Thread Rating:
  • 28 Vote(s) - 2.96 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Oruç Çeşitleri Nelerdir? Nafile Oruçlar Nelerdir? Bozunca Kefaret Gerekir Mi?
#1
Dini-1 
Oruç Çeşitleri Nelerdir? Nafile Orucu Nedir? Nafile Oruçlar Nelerdir? Nafile Orucu Bozunca Kefaret Gerekir Mi?

Oruç Çeşitleri Nelerdir? Farz, Vacip Ve Nafile Oruç Hakkında Bilgi

Kur'an-ı Kerim'de namaz, zekat, oruç hac gibi temel ibadetlerden bahsedilmektedir. Bunun yanında bu ibadetlerin amacı ve mahiyetini bildiren açıklamalar da bulunmaktadır. Bu ibadetlerin ne şekilde yerine getirileceği de Hz. Muhammed'in (SAV) uygulamaları ve açıklamaları ile belirlenmiştir. Oruç çeşitleri nelerdir? Farz, Vacip ve Nafile Oruç Nedir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

 Allah Ve Resulü ibadetlerin nasıl yapılması gerektiğini emretmişse müminlerin de bu şekilde ibadetlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu ibadetlerin şekil, miktar ve hikmetlerinin sorgulanmaması gerekmektedir. İbadetlerin tevkifi olması bu anlama gelmektedir.

 Oruç Çeşitleri Nelerdir?

 Oruç ibadeti insanların manevi ve de ahlaki bakımından olgunlaşmasını sağlamaktadır. Bu nedenle Peygamber Efendimiz ve sonrasında yaşamış olan din adamları Ramazan ayı dışında da çeşitli vesileler ile oruç tutmuşlardır. Oruç ibadetleri; farz, vacip ve nafile olmak üzere 3'e ayrılmaktadır.

 Farz Oruç

 Ramazan ayında tutulan oruçlar farzdır. Yani gerekli koşulları sağlayan Müslümanların bu ayda oruç tutması gerekmektedir. Bir mazeret ile ya da mazeretsiz olarak tutulmazsa o zaman başka bir zamanda kaza edilmesi gerekir.

 Ramazan orucunun bozulması durumunda kefaret orucu tutulması gerekir. Bu oruç da farz olan oruçlardan bir tanesidir. Bunun dışında; yanlışlıkla ya da kaza ile bir adamı öldürme, zıhar, hacda ihramlıyken ve vakti gelmeden tıraş olma, yemin için tutulan oruçlar da kefaret orucudur. Bu oruçlar da farz olan oruçlar arasındadır.

 Ramazan orucu sadece Ramazan ayında tutulabilmektedir. Ancak diğer oruçlar tutmanın mubah olduğu her zaman da tutulabilmektedir. Ramazan orucunun tutulmaması durumunda tutulacak olan kaza orucu da mubah olan bir zaman da tutulabilmektedir. Herhangi bir neden ile kazaya kalan oruçların vakit kaybetmeden biran önce kazasının yapılması gerekmektedir.

 Vacip Oruçlar

 Adak oruçları vacip oruç olarak nitelendirilmektedir. Adak durumu; bir kimsenin dinen yapmasının yükümlü olmadığı bir durumu kendisine zorunluluk haline getirmesine verilen isimdir. Eğer bir kimse oruç tutmayı adak haline getirmişse o zaman bu adak orucunu tutması vacip olarak nitelendirilmektedir.

 Tutulan bir adak orucu bozulursa o zaman bu orucun kazasının yapılması da Hanefi mezhebine göre vacip olarak kabul edilmektedir. Şafii mezhebine göre ise nafile orucun kazasının yapılmasına gerek yoktur.

 Nafile Oruç

 Farz ve vacip oruçlar dışında tutulan oruçlar nafile olarak isimlendirilmektedir. Nafile oruçlar da insanların sevap kazanmasını sağlar. Nafile oruçlar; müstehap, sünnet, tatavvu, mendup gibi isimlerle de bilinmektedir.

