Kaldığı Yerden - Öldüğü Yerden Devam Eden (Kar©glanin 08 Mayıs 2018 Vaazi) - Printable Version +- Hakkalyakin Board (https://hakkalyakin.com) +-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (https://hakkalyakin.com/forumdisplay.php?fid=9) +--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://hakkalyakin.com/forumdisplay.php?fid=209) +---- Forum: 2018 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://hakkalyakin.com/forumdisplay.php?fid=210) +---- Thread: Kaldığı Yerden - Öldüğü Yerden Devam Eden (Kar©glanin 08 Mayıs 2018 Vaazi) (/showthread.php?tid=49) |
Kaldığı Yerden - Öldüğü Yerden Devam Eden (Kar©glanin 08 Mayıs 2018 Vaazi) - RasitTunca - 05-24-2018 Kaldığı Yerden Devam Eden - Öldüğü Yerden Devam Eden (Kar©glanin 08 Mayıs 2018 Vaazi) أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم رَبّيِ أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Rabbi ennî messeniyeş şeytânu bi nusbin ve azâba. Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîni, Ve eûzu bike rabbi en yahdurûn. Meali : Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu. Şeytanların kışkırtmalarından ve dokunmlarından sana sığınırım, Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım Rab’bim! (Sadakallahul Aziym SAD Suresi 41. ayetten pasaj ve MU'MİNUN (GAFiR) Suresi 97 ve 98. ayet) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Her kim bir musibete uğradığında “İnna lillahi ve inna ileyhi raci’un” demek suretiyle Rabbine yönelir ve sığınırsa Allah, o musibetten kaynaklanan yarayı sarıp sarmalar.. o kişiye güzel bir akıbet hazırlar ve o musibeti izale buyurup onun yerine çok uygun ve kulunun da hoşnut olacağı şartlar yaratır.” ( Hadis-i Şerif , Taberani, Mu’cemu’l-Kebir. 12/ 255) "Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd" "Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd" Yolculugumuza başliyoruz : Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Bir Müslümana her hangi bir musibet, bir sıkıntı, bir gam dokunursa, hatta kendisine bir diken dahi batsa, mutlaka Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar.” ( Hadis-i Şerif ,Buhari, Marda,1; Müslim, Birr, 52. Tirmizi, Cenaiz, 1) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Allah’ın müminler için ön gördüğü hükmü/kararı beni oldukça sevindirmektedir. Şöyle ki; kendisine bir hayır /bir iyilik dokunsa Rabbine hamd eder ve şükreder. Başına bir musibet gelse hamd eder, sabreder. Her durum da hatta hanımının ağzına koyacağı bir lokmadan ötürü dahi mümin için bir ücret, bir mükâfat vardır.” ( Hadis-i Şerif , Ahmet b. Hanbel, 1/173) Ölüm ve ahiret hususunda bizim keşfen bildigimiz şey, insanin başina bir musibet gelipte, ölümden kurtulduysa, bil ki orada o kimsenin aynindan bir tanese daha var, ve o kimse ölümden kurtulamadi ve o, o musibetten o anda öldü, ve bu dünyadan ayrildi, ve mezara topraga döndü. Amma ayni kimsenin evladi, akrabasi, kocasi, anasi, babasi, coluk cocugu varsa, onlar ise, ayni cizgide devam edip, onlar ise onsuz yoluna devam eden bir hayat cizgileri var. ve fakat yine sen, o ölen kimse, amma seninda ayni cizgide, bütünden kopan diger bölümde, ölümden kil payi kurtulup, devam eden, baki kalan bir sen daha var, yani paralel evren ve, paralel hayatlar. ve kader cizgisi ve beka ve ahiret yorumumuz : yani öyle olunca, ahiret senin gelecekdeki o devam eden halin demek, eger o sen, iyilerden isen, iyi bir hal ile yoluna devam ediyor, ve ölmeyen, hep kurtulan bir sen var, amma senin yanliş yapan tarafin ise, senden kopup, o ise topraga dönmekde, ve ceza ise ceza, mükafat ise mükafat ile karşilanmakda. yani öyle olunca, ahiret işde Allah a yakin ve dost evliya olanlarin yurdu, evliya demek dedik ki gecen hafta, Allah in fun kulubu üyeleri demek gibi, yani fun clup yada, mümin ve inananlarn yahutta Allahi seven ve, Allahinda onlari sevdigi kimseler, ve beka ve ahiret yurdu, işde ancak bu kimselerin elinde, ve eger yanliş yapiyorsan, bilki bír gün önüne ölüm melegi gelip cikcak, ve o resimdeki gibi, seni bütünden koparip topraga, ve cezaya göndercek, sen ahiret yurduna gecemeyeceksin, eger iyilerden isen, senin devam eden iyi bir halin var, ve o halin ise, yine başka menzilde, başka bir imtihandan belki başka yanlişlar yaparak, o da ölümle kesişcek, ve gemiden incek, hayat gemisinden incek, amma yine senin ise hep kurtulan bir tarafin ve devam eden bir halin olmasi için, yani o resimdeki soldaki tarafda yer almak istiyorsan, yani benim solum, ama sen bana dogru bakinca, senin saginda yer alan tarafda, yani saglar ve bekadakiler tarafinda olmak için, Allah dostu olmaya bak, ve nefsini Allahdan satin almaya bak, yoksa işde makasin o uzun bütün kagidi kestigi gibi, bir gün