Thread Rating:
  • 13 Vote(s) - 2.85 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Osmanlı İmparatorluğu kapitülasyonları
#1
Osmanlı İmparatorluğu kapitülasyonları

Kapitülasyon, Bir devletin bir anlaşmaya bağlı olarak başka devletlere tanıdığı iktisadi ve sosyal ayrıcalıklar bütününe kapitülasyon adı verilir. Müslüman hükümdarların Avrupalı tacirlere vermiş olduğu ticari faaliyet iznidir. Osmanlı döneminde ilk kez Fatih Sultan Mehmet tarafından Venedik Devleti'ne İstanbul'da elçi bulundurma hakkı verilerek siyasi kapitülasyon verilmiştir. Ancak bu kapitülasyonların Osmanlıya ait bir sistem olduğu manasına gelmemelidir. Kapitülasyonlar pek çok Avrupa toplumu olmak üzere Osmanlıdan önceki diğer Anadolu toplumlarında da uygulanmış ticari ve sosyal ayrıcalıklar bütünüdür.

Kapitülasyon kelimesinin kökeninde Latince caput (baş) sözcüğü vardır. Geniş anlamıyla kapitülasyon baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır. Tarihte kazandığı özel anlamla kapitülasyon, bir ülke tarafından başka bir ülkenin vatandaşlarına verilen ticari ayrıcalıklar bütünüdür.

Osmanlı Devleti tarafından Yükselme Dönemi'nden imparatorluğun dağılışına değin Avrupa devletlerine çeşitli kapitülasyonlar verilmiştir.Osmanlı Devleti II. Mehmed döneminde Venedikliler'e,I. Süleyman döneminde Fransızlar'a çeşitli amaçlar doğrultusunda kapitülasyonlar vermiştir.Aynı zamanda Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Balta Limanı Ticaret Antlaşması ile İngilizler'e, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile Ruslar'a çeşitli kapitülasyonlar vermiştir.

Osmanlı İmparatorluğu kapitülasyonları

Osmanlı kapitülasyonları, Osmanlı İmparatorluğu'nda yabancılara verilen ekonomik, adli, idari vb. hak ve ayrıcalıklardır. Kapitülasyon kelimesi Latince "şartlar, fasıllar, maddeler" anlamına gelen "capitula" sözcüğünden türemiş olup "teslim olma" anlamı galat-ı meşhurdur.

Osmanlı Devleti'nin verdiği kapitülasyonların çoğu iki taraf için geçerli olsa da ekonomisi güçlü olan taraf kapitülasyonlardan fayda sağlarken ekonomisi zayıf olan taraf kapitülasyonlardan zarar görmüştür.[1]

Osmanlı Devleti'nin verdiği kapitülasyonlara örnek olarak Osmanlı kentlerinde örgütlenebilme hakkı, yabancıların kendi aralarındaki anlaşmazlıklarda konsolosluklara yargı yetkisi tanınması, Osmanlı topraklarında seyahat, taşımacılık ve satış serbestliği, Osmanlı sularında gemi işletme hakkı verilebilir.

Osmanlı vatandaşları da Avrupa devletlerinde, bir Avrupalının Osmanlı ülkesindeki sahip olduğu haklara sahipti. Ancak Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanmaktaydı ve Avrupa ülkelerinde ticaret yapacak herhangi bir kesimi yoktu. Ayrıca Avrupalı devletler kendileri Osmanlı Devleti'ne mal ihraç ederken gümrük vergisi ödememelerine karşın, Osmanlı malları ithal edilirken gümrük vergisi alıyorlardı. Yani fiilen Osmanlı Devleti'ne bir avantaj getirmiyordu.

Evre evre kapitülasyonlar

Birinci evre

İlk kapitülasyonlar Macaristan, Sırbistan ve Akdeniz kıyısındaki Arap ülkeleri tarafından verildi. Bu devletlerin amacı ticareti kendi ülkelerine çekmekti.