 Nafile oruçlar, oruç tutmanın mubah olduğu zamanlar da tutulabilmektedir. Fakat bazı özel günlerde oruç tutulması diğer günlere göre daha faziletli görülmektedir. Bu özel günlerde oruç tutulması sünnet olarak kabul edilmektedir.

Şevval Orucu: Ramazan ayından sonra Şevval ayı gelir. Şevval ayında 6 gün boyunca oruç tutulması müstehap olarak kabul edilmektedir.

Aşure Orucu: Muharrem ayının onu aşura ismi ile anılır. Hz. Muhammed'in bu günde her sene oruç tuttuğu rivayet edilmektedir.

Tüm ayların üç günü oruç tutmak müstehap olarak nitelendirilmiştir.

Haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutulması da nafile oruç olarak nitelendirilmiştir.

Zilhicce Orucu: Zilhicce ayının ilk dokuz günü müminlerin oruç tutması tavsiye edilmektedir. Zilhicce ayının 10. günü Kurban Bayramı olmaktadır. Hz. Muhammed'in bu ayın ilk dokuz günü oruç tuttuğu rivayet edilmektedir. Ancak hac ibadetini yerine getiren kimselerin sıkıntıya düşebileceği ve halsiz kalabileceği sebebi ile arife gününde oruç tutmaları mekruh olarak nitelendirilmiştir.

Teravih namazı Ramazan ayında Müslümanlar tarafından kılınan müekked sünnet olan namazlardan bir tanesidir. Tüm Müslümanlar için bu ibadet sünnettir. Ramazan ayında oruç tutamayan kimselerin de oruç tutması sünnet olarak belirtilmiştir.

Nafile Orucu Bozmak Kefaret Gerektirir Mi?
  • Üç aylar içinde oruç tutarsanız; nafile orucu ibadetini de yerine getirmiş olursunuz.
  • Bazı durumlarda nafile orucunu bozmak isteyebilirsiniz. Bu durumlar sizin kontrolünüz dışında olabildiği gibi kendi iradenizle de meydana gelebilir.
  • Kuran’da nafile orucu bozmanın hükmü hakkında birçok hadis ve rivayet vardır.
  • Eğer nafile orucunuzu bozma durumunda kaldıysanız; orucun yerine kaza orucu tutabilirsiniz.
  • Nafile orucunu bozanların kaza orucu tutması hakkında bir hadis şöyle aktarılır: Aişe radıyallâhu anhâ demiştir ki: “Biz oruçlu iken Hafsa ile bana bir hediye getirildi. Biz de oru­cumuzu bozduk, sonra Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem odaya girdi. Kendisine: “Ya Resûlallâh! Bize bir hediye getirildi, onu canımız çekti ve orucumuzu bozduk”, dedik. O da “Size günah yok (ancak) onun yerine başka bir gün oruç tutu­nuz” buyurdu. (Tirmizî, Sıyâm, 36; Ebû Dâvûd, Savm, 73)
  • İstenmeyen durumlardan dolayı nafile orucunu tutarken orucunuz bozulabilir. Erkeklerin hastalık, stres ya da kaza gibi durumlar yaşaması halinde nafile orucu da bozulabilir.
  • Kadınların ise nafile orucu tutarken regl dönemine denk geldiği de olabilir. Bu gibi durumlar yaşadığınızda bozulan nafile orucunu sonraki süreçlerde kaza edebilirsiniz.

