Thread Rating:
  • 1 Vote(s) - 1 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
El-Misku Ruuh El Cebrail Gabriel (Kar©glanin 26.06.2014 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

EL MiSKU RUUH-EL CEBRAiL- GABRIEL

(Kar©glanin 26.06.2014 Vaazi)

26 Haziran 2014 Perşembe

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَأَمَّا ٱلْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ وَأَمَّا ٱلسَّآئِلَ فَلَا تَنْهَرْ وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Femmel Yetime Fela teaghar.

Ve emmessaile fela Tenhar.

Ve emma binimeti rabbika fehaddis.

Sadakallahul Aziym Duha 9 , 10 , 11. Ayet

Allahümme salli ala Muhammed ve ala selamn külli müminune vel müminin.

Rabbim yaban eldede kuran meyvasi bitirirmi evet bitirir.

birisi Inna romanyada kuranin kevser suresinin başindaki inna
sini , digeri duha suresindeki emma sini yabanci devletlerde bitirmiş.
ve Emma var yetim emma ve femma yani kafir olan emma yetim emma ve,
sonra ve emma var yani iman etttikten sonraki yolunu degiştiren emma lar
. yani emma watson cift( w) liymiş iki defa iman edecekmiş emma Watson,
ve emmesaile fela tenhar: emma sana gizli bir yerde soru soracaklar o
soruya vercegin cevap seni imanli edebilir yahut seni yetim koyabilir bu
devirde mehdisiz kalabilirsin.

yahutta Rabbinin sana verdiği nimetleri saycaksin ve hangisini inkar edebilirim deyip iman edeceksin cifte imanli olacaksin.

Yine Emma Stone sana yakin bir zamanda bir yilan gözükcek sakin
ondan korkma ! ve"ben Allaha iman ettim" de onun şerrinden kurtul.

ve yine neden inna eateyna diyozda kadir suresinde inne enzelnea
diyoz ikisi arasindaki fark nerden neden onda innne diyozda digerinde
inna diyoz işde iman farki biri imanli bir digeri ciplak imansiz yolsuz.
yani sünnet derisi farki onun inip geldigi sünnetli digerinin inip
geldigi sülb sünnetsiz. peki bunlar mehdi cemaati olursa ne yapcaz nasil
olcak, atalarindan babalarindan analarindan iman eden kimse yok bunlar
ölünce nereye gitcekler, eger insan cenneti olan annesine dönecekse
bunlar eger kafir sülbden indiyse, nasil olcaklarda bunlar cennete
gidecek, cünkü üst sülp kafir ve cehennemlik, ona gitseler ölünce
cehenneme varcaklar, o zaman bunlar nasil cennete gidecekler yahut kime
gidecekler, o zaman bir tefekkür ediniz.

Allah :Alimul gaybi veşşehadehdir.Allah hem olcaklarda(Gelecekteki) olanlari bilir ve hemde hali hazirdakileri bilir.

son üc vaazimizda yazdigimiz, Peygamber azimuşşan efendimizin
miracda kainatin dişina cikarilip ona mahşerdeki muhammed mustafanin,
kabirden kalkişi gösterilmiş, yine cennetteki ömerin bekliyen hurlieri,
yine cehennemdeki, azap ceken ümmeti muhammed gösterilmiş , yine
peygamberin mehdinin kaşi şöyledir , gözü şöyledir, sakali şöyle, göbegi
şöyledir diye bildirdiklerini, bizzat miracda onun kainatin dişina
cikip, sonra ordan mehdi zamanina tekrar giriş yaparak 1400 küsür sene
önce zamanda yolculuk edip mehdi zamanina geldigini, ve onu gördügünü,
taaki diyorki Mehdi uykusuz kalinca yüzü solar, yine bazende yildiz gibi
parlar diye bildirmesi, onun yaninda, uykusuz geceler gecirdigini
bilecek kadar, cok kaldigini ,ve onu izledigini anlamiş oluyoruz. ve
bunlari peygamber bildirdiyse, yine kiyamet alametlerinden haber vermesi
,o olaylarin oldugu zaman ona gösterilmiş ki, dün insanlara gaib
meselesi olanlara,O şehadet aleminde bizzat o zamanlari görmesi ve şahid
olmasi ile bize bildiriyor .ve böyle olunca. Allah diledigine. senin
benim bilmedigim, ve gelcekde olacak bilinmez dedigimiz meseleler
gösterilebilir. ve o kimse onlara şahid olup şehadet aleminde görebilir,
ve böylece gaibi Allah dilediginede bildirir ve ögretir demek olur
yani.

