Hakkalyakin Board

Full Version: HiZBÜ DEVRiL ALA - Muhyiddini Arabi
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.

Devru a’la li Muhyiddin
Muhyiddiyn için yüksek devir


Devru a’la li Muhyiddin
Muhyiddin İbn. Arabi hazretlerine ait hergün okunarak (devr edilen)
yüce manalar ihtiva eden duasının Türkçe okunuşu ve manası

Bismillâhirrahmânirrahîym
Allahümme Yâ Hayyû, Yâ Kayyûm, bike tehassantu
fahmin-î bi himâyet-î kifâyet-î vikâyet-î hakîkat-î burhân-î
hırz-î emân-î “Bismillâhi” 
Ve adhilnî Yâ Evvelû, Yâ Ahirû, meknû’el ğaybî sırr-ı
dâiret-î kenz-î “Mâşâallâhû lâ kuvvete illâ bîllahî” 
Ve esbül a’leyye Yâ Halîmü, Yâ settâru, kenef-e setr-i
hicâb-î sıyânet-î necât-î “Vea’tesımû bihablîllâhi” 
Vebnî Yâ muhîtû, Yâ Kâdirü, a’leyye sûre emân-î ihâtat-î
mecd-î sürâdik-î i’zz-î a’zamet-î “Zâlike hayrûn zâlike min
âyâtîllâhi” 
Ve ei’znî Yâ Rakıbû, Yâ Mucîba, vahrusnî fi nefsî ve dînî
ve ehlî ve mâlî ve veledî, ve dârî, fein vâlidî bi kelâet-î iğâset
î lâzet-i “Ve mâ hüm bi darrine bihî min ahadin illâ biiznîllâhi” 
Ve kınî Yâ mâniû’, Yâ Nafiû’, bi âyatike ve esmâ-îke ve
kelimât-ike şerr-eşşeytân vessultan ve zâlimin ve cebbârin
biğa a’leyye “Ahâzetuhû ğâşiyetün min a’zâbîllâh” 
Ve neccinî Yâ Muzill, Yâ Muntekim, min a’bîdîke-zzâlimin
el bâğine a’leyye ve e’vânîhîm fe in hemme lî ahadun
minhüm bi sûin hazelehûllâhû ve hateme a’lâ semîhî ve
kalbihî ve cea’le a’lâ basarihî ğişâveten “Femen yehdîyhî min
ba’dillâh” 
Vekfinî Yâ Kâbiz, Yâ Kahhâr, hadîa’te mekr-îhîm
vardudhûm a’nnî mezmûmîne medhûrîne bi takhsîr-î tağyîr-î
tedmîr-î “Fe mâ kâne lehû min fi’etin yensurûnehû min
dûn’îllâh”. 
Veeziknî Yâ Subbûh, Yâ Kuddûs, lezzet-e münâcât-i
“Akbil velâ tehaf, inneke minel’âminîne bi fadzîllâhi”. 
Ve ezikhûn Yâ Dârr, Yâ Mumît, nikâl-u vebâl-î zevâl-î “Fe
kuti’a dâbir’ul kavm’illezîne zalemû, velhamdülillâhi rabb’il
â’lemîyn” 
Ve eminnî Yâ Selâm, Yâ Mü’min, savlet-e cevletti devlet
îl âdâ-î bi ğayât-î bidâyet-î ayet-î “Lehüm’ül büşrâ fi’l
hayâtiddünyâ ve fil’âhiretî lâ tebdîle likelimâtillâh” 
Ve tevvicnî Yâ A’zîm, Yâ Muiz’zzu, bi tâc-î mehâbet-î
kibriyâ-î celâl-î sultân-î melekût-î i’zz-i a’zamet-î “Ve lâ
yahzünke kavlühüm, inn’el İ’zzete lillâhi’ 
Ve elbisnî Yâ Celîl, Yâ kebir, hila’t-e celâl-î ikbâl-i ikmâl-î
“Felemmâ ra’eynehû ekbernehû ve kataâ’ne eydiyehünne ve
kulne hâşa lillâhî” 
Ve elki Yâ A’zîz, Yâ Vedûd, a’leyye mahabbeten minke
hettâ tenkâd ve takhda’ lî bihâ kulûb-ü i’bâd-îke b-il