Nafile Orucu Niyeti Nasıl Edilir?
  • Her oruç için niyet edilmesi gerekmektedir. Edilen niyette Allah’ın adının anılması uygun görülür.
  • Oruç tutmak için ettiğiniz niyette, içinizden geçen cümlelere yer verebilirsiniz.
  • Nafile orucu niyeti için Allah’ı cümlelerinizde hatırlamanız yeterli olacaktır. Dileyenler bolca duayla nafile orucunun sahurunu yapabilir.
  • Nafile orucunu 3 aylarda tutacağınız için bulunduğunuz ayın adını da niyetinizde kullanmalısınız.
  • Sahur yaparak nafile orucunuzu tutmaya özen göstermelisiniz. Sahura kalkmanın ve sahurda niyetlenmenin sevabı çoktur.
  • Sahur yaptıktan sonra niyetinizde “Niyet ettim yarınki orucumu Allah rızası için tutmaya.” ifadesine yer verebilirsiniz.
  • Dileyenler sahurdan sonra niyetini edip dualarla oruca başlayabilir. Dini hikayeler, Kuran, Yasin gibi okumalar yaparak nafile orucunun size vereceği manevi doygunluğu en üst seviyede hissedebilirsiniz.

Nafile Orucu Ne Zaman Tutulur?
  • Yılın en bereketli ayları olarak bilinen 3 aylar; nafile orucunun tutulduğu aylardır.
  • Özellikle Recep ayının ilk 3 günü, Muharrem ayının ilk 10 günü, her ayın 13-14-15. gününde tutulan oruçlar nafile orucu olarak kabul edilir.
  • Oruç tutacak kişinin sağlığı yerindeyse; hayırlı 3 aylarda dilediği kadar oruç tutabilir.
  • Ancak unutulmamalıdır ki; 3 ayların tamamında oruç tutma hakkında dini bir kaynak bulunmuyor. Bu nedenle hadislerde belirtildiği gibi belirli süreyle oruç tutmanız buyruluyor.
  • Nafile orucunu tutacak kişilerin her sene 3 ayların hangi günlere denk geldiğini öğrenmesi gerekir. Bu mübarek ayların başlangıcı ve bitişi dini yayın kaynaklarından öğrenilebilir.

Nafile oruçlar nelerdir?

