Hakkalyakin Forum

Full Version: Kimya Nedir ? Kimyanın Temel Kanunları Nelerdir ?
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.
[attachment=45541]

Kimya Nedir ? Kimyanın Temel Kanunları Nelerdir ?

Kimya, maddenin yapısını, özelliklerini, birleşimini, etkileşimlerini, tepkimelerini araştıran ve uygulayan bilim dalıdır.[1][2] Kimya bilimi daha kapsamlı bir ifadeyle, maddelerin özellikleriyle, sınıflandırılmasıyla, atomlarla, atom teorisiyle, kimyasal bileşiklerle, kimyasal tepkimelerle, maddenin hâlleriyle, moleküller arası ve moleküler kuvvetlerle, kimyasal bağlarla, tepkime kinetiğiyle ve kimyasal dengenin prensipleriyle ve benzeri konularla ilgilenir. Kimya'nın ana alt bilim dalları, analitik, anorganik, organik kimya fizikokimya ve biyokimyadır.

Kimyanın Temel Kanunları

Kimyanın Temel Kanunları,yaklaşık olarak 1700 yıllarında oluşmaya başladı.Günümüze kadar bu kanunlar çoğalarak devam etmiştir.Bunlar sırayla;

Kütlenin korunumu kanunu: Antoine Lavosier tarafından bulunan kanuna göre ;bir tepkimeye giren maddelerin kütlelerinin toplamı,tepkimeden çıkan maddelerin kütlelerinin toplamına eşittir.
Sabit oranlar kanunu: Joseph Proust tarafından bulunan kanuna göre;Bir bileşiği oluşturan elementler birbirleriyle sabit bir oranda birleşirler.
Katlı oranlar kanunu:John Dalton tarafından bulunan kanuna göre ;İki element birden fazla bileşik oluşturuyorsa, birinci elementin sabit miktarıyla birleşen ikinci elementin kütleleri arasında belirli bir oran vardır.
Birleşen Hacim Oranları: Gay Lusac tarafından geliştirilen kanuna göre ;Sabit basınç ve sıcaklıkta gazların birleşen hacimlerinin oranı tanecik sayılarının oranını verir.
Avogadro Hipotezi: Amedeo Avogadro tarafından bulunan kanuna göre;eşit hacimdeki gazların; eşit sıcaklık ve eşit basınçta aynı sayıda parçacık ya da molekül sayısına sahip olduğunu öne sürer.


Kimya köken bilimi
Kimya sözcüğüyle simya sözcüğünün aynı kökten geldiği tahmin edilmektedir. 17 yüzyılda kimya ve simya sözcükleri aynı bilimsel disiplini, (  maddenin analizi, sentezini içeren çalışmaları) tanımlamak için ayırt edilmeksizin kullanılmışlardır. Ancak 18. yüzyılda bu iki sözcük arasında bir ayrım gözetilmeye başlanmış, simya daha çok metalden altın yapmakla ilgili uğraşları tanımlamak için kullanılmıştır.[3] Simya sözcüğünün Arapça al-kimia (  الكيمياء‎) sözcüğünden türediği[4], bu Arapça sözcüğünde Antik Yunanca himya (  metal eritmek anlamına gelen χημεία ya da χημία) sözcüğünden türediği iddia edilmektedir.

Tarihi

Kimya'nın tarihi Simya öncesi, Simya dönemi, Geleneksel ve Modern kimya dönemleri olmak üzere 4 ana başlık altında toplanarak incelenebilinir.