mahabbeti ve-l mea’zzeti ve’l meveddeti min ta’tîf-î teltîf-î
te’lîf-î “Yühibbûnehüm kehubbîllâh, vellezîne âmenû eşeddü
hubben lillâh” 
Ve Azhîr a’leyye Yâ Zâhiru, Yâ Bâtınu, âsâr’ü esrâr-i
envâr-î “Yühibbuhum ve yühibbunehû ezilletin a’lâl
mü’minîne ei’zzetin a’lâl kâfirîne yücâhidûne fî sebilillâhi” 
Ve veccih Allahümme Yâ Samed, Yâ Nûr, vechî bi safâ-î
cemâl-î üns-î işâk-î “Fein hâccûke fekul eslemtü vechiye
lillâh” 
Ve cemmil’nî Yâ Bedîa’-ssemâvati ve’l arz Yâ Zelcelâli
ve’l ikrâmi bi’l fesâhati ve’l belâğeti ve’l berâti “Vehlul
u’kdeten min lisânî yefkahû kavlî” 
Bi rikkat-î ra’fet-î rahmet-î “Sümme telînü cülûdühüm ve
kulûbühüm ila zikrîllâhi” 
Ve kallidnî Yâ şedîd’el betşi Yâ Cebbâru, Yâ Kahharû,
seyf’ül heybeti veş’şiddeti ve’l kuvveti ve’l mena’ti min be’si
ve ceberût’î i’zzet’i “Ve me’nnasru illâ min i’ndi’llâhi” 
Ve edim a’leyye Yâ Bâsit, Yâ Fettâh, behcet’e meserret’i
“Rabbişrah lî sadrîy ve yessirlîy emrî” 
Biletâf’î a’vâtif’i “Elem neşrahleke sadrak” 
Ve beşâirî “Yevmeizin yefreh’ul mü’minûne bi nasr’îllâh” 
Ve enzil’illâhümme Yâ Lâtîf, Yâ Raûf, bi kalbîy’el îmâne
ve’l itminâne vessekînete liekûne min’ellezîne âmenû “Ve
tatmainnu kulûbühüm bi-zikr’îllâh” 
Ve efriğ a’leyye Yâ Sabûr, Yâ Şekûr, sabr’ellezîne
tedarra’û bi sebât’î yakîn’î temkîn’î “Kem min fietin kalîyletin
ğalebet fieten kesîreten bi’iznîllâh” 
Vahfeznî Yâ Hafîz, Yâ Vekîl, min beyn-i yedeyye ve min
halfî vea’n yemînî ve a’n şimâlî ve min fevkî ve min tahtî bi
vucûd-î şuhûd-î cunûd-î “Lehû mua’kibâtün min beyn’î
yedeyhî ve min halfîhî yahfizûnehû min emrîllâh” 
Ve sebbit Allâhumme Yâ Sabitü, Yâ Kâimû, Yâ Dâimû,
kademeyye kemâ sebeteel kâile “Ve keyfe ehâfu mâ
eşrektum ve lâ tehâfûne enneküm eşrektüm billâh” 
Vensurnî Yâ ni’m’el Mevlâ ve Yâ Ni’me’nnasîr, a’lâ a’dâî
nasr’ellezî kîle lehû “E’tet’tehizünâ hüzûven kâle e’ûzu billâh” 
Ve eyyidnî Yâ Tâlib, Yâ Ğalib, bi te’yîd’î Nebiyy’ike
Muhammedin Sallallahû A’leyhî ve Sellem el-mueyyedi
bi’ta’zîz’î tevkîr’î “İnnâ erselnâke şâhiden mubeşşiren ve
nezîren litu’minû billâh” 
Ve ek fînî Yâ Kâfî, Yâ Şâfî, el ada vel esvâi vel edvâi bi
a’vâid’i fevâid’i “Lev enzelnâ haz’el Kur’âne a’lâ cebelin
lareeytehû hâşia’an mutesaddian min haşyet’illâhi” 
Ve emnin a’leyye Yâ Vehhâb, Yâ Rezzâk, bi husûl-î
vusûl-î kabûl-î teysî-î teshîr-i “Kulû veşrebû min rizkîllahî” 
Ve fevellenî Yâ Velî, Yâ A’lîy, bil’vilâyeti vel i’nâyeti
verriâ’yeti ves-selameti bi mezîd-î îrâd-î isâ’d-î imdâd-i