Biz dahi tecrübe ve alametleri, izleri okumamiz ile, o emma
Stoneye ismindeki, daha dogrusu soyadindaki STONENIN başindaki
SSSSSSSSSSSS demek yilan demek diye okuduk ve bizzat şehadet aleminde
kendi yaşadigimizbir misali ile ona da dedikki sen ismini yaşayip
bitirince soyadina gelince senin karşina bir SISSSSSS diyen yilan
cikacak demiş olduk.

ve her kafir olanin derecesi aşagida oldugun için cibillyatlari
börtü böcük halindeler ,ve onlarin mümin safina gecmeden önce, onlari
önce bir yilan korkuturki, onlar iman etmesin diye. ve o yilani görüp
korkmadan ona karşi gelip imanlarini ikrar ederlerse onlar önce sürüngen
olurlar sonrada yürüyen bir hayvan cibilliyati kazanirlar, her derece
katettiklerinde ve sonra faydali hayvanlar cibilliyatina ererler . önce
binek hayvani sonra inek koc koyun gibi yenebilen faydali hayvan
derecesine, sonrada her cbilliyattan birer adet sahip olurlar, bir
sürünen, bir börtü böcük, bir karada yürüyen, bir denizde yüzen, birde
havada ucan, ruh ve can kazanirlar.

ve mümin cibilliyatlari yenebilen helal hükmündeki hayvanlar
halinde ahlaklar gösterir ve sifat ve cibilliyat kazanir, kafirler,
münkirler, münafiklar, müşriklerde, yenmeyen ve zararli mundar hayvanlar
halinde cibilliyat sifat ve ahlak gösterirler. Bu demek olurki
Almanyadada Amerikada da At inek koc koyun olmasi demek faydali
hayvlanar olmasi demek orda ki müslümanlar demek degil, bizatihi
almanlardanda imanli kimseler oldugunun alametidir ,yani Allaha ve
meleklerine peygamberlerine iman edip inanan kimsler demekdir.bu isavide
olabilir yahut musevide olabilir. ve böyle insanlar birde insanlara,
hayvanlara, dogaya faydali olmaya calişirlar. illa bir iyi ve hayir
amelleri vardir.insanliga faydali kimselerdendir onlar.

nitekim bir insan bir kardeşine hic bir iyilik yapamiyorsa ona
gülümsemesi hayir ve sadakadir, yani en kücük bir iyilk yapan helal bir
cibilliyat halindedir. en zayif müslüman peygamberin hadisinde gecen
kötülügü kerih görüp ona bugzedenmiş

Zira Allah Resûlü (s.a.s.)

“Bir kötülüğü gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltin. Şayet buna
güç yetiremiyorsanız dilinizle düzeltin. Şayet buna da gücünüz
yetmiyorsa kalben buğz edin. Bu ise imanın en zayıf noktasıdır.” buyurmaktadır.

yani kalbinden bu kötü birşey diye onu sevmeyen, o ahlaki o kötü
fiili tasvip etmiyen kimse imiş, ve işde imani zayif olan bir helal
hayvan mesela kelebek yenmez ,amma kelebegin iyisi, ipek böcügüdür, ve
insana faydasi, ipek ipligi yapar, ve insanlar onu ipek kumaş yapip
giyer, ve bu demek olurki: kelebek cok zayif bircanli, amma en azindan,
iyiyi kötüyü bilebilcek bir idrake sahip demekdir.