Farz ve vâcip olan oruçların dışında tutulan oruçlar nafile oruç olarak isimlendirilir. Nafile, gereksiz anlamına değil, farz ve vâcip olanın dışında, kısaca gerekenin dışında yapılan anlamına gelir. Daha fazla sevap kazanmak maksadıyla yapıldığı için tabir câizse nafile ibadet, bir bakıma fazla mesai yapmaktır. Nafile oruçların sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandırıldıkları da olur.
Nafile oruç, mubah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazı günlerde oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup kabul edilmiştir. Peygamberimiz'in (asm) sıklıkla oruç tuttuğu veya oruç tutulmasını tavsiye ettiği günler, kısaca oruç tutmanın mendup kabul edildiği belli başlı günler şu şekilde sıralanabilir.
Oruç tutmanın mendup olduğu günler Şevval Orucu: Ay takviminde ramazan ayından sonraki ay, şevval ayıdır. Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Bu oruçların bayramın hemen arkasından peş peşe tutulması daha faziletli olmakla birlikte ay içerisinde aralıklı olarak tutmak da mümkündür. Kazâ veya adak oruçlarının bugünlerde tutulmasıyla da aynı sevap elde edilir. Peygamberimizin (asm), ramazanı oruçla geçirip buna şevvalden altı gün ilâve eden kişinin bütün yılı oruçlu geçirmiş olacağı yönündeki ifadesini (Müslim), " Kim iyilikle gelirse, artık kendisi için onun (o iyiliğin) on misli vardır!.." (Enam, 160) ayetiyle birlikte değerlendiren kimi âlimler, bire on hesabıyla, ramazan orucunun on aya, altı gün şevval orucunun da altmış güne karşılık olduğunu ve bu suretle bütün yılın oruçlu geçirilmiş sayılacağını söylemişlerdir.
Aşure Orucu: Muharrem ayının onuncu gününe "aşura" denilir. Hz. Peygamber'in bugünde devamlı olarak oruç tuttuğu rivayet edilmiştir. Fakat sadece o günde oruç tutulması doğru görülmemiş, bunun yanında bir önceki veya bir sonraki günün de oruçlu geçirilmesi tavsiye edilmiştir.
Fakat ramazan orucu farz kılınınca aşure orucu bir yükümlülük olmaktan çıkarılmış ama aşure günü oruç tutulması tavsiye edilmiş ve bugün oruç tutmak sünnet olarak devam etmiştir.
Her Ay Üç Gün Oruç: Her aydan üç gün oruç tutmak, bunu özellikle her ayın 13, 14 ve 15. günlerinde yapmak müstehap kabul edilmiştir. Kamerî takvim (ay takvimi) hesabına göre bugünlere "eyyam-ı bîd" denir. Peygamberimizin (asm) özellikle ayın 13, 14 ve 15. günlerinde olmak üzere her ay üç gün oruç tutmayı tavsiye ettiği rivayeti (Müslim) yanında Hz. Aişe'nin (ra), Peygamberimizin (asm) her ay üç gün oruç tuttuğuna dair rivayeti de bulunmaktadır.
Pazartesi-Perşembe Orucu: Her hafta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak da teşvik edilmiş bir nafiledir. Peygamberimizin (asm) pazartesi ve perşembe günleri oruç tuttuğu ve soruya cevaben de "İnsanların amelleri Allah Teâlâ'ya pazartesi ve perşembe günleri arz olunur; ben amelimin arzı sırasında oruçlu olmayı tercih ediyorum" (Ebû Dâvûd, İbn Mâce) dediği rivayet edilmektedir.
Zilhicce Orucu: Zilhicce ayının ilk dokuz gününde oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Peygamberimizin (asm) zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmayı sürdürdüğü rivayet edildiği için zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır.
Haram Aylarda Oruç: Haram aylar olarak anılan zilkade, zilhicce, muharrem ve receb aylarında, perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç tutmak müstehaptır.
Şaban Orucu: Şaban ayında oruç tutmak müstehap sayılmıştır. Âişe validemizin belirttiğine göre Peygamberimiz en çok orucu Şaban ayında tutmuş, Şaban ayının tamamını oruçla geçirdiği olmuştur.
Dâvûd Orucu: Gün aşırı oruç tutmak yani bir gün oruç tutup ertesi gün tutmamak, Peygamberimiz tarafından "savm-ı Dâvûd" olarak nitelenmiş ve bu şekilde oruç tutmanın faziletli olduğu ifade edilmiştir. Peygamberimiz bu şekildeki oruç hakkında "En faziletli oruç Dâvûd'un tuttuğu oruçtur; o bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı" demiştir. Sahâbeden Abdullah b. Amr, "Ben daha fazlasını tutabilirim" deyince, Peygamberimiz bunun faziletli bir şekil olduğunu ve daha fazlasını tutmaya çalışmamayı tavsiye etmiştir. (Müslim) Bu bakımdan gün aşırı oruç tutmak, en faziletli nafile oruç olarak değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen günlerde oruç tutmanın fazileti ve kişiye kazandıracağı sevaplar konusunda birçok hadis rivayet edilmiştir. Oruç tutmanın tavsiye edildiği günler incelendiğinde bunların belirlenmesinin gelişigüzel olmayıp, belli bir periyoda göre düzenlendiği görülür. Bu bakımdan oruç tutmanın ruhî ve bedenî yararları göz önüne alındığında yılın belli zamanlarında oruç tutmak oldukça yararlı, tutulacak oruçları Peygamberimiz'in (asm) önerdiği günlerde tutmak ise oldukça sevaplıdır. Bununla birlikte, oruç tutulması haram ve mekruh olmayan günlerde kişi kendi durumuna ve tercihine göre istediği zaman nafile oruç tutabilir. 