Simya öncesi
Kimyanın bilinen tarihi Antik Mısır döneminde başlamıştır. MÖ 2000'li yıllarda Mısırlılar'ın kimyasal yöntemler kullanarak kozmetik tozlar ürettikleri iddia edilmektedir.[6] Kral Hamurabi döneminde (  MÖ 1792-1750) Babiller altın, gümüş, civa, kurşun, demir ve bakır gibi metalleri tanımlanmış ve bu metallere semboller verilmiştir.[7] Erken Yunan felsefeciler (  Sokrates öncesi düşünürler) doğal olayları doğaüstü olmayan nedenlerle açıklamaya çalışmışlar[8], bunun sonucunda da bu dönemde simya öncesi kimya biliminin temelleri atılmıştır. Miletli Tales (  MÖ 624 – MÖ 546) maddenin presiplerini araştırmış ve suyun evrenin temel maddesi olduğunu öne sürmüştür.[9] Bir diğer Miletli Anaksimandros (  MÖ 610- MÖ 546) suyun karşıtı olan ateşin nasıl oluştuğunu sorgulamıştır.[10] Empedokles (  MÖ 490-430) evrenin 4 temel element ateş, hava, su ve topraktan oluştuğunu iddia etmiştir.[11] Empedokles'in tanımına göre toprak katı maddeleri, su sıvı maddeleri ve metalleri, hava gasları ifade etmekteydi. Bununla beraber ateşide bir süreçten çok sıvı,gaz ve katı gibi maddenin bir hali olarak tanımlamıştır. Demokritos'un hocası Leukippos evrenin iki çeşit elementten oluştuğunu (  boşluk ve katı) ifade etmiş, boşluğun ve katılığın evrendeki tüm elementleri oluşturduğunu ifade etmiştir.[12] Democritus (  MÖ 460-370) Leukippos ile birlikte atomcu teoriyi geliştirmiştir.[13] Maddelerin yapı taşı olarak daha küçük parçalara ayrılamayan atomlar Leucippus ve Democritus'un geliştirdiği bir felsefe sistemi olarak kabul edilmesine rağmen Platon bu atomculuk teorisine bölünemezlik prensibini eklemiştir. Plato evreni oluşturan 4 temel elementin geometrik katılardan oluştuğunu bu katılarında üçgen yüzeylerden oluştuğunu iddia etmiştir.[14] Aristoteles (  MÖ 384-323) elementlerin özellikleri düşüncesini geliştirmiştir. Farklı elementlerin farklı özellikleri olduğunu ve bunun çeşitli nicel değişkenlere bağlı olduğunu ifade etmiştir. Bu nicel özellikleri değiştirildiğinde bir elementin başka bir elemente dönüştürülebileceğini ve maddelerin değişim halinde olduğunu iddia etmiştir.

Simya dönemi


Aristotales'in fikirlerinden etkilenen simyacılar (  yaklaşık M.Ö. 320-MS 300) yılları arasında Yunanca konuşulan Akdeniz kıyılarında, Mısır'da, İran'da Aristotales ve diğer Yunan filozofların teorilerini pratiğe geçirmeye başlamışlardır.[16][17] Yine bu dönemde ilk defa simyacılar ucuz metallerden altın elde etmeyi mümkün kılması düşünülen felsefe taşını üretmeye çalışmışlardır.[7]
13. yüzyıla gelindiğinde simya tüm Avrupa kıtasında yaygın bir hale gelmiş, örneğin dönemin önemli bilim adamlarından Raymundus Lullus[18] İngiltere kralı tarafından İngiltere'ye basit metalden altın üretmesi için davet edilmiştir.[7] 13. yüzyılın başlarında dönemin ünlü simyacıları Roger Bacon[19] (  1214/1220–1292), Albertus Magnus[20], ve Raymundus Lullus basit metalden altın üretme yöntemleri dışında simyanın diğer alanlarına yönelip, simyanın günümüz kimyasına yaklaşmasına öncü olmuşlardır.[21]

14. yüzyılda Katolik Kilisesi simya karşıtı taraf olmuş ve 1317 yılında Papa John XXII simyacılığı yasaklamıştır.[22]

17. yüzyıla gelindiğinde simya göreceli olarak az da olsa hala varlığını sürdürmekteydi. 17. yüzyılın etkin bilim adamlarından Robert Boyle 1661 yılında döneminde büyük yankı uyandıran eseri The Sceptical Chymist'i yayımlamıştır.[23] Aristotales'in 4 element teorisini ret eden bu kitap aynı zamanda simyanın döneminin de sona erdiğini işaret etmekteydi.[24]
Simya döneminde simyacıların araştırmaları ve deneyleri vasıtasıyla birçok laboratuvar tekniği geliştirilmiş ve çeşitli bileşik ve elementler keşif edilmiştir.