“Zalike min fadzlîllâhi” 
Ve ekrimnî Yâ Ğâniyy, Yâ Kerîm, bis seâ’deti ves’siyâdeti
vel kerâmeti vel mağfireti kemâ ekremte ellezîne yeğuddûne
asvâtehum i’nde Rasûlûllâh ve tub a’leyye Yâ Tevvab, Yâ
Hekîm, tevbeten nesûhen liekûne min’ellezîne “İzâ fea’lû
fâhişeten ev zalemû enfuüsehûm zeker’ûllâhe festağferû
lizünûbîhim ve men yağfir’uzzunûbe illâllah” 
Ve el zimnî Yâ Vâhid, Yâ Ahâd, kelimet’et takvâ kemâ
elzemte Habîbeke Muhammeden Sallâllâhu A’leyhi ve
Selleme haysu kulte “Fea’lem ennehû lâ ilâhe illâllâh” 
Ve ahtim lî Yâ Rahman, Ya Rahîym, bi husn’î
hâtımet’ennâcîne ver râcîne “Kul yâ i’badiyellezîne esrefû
a’lâ enfusihîm lâ taknetû min rahmet’îllâh” 
Ve eskinnî Yâ Semî, Yâ Karîb, cennâti a’dn’ın yui’ddet lil
muttekîn “Da’vâhum fihâ subhâneke’llahumme ve
tahiyyatehum fîha selam ve âhiru da’vâhum enilhamdu lillâhi
rabbilâlemiyn” 
Yâ Allâhû, Yâ Allâhû, Yâ Allâhû, Ya Allahû
Yâ Rabb, Yâ Nâfi, Yâ Mânî,
Yâ Rahmân, Yâ Rahîm.
Es’eluke bi hürmetî hâzîhîl Esmâi vel Âyâti vel kelimâti
sultanen nasîran ve rızkan kesîren ve kalben karîren ve
kabren munîren ve hisaben yesîren ve ecren kebîren ve
Sallallâhu Â’lâ Seyyidinâ Muhammedin ve A’lâ Âlîhî ve
Sahbihî ve selleme tesliman kesîran adede halkike ve
midâde kelimâtike ve muntehâ rahmetike.
Allahümme innî kad âveytu ileyke ve men evâ ilâ rüknin
şedîdîn. Ve selamun a’l-al mürselîne velhamdu lillâhi rabbil
â’lemîne.
«Elem neşrah leke sadrak. Ve veda’nâ anke vizrak.
Ellezî enkada zahrak. Ve rafa’nâ leke zikrak. Fe inne meal
usri yüsrâ. İnne meal usri yüsrâ. Fe izâ ferağte fensab. Ve ilâ
rabbike ferğab.» (İnşirah Sûresi)
Not: Son Dua’nın en sonunda bulunan Parantez içersinde olan
İNŞİRÂH sûresi 3 defa okunacak sonra da aşağıdaki Salavât-ı Şerif’e
okunacak.
Salavât-ı Şerife:
Allahümme salli a’lâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin
salâten tuhillu bîhâl u’kede ve tuferricu bihalkerbe ve teşrehu
bihâ-s sudûre ve tuyessiru bîhâ-l umûre fi-ddunya vel âhireti
ve a’lâ âlîhî ve sahbîhî ve sellim.
“ALLAH” C.C. için, Hazreti Fahri Kâinât Efendimizin,
âl’i’nin, Ashabının, Ehli beytinin, Annelerimizin, Cümle
Resûllerin, Enbiyâların pâk rûhlarına, Hz. Abdulkadir
Geylâni’nin, Hz. Şeyh-ı Ekber’in ve Onların Şahsında tüm
Evliyâullahın ve Onların Muhibbi Olanların, ve bu duâ’nın
şâmil olduğu bütün Ümmeti Muhammedin, yakınlarımızın
ruhları ve kendi ruhumuz için 3 El-Fatihâ-ı Şerif, 12 İhlas-ı
Şerif. Allah kabul eylesin. Amin.