Nafile oruç ve fazileti

Sual: Nafile orucun da sevabı olur mu?
CEVAP
Oruç kazası olmayanın nafile oruç tutması çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir gün nafile oruç tutan kimseye, yeryüzü dolusu altın verilse, o orucun sevabını karşılamaz.) [İbni Neccar]

(Gizleyerek, bir gün nafile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsan eder.) [Hatib]

Sual: Ramazandan sonra her ay oruç tutmak isteyen hangi günler tutmalıdır?
CEVAP
Her ay 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her [kameri] ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevaptır.) [Buhari]

(İbrahim aleyhisselam, her ayda 3 gün oruç tuttu. Allahü teâlâ da ona ömrü boyu oruç tutmuş gibi sevap verdi ve ömür boyu sanki yiyip içmiş gibi kuvvet, zindelik verdi.) [Beyheki]

(Her ay 3 gün oruç tutan, yılın tamamında oruç tutmuş gibi olur.) [Müslim]

(Her ay 3 gün oruç tutanın kalbindeki kin yok olur.) [Bezzar]

(Her ay 3 gün oruç tutanın kalbinin pası temizlenir.) [Nesai]

“Eyyâm-ı biyd” denilen kameri ayların 13, 14 ve 15. günleri de tutmak iyi olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ayda 3 gün oruç tutan, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde tutsun!) [Nesai]

(Her ay, eyyâm-ı biyd’de oruç tutan kimse, yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.) [Nesai]

Sual: Zilhicce ayında oruç tutmanın fazileti nedir, hangi günlerde oruç tutmalı?
CEVAP
Kurban Bayramı’nın bulunduğu aya zilhicce denir. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya bedeldir. Bir gecesini ihya etmek de Kadir Gecesi’ni ihya etmek gibidir.) [İbni Mace]

(Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, yedi yüz misli sevab verilir.) [Beyheki]

(Terviye günü [Arefe’den önceki gün] oruç tutup, günah söz söylemeyen Müslüman Cennete girer.) [Ramuz]

(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutan, her günü için, yüz köle azat etmiş veya cihad edenlere yüz at vermiş veya Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevab alır.) [R. Nasıhin]

(Bu on günün hayrından mahrum olan kimseye yazıklar olsun! Bilhassa dokuzuncu [Arefe] günü oruçla geçirmelidir! Onda o kadar çok hayır vardır ki, saymakla bitmez.) [T. Gafilin]

(Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.) [Ebul Berekat]

(Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise on bin güne eşittir.) [Beyheki]

(Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur.) [Taberani]

(Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberani]

[Tesbih: Sübhanallah,
Tahmid: Elhamdülillah,
Tehlil: La ilahe illallah,
Tekbir: Allahü ekber, demektir.]

İlk on günün kıymeti

Peygamber efendimiz, Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerin, diğer aylarda yapılan amellerden daha kıymetli olduğunu bildirince, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, bu ayın ilk günleri yapılan ameller, Allah yolundaki cihaddan da mı daha kıymetlidir?) dediklerinde, (Evet, cihaddan da kıymetlidir, ancak canını, malını esirgemeden savaşıp şehit olanın cihadı, daha kıymetlidir buyurdu. (Buhari)

Hazret-i Ebüd-derda buyurdu ki:
Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok dua ve istigfar etmelidir, çünkü Resulullah, (Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu. Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutanın ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belalardan muhafaza olur, günahları affolur, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır. Cennette yüksek derecelere kavuşur. (Şir’a)

Bu on gün içinde, hasta ziyaret eden, Allahü teâlânın dostlarının hatırını sormuş ve ziyaret etmiş gibi olur. Bu on gün içinde Ehl-i sünnet’e uygun bir din kitabı okumak çok sevabdır. Din ilmini, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmek, kadın erkek herkese farzdır. Çocuklara öğretmek, birinci görevdir.

Sual: Arefe günü oruç tutmanın önemi nedir?
CEVAP
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir.) [Taberani]

(Aşûre günü orucu bir yıllık, Arefe günü orucu da, iki yıllık [nafile] oruca bedeldir.) [T.Gafilin]

(Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihad için verilen iki bin ata bedeldir.) [T.Gafilin]

Sual: Receb ve Şaban aylarında oruç tutmanın fazileti nedir?
CEVAP
Receb ayı, hürmet edilmesi gereken dört kıymetli aydan biridir. Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir]

(Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani]

(Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir.) [Ebu Davud]

(Receb ayında Allahü teâlâya çok istigfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.) [Gunye]

(Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Ya’la]

(Receb büyük bir aydır. Allahü teâlâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, "Geçmiş günahların af oldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.) [Taberani]

(Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip "Ya Rabbi onu mağfiret et" derler.) [Ebu Muhammed]

Şaban ayı

Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki:
(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.) [Nesai]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]

(Şabanda üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey oğul ilmihali]

Bünyesi zayıf olanın, Şabanın 15 inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.