Geleneksel kimya


Bu dönem 17. yüzyıl sonuyla 19. yüzyıl başlarına denk gelmektedir. Johann Joachim Becher 17. yüzyıl ortalarında yanma ile ilgili Phlogiston teorisini geliştirmiştir. Bu teoriye göre her yanıcı madde phlogiston diye adlandırılan kokusuz, renksiz, tatsız ve ağırlıksız bir içerik içermekteydi ve bu içerik yanma gerçekleştiğinde yanıcı madde tarafından ortama salınmaktaydı.[25]
Lavoisier ve Eşi

Bu teori daha sonra Georg Ernst Stahl tarafından daha popüler bir hale getirilmiş 18. yüzyılın büyük bir kısmında genel kabül görmüştür.[26] 1785 1787 yılları arasında Fransız fizikçi Coulomb günümüzde Coulomb yasası olarak adlandırılan benzer yüklü maddelerin birbirini ittiği karşıt yüklülerin birbirini çektiği ve bu çekim ya da itim kuvvetinin hesaplanması için gerekli denklemi de içeren kanunu bulmuştur.[27] Phlogiston teorisi 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Lavoisier tarafından çürütülmüştür. Daha önceden Phlogiston teorisine göre de-phogiston maddesi olarak adlandıralan maddenin oksijen olduğunu keşfetmiştir.[28] 1803 yılında John Dalton atom teorisini kraliyet enstitünde ilk kez sunmuştur. Bu teoriye göre farklı elementlerin atomları, farklı ağırlıklara sahiptirler. Bu teorinin bazı ilkeleri;

    Bütün maddeler atomlardan meydana gelmektedir.
    Atomlar daha küçük parçalara ayrılamazlar.
    Aynı elementin bütün atomları birbirinin aynısıdır.
    Farklı elementler farklı atomlara sahiptir.
    Atomların yeniden düzenlenmesi sonucu kimyasal tepkimeler meydana gelir.
    Bileşikler elementlerden meydana gelirler.

şeklinde ifade edilebilinir.[29] Bu teoriyle modern kimyanın temelleri atılmış olur.

Modern kimya

Bu dönem 19. yüzyıl ve sonrasını kapsar. Heinrich Geißler (  1814-1879) 1854 yılında suyun en yüksek yoğunluğa 3.8 C° ulaştığını kendi icat ettiği bir mekanizmayla göstermiştir (  daha sonra bu sıcaklığın 3.98 C° olduğu bulunmuştur).[31] Daha sonra Geisslerin icat ettiği vakum tüpüyle William Crookes atom teorisinde ilerlemeler kaydetmiş ve Cathode ray'i keşfetmiştir.[32]

Eugene Goldstein (  1850-1930)'ın çalışmaları protonun varlığını ispatlamıştır.J. J. Thomson (  1856 – 1940) kendi atom modelini geliştirmiş ve 1906 yılında Nobel fizik ödülünü kazanmıştır.[33] Mendeleyev periyodik tabloyu 1869 yılında Kimyanın Prensipleri adlı eserinde yayımlamıştır. Bu periodik tabloda bilinen 63 elementi atom ağırlıklarına ve benzer özelliklerine göre sıralamıştır.[34] Marie Curie (  1867 – 1934) radyoaktiviteyi ve sonrasında Polonyum ve Radyum'u keşetmiştir.[35] 1911 yılında Nobel kimya ödülünü kazanmıştır.[36] Ernest Rutherford 3 çeşit radyoaktifliği alfa parçacığı (  +), beta parçacığı (  -) ve gama ışınını keşfetmiştir.[37][38][39] Bu gelişmelerin sonrasında ve öncesinde daha birçok bilim insanının katkısıyla kimya bilimi günümüze ulaşmıştır. 2011 yılı Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası kimya yılı ilan edilmiştir.

Temel kavramlar ve konular


Asitler ve bazlar

Antik Yunanistan ve Antik Mısır'da belli başlı asitler ve bazlar hali hazırda sınıflandırılmışlardı.[41] Yunanlar ekşimsi tat veren sirke gibi maddeleri ὀξύς (  ekşi) olarak adlandırmışlar[42], daha sonra bu sözcük Latinceye acere olarak geçmiş[43] , ve Avrupa dillerindeki anlamı da latinceden türeyerek bu dillere geçmiştir. Oksijen elementinin adı da Antoine Lavoisier'in oksijeni (  asid üreten anlamında) hatalı tanımlamasından kaynaklanmaktadır.[44] Asit ve bazların farklı tanımları mevcuttur.
Arhenius’un tanımına göre;

    Asit, suda çözüldüğünde çözeltiye H+ bırakan maddelerdir
    Baz ise, OH- bırakan maddelerdir.[45]