azrail, seni bütünden koparir, ama kopan parca yere topraga düşer, elimde ise kalan taraf ahiret yurduna dogru gidiyor, ahiret yurduna baki kalanlar yani, gelecekdeki müttekiler ve cennet ise, müminlerin yurdu, iyilerin yurdu, öyle olunca, kötülük edenlerin sonu, bir gün azrailin makasi ile kesişcek elbet, ve eger sen hastalandin, yahut kaza gecirdin, ve ölümle penceleşirken, eger ölümü hisseden tarafda isen, sen o resimdeki bütünün sag tarafindaki kesilen, ve yere düşen tarafindasin, yani imtihani kazanip sirattan köprüden gecemedin, yani inece bir köprü, hani derler ya : bir sadakasi varmiş Allah el germiş, halbuki orada azrail ayni o şahisin birinin canini coktan aldi, sen ucuz kurtulan isen, sen sirattan, yani o ince köprüden karşiya gecensin, ve bir gün sende köprünün beri tarafinda kalabailirsin dikkat et ey müslüman. Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular "Şeytan insanın kan damarlarında dolaşır. Oruç ile onun yollarını daraltın" ( Hadis-i Şerif , Buhari, Ahkam, 31) Rivâyete göre İblis, Mûsâ A.S.’a: – “Tevbe etmek istiyorum, bana şefaat et. Şerrimden kurtulman için sana üç mesele söyleyeyim” dedi: 1 ) İnsan gazaplandığında, rûhum kalbinde, gözüm gözünde olur. Damardaki kan gibi vücûdunda dolaşırım, burnuna üflerim, ne yaptığını bilmez hale gelir, ben de, topaçla oynayan çocuk gibi onunla oynarım. 2 ) İki ordu karşılaştığında insanlara yaklaşır; âilesi, çocukları, komşuları ve sevdikleri kimseleri hatırlatır, harpten kaçmaya teşvik ederim. 3 ) Kendisine helâl olmayan kadınla yalnız kalan erkek arasında mutlaka fitne uyandırırım. İnsanlar şu üç halde benden kurtulamazlar.” أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Tilked dârul âhıratu nec’aluhâ lillezîne lâ yurîdûne uluvven fîl ardı ve lâ fesâdâ, vel âkıbetu lil muttakîn Meali : İşte bu ahiret yurdu ki onu, yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk ve fesat çıkarmayanlara has kılarız tahsis ederiz. Akıbet (Gelecek) muttekîlerindir (takva sahiplerinindir) Allahdan sakınan ve ona yakin gelenlerin yurdudur. Sadakallahul Aziym KASAS Suresi 83. ayet Raşidi Tarikatı Giriş istiaze Duası Esteuzubillah. inne ibadillahissalihiyne ve evliyaullahu, la havfün aleyhim velahüm, yahzenun. Ya Eyyuheşşeytanirracim ve hizbühü! Ya Eyyühed Deccal ve Hizbühü! inneküm leyse bi sultanillehüm. Vela Tağviyennehüm, vela tusallitennehüm, belhüm ibadillahilmuhlasiyn, Ve inneküm ve Hizbeküm illa şeytanirracim. Fahruc min hazel bedeni, min hazel beyti, min hazeşşehri, min hazel medinati, feinneküm raciym, ve inne aleyküm leane te ila yevmiddin. --oOo-- Zikirimizin başindaki istiazeyi cekince belli olur, Eğer yaninda bir şeytan ve hizbi varsa, ve hatta damarlarinda geziyor ise, o zikiri, istiazeyi cekince, seni esnetir ve vücudundan çıkıp kacmak durumunda kalir, esnedinse onu cekince, bilki damarlarinda geziyormuş o an, ve sen istiazeyi cekince, işde cikdi ve kacdi demek olur bu, ve ardina 100 normal istiaze ve besmele daha, artik unuttugumuz anlarimizda da besmele cekmiş olmak için 100 istiazeli besmele ne güzel degilmi. Burda dikkat edilmesi gereken husus ise, manasini anlayinca farkedeceksiniz, Bu istiaze duasinin manasi ise : Raşidi Tarikatı Giriş istiaze Duasının Manası أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Allahin Veli Kullarina yani Dostlarina ve Salih kullarina korku ve hüzünlenme yokdur. Ey şeytan ve ordusu, Ey Decccal ve Ordusu Sizin onlara bir hükümranliginiz yokdur, onlara iğva vererekde, onlari yoldan cikaramazsiniz, ve onlara tasallutlukda yapamazsiniz. Cünkü onlar Allahin Salih kullaridir. Siz ve ordularinizi ise Ulu Dergahdan (Allah katindan) kovulan şeytanlarsiniz. Bu bedenden defol çık, Bu Evdende defol çık, Bu şehirdende defol çık, Bu yöreden ve il den de defol çık, Siz Hepiniz kovuldunuz, Ey şeytanlar ve decal ve ordulari, kiyamete kadar, yani din gününe kadar, Allahin laneti üstünüze olsun. Burda dikkat edilcek husus, bu duanin terkibini ben yani karoglan Hoca yapti, amma kurandan ayetleri derledim, ve bu formül ile rabbim bana dizayn ettirdi. yani o ayetlerin bazilari şöyle : أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ وَكَفَى بِرَبِّكَ وَكِيلاً Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim İnne ibâdî leyse leke aleyhim sultânun, ve kefâ bi rabbike vekîlâ. Meali : “Şüphesiz, (gerçek Salih) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin hükümranligin olmayacaktır. Vekil olarak Rableri onlara yeter!” Sadakallahul Aziym EN'AM-54 ayet Bu ayetten o duamizdaki senin Salih has kullara sultanligin hükümranligin olmayacakdir bölümünü aldik. ilham nedir? iğva Nedir? Vesevese Nedir Meleklerden gelen faydali yardım işaret ve seslere ilham