Berat gecesi

Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesidir. Yani 14 Şabanın bittiği günün gecesidir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]

Aşûre günü oruç tutarken

Sual: Aşûre günü tutulan oruca kaza orucuna niyet edince, hastalık gibi bir sebeple orucu bozmak zorunda kalan kişi, bunun için kaza mı, kefaret mi tutmalı?
CEVAP
Ramazan ayı dışında, oruç ne sebeple bozulursa bozulsun, kefaret gerekmez. Kazamız varsa zaten kaza edeceğiz, yoksa nafile olacağı için, bozulan nafile orucu kaza etmek de vacib olduğu için, tekrar tutmak vacibdir.

Sual: Tam olarak kaza borcumu hatırlamıyorum; bu yüzden her nafile orucu tutarken, son kazaya kalan ramazan orucumu tutmaya diye niyet etsem sakıncası olur mu?
CEVAP
Çok iyi olur.

Sual: Nafile orucu sebepsiz bozmak uygun mu?
CEVAP
Nafile orucu, sebepsiz bozmak günahtır. Bozunca kaza etmek de gerekir.

Sual: Bir kişi yiyecek bir şey bulamazsa veya yemek hazırlamaya üşenirse, oruç tutsa caiz olur mu?
CEVAP
Çok iyi olur.

Sual: Şabanın 14. mü, 15. günü mü oruç tutulur?
CEVAP
Onbeşinci günü tutulur.

Nevruz günü oruç

Sual: Nevruz günü oruç tutmak mekruh olduğuna göre, her Pazartesi veya Perşembe günü oruç tutmayı âdet edinen, Nevruz günü bu günlere denk gelirse, yine oruç tutsa, mekruh olur mu?
CEVAP
Hayır, mekruh olmaz.

Sual: Savm-ı davud, yani bir gün yiyip bir oruç tutmak cumartesi ve mekruh güne denk gelse caiz mi?
CEVAP
Mahzuru olmaz. En faziletli oruçtur.

Sual: Sükut orucu var mı?
CEVAP
Yoktur.

Sual: İmsak vaktinden sonra, nafile oruca niyet edip, dahveden önce, oruç tutmaktan vazgeçenin, bu orucu kaza etmesi vacip olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Şabanın 15. günü, cumartesiye gelse, sadece bu gün oruç tutulur mu?
CEVAP
Bir gün öncesi ile veya bir gün sonrası ile tutulmalıdır.

Sual: Sadece cumartesi günleri oruç tutmakta mahzur var mı?
CEVAP
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farz olan Ramazan orucu hariç, yalnız Cumartesi günü tek olarak oruç tutmayın!) [Ebu Davud, Tirmizî, Nesai, Hâkim]

Bunun sebebi bildirilmiyor. Cumartesi Yahudilerin önemli bir günüdür. Onlara benzememek için olabilir. Başka hikmetleri de olabilir. Ne bildirilmişse ona uymalıdır.

Sual: Kaza orucu olmayanın, tuttuğu kaza orucu nafile mi olur?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir olay için, mesela sınav vb...ya da korktuğumuz bir yere giderken veya korktuğumuz bir olayın sonucunun hayırlı olması niyetiyle nafile oruçlu olmanın fazileti hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Oruçlu olmak, abdestli olmak, zikretmek elbette faydalıdır. Kaza borcunuz olmasa bile, oruca niyet ederken, kazaya niyet etmek daha uygundur.