Bronsted-Lowry tanımına göre;

    Asit, proton (  H+) bırakan maddelere denir.
    Baz, proton kabul eden maddelerdir.[46]

Lewis Teorisine göre;

    Asit, H+ iyonu gibi, çözeltiden elektron eksilten maddelerdir [47]
    Baz ise, electron veren maddelerdir. Diğer tanımlardan farklı olarak sadece elektron alışverişi üzerine kurulmuş bir tanımlamadır.[48]

Asit-baz tepkimeleri

    Ana madde: Asit-baz tepkimeleri

Asit ve baz etkileşim halinde bırakıldıklarında, tuz üreterek bir diğerini nötrleştirme eğilimi gösterirler. HCl ve NaOH'ın tepkimesi NaCl bileşiği (  tuz) ve su üretir.[49]

    HCl + NaOH → NaCl + H2O

Atomun yapısı

1803-1808 yılları arasında öğretmenlik mesleğini yerine getirmekte olan John Dalton kimyanın iki temel yasası olan kütlenin korunumu ve sabit oranlar'ı kullanarak temel atom teorisini tanımlamıştır. Dalton'un atom teorisi üç ana önermeyi içermekteydi.[50] Bunlar;

        Her kimyasal element küçük, bölünemeyen atom olarak adlandırılan parçacıklardan oluşmaktadır.
        Aynı elementin atomları bir birine ağırlık ve özellikleri bakımından benzerdirler, fakat farklı elementlerin atomları birbirinden farklıdırlar.
        Herhangi bir bileşik oluşurken, farklı elementler basit bir sayısal oranda birleşirler. Örneğin A atomu B atomuyla birleşip AB bileşiğini oluşturuyorsa, 2AB bileşiğini oluşturmak için 2A 2B'ile tepkimeye girmek zorundadır.[51]

Dalton'un atom teorisini tanımlamasından yaklaşık yüzyıl sonra atomun temel parçacıkları keşif edilmiştir. 1897 yılında elektron[52], 1909 yilinda proton[53] ve 1932 yilinda nötron[54] keşif edilmiştir.

Atom'un temel parçacıkları keşif edildikten sonraki dönemde birçok isim atom teorisine kayda değer katkılar sağlamıştır. Bu isimlerden bazıları Einstein, De Broglie, Schrodinger, ve Heisenberg'dir.
Kuantum teorisi elektronların parçacık olmakla birlikte, aynı zamanda dalga özelliklerine sahip olduğunu göstermiştir. Modern atom teorisine göre atom etrafı olasılık bulutlarıyla (  orbital) çevrili atom çekirdeğinden oluşmaktadır. Bu olasılık bulutları da elektronların en olası bulundukları yerleri ifade etmektedir. Dalga denklemleri kullanılarak bu orbitallerin şekli ve büyüklüğü hesaplanabilmektedir.

Moleküllerin yapısı


Molekül bir birine bağlı bir grup atomun oluşturduğu kimyasal bileşiklerin en küçük temel yapısına verilen addır.[58] Diğer bir ifadeyle bir molekül bir bileşiği oluşturan atomların eşit oranlarda bulunduğu en küçük birimdir. Moleküller yapılarında birden fazla atom içerirler. Bir molekül aynı iki atomun bağlanması sonucu ya da farkı sayılarda farklı atomların bağlanması sonucu da oluşabilirler. Bir su molekülü 3 atomdan oluşur; iki hidrojen ve bir oksijen. Bir hidrojen peroksit molekülü iki hidrojen ve iki oksijen atomundan oluşur. Diğer taraftan bir kan proteini olan gamma globulin 19996 sayıda atomdan oluşmakla birlikte sadece 4 çeşit farklı atom içerir; hidrojen, karbon, oksijen ve nitrojen.[59] Molekülleri oluşturan kimyasal bağlara Moleküler bağlar denir. Bunlar kovalent, iyonik ve metalik bağlardır.

Bir molekülün atomları arasında oluşan bağlardır. Moleküller arası bağlardan daha kuvvetlidirler.[61] Bir su molekülünün atomlarını bir arada tutan bağ moleküler bağlara örnektir. Öte yandan su moleküllerini buz halindeyken bir arada tutan bağlar ise moleküller arası bağlara örnektir. Moleküler bağlar kovalent, iyonik ve metalik bağlardır.