denilir. şeytan ve hizbinden gelen saptirici işaret ses ve fikirlerede iğva denilir. şeytanlardan bir grup olan Hannes şeytanlarinin, ibadetleri ifsad etmek için yaptigi saldiri yöntemi ile, kulaga gelen fisiltilar, mesela namazda saga sola bak der, yahut burnunu kolunu kaşindirip seni namazda gafil koyar, yahut orucken giybet ettirir, hacda sinirlendirir ki yanliş bir hareket yapasin, gibi fisiltilara ve fiillere vesvese denilir namazda hatiratina dünya işlerinden bazislarini getirek kac rekat kildigini önce unutturur, sonra sana sorar kacinci rekattasin şimdi der, sen afallar kalirsin. amma igva ise : şuna vur, şunu döv, alkol ic, şuna düşmanlik et, berikine büyü yap, şunuda öldür gibi bizatihi günaha teşvik eder, ve sanada onlari başarmanin yollarini ögretir ve bizatihi yardimci olur. Meleklrinin en zayifindan gelen ses ise, ya zor durumdaki bir insan yada hayvana duydugun merhamet ve acima hissi, yada vicdanin sesidir, sen bir hata ve yanliş yapinca, yahut günah işleyince de, icinde ciz eden bir yer, ve pişmanlik duyan yerinden gelen ses, keşke yapmasaydim dedirten ses, eger keşke yapmsaydim diyorsan, bir üst melek sesine gecer, o sesler ise : bak burda tehlike var diye, sana işaretler ve seslerle uyarmaya başlarlar, sonra bazen sabah namazina kaldirirlar, veya sadik rüya ile yardım ederler yani ..... أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْؤُومًا مَّدْحُورًا لَّمَن تَبِعَكَ مِنْهُمْ لأَمْلأنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمْ أَجْمَعِينَ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum le emleenne cehenneme minkum ecmaîn Meali : Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.” Sadakallahul Aziym A'RAF Suresi 18. ayet أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَى يَوْمِ الدِّينِ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm. Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn Meali : Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. Sadakallahul Aziym HİCR Suresi 34 ve 35. ayet Bu ayettende "FAHRUC" kelimesini aldik ve "harece" Haric olmak yada cikmak demek, ve fahruc ise defol cik demek. ve o duada diyoruz ki : bu bedenden cik, Rabbimizin o ayette gecen emir kipi olunca, cikmak zorunda, sonra bedenden cikdi, amma biz o an bir evde isek, bu sefer vücudumuzdan cikdi amma, evimizde hala top oynuyor, o halde onun ardina da diyoruzki Bu evdende cik, amma burda dikkat edilcek husus, o an eger arabada gidiyorsan, otobüsde gidiyorsak, ikinci kelimemiz beyti (Ev) olmaz da seyyare (Otobüs) yada merkeb (Binek araba at esek) olur, yani binek ve otobüs demek lazimdir, yani bu otobüsden de cik diye emretmek gerekir yine, eger ucakda isek, bu teyyareden cik dememiz lazim, eger gemide isek, bugün google tercüme ediciden baktim, sefine demek, gemi demekmiş, yani fahruuc min hezessefine demek lazim o zaman, trende gidiyor isek, o vakit fahruc min hezel gıtar dememiz lazimdir, yani bilincli dua etmek gerekir, yani ezberci olmamak lazimdir, eger arapcasini bilmiyorsak o zaman deyinki mesela fahruc min hezel ucak veya min hezel otobüs, min hezel gemi gibi yani..... haşa Rabbimiz türkceya cokmu fransiz kalmişda türkce anlmayacak amma, arapcada ebced vardir, türkceden ebced olmaz yani sözlerin frekans ve sayisal degerleri sabittir arapcanin, orjinal notalardir. ve yine o ayettende yine "fe inneke recîm. Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn" bölümünü aldik ŞEYTANLARI YANINDAN KOVAN DUA VE AYETLER 1)Eûzü okumak ve ârifin kalbindeki nurdur. أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Takvâ nûruyla eûzü çekip Allahü Teâlâ’ya sığınmak, şeytanla askerlerini perişan eder. Ebû Hüreyre Hz. yaşlı ve hasta olduğu halde “Yâ Rabbî! Zina fiilinden katil cinâyetinden sana sığınırım” diye duâ edince bu yaşta bu günahlardan korkuyor musun?” sözüne, “Nasıl korkmam, İblis hayatta!”demiştir. 2) Bu Azametli Şeytan ve Hizbinden Allah a Sığınma Terkibini Çookca Okumak O Terkib bu aşağıdadır أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم رَبّيِ أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Rabbi ennî messeniyeş şeytânu bi nusbin ve azâba. Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîni, Ve eûzu bike rabbi en yahdurûn. Meali : Şeytan bana bir yorgunluk ve azap (veya Hasatlik) dokundurdu. Şeytanların kışkırtmalarından ve dokunmlarından sana sığınırım, Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım Rab’bim! (Sadakallahul Aziym SAD Suresi 41. ayetten pasaj ve MU'MİNUN (GAFiR) Suresi 97 ve 98. ayet) 3) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular Sabah ve Akşam 2 defa 'Euzu billahissemiil alimi mineşşeytanirracim' 1 defada "Esteuzu billahissemiil alimi mineşşeytanirracim" dedikten sonra ardındanda besmeleyle Haşr suresinin son 3 ayetini okuyana 70 bin melek akşama kadar dua eder. O gün ölürse şehit olur.Akşam okursa sabaha kadar yine aynı şeylere kavuşur, Şeytanın hîlelerinden korunur , Ve Allahu Telaa O kimseleri, sağ taraflarından "Hidâyetle" , sol taraflarından "inâyetle", arkalarından "Nusretle", önlerinden "ismet" ile yardımla himâye eder korur, şeytanlarin tesirini def eder. Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular Şeytan Allahü Teâlâ’ya şöyle dedi: “Sen beni kovdun, ben de senin doğru yolun İslâm dînine mâni olmak için insanların önünden gelip ölümden sonra dirilme yok derim ve kıyâmet günü hakkında onları şüpheye düşürürüm; arkalarından gelir, dünyâya düşkün ederim; sağından gelip ibâdetlerine riyâ karıştırırım; solundan gelip kalplerine günah işleme zevki veririm.” Allahü Teâlâ ona: -“İzzet ve celâlime yemin olsun ki,ben de onlara eûzü ile emreder, bana sığındıkça sağ taraflarından hidâyetle, sol taraflarından inâyetle, arkalarından selâmetle, önlerinden yardımla himâye eder, senin tesirini def ederim buyurmuştur. ( Hadis-i Şerif) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Günde bir defa eûzü okuyarak Allah a sığınan kimseyi Allahü Teâlâ himâye eder.” ( Hadis-i Şerif ) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Eûzü ile günah kapılarını kapayın, besmele ile ibâdet kapılarını açın.” ( Hadis-i Şerif ) iSTiAZE YANi EUZÜ ÇEKMENİN KAR VE KERAMETLERİ Eûzü çeken kimse beş nîmete kavuşur: 1 ) İslâm Dîninde dâim olur. 2 ) Muhkem kaleye girmiş olur. 3 ) Peygamberler, sıddîklar şehitler ve sâlihlerle haşr olunur. 4 ) Yerleri, gökleri yaratan Mevlâ’nın inâyet ve ihsanına kavuşur. 5 ) Şeytanın hîlelerinden korunur Muhuttini Arabiden Rivayet Edilen, Şeytanın Hileleri Adlı Kitapta yer alan Hadislere göre, şeytan aleyhillane, Allah dan aldığı emir üzerine, Peygamberimizin mescidine gelerek, Peygamberimize ve orada hazir bulunan ashabaina, Yaptigi bütün hünerlerini, yaptigi kötülükleri, sevdiklerini, sevmedilklerini, bir bir anlatip hitam olarakda, şu cümleleri kullanmiştir : şeytan aleyhillane kendi durumumu da sana söyleyeyim Yâ Muhammed! (S.A.V.) dedi ve: –Kimseyi saptırmaya gücüm yetmez. Ben ancak vesvese veririm, kötü işi hoş gösteririm, o kadar… Eğer saptırmak elimde olsaydı, yeryüzünde Lâ ilahe illallah Muhammedür resûlüllah diyen, namaz kılan, oruç tutan kimse bırakmazdım. Sen de Allah’ın sevgili kulusun, tebliğ ile memursun, hidâyete kaadir değilsin… Eğer hidâyet elinde olsaydı yeryüzünde tek kâfir bırakmazdın, herkes mü’min olurdu. Sen Allah’ın kulları üzerinde bir delilsin. Ben de ezelde şekâveti yazılanlara bir sebebim. Said, ana karnında said; şakî, ana karnında şakîdir. Hepsinin hâlıkı Allah’tır…” Bundan sonra Resûlüllah S.A.V. şu âyet-i kerimeyi okudu. أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم وَلَوْ شَاء رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلاَ يَزَالُونَ مُخْتَلِفِينَ إِلاَّ مَن رَّحِمَ رَبُّكَ وَلِذَلِكَ خَلَقَهُمْ وَتَمَّتْ كَلِمَةُ رَبِّكَ لأَمْلأنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Ve lev şâe rabbuke le cealen nâse ummeten vâhideten ve lâ yezâlûne muhtelifîn. İllâ men rahime rabbuke, ve li zâlike halakahum, ve temmet kelimetu rabbike le emleenne cehenneme minel cinneti ven nâsi ecmaîn Meali : Rabbin dileseydi, insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir(Gece ile gündüz, kara ile ak, iyi ile kötü, aci ile tatli gibi iki kutupluluk, yani dualite devam edecek emridir bu ayet). Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti. (Sadakallahul Aziym HUD Suresi 118 ve 119. ayet) Resûlüllah S.A.V. İblis’e: –Yâ Ebâ Mürre! Senin tevbe edip Allah’a dönmen mümkün değil mi? Cennete girmene kefil olurum, söz veririm, buyurdu. İblis: –Yâ Resûlallah! İş, verilen hükme göre oldu. Kararı yazan kalem kurudu. Kıyâmete kadar ne yazıldıysa o olur. Seni peygamberlerin efendisi, cennet ehlinin hatîbi kılan ve seni halkın içinden seçip mahlûkatın efendisi yapan, beni de şakîlerin efendisi, cehennem ehlinin hatîbi yapan, Allah’tır. Ve O, bütün noksan sıfatlardan berîdir. İşte bu söylediklerim sana son sözümdür ve söylediklerimde hiç bir hilâfım yoktur, dedi. ---------oooOOooo--------- Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Bir Müslümana her hangi bir musibet, bir sıkıntı, bir gam dokunursa, hatta kendisine bir diken dahi batsa, mutlaka Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar.” ( Hadis-i Şerif , Buhari, Marda,1; Müslim, Birr, 52. Tirmizi, Cenaiz, 1.) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Allah’ın müminler için ön gördüğü hükmü kararı beni oldukça sevindirmektedir. Şöyle ki; kendisine bir hayır bir iyilik dokunsa Rabbine hamd eder ve şükreder. Başına bir musibet gelse hamd eder, sabreder. Her durum da hatta hanımının ağzına koyacağı bir lokmadan ötürü dahi mümin için bir ücret, bir mükâfat vardır.” ( Hadis-i Şerif , Ahmet b. Hanbel, 1/173) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Mümin kişi hayrete şayandır. Zira işinin hepsi onun için hayırdır. Bu özellik yalnız mümine özgüdür,(aittir) Bir olaya sevinir ve şükreder. Bu iş onun için hayırdır. Başına üzücü bir işle karşılaşır (bela gelirse )sabreder, isyan etmez bu da onun için hayırdır.” ( Hadis-i Şerif , Müslim, Zühd,13. Ahmet b. Hanbel,V,24.) Şerh-i Evrad-ı Mevleviyye Hz. Mevlana'nın Dualarında derlerki Âhiret hazırlığımız ve oradaki azığımız şu sözlerdir: Her türlü kötü hal ve tehlike için “Lâ ilâhe illallah” (Allah’tan başka ilâh yoktur), her türlü bolluk ve bereket için “Elhamdülillâh” (hamd, Allah’a mahsustur), her türlü genişlik için “Eşşükrü lillâh” (şükür, Allah’a mahsustur), her türlü hayret verici şey için “Sübhânellah” (Allah, kusur, eksik ve aczden münezzehtir), her türlü darlık için “Hasbiyallah” (Allah, bana yeter), her günah için “Estağfirullah” (Allah’ım affını isterim), her üzüntü için “Mâşaallah”, (Allah böyle diledi), her İlâhî takdir için “Tevvekkeltü alellah” (Allah’a tevekkül ettim), her musibet için “innâ lillâh”(Biz Allah’ın kuluyuz), her ibâdet ve günah için “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” (ibadetleri yapmak ve günahlardan kaçınmak ancak Allah’ın kudretiyle yardım etmesiyle mümkündür) ve her türlü keder için de “isteantü billâh” (Allah’tan yardım isterim). --oOo-- Dört maddeli hadis-i şerifler Hikmet sahipleri demişler ki; Dört şey güzeldir, fakat dört şey ondan daha güzeldir. 1. Erkeklerin utanması güzeldir. Fakat kadınların utanması ondan daha güzeldir. 2. Herkesin adil olması güzeldir. Fakat emir sahiplerinin adil olması daha güzeldir. 3. İhtiyarın tevbesi güzeldir. Fakat gencin tevbesi daha güzeldir. 4.Zenginin cömertliği güzeldir. Fakat fakirin cömertliği daha güzeldir. Dört şey kötüdür. Fakat dört şey ondan daha kötüdür. 1. Gencin günah işlemesi kötüdür. Fakat yaşlının günah işlemesi daha kötüdür. 2. Cahilin dünya işlerine dalması kötüdür. Fakat alimin dünya işlerine dalması daha kötüdür. 3. İnsanların ibadette gevşeklik yapması kötüdür. Fakat hoca ve talebelerin ibadette gevşeklik yapması daha kötüdür. 4. Zenginlerin kibri kötüdür. Fakat fakirin kibri daha kötüdür. Güneş her varlığın üzerine aynı doğar Amma gül başka leş başka kokar... Şu dört şey saadettir. 1- Saliha kadın, 2- Rahat ev, 3- İyi komşu, 4- İyi binek. (Hâkim) Şu dört şeyden sakınan Müslüman Cennete girer. 1- Cana kıymak, 2- Haram yemek, 3- Zina etmek, 4- İçki içmek. (Bezzar) Dört şey imanın gitmesine sebep olur. 1- Bildiği ile amel etmemek, 2- Bilmediği ile amel etmek, 3- Bilmediğini öğrenmekten çekinmek, 4- Öğreneni de, bundan yasaklamak. (İslam Ahlakı) Dünyaya insen Şu dört kimseye Allahü teâlâ yardım eder. 1- Gaziye, 2- Evlenene, 3- Kölelikten kurtulmak isteyene, 4- Hacıya. Şu dört haslet sahibi, Cennet’te köşklere kavuşur. 1- Tevhid ehli olmak, 2- Günahını müteakip istigfar etmek, 3- İyilik edince, elhamdülillah demek, 4- Musibet gelince, (İnna lillah ve inna ileyhi raciun) demek. (Deylemi) Şu dört kişi hariç, Cuma, her Müslümana farzdır. 1- Köle, 2- Kadın, 3- Çocuk, 4- Hasta. (Hâkim) Şu dört haslet bulunan başka şeye üzülmesin. 1- Doğru konuşmak, 2- Emanete riayet, 3- Güzel ahlaklı olmak, 4- Yiyip içmekte iffetli olmak [Haramdan sakınmak]. (Taberani) Şu dört şey, münafıklık alametidir. 1- Yalan söyler, 2- Verdiği sözde durmaz, 3- Ahdine bağlı kalmaz, ihanet eder, 4- Tartışmada haktan ayrılır. (Tirmizi) Şu dört nimete sahip olan, dünya ve ahiret hayrına kavuşur. 1- Zikreden dile, 2- Şükreden kalbe, 3- Belaya sabırlı bedene, 4- Hıyanet etmeyen kadına. (Taberani) Şu dört kişi, [affa veya şefaate uğramadan yahut cezasını çekmeden] Cennete girmez. 1- Devamlı içki içen, 2- Faizcilik yapan, 3- Haksız yere yetim malı yiyen, 4- Ana babasına âsi olan. (Hâkim) Şu dört dua, kabule şayandır. 1- Âdil hükümdarın duası, 2- Din kardeşine gıyaben edilen dua, 3- Mazlumun zâlime ettiği beddua, 4- Ana baba duası. (Ebu Nuaym) Şu dört kişiye, Allah buğz eder. 1- Çok yemin eden satıcı, 2- Kibirli fakir, 3- Zinakâr ihtiyar, 4- Zâlim hükümdar. (Nesai) Şu dört şey Cennet hazinesidir. 1- Sadakayı gizli vermek, 2- Musibetini gizlemek, 3- Salih akrabayı ziyaret, 4- Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh demek. (Hatib) Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz. 1- Ömrünü nerede, nasıl geçirdi? 2- İlmi ile nasıl amel etti? 3- Malı nerede nasıl kazandı, nerelere, nasıl harcadı? 