Muhyiddin ibn. Arabi’nin 
Yüce duası “Hizbu’d-devri’l-a’lâ”nın manası


Bismillâhirrahmânirrahîym
Rahman ve Rahiym Allah adıyla
Ey sonsuz dirilik, canlılık sahibi Hayy olan! Ey kendi
varlığı ile kâim olup, mevcûdatı varlığı ile var kılan Kayyum
olan! Seninle kendimi güvenceye aldım lütfen beni koru. 
Bi-ismi-allâh, isminin hakikati, himayesi, kifayeti,
koruması, burhanı zırhıyla, muhafazası ve emanı ile beni
himaye eyle.
Ey başlangıcı olmayan Evvel olan, Ey sonu olmayan
Ahir olan! Beni maşâallah lâ kuvvete illâ billâh / Allah’ın
dilemesi olur. Kuvvet ancak Allah’tandır. Ayetinin hazinesinin
dairesinin içindeki gaybî sırlarla, o kıymetli dâirenin içerisine
lütfen beni de sok.
Ey hoşgörülü Haliym olan, ey her türlü şeyi örten,
kapayan gizleyen Settâr olan! Ve’tesimû bihablîllâhi /
Allah’ın ipine sarılın, âyetinin kurtuluşunun sırrıyla, tesettürü,
hicâbi korunma ve kurtulma vesilesiyle lütfen bana da
korunmayı, örtünmeyi nasip eyle.
Ey her şey’i ihâta eden, kuşatan Muhît olan! Ey kudreti
her şey’e yeten Kâdir olan! Etrafımı Zâlike hayrûn zâlike
min âyâtîllâh / bu daha hayırlıdır. Bu Allah’ın ayetlerindendir
âyetinin azametinden izzetinden ve ululuğundan eman ve
ihata surlarıyla çevir.
Ey murakebe eden Kârib, Ey icabet eden Mucîb! Ve
mahum bi darrine bihî min ehadin illâ biiznîllâhi / Oysa
şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zaman
veremez âyetinin mânâsıyla, korunmasıyla, hürmetiyle lütfen 
beni, nefsimi, ailemi, dinimi, malımı, evlatlarımı, evim
hususunda icâbet eyle, beni koru ve savun.
Ey men eden Mâni olan, Ey savunan Nafi olan! 
Ehâzetuhû ğâşiyetün min a’zâbîllah / Eğer bir zalim veya
zorba bana haksızlıkla saldırırsa Allah’ın azabından bir
bürüyen onu yakalayıverir-  âyetlerin, esmâların, kelimelerin
hakkı için, şeytanın şerrinden, sultanın şerrinden ve herhangi
bir zalimin veyâ haklarımı gasb etmek isteyen zorbanın
şerrinden lütfen beni koru.
Ey zalim, azgın ve bana saldıran kullarını ve
yardımcılarını zelil kılan Muzil ! Ey zarar vereni yaptığının
karşılığıyla ödeştiren Muntakim! Zulmedici kulların ve
onların yardımcıları eğer bana kötü tuzak hazırlamışlarsa
Allah onları yüzüstü bıraksın. Onların işitmelerine kalplerine,
basiretlerine Femen yehdîyhî min ba’dillâh /  kulağını ve
kalbini mühürledik, gözünün üzerine bir perde indirdik,
âyetindeki gibi bir perde koyarak, kurtarıcım ol! Şüphesiz,
artık Allah’ın azabından kurtuluş yolunu kim ona gösterebilir!
Ey izhâr ettiklerini geri alan ve her şey’i kudreti altında
tutan Kâbız olan, Ey dilediği her şeyi ortadan kaldıran
Kahhâr olan Allah’ım, bana tuzak kuranların mekirlerine,
hilelerine, azaplarına karşı bana yardım ederek kimseye
muhtaç bırakma. Onları, Fe mâ kâne lehû min fi’etin
yensurûnehû min dûn’îllâhi / Allah’tan başka ona yardım
edecek bir grubu yoktur, âyetinin sırrıyla, mânâsıyla, içerdiği
hüsran, değişme ve yok etme vaadi uyarınca onları
(tuzakçıları) benden, rezil, horlanmış, mağlup ve aşağılanmış
olarak uzaklaştır. 
Ey Zâtına ve Sıfâtlarına fenâlık, noksanlık, sınırlılık ve
hiçbir
şekilde kusur bulunmayan Subbûh olan, Ey,
mukaddes ve arı Kuddûs olan Allah’ım, Akbil velâ tehaf
inneke min’el âminîne” bi fadzlîllâhi / beri gel ve korkma!