15-16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu da aynı nedenlerle Venedik, Ceneviz ve Fransızlara kapitülasyonlar vermişti.

İkinci evre

15. yüzyılda Hindistan'a deniz yolunun keşfi üzerine başladı, zamanla Avrupa'nın merkantilist politikasının aracı haline geldi.

Kapitülasyonlar 1740 yılında I. Mahmut ve XV. Louis arasında yapılan bir anlaşmayla sürekliliği olan devletlerarası bir ticaret sözleşmesine dönüştü. Bu evre sırasında Osmanlı hâlâ kendine yeterli bir ekonomik birimdi.

Üçüncü evre

1793'te Ülkelere göre Osmanlı Devleti'nde berat(iş belgesi) alan yabancı tüccar sayıları.[3]

Bu evre, "eşitsiz mübadele"yle başladı. 19. yüzyıldaki sanayi devrimi her şeyi değiştirdi. Osmanlı ve Avrupa arasında artık bir nitelik farkı doğmuştu. Osmanlı topraklarını Avrupa'ya tek bir pazar olarak açan 1838 ticaret anlaşması yalnızca bir ticaret değil aynı zamanda ileri düzeyde bir kapitülasyon anlaşmasıydı. İhracat yasağı ve devlet tekelleri kaldırıldı. Yabancı tüccarlar yerli tüccarlarla aynı haklara sahip oldu. Bundan sonra Osmanlı artık mamül mal üretemeyecek, kumaş yerine iplik, iplik yerine ham pamuk ya da yün hatta pamuk kozası satar hale gelecektir.

Yabancıların ayrıcalıkları zamanla gayrimüslim Osmanlılara da tanındı. Osmanlının borçlanmaya başlaması kapitülasyonlarla birleşince, Osmanlı kendisini önce Düyun-u Umumiye'ye teslim etmiş, ardından yabancı şirketlere çok büyük imtiyazlar vermiş (demiryollarının işletilmesi gibi) ve sonunda Sevr Antlaşması'nın Osmanlının tüm maliyesini elinde tutacak olan bir Maliye Komisyonu kurulmasını öngören 232. Madesini kayıtsız şartsız kabul etmiştir.
Kapitülasyonların kaldırılması

Kapitülasyonları kaldırma sözü Kurtuluş Savaşı'ndan önce 1856'da alınmıştır. Ancak, Osmanlıya verilen bu söz hiçbir zaman yerine getirilmemiştir. İttihat ve Terakki'nin 1911 yılında kaldırdığı kapitülasyonlar Sevr Anlaşması ile daha da güçlü bir şekilde Osmanlı Devleti'nin sırtına bindirildi.

Kapitülasyonlar Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyetler Birliği ile yapılan 28 Mart 1921 Anlaşmasının 7. Maddesiyle "geçersiz ve kaldırılmış" sayıldı. Kapitülasyonların gerçek anlamda kaldırılması ise Lozan Antlaşması'yla olmuştur.

------------------------

KAPITÜLASYONLAR

Yabancilara verilen her türlü imtiyzalar. Eskiden "imtiyazat-i Ecnebiye" denirdi. Devletin yabancilara tanidigi imtiyaz ve muafiyetlerdir. Kelime bati dillerinde çesitli manalar ile ifade edilir. Fransizca'da teslim olma, Italyanca'da yabancilara taninan imtiyaz manalarinda kullanilir. Osmanli Devleti'ndeki kapitülasyonlar Italyanca'daki "Capitulazione" ile bütünüyle ifade edilir. Bir ülkedeki yabancilarin statüsü demektir. Kapitülasyonlar çok eski zamanlarda bile mevcuttu. Bir Hiristiyan devletin Müslüman halk lehine veya iki islâm devletinin karsilikli olarak tebâlari için veya bir Hiristiyan devletinin bir Hiristiyan topluluguna kapitülasyon seklinde hak ve imtiyazlar vermistir.