[Image: 101px-CarbonCarbon4Point.gif] [Image: 120px-Ionic_bonding_animation.gif][Image: 120px-Metallic_bond_Cu.svg.png]


Bir molekülün atomları arasında oluşan bağlardır. Moleküller arası bağlardan daha kuvvetlidirler.[61] Bir su molekülünün atomlarını bir arada tutan bağ moleküler bağlara örnektir. Öte yandan su moleküllerini buz halindeyken bir arada tutan bağlar ise moleküller arası bağlara örnektir. Moleküler bağlar kovalent, iyonik ve metalik bağlardır.
Moleküller arası kuvvetler

Moleküller arası kuvvetler, bir bileşiğin molekülleri arasında bulunan çekim kuvvetleridir. Bu kuvvetler bir bileşiğin katı, sıvı ya da gaz halinde bulunmasında, kaynama ve erime noktalarının değerinde ve çözünürlüğünde önemli rol oynar.[62] Moleküller arası kuvvetler Van der Waals kuvvetleri, ve hidrojen bağıdır.[63]

Bileşikler

Su, amonyak, karbonmonoksit, ve karbondioksit gibi aşina olduğumuz maddeler aslında kimyasal bileşiktir. Bunların yanında daha az aşina olduğumuz sakkaroz (  çay şekeri), asetilsalisilik asit (  aspirin), ve askorbik asit (  C vitamini) de kimyasal bileşiklere örnek teşkil etmektedirler. Bütün bu bileşiklerin ortak özelliği her birinin iki ya da daha fazla elementten oluşuyor olmalarıdır. Öyleyse, kimyasal bileşik iki ya da daha elementin atomlarının oluşturduğu aynı özelliklere sahip moleküllerin oluşturduğu maddelerdir.[64] Kimyasal bileşikler moleküler bileşik ve iyonik bileşik olmak üzere ikiye ayrılır.

Bileşik çeşitleri

1. Moleküler bileşik moleküllerden oluşmaktadır. Bu moleküller genel olarak metal olmayan birbirine kovalent bağla bağlı atomlardan oluşmaktadırlar. Moleküler Bileşikler kimyasal formüllerle ifade edilirler. Bu fomüller de bileşin içerdiği elementleri ve bu elementlerin birbirine orantılı sayılarını vermektedir. Formül çeşitleri;

    Empirik formül molekül hakkında çok fazla bilgi vermemekle birlikte sadece elementlerin orantısal sayılarını vermektedir. Örneğin, CH2O empirik formülü hem C2H4O2 hem de C6H12O6 molekülleri için aynıdır.
    Moleküler formül molekülü oluşturan elementlerin sayılarını vermektedir. C6H12O6 moleküler fomüle örnektir.
    Yapısal formül ise molekülün içerisindeki bağlarıda göstermektedir.

2. İyonik bileşik positiv ve negativ iyonların elektrostatik çekimle birleşimi sonucu oluşan bileşiklerdir.


Çözeltiler


Çözelti, bir ya da daha fazla maddenin (  solute) moleküler düzeyde başka bir maddenin (  solvent) içine karışıp, oluşturduğu homojen karışımdır.[65] Bazı yaygın çözeltilere hava (  02, N2 ve diğer bazı gazlar), doğal gaz (  CH4, C2H6 ve diğer birçok madde), deniz suyu (  su, tuz vs.), sirke (  su ve asetik asit), ve pirinç (  kalay, kurşun vs.) gibi çözeltiler örnek olarak verilebilir.

Çözünürlük


Çözünürlük, bir maddenin bir solvent içerinde çözünme miktarını ifade etmek için kullanılır. Genelikle çözünen maddenin miktarının (  solute) solventin hacmine bölünmesiyle elde edilir.[66] Çözünürlüğü etkiyen faktörler;

    Sıcaklık
    Çözen ve çözülen maddelerin doğası
    Basınç

olarak sıralanabilinir.