Çünkü sen, Allah’ın himayesinde güvende olanlardansın
âyetinde ki münacâtın lezzetini lütfen bana tattır ve bu âyetin
fazlıyla, sırrıyla emniyet içersinde bulunanlardan olmayı da
lütfen nasip eyle.
Ey zarara uğratan, her şer kabul edilenin mutlak var
edicisi Dârr olan, Ey ölümü tattıran ve dilediğine dönüştüren
Mumit olan! Fe kuti’a dâbir’ul kavm’illezîne zalemû,
velhamdülillâhi rabb’il â’lemîyn / zulm eden kavmin kökü
kurudu ve Allah’a hamdolsun âyetinin sırrıyla, yine zalimlere
içerdiği cezayı, vebâlini, nikâlini, zevâlini tattır Yâ Rabbi.
Ey yakîn hâlini yaratan Selâm olan, Ey gaybın sonsuz
sırlarına açık idrâkı oluşturan Mü’min olan Allah’ım,
düşmanların devletine karşı Lehüm’ül büşrâ fi’l
hayâtiddünyâ ve fi’l âhiretî lâ tebdîle likelimâtillâh /
Dünya hayatında ve ahirette onlara müjde vardır. Allah’ın
kelimelerinde değişiklik olmaz, âyetinin gayesi, sırrı ve
nihayeti ve bidayeti ile düşmanların devletlerinin,
cevvaliyetlerinin heybetinden caydırıcılığından beni de emin
kıl, huzurlu eyle.
Ey sonsuzluğuyla azamet sahibi A’zîm olan, ey izzet
bahşeden ve dileğince değerli kılan Muizz olan Allah’ım, Ve
lâ yahzünke kavlühüm inn’el İ’zzete lillâhi / onların sözleri
seni üzmesin. Şüphesiz bütün izzet Allah’ındır. Ayetinde ki
sırrınla, celâllik sultanlığının, saltanatının ve gururunun
verdiği azametli, korkutucu tacınla beni taçlandır ya Rabbi. 
Ey Zâtıyla tüm kemâl sıfatlarına sahip ve tek hükümran
Celîl olan, ey sonsuz mânâlara sahip, yeğane üstünlük
sahibi ve üstünlüğünü de ancak kendi kendiyle değerlendiren
Kebîr olan Allah’ım, Felemmâ ra’eynehû ekbernehûnne
ve kataâ’ne eydiyehünne ve kulne hâşalillâhî / Onu
gördüklerinde gözlerinde büyüttüler ve ellerini kestiler, “haşa!
Allah’ı tenzih ederiz bu bir beşer değildir” dediler.. âyetinin
sırrıyla verdiğin celâllik, mükemmellik, ikbâllik, yüce azâmet
ihtivâ eden cübbeyi bana da giydir!
Ey eşi benzeri olmayan A’zîz olan, Ey Aşk kaynağı,
sevilen gerçek ve Tek mutlak varlık Vedûd olan Allah’ım,
Yühibbûnehüm kehubbîllâh, vellezîne âmenû eşeddu
hubben lillâh / Onları Allah’ı sever gibi seviyorlar. İman
edenlerin Allah’a yönelik sevgileri ise daha şiddetlidir.
ayetinin şefkatinden, letafetinden ve sıcaklığından bir sevgiyi
katından bana ilka et ki, böylece bu kullarının gönülleri sevgi,
saygı ve muhabbetle bana boyun eğsin, bana uysun.
Ey apaçık ortada Zâhir olan, Ey gizli Bâtın olan!
Yühibbuhum ve yühibbunehû ezilleten a’lâ’l mü’minîne
ei’zzeten a’lâ’l kâfirîne yücâhidûne fî sebilillâhi / Allah
onları sever, onlar da Allah’ı severler. müminlere karşı alçak
gönüllü, kafirlere karşı izzetlidirler ve Allah yolunda cihad
ederler…âyetinin sırlarının, nûr’unun verdiği gücü ve
eserlerini üzerimde izhar eyle.