Kapitülasyonlar; adli, mali, idari ve dini kategorilere ayrilir. Adlî imtiyaz, yabancilarin kendi konsolosluklarinda yargilanmasi sonucu dogdu. Idari imtiyazlar, karasulardaki yabanci gemilere suç olsa bile girememek; yabancilari yurt disina çikaramamak yükümlülügü getirmektedir. Kapitülasyonlar içinde en önemlisi iktisadi ve ticari yükümlülükte olanidir. Kapitülasyona sahip devletlerin tab'asi, bir çok vergi ve resimden muaf tutulmustur. Dini olani ise din ve mezheplere gösterilen hosgörüdür.

Devletin yabancilara tanidigi; karsilikli, karsiliksiz ticarî, hukukî, siyasî ve dini imtiyazlar olarak umumi tarifi yapilan Kapitülasyonlar; tarihte ve günümüzde birçok devletler tarafindan verilmistir. Milletlerarasi siyasi, askeri, dini ve iktisadi antlasmalar birbirlerine imtiyaz verme hükmündedir. Serbest bölgeler, limanlar, sehirler, serbest mübadele prensibi, açik kapi siyaseti, Avrupa Iktisadi Isbirligi Teskilâti, Ortak Pazar'in mahiyeti yabancilara imtiyaz yükümlülügü tanir. Tarihteki, birçok savaslar, teskilâtlar ve deyimler kapitülasyonlarin hükümlerindendir. Ondokuzuncu yüzyildaki Çin ile Büyük Britanya (Ingiltere) arasindaki "Afyon Savasi" emperyalizm kapitülasyonlarinin mahiyetinin misalleridir.

Türklerde ve hususiyetle Osmanli Devletinde ilk imtiyazin baslangici, Sultan Birinci Murad Hân (1360-1386) zamanindadir. 1365'de, Dalmaçya kiyilarinda fakir bir ülke olan Ragusa Cumhuriyeti'ne, besyüz duka haraç karsiliginda verilen ticari imtiyazdir. Bizans imparatorlarindan Justiniaus'un ülkesinde yasiyan Ermenilere miras ve evlenme gibi mes'elelerini kendi töre ve kanunlarina göre yapmalari imtiyazi vermesi; Iran ve Osmanli Devleti'nin ülkesindeki Hiristiyan devletleri konsoloslarina tanidiklari imtiyazlari, karsilikli olarak kendi konsoloslarina da kararlastirip taahhüt etmeleri, Bizans Imparatorlugu' nun Sultan Yildirim Bayezid Han'a Istanbul'da bir Türk mahallesi kurma ve bu mahallede oturan Türklerin davalarina bakmak üzere, Türk kadisi ile din islerine bakacak müftü tayin etme hakki tanimasi verilebilecek misallerdendir. Dogu ticaretini devam ettirmesinin ancak Osmanlilarla iyi münasebetler kurmakla mümkün olabilecegini bilen Ragusa devleti, Osmanlilardan himaye istedi. Ragusa gemilerinin dogu sularinda serbest dolasip, deniz ticaretinin Osmanlilarca korunmasina karsilik, yillik 500 dukalik haraç vereceklerdi. Bu antlasma bizde kapitülasyonlarin baslangicini teskil eder. Bu ahidnâme 1408, 1411, 1445, 1451, 1453, 1481, 1512 olmak üzere yedi defa yenilendi. Osmanli sultanlarindan Birinci Murad, Süleyman Çelebi ve Musa Çelebi, Birinci Mehmed, Fatih Sultan Mehmed, Ikinci Bayezid ve Birinci Selim Han zamanlarinda Avrupa devletlerine kapitülasyonlar verildi. Zamanla Venedikliler, Cenevizliler, Rumlar ve Ermeniler ile, Fransa, Ingiltere, Hollanda devletlerine de imtiyazlar yerildi. "Hümâyûnnâme" adi verilen bu imtiyazlar aslinda birer ihsandir. Hiristiyanlik ve mezhepleri ile Musevilerin Islâm ülkelerinde îslâmiyetin faziletlerinden faydalanabilmeleri için verildi.