[Image: 150px-Dispersion.gif]

Elektrokimya

Elektrokimya elektrik ve kimyasal değişimler arasındaki ilişkileri inceler. Kendiliğinden gelişen birçok kimyasal tepkime sonucunda elektrik akımı oluşmaktadır. Öte yandan elektrik akımı kendiliğinden gelişmeyen birçok tepkimenin gerçekleştirilmesinde kullanılmaktadır. Elektroliz süreciyle elektrik enerjisi kimyasal enerjiye dönüştürülebilmektedir.[68]

Kimyasal bağlar

Kimyasal bağ farklı atomların elektronlarının etkileşimi sonucu oluşur ve atomları bir arada tutar. Kimyasal bağ atomlar arası elektron alış verişi sonucu oluşuyorsa iyonik bağ, eğer ortak paylaşım sonucu oluşuyorsa kovalent bağ olarak adlandırılır. Elektronların metal atomları arasında paylaşımı sonucu oluşuyorsa da buna [Metalik bağ|metalik bağ] denir.[69]

Kinetik
Kimyasal kinetik, kimyasal tepkimeleri tepkime hızı, değişkenlerin tepkimeye etkileri, atomların yeniden dizilişi, ve ara ürünlerin oluşumu gibi açılardan ele alır.[70]

Stokiyometri

Stokiyometri, kimyasal bir tepkimede bulunan reaktanların ve ürünlerin miktarlarının bir birleriyle olan sayısal ilişkilerini inceler. Dengedeki bir kimyasal tepkime ifadesinde, katsayılar kaç mol reaktanın bir diğer bir reaktanla tepkimeye girmek için gerekli olduğunu ve bu tepkimeden kaç mol ürün elde edileceğini ortaya koymada kullanılan metottur.[71] Dengede olan bir tepkimede reaktanların ve ürünlerin miktarları arasında bölen ve bölünen kısımlarında pozitif tam sayılar içeren bir orantı oluştumaktadır. Örneğin metan'ın oksijen'le tepkimesinde, 1 molekül karbondioksit ve 2 molekül su oluşması için 1 molekül Metan 2 molekül oksijen ile tepkimeye girmelidir.[72]

    CH4 + 202 → 1CO2 + 2H2O

Termodinamik

Termodinamik, enerji, ısı, entropi ve ekserji gibi fiziksel kavramlarla ilgilenen bilim dalı. Termodinamik her ne kadar sistemlerin madde ve/veya enerji alış-verişiyle ilgilense de, bu işlemlerin hızıyla ilgilenmez. Bundan dolayı aslında termodinamik denilirken, denge termodinamiği kastedilir. Zamana bağlı termodinamik olaylarla, denge halinde olmayan termodinamik ilgilenir.
Kimyanın temel kanunları

    Avogadro yasası
    Boyle yasası
    Charles yasası
    Gay-Lussac yasası
    Enerjinin korunumu yasası
    Kütlenin korunumu yasası
    Dalton yasası
    Sabit oranlar yasası
    Dulong–Petit yasası
    Faraday'ın elektroliz yasası
    Gay-Lussac yasası
    Graham difüzyon yasası
    İdeal gaz yasası
    Katlı oranlar yasası
    Peryodik tablo yasası

Kimyanın ana bilim dalları


Kimya'nın ana alt dalları şöyle sıralanabilinir[73] ;

    Analitik kimya
    Anorganik kimya
    Organik kimya
    Fizikokimya
    Termodinamik
    Spektroskopi
    Kimyasal kinetik
    Teorik kimya

Kaynakça

    Ralph H. Petrucci ... [et (  2010) al.],. General chemistry : principles and modern applications (  10th ed. bas.). Toronto: Pearson Prentice Hall. ISBN 9780132064521.