Ey varlığına bir şeyin girmesi, çıkması imkânsız,
ihtiyaçtan, beri Samed olan, ey açığa çıkaran idrâk ettiren,
kendisiyle irşâd olunan Nûr olan! Fein hâccûke fekul
eslemtü vechiye’lillâh / eğer seninle tartışırlarsa, de ki: ben
vechimi (yüzümü) Allah’a teslim ettim... âyetinin sırrıyla
vechimi, işrâk, ünsiyet ve cemâlinin nûruyla safiyetiyle çevir.
Yâ Bedîa’s semâvative’l arz Yâ Zelcelâli ve’l ikrâm /
Ey semavatı ve yeri benzersiz yaratan! Ey celal ve kerem
sahibi!  Vehlul u’kdeten min lisânî yefkahû kavlî / sonra
derileri ve kalpleri Allah’ın zikri ile yumuşar, (Hz. Musa’nın
duası) âyetinin sırrıyla, mânâsıyla (Musâ Aleyhisselâm’ın
dilini çözdüğün gibi) lütfen bana da üstünlüğümü, belâgatimi
ve fasihliğimi ikrâm eyle ki dediklerimi anlasınlar.
Allah’ım «Sümme telînü cülûduühüm ve kulûbühüm lî
zikrîllâhi» âyetinin sırrıyla, yüzü suyu hürmetine lütfen
Senden korkan, derileri ürperen ve sonra, derileri ve
yürekleri Allah’ın zikri için yumuşayanlara nasip ettiğin gibi
bana da Rahmetinle inceliğinle lütfen acı.
Ey hükmünü zorunlu olarak, ister istemez kabul ettiren
Cebbar olan, Ey dilediği her şey’i ortadan kaldıran Kahhar
olan Allah’ım, Ve me’nnasru illâ min i’ndi’llâhi / zafer
ancak Allah katındandır, âyetinin sırrıyla, lütfen beni
heybetinin kılıcıyla, gücüyle, şiddetiyle, dayanıklığıyla,
düşmanlarının zorbalığına ve güçüne karşı bana heybetini ve
yüceliğini zırh gibi giydir.
Ey açan, yayan, genişlik veren Bâsit olan, Ey sürekli
aşama (feth) kapıları açan, tüm kapanıklıkları geçiren,
Fettâh olan! Elem neşrahleke sadrak / biz senin göğsünü
açmadık mı? âyetinin sırrıyla letafet ve bağışıyla müjdelerinin
işaretiyle Rabbişrah lî sadrîy ve yessirlîy emrî / Rabbim!
Göğsümü aç ve işimi kolaylaştır.” âyetinin sırrıyla,
bereketiyle, benim de lütfen kalbime, (bilincime) genişlik,
açıklık, nûr ikrâm eyle.
Yevmeizin yefrahul mü’minûne bi nasrîllâh / üzerime
o gün müminler Allah’ın yardımı sayesinde sevinirler..
âyetinin sırrıyla, müjdeleriyle, sevindirdiğin, yardım ettiğin ve
galip getirerek, feraha kavuşturduğun mü’min kulların gibi
lütfen bizi de müjdele, sevindir, galip eyle, feraha çıkar.
Ey lutûf sâhibi, birimin özünde ve yapısında yer alır
biçimde mevcût Lâtîf olan, Ey son derece merhametli Raûf
olan Rabb’im, Ve tatmainnu kulûbühüm bizikr’îllah /
kalpler ancak Allah’ın zikriyle tatmin olur… âyetinin sırrıyla,
kalpleri seni zikretmekle huzurlu olan, imân nasip ettiğin
kulların gibi benim kalbime de lütfen imân, huzur ve sukûnet
ikram eyle…
Ey sabırla, rızâsı olmayan şeylerin neticesini bekleyen
Sabûr olan, Ey ikrâm ettiklerinin değerini bilene, şükredene
fazlasıyla karşılık veren Şekûr olan Allah’ım, Kem min
fietin kalîletin ğalebet fieten kesîreten biiznîllâhi / nice az
topluluk Allah’ın izniyle galip gelmişlerdir… âyetinin sırrıyla
ve izninle, yakini ve sebatı ile yakaranların sabrını yüreğime
akıt, sabitliğinin, sadâkatinin güçleri gibi bize de aynı gücü
lütuf eyle.