Sual: Hadis-i şerifte (Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyuruluyor. Yani bir anlamda kabul olunmuş, hakiki tevbe-i nasuh gibi oluyor mu?
CEVAP
Hayır tevbe gibi olmaz. Tevbe pişman olup günahları terk etmektir. Yani artık bir daha günah işlememek demektir. Şevvalde 6 gün oruç tutanın böyle bir niyeti yok. O yine günahlarına devam edecek, sadece oruç tutmakla sevap işliyor, sevabı kadar günahı affoluyor. Sonra bu günahlar büyük günahlar için değil, küçük günahlar içindir. Büyük günahları, insan ve hayvan hakları kendisine veya vârislerine ödenmedikçe günahları affedilmez. Nafile ibadetin sevabına kavuşabilmek için imanda ve farzlarda kusurlu olmamak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek ve o işi ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır. Abdest alanın da bütün günahları affolur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Abdest alan bütün günahlardan temizlenmiş olur.) [Müslim]
Bu da aynen Şevvaldeki oruç gibidir. Küçük günahlardan temizlenmiş olur.

Sual: Oruç tutarken bir davete gidilince, orucu bozmak günah mıdır?
CEVAP
Davete gidilince, Ramazan, kaza ve kefaret oruçları bozulmaz. Sadece nafile oruçlar bozulabilir. (Mevkufat)

Nafile oruç tutarken uygun bir davete gidilince, orucu bozmak günah değildir. Bir mümin arkadaşı sevindirmek ve onu üzmemek için davetine gidilir. Davete gidip de orucunu bozmayan bir kimseye Peygamber efendimiz, (Arkadaşın senin için bu kadar külfete girdiği halde, sen hâlâ “Oruçluyum” diyorsun. Şimdi ye, sonra yerine bir gün tutarsın) buyurdu. (Dare Kutni)

Yine buyurdu ki:
(Davete giden, Ramazan, kaza ve adak orucu değilse, [nafile ise] orucunu bozsun!) [Taberani]

(Din kardeşinin hatırı için nafile orucu bozana, bin günlük oruç sevabı yazılır. Bu orucu kaza edince de iki bin günlük sevap yazılır.) [Şir’a]

Öğleden sonra, bir zaruret olmadıkça, nafile orucu bozmamalıdır! Hadis-i şerifte, (Nafile oruç tutan kimse, öğleye kadar muhayyerdir) buyuruldu. (Taberani)

Oruçlu olduğunu söylemek

Sual: (Nafile oruç tutarken, sorana oruçlu olduğunu söyleyince riya olur, orucun sevabı gider) deniyor. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Riya için, gösteriş için tutulmuyorsa, riya olmaz ve orucun sevabı gitmez. Nafile ibadetleri gizli yapmak iyi olur. Mecbur kalmadıkça açıklamamalı. Sadakayı gizli vermeli, nafile namazları da gizli kılmaya çalışmalı, ama gösterilmesinde fayda varsa, başkalarını teşvik edecekse, o zaman açıktan yapmak daha iyi olur. Allah rızası için yapınca, insanlar görse de mahzuru olmaz.

Nafile orucu bozmak
Sual: Nafile oruçları tutmak mecburi olmadığı için, istenince bozabilir miyiz?
CEVAP
Bir ibadete başlayınca, bunu özür olmadan bozmak haramdır. İhtiyaç olunca, nafile orucu bozmak caiz olur. Ancak daha sonra bu orucu tutmak vacibdir.

Bozulan nafileleri tekrar kılmak vacib, bozulan farzları tekrar kılmak farzdır. Özürsüz bozmak ise haramdır. (Uyun-ül-besair)

Farz olan orucu bozmak için sekiz özür vardır:
1- Hastalık,
2- Sefere çıkmak,
3- İkrah yani zalimin zorlaması,
4- Kadının hamile olması,
5- Çocuk emzirmek,
6- Açlık [dayanılamayacak derecede],
7- Susuzluk [dayanılamayacak derecede],
8- İhtiyarlık. (Bahr-ür-raık)

Bu özürlerden biri varsa, oruç tutmamayı mubah kılıyor. Bu özürleri olmasına rağmen, oruç tutabilen yine tutar.