Diğer kaynaklar

    ^ "Chemistry". oxforddictionaries.com. 1 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
    ^ "Kimya". tdkterim.gov.tr. Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
    ^ "alchemy". library.usyd.edu.au/. 30 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
    ^ "alchemy". oxforddictionaries.com. 11 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
    ^ a b "Kimya Tarihi". ukek2.atauni.edu.tr/. 30 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "First-chemists". newscientist.com. 8 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ a b c "History". realscience.breckschool.org. 7 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "presocratics". plato.stanford.edu. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Thales". iep.utm.edu. 6 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "anaximan". iep.utm.edu. 13 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "empedocles". philosophy.gr. 13 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "leucippus". plato.stanford.edu. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "democritus". philosophy.gr. 19 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "atomism". plato.stanford.edu. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "aristotle". chemistry.mtu.edu. 18 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "alchemy". crystalinks.com. 14 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "alchemy". public.wsu.edu. 13 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ Lynam, Robert (  1827). The British Essayists: Knox's essays. s. 261.
    ^ "roger-bacon". plato.stanford.edu. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "albert-great". plato.stanford.edu. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "theearlyhistoryofchemistry". angelfire.com. 26 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Crime of Falsification". levity.com. 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Sceptical Chymist". books.google.com. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "chemhist". columbia.edu. 22 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "PhlogistonTheory". chemistry.mtu.edu. 18 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "phlogiston-theory". infoplease.com. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "lectures". farside.ph.utexas.edu. 9 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Lavoisier". mattson.creighton.edu. 2 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "1803". rsc.org. 20 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ Thackray, Arnold W. (  4 Ocak 2009). "The Emergence of Dalton's Chemical Atomic Theory: 1801-08". The British Journal for the History of Science 3 (  01): 1. DOI:10.1017/S0007087400000169.
    ^ "Heinrich-Geissler". britannica.com. 19 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Cathode Ray". crtsite.com. 31 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "thomson-bio". nobelprize.org. 17 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "mendeleev". chemistry.co.nz. 21 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "curie". aip.org. 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "marie-curie". nobelprize.org. 26 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "https://www.britannica.com/EBchecked/topic/17152/alpha-particle". britannica.com. 15 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "beta-particle". britannica.com. 26 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "gamma-ray". britannica.com. 30 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ "Anasayfa". chemistry2011.org. 4 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012.
    ^ Peatrowsky, Joe. "asitler". Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
    ^ "chronicles". pubs.acs.org. Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
    ^ "lavoisier". dwb4.unl.edu. 12 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
    ^ "Oksijen". education.jlab.org. 2 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
    ^ "Acid". intro.chem.okstate.edu. 3 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2012.
    ^ "Asit". files.chem.vt.edu/. 22 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2012.
    ^ "Lewis". /chemed.chem.purdue.edu/. 6 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2012.
    ^ "Acids_and_Bases". chemwiki.ucdavis.edu. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2012.
    ^ "acidbase". hyperphysics.phy-astr.gsu. 22 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2012.
    ^ Petrucci ... [et al.], Ralph H. (  2010). General chemistry : principles and modern applications (  10th ed. bas.). Toronto: Pearson Prentice Hall. ISBN 978-0-13-206452-1.
    ^ "dalton-postulates". antoine.frostburg.edu. 27 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2012.
    ^ "thomson1897". /web.lemoyne.edu. 24 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2012.
    ^ Mehta, Neeraj (  2011). Applied Physics for Engineers. Prentice-Hall of India Pvt.Ltd. s. 833. ISBN 978-81-203-4242-2.
    ^ "neutrondis". hyperphysics.phy-astr.gsu.edu. 3 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2012.
    ^ "outlines". www.sunapee.k12.nh.us. 21 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2012.
    ^ a b c Mohr, P.J.; Taylor, B.N. and Newell, D.B. (  2011), "The 2010 CODATA Recommended Values of the Fundamental Physical Constants"
    ^ a b 1935 Nobel Prize in Physics. Nobelprize.org.
    ^ "Molecule". oxforddictionaries.com. 24 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2012.
    ^ al.], Ralph H. Petrucci ... [et (  2010). General chemistry : principles and modern applications (  10th ed. bas.). Toronto: Pearson Prentice Hall. s. 5. ISBN 978-0-13-206452-1.
    ^ "Moleküller ve Katılar". anadolu.edu.tr. 15 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2012.
    ^ "İntermolecular bond". chemed.chem.purdue.edu. 26 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2012.
    ^ "Forces". cosm.georgiasouthern.edu. 11 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2012.
    ^ "organic_molekullerarasi". kimyatr.com. 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2012.
    ^ "chemical-compound". britannica.com. 24 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
    ^ "Chemical solution". medical-dictionary.thefreedictionary.com. Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
    ^ "solubility". britannica.com. 30 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
    ^ "chapter3d". citycollegiate.com. 16 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
    ^ "electrochemistry". britannica.com. 6 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2013.
    ^ "chemicalbonds". chemistry.about.com. 7 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2013.
    ^ "Chemical kinetics". science.uwaterloo.ca. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2013.
    ^ "stoichiometry". chemistry.boisestate.edu. 15 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.
    ^ "The-conservation-of-matter". .britannica.com. 29 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.
    ^ "chemistry-subdisciplines". thecanadianencyclopedia.com. 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.