4- Bedenini nerede yordu, hırpaladı? (Taberani) İlim hazinedir, anahtarı sual sormaktır. Bir sual sorulunca, şu dört kişi sevaba kavuşur. 1- Suali soran, 2- Suale cevap veren, 3- Bunları dinleyenler, 4- Ne güzel sual soruluyor ve cevap veriliyor diye bunları sevenler. (Ebu Nuaym) Akıllı kimse, vaktini dört kısma ayırır. 1- İbadet için, 2- Kendini muhasebe için, 3- Emr-i maruf için, 4- Helâl kazanç için. (Deylemi) Kadınla dört hasleti için evlenilir. 1- Malı, 2- Asaleti, 3- Güzelliği, 4- Dini. Sen dindar olanını tercih et ki, mutlu olasın. (Buhari) Şu dört haslet, enbiyanın sünnetidir 1- Hayâ, 2- Güzel koku, 3- Evlenmek, 4- Misvak. (Tirmizi) Dört şey, dört şeye doymaz. 1- Göz bakmaya, 2- Toprak yağmura, 3- Kadın kocasına, 4- Âlim ilme. (Ebu Nuaym) Allahü teâlâ buyurdu ki: Kullarıma dört haslet verdim. 1- Zahireye güve musallat ettim, yoksa zenginler bunu altın gümüş gibi saklarlardı. 2- Cesede kokmayı musallat ettim, böyle olmasaydı, dost dostu hiç gömmezdi. 3- Üzüntü için teselli verdim, yoksa nesil kesilirdi. 4- Ecel verip, emeli uzattım. Yoksa [ölüm var diye] kimse geçim derdine düşmez, dünya, bakımsızlıktan harap olurdu. (Hatib) İnsanlar, mal ve ilim yönünden dört gruba ayrılır: 1- Allahü teâlânın mal ve ilim verdiği kimse. O kimse, Rabbinden korkar. Allahın bunda bir hakkı olduğunu bilerek, akrabalarına iyilik yapar. Bu kimse, en üstün derecededir. 2- Allahü teâlânın mal vermediği; fakat ilim verdiği iyi niyetli kimse. (Eğer malım olsaydı, malımı Allah yolunda harcardım) diye düşünür. Bu kimse iyi niyetinden dolayı, birinci gruptaki insan gibi mükâfat alır. 3- Allahü teâlânın mal verdiği; fakat ilim vermediği kimse. Bu kimse malını bilgisizce harcar, Allahtan korkmaz, Allahın onda, bir hakkı olduğunu bilmediği için akrabalık haklarını yerine getirmez. İşte bu kişi, en kötü derecededir. 4- Allahü teâlânın, ne mal ne de ilim verdiği kimse. Bu da, (Eğer malım olsaydı, üçüncü gruptaki kişi gibi davranırdım) diye düşünür. Bu da niyetine göre, üçüncü gruptaki gibi günaha girer. (Tirmizi) Şehitler dört derecedir. 1- İmanı sağlam olan mümin. Düşmanla karşılaşır, Allah’a verdiği söze sadık kalarak ölünceye kadar savaşır. İşte bu kimse, Kıyamette herkesin imrenerek baktığı şehittir. 2- İmanı sağlam korkak mümin. Düşmanla karşılaşır, çok korkar. Nerden geldiği belli olmayan bir şey ölümüne sebep olur. Bu, ikinci derecededir. 3- İyi ve kötü ameli olan mümin. Düşmanla karşılaşır, Allah’a verdiği söze sadık kalarak öldürülünceye kadar çarpışır. Bu üçüncü derecedir. 4- Günahkâr mümin. Düşmanla karşılaşır. Allah’a verdiği sözde sadık kalarak öldürülünceye kadar savaşır. Bu da, dördüncü derecedir. (Buhari) Şu dört gece, gündüzü gibi faziletlidir. 1- Kadir gecesi, 2- Arefe gecesi, 3- Berat gecesi, 4- Cuma gecesi. (Deylemi) -----oooOOooo----- Bilgisayara Format Atinca, her ne kadar bütün bilgileri sildi gözüksede, hakiki webmaster birsi, onun icinden eski bilgileri yeniden cikarabiliyorsa, insanda tövbe edip günahindan pişman olunca, her ne kadar affedilip hic işlememiş gibi olsada, yani vücutta bir yerini bicak kesse, yada kurşun yarasi olsa, yara iyileşse bile, hep izi kalirsa, işde günahinda tamamen silinmesi elbette yokdur, ya benlikden ya ruhdan ya kalpte bir yara acmişdirn ve o yarasi iyi olsa bile, izi kalir. ve yanardaglar nasil elli sene sönük dursa bile. bazi yanardaglar tekrar tütmeye yanmaya başladigi gibi, alkolik olan birisi, tedavi olsa, sigara icen birisi, sigarayi biraksa bile, elli sene icmese bile, elli sene sonra iki tane icince, yeniden o hastalik depreşip, eski halini aliverir, o yüzden, günahda işde terketsen, yapmasan bile, bir defa tattigin için, bir gün yeniden cazip gelip seni yikabilir. ve yine Bir hadisde Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Her kim, Kâbe-i Muazzama’ya hac niyetiyle gidip, Arafat ta vakfesini yapan, sonra da Müzdelilfe ye inip orada da vakfesini yapan, fısk ve refes işlemedende haccını eda eden kimse, anasından doğduğu gibi günahsız bir şekilde tertemiz olarak evine döner.” ( Hadis-i Şerif , Müslim, Hac, 438 -Buhari Hac,4 - Süyûtî el-Camiu’s-sağir ) Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular Öyle günahlar vardır ki, onları Arafat'ta duruş ibadeti (vakfe) yapmaktan başka hiç bir ibadet affettiremez ( Hadis-i Şerif , Süyûtî el-Camiu’s-sağir) Nasil Nuh dede dünyaya format atip, bir dua edip, duasinin kabulu ile dünyaya, su ile format atilip, tertemiz yapildi ise, amma ondan seneler sonra, ayni günahkkarlar, yine dünyada gezer olduysa, arafat hac ve vakfede format atmak gibidir, yine özel ve güzel gecelerdede, yani kandil geceleri, bayram geceleri cuma geceleri gibi kutsal ve önemli gecelerde, işde ayni sistem ile, günahlara