ve Dinde Necis olan hayvan hükmündeki köpegin insanin elbisesine
degmesi, o kimsenin abdestini bozar demiş, imami şafi hazretleri,öyleyse
mundar veya necis bir köpek, yani necis hükmündeki köpegin degdigi
pantalonla, namaz kilinmiyorsa, yine abdesti bozuyorsa, bu gün pis ve
kötü ahlakli her insanin, elini toka etmekde böyledir, ve onun senin
elbisene dokunmasida, senin abdestini bozar hükmü verilmesi gerekir.
cünkü mundar ve necis hayvanlarin pis kokulari vardir. fakat köpekde
böyle degildir cünkü köpegin kokusu köpege cebrail aleyhisselamdan
dolayi verilmişdir. nitekim cennette adem atamiz testi gibi toprakdan
iken. melekler etrafina toplanmişlar, ve o zaman, şeytanda daha şeytan
degilmiş, ve hemen gelmiş, neye bakiyorsunuz demiş, ve yerde yatan ademi
görünce, icine girmiş dolaşmiş cikmiş, ve hak tüüü demiş bu neyse ben
buna itaat etmen, bu yere göge sigmaz demiş ve tükürmüş. ve onun necis
tükrügünün deydigi yer olan, adem atamizin göbegini, cenabi mevla git
temizle diye cebraile emretmiş. ve cebrail temizlemiş, ve o ademden
kopan, bizden eksilen o parcanin , bir parcasindan, cenabi Mevla,
hurmayi halk etmiş, diger parcasindanda köpegi halk etmiş, ve
köpeklerdeki, o köpege has özel parfüm ve koku, işde cebrail
aleyhisselamin, o ademden temizledigi parcaya, temizlerken gecen, kendi
kokusudur. ve köpekler cebrail gibi kokarlar. ve şayet geyigin erkeginin
göbegindeki yagdan, miski amber kokusu meydana geliyorsa, has bir, asil
irk bir köpegin kokusundan parfüm icad edilse, ve bu parfüme
Ruuh-Gabriel ismi verilse yeridir. ve böyle bir parfümü dökünmek abdesit
bozarmi haydi şimdi bir ictihad edelim. ve ey imami şafi, eger köpek
necisse, kokusu temizse, cebraildense, ne demek olur, bir köpekde hem
iyi ahlak hem kötü ahlak hemde melek ahlaki dercolmuş. Köpek insanlarin
hizimetinde olan bir hayvan, ve fakat mayisi şeytan tükrügü oldugundan
dolayi, necisdir, abdest bozucudur. ve fakat yine ademden bir parca
oldugundanda demek olurki: bir köpek üc tane kimsenin ruhunu taşir, daha
dogrsu üc ruha cibilliyat olur. bir adet melek cibilliyati taşir, ve
köpegi olan kimselerin evinde, bir adet o insani bekliyen koruyan melek
olur. yine mayisi şeytan tükrügü oldugunanda, yine o insana zarar vermek
için ugraşan bir adette şeytan, o evde onu bekler. ve yine adem
atamizin parcasi oldugundan, o köpek o evin bir bireyinin, yahut o evi
ziyaret eden birinin cbilliyatidir. yani insan olan bir canda cibilliyat
ve sifat olmuşdur. yani böyle bir insanin Ahlaki: bazen şeytan gibi
kötü bir insan olur,bazen melek gibi gibi bir insan olur,bazende sen ben
o gibi bir ademoglu olur.