18 Subat 1536'da Kanunî Sultan Süleyman Hân'in Fransa Krali Birinci François'e verdiği "Uhûd-i atika" meshurdur. Kanuni'nin Osmanli Devleti'nin iktisadî, siyasî, askerî ve sosyal bakimdan en güçlü oldugu onaltinci yüzyilda; fakir, zayif, muhtaç ve kralini dahi esaretten kurtardigi Fransa'ya imtiyaz vermesi ileriye dönük ticari ve siyasi yatirimdir. Damat Ibrahim Pasa ile Fransa Krali François'in elçisi Jean de La Forest arasinda yapilan bu anlasmaya göre:

1- Fransiz ticaret gemileri Osmanli sularinda serbestçe dolasacaklar, istedikleri limana girebileceklerdir.

2- Fransiz tacirlerinden diger yabanci tacirlere nazaran daha az bir gümrük resmi alinacakti.

3- Osmanli ülkesinde yerlesmis olan Fransizlar din ve mezheplerinde tam serbest olacaklardi.

4- Fransiz tacirleri arasindaki ticari ve hukuki davalara, Türkiye'ye gönderilecek olan bir Fransiz yargici bakacakti.

5- Fransiz tacirleriyle Türkler arasindaki davalara Türk mahkemeleri bakacaklardi..Ancak, bu mahkemelerde bir Fransiz tercüman bulunacakti.

6- Türkiye'de ölen bir tacirin mali, veya Türk sularinda batan bir geminin mal ve esyasi Fransa'daki varislerine verilecekti.

7- Türk tacirleri de Fransa kralina ait topraklarda ve denizlerde bu haklardan faydalanacakti.

8- Bu imtiyazlar, ancak anlasmayi imzalayan hükümdarlarin sag kaldiklari süre içinde geçerli olacaklardi. Kapitülasyonlar 1569, 1579, 1580, 1614, 1673, 1740 yillarinda yenilenip, imtiyazlar genisletildi. Daha baska ülkelere verildi.

Kanuni devri, Osmanli Devleti'nin her bakimdan en parlak devridir. Bu devirde fütuhatlar çok gelisti, kültür ve san'at en parlakzamani yasadi. Babasi Yavuz Sultan Han'in doguya iki büyük seferi, hilâfetin Osmanlilara geçmesi, Kanuni'yi batiya yöneltti. Kanu'nî'nin Osmanli Devleti'ni cihan devleti haline getirmesi ve Avrupa'da hakim kilmasi karsisinda Ispanya-Alman Krali Sarlkent buna karsi çikiyor ye çareler ariyordu. Almanya imparatoru ve Ispanya Krali Sarlkent Avrupa'nin büyük bir kismini idaresi altinda bulunduruyordu. Dokuzuncu asirdan beri Avrupa, Bizans hariç, bu çapta bir Hiristiyan devleti görmemisti. Kristof Kolomb'un 1492 de Ispanya namina Amerikayi kesf etmesi Ispanya'yi en güçlü mevkiine çikartti. Avrupa ekonomisini kurtaran Amerikan gümüsü Ispanya'nin inhisarinda idi. Amerika kitasinin feşine basliyarak tabii kaynaklarindan istifade etmesi ile daha da güçleniyordu. Bu gayri tabii büyüme, birçok Avrupa devletini tehdid ediyordu. Fransa ve Ingiltere kralliklari dehsetli bir tehdit altindaydi. Kanuni Sultan Süleyman Hân'in en büyük hedefi bu devi yipratmak, parçalamak ve ortadan kaldirmakti.

