbil yemîn.Ve emmâ in kâne minel mukezzibîned dâllîn. Fe nuzulun min hamîm. veya Ha ve mim . Ve tasliyetu cahîm.
İnne hâzâ le huve hakkul yakîn

Ey sağdaki!( ey iyler zümresi) Sana selam olsun!
(Dallin veya sol ve kötüler) Ama yalanlayıcı sapıklardan ise,
Ve onlar için alevli ateşe atılma vardır. su gibi kaynamak vardir.
veya asli vatani ateş olmak vardir, yani ateşden bir parca olmak vardir.(yani Cehenneme dönüşmek vardir.)
ve bunlar muhakkakki taddirilarak, hakkal yakin bilinir ve ögretilir.

VÂKIA Suresi 91. 92. 93. 94. 95. ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً فَادْخُلِي فِي عِبَادِي وَادْخُلِي جَنَّتِي

Yâ eyyetuhân nefsul mutmainneh, İrciî ilâ rabbiki râdzıyeten mardzıyyeh, Fedhulî fî ibâdî, Vedhulî cennetî.

Meali :
Ey mutmain olan nefs!“Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön! gir kullarimin içine , gir cennetime (Cennete dönüş, Cennetin parçası ol)

FECR Suresi 27. 28. 29. ve 30. ayetleri

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

رَبَّنَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ رَبَّنَا إِنَّكَ جَامِعُ النَّاسِ لِيَوْمٍ لاَّ رَيْبَ فِيهِ إِنَّ اللّهَ لاَ يُخْلِفُ الْمِيعَادَ

Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledunke rahmeh(rahmeten), inneke entel vehhâb. Rabbenâ inneke câmiun nâsi li yevmin lâ raybe fîh(fîhî), innallâhe lâ yuhliful mîâd.

Meali :
(Onlar şöyle yakarırlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.”
“Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez.”

ALİ İMRAN Suresi 8. ve 9. ayet

---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 27 Nisan 2016 Çarşamba

Original Kar © glan