Ey koruyan, muhâfaza eden, ayakta tutan, hıfz eyleyen
Hâfiz olan, ey vekîl tutanların işini en mükemmel biçimde
sonuçlandıran Vekîl olan! Lehû mua’kibâtun min beyn’î
yedeyhî ve min halfiîhi yahfizûnehû min emrîllâh /
Allah’ın emri gereğince önünden ve arkasından onu takip
edip koruyanlar vardır… âyetinin sırrıyla, şâhidleriyle,
tanıklarıyla, askerleriyle, lütfen beni de önümden, arkamdan,
sağımdan, solumdan, üstümden ve altımdan, (her yönden)
koru, koruyucum ve vekilîm olan Allah’ım.
Ey kendi varlığı ile mevcûdatı varlığıyla var kılan Kaim
olan ve Ey Dâim olan! Ve keyfe ehâfu mâ eşrektüm ve lâ
tehâfûne ennekûm eşrektüm billâh / Siz Allah’a ortak
koşmaktan korkmaz iken ben nasıl sizin koştuğunuz
ortaklardan korkarım? âyetinde sözü geçen, burhân sâhibi
kimselerin, (şirk ehlî olmayan) dayandığı gibi benim de
ayaklarımı yolunda sâbit eyle lütfen kaydırma.
Ey en güzel Mevlâm, Ey en güzel kurtarıcı;
“Ni’men’nasir!  E’tet’ethizünâ hüzûven kâle eûzu billâh /
“bizimle alay mı ediyorsun?”denilince “Allah’a sığınırım”
âyetinin sahibi olan kimseyi gâlib kıldığın gibi beni de
düşmanlarıma karşı gâlip lütfen eyle.
Ey talep ettiren Tâlib olan, Ey talep ettirdiğine de talebini
ikrâm eden yeğane Gâlib olan Allah’ım, İnnâ erseinâke
şâhiden mubeşşiren ve nezîren litu’minû billâh /
“Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak
gönderdik….iman edesiniz.” âyetinin sırrıyla, imânıyla,
bereketiyle, tanıklıkla, uyarıcı ve müjdeci olarak Rasûlün
Muhammed Sallallahû Aleyhi ve Sellem Efendimizi
âzizlikle, heybetlikle, desteklediğin gibi beni de lütfen
destekle.
Ey kifâyet eden, yeten, yetişen, el veren Kâfi olan, ey
şefaat eden, şifâ veren Şâfî olan Allah’ım, lütfen beni Lev
enzelnâ hâz’el Kur’âne a’lâ cebelin lareeytehû hâşia’an
mutesaddian min haşyet’illâh / Eğer biz bu Kur’an’ı bir
dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş
eğerek, parça parça olmuş görürdün… âyetinin sırrıyla,
verdiğin faydaların ve birikintilerin yüzüsuyu hürmetine
düşmanlara, kötülere karşı destekle, kifâyet eyle, lütfen
yardımcım ol. 
Ey karşılıksız olarak ihsânda bulunan Vahhab olan
bağışlayıcı, Ey sonsuz mânâlarıyla sürekli rızık verici Rezzâk
olan! Kulû veşrebû min rizkîllahî /  Allah’ın rızkından yeyin,
için... âyetinin sırrıyla rızıklarda sağladığın kolaylığı, kabulü,
tedbiri ve emre amadeliği ile bana indinden lûtf eyle.
Ey Tek, yardımcı, hâmi, dost, dilediğine arka çıkıp onları
kemâle ulaştıran dost; Velî olan, Ey yüce fevkalâde yüksek
A’lîy olan Allah’ım, Zalike min fadzlîlâh / işte bu Allah’ın
lütfundandır.. âyetinin sırrıyla inâyetiyle, medediyle,
mutluluğuyla ve fazla fazla devamıyla, selâmetle korumakla,
sahip çıkmakla bana Velîlik yap (sahîp çık), lütfen imdâd
eyle.
Ey sınırsız cömertlik Kerim sahibi, Ey yeğane zenginlik
sahibi Gâniy olan, ey tevbeleri çok kabul eden, ey Halim
olan!