ve yine hal böyle olunca, annesi bir mundar necis cibilliyatinda
olan, ve fakat bu gün faydali hayvanlar ahlakina yükselmiş, muhtedin
olan bir mehdi cemaati, nasil seyri sülükde annesine dönecek demişdik.
işde Zamanin sahibi bir peygamber ise, o peygamberin bedenine vahdeti
vücud denilir. peygamber yok ise onun ashabindan, yani arkadaşlarindan
geri kalan, en yüksek makamli kimse, vahedit vücut görevini alir. yine
ashabda bittiyse ondan ve ondan sonrakilerden en gökcek ahlakli kimse,
yani o peygamberin sünnetine, en cok tabi olan kimse, vahdeti vücud
olur. ve zamanin sahibi şimdi Mehdi hazretleri oldugundan, bugünün
vahdeti vücudu Mehdinin bedenlerdir. ve eeli muhammed demek muhammedin
bedeninin parcalari demek . yine mehdi cemeatide böyledir, onun
bedeninin parcalari demek olur. ve eger bir muhtedin yani, önce
hiristiyan mecusu yahut yahudi iken müslüman olan, ihtida eden bir
imanli mehdi cemaati, seyri sülük edince geri yolculuk edince ilk
ciktigi ve vardigi vahdeti vücut bir üst beden ve yildiz sistemi, mehdi
sistemi olur. mehdide onlari daha üst kendi bedenlerine alip götürür ve
ta muihammede, ordanda ibrahim ve ismaile kadar gidilir. yani böyle bir
mühtedin cemeat ,anne babasina degil mundar ve necis ve cehennemlik
bedene degil ,bizathi yol degiştirdigi için mehdiye dogru yol alir .yani
zamaninin vahtedi vücuduna seyri süluk eder.onu taklid ettikce, onu
sevdikce ona dogru varir. ve onda fani olunca onun bedenindeki yerini
alinca, ondanda öte muhammede varir.ve muhammedin bedeninde olupda, o
gün muhammedi taşladiklarinda, bunlarin sülbünden gelcek iyiler dedigi
yeri bulmuş olurlar.yani atalari kafir fakat, evlatlar iyi ve mümin,
imanli olan kimselerin, muhammeddeki yerleri.

Nisa Suresinin 36. ayetinde Cenabi Mevla şöyle Buyuruyor:

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا ۖ وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَبِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْجَارِ ذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْجَارِ ٱلْجُنُبِ وَٱلصَّاحِبِ بِٱلْجَنۢبِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ ۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا

Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli ve mâ meleket eymânukum, innallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen.

Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.

Nisâ Suresi 36. Ayet

Allahü Tealaya ibadet ediniz,Ona hicbirşeyi şerik ve ortak koşmayiniz.

Annenize Babaniza,akrabaya,yetimlere,fakirlere,akrabiniz olan
komşulariniza,bina komşulariniza,yolcu ve misafirlerinize,köle ve
cariyenize iyilik ediniz.

Yani ey mü min kardeşlerim iyilik cenabi Mevlanin emri öyleyse:
insanoglu, dogaya, bitkilere, maddelere ve eşyalara, hayvanlara ve
insanlara karşi olan iyilik, Dünyadaki son gürlügü olan, Mehdi
saltanatinin kurlumasini saglaycakdir.O nun slatanati, onu ezmek, bunu
dövmek degildir, onun saltanati iyligin ve güzellligin, ve güzel gökcek
ahlaklin, yeryüzüne hakim olmasi, ve adaletle hükmedilmesi, Rabbimize
taat ve ibadetlerde bulunulmasi, ve insanlarin hayati okumasi sonucu,
kaintain zikrine katilip, kainatla birlikte zikredilmesi olcakdir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ ۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱبْيَضَّتْ وُجُوهُهُمْ فَفِى رَحْمَةِ ٱللَّهِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn. Ve emmellezînebyaddat vucûhuhum fe fî rahmetillâh(rahmetillâhi), hum fîhâ hâlidûn.