Bu devirde Luşer, Papa'ya bas kaldirmisti. Sarl kent Papa'yi destekliyordu. Luşercileri ezmege karar vermisti. Avrupa'da mezhep kavgalari kitayi kana boyuyordu. Luşerciler her tarafta çogalip, yayiliyorlardi. Katolik ve Protestanlik arasindaki kanli katliamlar gittikçe çogaliyordu. Reformist Luşer bile "Yâ Rabbim! Büyük Türkleri bir an önce basimiza getir ve senin ilâhi adaletinden onlar sayesinde nasibimizi alalim..." diye dua ediyordu.

6 Aralik 1525'de Fransa elçisi Kontlen Frangipani, Kanuni Sultan Süleyman Han tarafindan kabul edildi. Elçi, dogrudan dogruya Fransa Krali Birinci Fransuva'dan degil, annesi Louise de Savoie'dan geliyordu. Zira Birinci Fransuva, Imparator-Kral Sarlkent'in esiri olarak Ispanya'da mahpustu. Annesi, Cihan Hakani'ndan oglunun kurtarilmasini ve Fransa'nin Alman-Ispanyol istilâsina maruz kalmasinin önlenmesini rica ediyordu. Zira Avrupa'da Sarlkent'e karsi durabilecek ancak bir Fransa kalmisti. Fransa seddi yikilinca, Sarlkent'in Hiristiyan Avrupaya hakim olmasi, Osmanli Devleti için bir tehdit arzediyordu.

Sarlkent Iran Sahi Tahmasb'a haber yollayarak Osmanli Devleti'ne karsi ittifak kurmak istedigini bildirdi. Kardinal Polo, Sarlkent'e söyle diyordu:.

"Eger Tanri, Büyük Türke, Iran Sahi Tahmasb'in sansinda büyük bir düsman tahrik etmeseydi, Avrupa ve Hiristiyanlik, çoktan mahvolurdu."

Kanuni'nin Fransa'ya verdiği ticari imtiyazlarla, Fransa'da ticaret yoluyla Ispanya ve Venedik gibi kazançlar sagliyordu; diger Avrupa devletlerinin yaninda prestijini artiriyor, üstün bir mevkiye çikariyordu. 18 Subat 1536'da Fransa'ya bugünkü rayiçle 20 milyar TL. gibi muazzam bir yardım yapildi. Böylece Fransa Sarlkent'e karsi koyabilecek bir güce erisiyordu. Osmanli devleti bununla da kalmadi. Donanma-i Hümâyûn birçok kereler Fransa'nin yardimina gönderildi. Kanuni'nin bu siyaseti ile Avrupa' da Osmanli Devleti'nin hakimiyeti, nüfuzu ve dolâyisiyle Islâmiyet yayiliyor ve Hiristiyan Avrupa birligi engelleniyordu. Ortodokslar, nasil ki Istanbul' da Fatih'in hâkimiyetini görmek istiyorlarsa; Protestanlar da Avrupa'da Kanuni'nin hâkimiyetini, Osmanli adaletini görmek istiyorlardi.

Zamanla Avrupa devletlerinin suistimalleri ve Osmanli Devleti'nin zayiflamasi ile daha önce verilen kapitülasyonlar, Osmanlinin aleyhine dönmege basladi. Osmanli Devleti ondokuzuncu yüzyil boyunca kapitülasyonlardan kurtulmanin çarelerini aradi. Fakat dis borçlanmalar sebebiyle her seferinde bütün yabanci devletleri karsisinda buldu. Bununla birlikte Birinci Dünya Savasi'ndan az önce l Ekim 1914 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 9 Eylül'de kapitülâsyonlari kaldirdi. Fakat, savas sonunda ugranilan yenilgi üzerine yapilan Sevr Antlasmasi ile yabancilara taninan haklar arttirildi. Ancak, Istiklâl Savasi' ndan sonra, Türk Milleti bagimsizligini elde edince, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlasmasi ile kapitülasyonlar kesin olarak kaldirildi.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)