İzâ fea’lû fâhişeten ev zalemû enfüsehüm
zeker’ûllâhe festağferû lizünûbîhim ve
men
yağfir’uzzunûbe illâllah / onlar ki bir kötülük işledikleri veya
kendilerine zulmettikleri zaman, hemen Allah’ı anarlar ve
günahları için bağışlanma dilerler. Allah’tan başka günahları
bağışlayan kimdir? âyetinde zikrolan Rasûlünün yanında
seslerini alçaltmış olan kimseleri, affederek ikrâm ittiğin gibi
lütfen bu vesileyle bana da affınla, saadetle ikrâm eyle..
Ey Tek, hüküm sahibi, hükmü kayıtsız şartsız yerine
gelen Hakîm olan, Ey Tek, tövbeleri kabul edici Tevvâb olan
ve Ey Tek, va’adinde sadık, sözünde duran, nimetleri
herkese ihsân eden, muhsin Berr olan Allah’ım, onların
bilinçlerine nasûh tevbeleri ikrâm ederek nasûh tevbesinin
oluşmasını sağladığın, ikrâm ettiğin gibi bana da lütfen
nasûh tövbesi ikrâm eyle Yâ Rabbi.
Cüzlerden, parçalardan meydana gelmemiş “TEK”
Vâhid, Ahad, olan ALLAH, Fea’lem ennehû lâilâheilâllâh,
Senin sözün ve takvâ olan bu âyetinle sevgilin Rasulûn
Muhammed Sallallahû Aleyhi Vessellem Efendimizi
bağladığın gibi lütfen bizleri de bu âyetin sırrıyla, mânâsıyla
bağla Yâ Rabbi.
Ey Rahman ve Rahiym olan Allah’ım, Kul Yâ
i’bâdiyellezîne esrefû a’lâ enfusihîm lâ taknetû min
rahmet’îllâh / ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım!
Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin… âyetinin verdiği
ni’metle ümit edenler ve kurtulmuş olan ve sonları güzel olan
kimselere bağışladığın gibi lütfen benim de sonumu iyi ve
hoş eyle Yâ Rabbi.
Ey yaratıklarının hitâplarını her hâliyle algılayan Semî
olan, ey yarattıklarına mekânca yâkin Kârib olan! 
Beni, muttakiler için hazırlanan Adn cennetlerine
yerleştir! 
Da’vâhum fihâ subhâneke allahumme ve
tahiyyatehum fihâ selam ve âhiru da’vâhum enil’hamdu
lillâhi rabbilâlemiyn / onların oradaki duası ‘seni tenzih
ederiz, Allah’ım!’ şeklindedir. selamlaşmaları ‘selam olsun’
şeklindedir. Dualarının sonu ‘alemlerin rabbi olan Allah’a
hamdolsun’ şeklindedir… 
Ya Allah (4 defa) ya Nafi (4 defa)… Ya Rahman (4 defa)
ya Rahim (4 defa) 
Ey Fayda verici, Ey kötülükleri geri çevirici, Ey Rahman ve
Rahiym olan Allah, bu ayetlerin sözlerin ve esmâlarının
yüzüsuyu hürmetine katından bana kazandırıcı bir güç ikrâm
eyle.. bizlere bereketli, bol rızıklar, huzurlu yürekler,
aydınlanmış kabir, kolay verilen hesap ve büyük ecirler ikrâm
eylemeni ve Firdevs cennetinden büyük bir mülk takdir etmeni
istiyorum.
Allah’ım Efendimiz Muhammed Sallallahû Aleyhi ve Sellem’
Â’lîsine, Sahabesine din gününe kadar çok selâm ver. Öyle
selâmlar ve duâlar ver ki, Senin halkının sayısı kadar, Senin
kelimelerin ve sözlerin tükettiği mürekkepler kadar ve rahmetin
en son zirvesine kadar.
Allah’ım Sana sığındım ki, bu sığınmam aynen güçlü ve
çetin köşelere sığınanların hâli gibidir.
Allah Rasûllerine selâmlar olsun, âlemlerin Rabbi olan
Allah’a hamdolsun.
El- Fatiha
DEVRi ALA EVRAD-I ŞERİFiN ARAPÇASI

Muhyiddin İbn. Arabi Hazretlerine ait hergün okunarak
(devr edilen) yüce manalar ihtiva eden duasının Arapçası

[attachment=134123]

[attachment=134124]

[attachment=134125]

[attachment=134126]

[attachment=134127]

[attachment=134128]