O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir. Yüzleri ağaranlar ise Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Ali-imran Suresi 106-107. Ayetler

Ey iman ednler insanlar yaptiklariiylikleri ile denizdeki
elektrik baliginin icindeki Işik gibi yahutta ateş böceginin Işigi gibi o
gün insalarin güzel amelleri yüzünde ve ellerinde kollarinda nur ve Işik
olarak belli olur ve kötü fiilller yapanlarinda beyaz bir beze katran
dökülürse nasi kara leke yaparsa, öyle günahlarida onlarda kara leke
olarak tesir gösterecekdir.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“Müslüman -veya mü’min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği bütün günahlar, abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden akar gider. Ellerini yıkadığında, onlarla tutarak işlediği günahlar, abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ellerinden çıkar gider. Ayaklarını yıkadığı zaman, onlarla yürüyerek işlediği günahlar, abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ayaklarından çıkar gider. Neticede bu kimse, günahlardan arınmış olur.” (Müslim, Tahâret, 32. Ayrıca bkz. Tirmizî, Tahâret, 2/2)

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bir gün kabristana geldiler ve:

“Selâm size ey mü’minler diyarının sâkinleri! İnşâallah bir gün biz de sizin yanınıza geleceğiz. Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim” buyurdular.

Ashâb-ı kirâm:

“–Biz sizin kardeşleriniz değil miyiz, yâ Rasûlallah?” diye sordular.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v):

“–Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz henüz gelmemiş olanlardır” buyurdular.

Bunun üzerine ashâb-ı kirâm:

“–Ümmetinizden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksınız, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordular.

Rasûlullah (s.a.v) de onlara:

“–Bir adamın alnı ve ayakları beyaz olan bir atı olduğunu düşünün. Adam bu atını, hepsi de simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyamaz mı?” diye sordular.

Sahâbe-i kirâm:

“–Evet, tanır ey Allah’ın Rasûlü!” cevabını verdi.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular:

“–İşte kardeşlerimiz de abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak geleceklerdir. Ben, önceden gidip havuzumun başında ikrâm etmek için onları bekleyeceğim.

Ama dikkat edin! Birtakım kimseler yabancı, devenin sürüden kovulup uzaklaştırıldığı gibi benim havuzumdan kovulacaklardır. Ben onlara «Buraya gelin!» diye nidâ edeceğim. O zaman (melekler) bana:

«–Onlar senden sonra hâllerini değiştirdiler, (senin Sünnet’ini takip etmeyip başka yollara saptılar)» diyecekler. Bunun üzerine ben de:

«–Uzak olsunlar, uzak olsunlar!» diyeceğim.” (Müslim, Tahâret, 39; Fedâil, 26)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in Havuz’undan kovulan bu zavallı insanların, Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz’e beyʻat ettikten sonra irtidâd eden (dinden dönen) az sayıdaki beyinsiz bedevîler olduğu söylenir. Nitekim diğer bir hadîs-i şerîfte Efendimiz (s.a.v) şöyle buyururlar:

“…Bana şöyle denir:

«‒Sen onlardan ayrılınca topukları üzere gerisin geri döndüler ve o günden beri bu irtidâdları üzere devam ettiler!».” (Müslim, Cennet, 58)

nitekim bu hadisin bir mana yorumuda manyatolu bir lamba, yani
bisiklet lambasi nasil, manyota daha cok dönünce yani bisiklet daha
hizli gidince daha kuvvetli yanmasindan daha ziyade manyotanin dönmeye
devam etmesi mühimdir, eger bisiklet durursa ve manyota aleti dönmez ise
Işik söner. oysaki bisikletin tekeri döndükce lamba yanar, işde
müminlerin, namaz için abdest, zikir için abdest, yahut bir işe
başlarken abdest, yine kasap hayvan keserken abdest, terzinin dikiş
dikerken, aşcinin yemek yapmdan önce vs,.. abdest almasi, ve insanin
gün boyu abdestli veya teyemmümlü durmaya gayret etmesi, bu manyatonun
daha cok Işik vermesi gibi daha dogrusu sürekli yanmasi gibi olur,
peygamberin buyurdgu vechile, daha fazla nur için daha fazlasini
yapsindan kasti budur. yoksa abdest alirkan banyo edin demedi, öyle
kollari bacaklari fazla fazla genişleterek yikamakla, abdestmi aliyon,
yoksa banyomu, yani bu hadisten kasit, abdest alirkan abdest uzuvlarini
genişletmek degil, cok abdestli bulunmak, ve her işinde abdestli veya
teyemmümlü bulunmakdir.velhasil kelam.