ve kirlere, eski günahkar hayata format atmak gibidir, amma bunu yaptik diye isavilerin indandigi gibi inanamayin, onlar der ki isa carmihda gerildide bizim günahimizi affettirdi, yani o yüzden hiristiyan olanlarin günahi afedilmiş olur gibi bir düşünce, yani öyle olurmu, Hz. Nuh temizledi ama, bugün ayni günahlari işleyen insanlar türedi, öyle olunca insan ve dünya temiz kalabilirmi, elini sabunla yikadin, aradan 10 dakika gecince elini hijyen labaratuarinda bir incele, yine binlerce mikrop elinde üremiş olur, cünkü temiz kalmak zor, ama temiz kalmak zor diye de ellerini hic yikama demek degil bu, yani isavilerin vaftiz suyuyla yikaniup bir daha banyo yapmamalari gibi yani, yani hacca gitmek parali, o yüzden bazilari, biz ne yapacahiz, biz fakiriz, biz nasil peki böyle anadan dogma gibi tertemiz olalim deyince, yine peygamberimizin bir başka hadisi, bu kimselerin derdine derman oluverir, nedir o hadis : Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular "Her kim geceyi itat taatle ifa edip, sabah namazını da kıldıktan sonra, oturup güneş doğuncaya kadar zikir ve ibaddet meşgul olsa, güneş doğunca da iki rekat İşrak - kuşluk namaz kılsa, bir nafile hac ve umre sevabına nail olur." ( Hadis-i Şerif ,İhya, İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud,Müslim,Ebu Ya’la,Ebuşşeyh) Evet elbette kuranda yer aldığı gibi, kadir gecesi gibi, bazi geceler, bire bin verir, yani amma nasil, loto toto ve milli piyangodan kazanan, mesala bir devlet 85 milyon nüfuslu ise, ve bunun 40 milyonu piyango aliyorsa, kazana toplam 50 kişi yada 1000 kişi ise, işde bu gecelerden hakkiyla yararlanip faydalanabilenlerde ancak cüzi miktarda kimselerdir, "ameller, niyetlere göredir" ve eger siz agustos böcegi gibi, bir yaz yatipda, işi bir kadir ve berat gecesine baglarsaniz, siz babayi alirsiniz ancak, yoksa diger bir sene calişan karincalar gibi insanlar enayimi, yani beleşci olmamak babi ile, o yüzden sirtini bu gecelere dayama, ve ibadet taat ve zikirlerini, hem güüne, hem aylara, hemde seneye yay, ancak bu geceleride ihmal etme, Elbet bazi geceler ve günler, önemli ve degerli günlerdir, o gecelerde yapilan ibadet ve zikirlerde , elbet başka günlerde yapilanlardan cok daha degerlilerdir, yani nasil zeytin var, birde marmara birlik jumbo var, her zeytin aynimi? degil, her zeytinyagi aynimi degil. yine peynir var. ama nasil edirne peynirinin yada kars kaşgavalinin tadi başka ise, o gecelerinde degeri ve tadi farkli işde, niyetiniz halis olursa, elbet kaybetmez kazanirsiniz, yatip yatip işi bir piyango ile halleden beleşci müslüman olmayin tabiki. ---oooOOooo--- intihar edenin namazi kilinmaz meselesine bir aciklik, kilnir amma, kilinmama sebebine gelince, intihar eden kimse, hem ona verilen cani alma hakki olmadigi için, hemde ona aynen, azraile büyük kiyamet kopmazdan önce, herkesin canini almasini emredip, herkes ölüp sonrada o tek kalinca, sende git ve öl diyecek Rabbimiz, yani onada intihar et diyecek, ve intihar edenler azrail meleginin sünnetini ve görevini yapanlardir, ve o intihar edince, onun namazini kilacak başka kimse yok ki, o ölünce artik namazsiz ölen, yani cenaze namazi kililnmayan kimse azraildir, öyle olunca, intihar edeninde namazi kilinmaz giibi bir hüküm var, amma kilmak efdaldir, cünkü müminlerin onu (öleni) ugurlama törenidir o cenaze namazi sadece, yani o adam hicmi iyi bir amel etmediki, onu ugurlamaya bile mehel görmemek, ne ayip yani, onuda bir anne dogurdu, el bebe gül bebe büyüttü, amma bazi dertler ona agir geldi, ve intihar etti, ve azrailin o sünnetini üstlendi, evet azrailde diyecekmiş işte o zaman, keşke kimsenin canini almasaydim diyecekmiş, ona cok zor gelecekmiş intihar etmek kendi canini almak, evet cok zor görev. ve Bu yüpzden Kılınmamasıda efdaldir, çünkü Azraillik görevi öyle gerektirir. ---oooOOooo--- Raşidi Tarikatı Zikirindeki Kef Suresi Ayeti Zikrinin Sebebi Resûlullahın Deccalın fitnesinden korunmak için Kehf Sûresinin ilk âyetlerini okuma tavsiyesi de yer almaktadır. Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular 'Kehf Sûresinin ilk on âyetini ezberleyen kimse deccalın fitnesinden korunur.' "Kehf Sûresinden on âyet okuyan kimse deccal fitnesinden korunur" "Kehf Sûresinin ilk ve son âyetlerini okuyanın vücudunu nur kaplar. Sûrenin tamamını okuyanın yerle gök arasını dolduran nuru olur." "Allah, Cuma günü Kehf Sûresini okuyan kimsenin Kâbe ile arasındaki mesafeyi nurlandırır." ( Hadis-i Şerif ,Tirmizî, Müslim) Ebû’d-Derdâ radiyallahü anh bildirmiştir: Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular “Her kim Kehf Sûresinin başından üç âyet okursa Deccal fitnesinden korunur.” ( Hadis-i Şerif , Tirmizî) Raşidi Tarikatı Zikirindeki Kef Suresi Ayeti Budur: أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ Meali : onlar Mehdi kissasini isa dan naklen duymuşlar ve o magarda yatmadan önce dedilrki “Ey Rabbimiz,biz şimdi ölüme ve uykuya yatiyoruz amma, bize Senin katından bir rahmet olarak, bizi o emirin Raşidin (Mehdinin) zamaninda yeniden canlandir, Heyyi'i et hayat ver. dediler. (Sadakallahul Aziym KEHF Suresi 10. ayetten pasaj) Ashab-ı Kehf Hz. Mehdi'nin Yardımcıları Arasına Katılacaktır İbni Merdüye, tefsirinde İbni Abbas hadisini merfu olarak tahric etti. O şöyle dedi: Ashabı Kehf, Mehdi'nin yardımcıları olacaktır. (Kitabul Burhan, VI. Bölüm) İmam Ebu İshak Salebi Kuran tefsirinin Ehli Kehf Kıssasını anlatırken diyor ki: Mehdi çıktığı zaman, Ehli Kehf'e gidip selam verince, Allah onları diriltecek ve Mehdi'nin yanında yerlerini alacaklardır. Daha sonra yattıkları yere dönüp kıyamete kadar da kalkmazlar. (Kitabul Burhan, VI. Bölüm) Hz. Huzeyfe (ra) dan rivayete göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Mehdi zuhur edinceye kadar ümmetim haşrolunmaz. Allah (cc) ona üç bin melek ile yardım edecektir Ashab-ı Kehf de onunla beraber bulunup kendisinin yardımcılarından olacaklar." İmam-ı Suyuti diyor ki: Ashabı Kehf'in uykusunun bu zamana kadar tehirinin sebebi, Allah'ın onlara bir ihsanıdır. Çünkü onlar Mehdi'ye yardımcı olacak ve böylece ümmeti Muhammed'e dahil olma şerefi kazanacaklardır. (Celaleddin Suyuti'nin tasnifinden hadisler. Ahir Zaman Mehdisi'nin alametleri s. 59 kahraman neşriyat) Resulüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabı Kehf görmek istedi.Allahü Teala**Dünyada onları göremezsin, fakat ashabından dört kişi gidip onlara(senin) peygamber olduğunu bildirsinler. İslam dinini tebliğ eylesinler** diye vahyetti. Peygamber Efendimiz(s.a.v) Cebrail (a.s.) ile müşavere edince,Cebrail(a.s.) dedi ki,**Ya Resulallah, mübarek hırkanızı yere seriniz, bir tarafına Ebu Bekir,bir tarafına Ömer,bir tarafına Osman, bir tarafına Ali(r.a.) otursunlar,Allahü Tealaya dua et, Süleymana (a.s.)verdiği rüzgarı senin emrine versin.**dedi. Resulallah Efendimiz(s.a.v) dua edince , o rüzgar geldi, onları götürdü. Mağara kapısına varıp, içeri girdikleri zaman, Kıtmir dirilip karşıladı. Tabasbus ederek Ashabı Kehfin bulundukları yere getirdi. Allahü Teala Ashabı Kehf uyandırdı. Sahabiler,**esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü**diye selam verdiler. Onla da **ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatüh** dediler. Sonra sahabiler dediler ki.;**Ey Ashabı Kehf ey yiğitler! Allahın peygamberi Muhammed bin Abdullahın size selamı var.** Ashabı Kehf **Allahın Resulü Muhammede selam olsun. İslam dinini bize bildirdiğiniz için size de selam olsun. Dini İslamı kabul ettik. Bizden Muhammed aleyhiselama selam söyleyiniz. ** deyip tekrar uykuya vardılar. BİR DAHA HZ. MEHDİ ZAMANINDA UYANIRLAR. Bunu Cebrail(a.s.) Resulüllaha(s.a.v.)haber verdi.Ashab(r.anhüm)rüzgar ile geldiler. Resulüllah onlara sual edip **Ashabı Kehfi nasıl buldunuz?** buyurunca , onlar da vaziyeti anlatıp, selamlarını söylediler. Resulüllah dua edip **Ya rabbi, benimle ashabımı ayırma, beni ve Ehli beytimi sevenleri mağfiret et** buyurdu. Bir başka hadis-i şerifte ise, Resulullah (SAV)efendimiz şöyle buyurdu: "Ashab-ı kehf, İsa'nın yardımcıları olacaklardır." İsa (AS) Mehdi vaktinde yere inecektir. Mehdi, Deccalin katlinde İsa'ya (AS) muvafakat eder. Onun saltanatı vaktinde, Ramazan ayının on dördünde güneş tutulacaktır; o ayın ilkinde ise ay kararacak. Bunların oluşu, adetin ve müneccimlerin hesabı hilafına olacaktır. Rabbim Teala ve Tekades Hazretleri, Tarikimize intisab edibde, bu Ashabi kehfin nidasi olan dua ile, dua eden, zikir eden bütün müntesiblerimizi, Deccalin fitnesinden muhafaza eylesin, ve onu okuyan herkese de, O nun yani mehdinin vaktinde oldugumuz için, ashabi kehfde kalkmiş olmali, ve aramizda dolaşiyor olmalilar, rabim onlarida görüp, tanişip müşahede etmeyi nasip eyelsin , onlari bize, bizleride O nlara kavuştursun, ve O nlari muhafaza ettigi gibi, mehdi ve cemaatinide, ahirzman fitnelerinden koruyup muhafaza eylesin. Amin,amin, Amiiin. --oOo--- أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ ''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ' وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn. Elfatiha maassalavat. سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk. --OoO-- Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca Schrems, 08 Mayıs 2018 Vaazi Salı Original Kar © glan RE: Kaldığı Yerden Devam Eden - Öldüğü Yerden Devam Eden (Kar©glanin 08 Mayıs 2018 Vaazi) - Cimbomlu - 06-01-2018 Allah Razi Olsun Eline Saglik Tesekkürler |