ve insanin mümin kardeşine selam vermesi ibadettir, sevapdir.
eger bunu birde abdestli yaparsa. o zaman bu manyota daha cok nurlanir.
yine kasabin, ev ahalisinin rizkini temin için calişmasi ibadet, amma bu
ibadeti yaparken, birde abdestli olrak yaparsa, lamba 100 watt lamba
gibi yanar. yine zikir cekerken, evinden cikarken, sefere cikarken, hep
böyledir, nur üstüne nurdur yani. lamba abdestsizken 50wat yaniyor ise
abdestli olunca 100 watt oluverir.

ve mümin temizdir ,abdestlidir, birde üstüne mis sürünür, güzel
koku sürünür ise, bu sefer nur üstüne nurda nur olur. yine eger o mis
bir de dedigimiz gibi, şayet cebrail miski icad edilse, ve o misk olsa,
yahut gül miski olsa, yahut peygamberin sevdigi reyhan miski olursa,
yine bu sefer ziya gibi aydinlik olur. yani gündüz gibi parlar o zaman .
ibadert ve taatlarin derecesi böyledir insan namaz kilar, sadece
farzlari kilar ,tamam bu nurdur ,fakat birde teheccüd kildi, nur üstüne
nur oldu, birde duha nmazi kildi bu sefer güneş gibi parladi demekdir.
ve artik yaz geldi, teheccüdün en zor kilindigi zaman, cünkü yatsi gec
ne zman yatcanda kalkip teheccüd kilcan, işde şimdi kilanan bir teheccüd
lambasi 1000 wat ise, Kiş geceleri kilanan teheccüd anca 100 watt
olabilir. yine bu mevsimde duha namazina devam edelim ey müminler. duha
namazinin vaktini peygamber dediki: develerin ayaklari cölde kumda
güneşin kumu isitipda ayaklarini yakmaya başladigi zaman demişdir. bunun
saat olarak zamanida sabah saat dokuz gibidir.

Bunu tenbihledikten sonra da şöyle sizi uyaririz: sonbaharda bu
duha namazini seyreltin ve sonbaharin ortalarinda terkedin, ve diger
mevsimlerde, sadece aydabir on günde bir gibi devam ediniz.yine
teheccüde yaz mevsiminde devam ediniz, kiş ve diger mevsimlerde sadece
on günde bir 20 günde bir devam ediniz.

!!!!!!! Neden diye sorarsaniz eger
(yaptigimiz ameller güneşin enerjisini oluşturuyor dedik) teheccüd nur
üstüne nur demekse ne demek olur yani :yazin teheccüd kilinca ve hal
böyle olunca yazin kilinan teheccüd, yazin güneşin bizi daha cok
isitmasi demek olur, ve güneşli günler demek olur.100 kişi kildi daha
sicak, bin kişi kildi daha sicak, amma kişin herkes teheccüd kilar ise
bu seferde kişin kar yagacagina güneş acar anladinizmi şimdi neden
uyardik.!!!! YAZIN KARPUZ YIYIN DIYEN ALLAH,
YAZIN KARPUZ BITIRIR, KIŞINDA PORTAKAL YIYIN DIYE PORTAKAL, NASIL HER
MEVSIMIN MEYVASI FARKLI TABIATTAYSA, IBADETLERINDE SICAK VE SOGUK
TABIATLISI VARDIR:

Ve diyoruzki vaazin hitami olarak o (Misku ruh el cebrail) Miskini icad edecek olan mü min ne güzel mü mindir.

Amiyn

elfatiha maassalavat


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 25.06.2014 Perşembe

Original Kar © glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)