Seferilik hakkında bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Seferde ramazan orucunu tutan, mukimken oruç yiyen gibidir.) [Nesai]

Hâlbuki mukimken oruç yemek büyük günahtır. Seferde sıkıntılı bir durum varsa, ibadetlerini ve işlerini aksatacaksa oruç tutmaması tavsiye ediliyor. Seferde rahatsa, oruç tutması iyi olur. Onun için bir hadis-i şerifin açıklaması olmadan hüküm vermemelidir.

Nafile oruç, mazeretli veya mazeretsiz bozulursa, kazası vacib olur. Bir kadın namaz kılarken ve oruçluyken hayzı başlasa, namazını ve orucunu bırakır. Nafile namazla nafile orucu kaza etmek vacibdir. Eğer, farz namaza niyet ettikten sonra hayz başlasa, namazı kaza etmez. Çünkü farz namazı affedilmiştir. (Redd-ül-muhtar)

Nafile oruçta Dahve vaktine kadar niyet edilir. O vakte kadar bir şey yiyip içmemiş olan kimse, niyet edip oruç tutabilir. Yahut vazgeçip tutmayabilir. Yani bu işte muhayyerdir.

Niyet etme vakti geçtikten sonra, artık mazeretsiz orucunu bozamaz. Nafile oruç için mazeretler, misafirliğe gitmek, misafirin gelmesi veya oruç bozmayı gerektiren diğer sebeplerdir. Böyle sebeplerle de, niyetli orucu bozunca, kaza etmek vacib olur.

Haram aylarda oruç

Sual: Nâfile oruç tutulması daha çok sevab olan aylar ve günler hangileridir?
CEVAP
Haram aylarda, pazartesi ve perşembe günleri ve kamerî ayların eyyam-ı biyd denilen 13.,14. ve 15. günleri oruç tutmak daha sevabdır. “Haram ay” demek, hürmet edilmesi gereken ay demektir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali şöyledir:
(Haram aylar; Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır.) [İbni Cerir]

(Haram aylarda perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberanî]

(Haram aylardan birinde bir gün oruç tutmak, başka bir ayın otuz günü oruç tutmaktan daha sevabdır.) [İ. Gazâlî]

(Her ayda üç gün oruç tutmak, bir yıl oruç tutmak gibi sevab olur. Çünkü Allahü teâlâ, En’am sûresinde [mealen] “Bir hayır işleyene, [en az] on katı sevab verilir” buyurdu. Bir güne on misli sevab veriliyor.) [Tirmizî]

(Ayda 3 gün oruç tutan, kameri ayın 13., 14. ve 15. günlerinde tutsun!) [Nesaî]

(Her ay, eyyam-ı biyd’de oruç tutan kimse, yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.) [Nesaî]

Pazartesi günü oruç

Sual: Pazartesi günü oruç tutmanın fazileti nedir?
CEVAP
Birçok fazileti vardır:
Hazret-i Ömer ve İbni Abbas hazretleri, Resulullah’ın pazartesi günü doğduğunu, ilk vahyin pazartesi günü geldiğini, Mekke'den pazartesi günü hicret ettiğini, Medine'ye pazartesi günü girdiğini, vefatına işaret sayılan âyetin pazartesi günü indiğini ve pazartesi günü vefat edeceğini, kendisinden duyduklarını bildirmişlerdir. (Müslim, İ. Ahmed, Beyhekî)

Ebu Katâde “radıyallahü anh” anlatır: Resulullah'a “sallallahü aleyhi ve sellem” pazartesi günü oruç tutmanın fazileti sorulunca buyurdu ki:
(Ben o gün doğdum, o gün ilahî vahye mazhar oldum.) [Müslim]

Peygamber efendimiz, pazartesi günü oruç tutmasının sebebi sorulunca, (Bugün dünyaya geldim. Şükür için oruç tutuyorum) buyurdu. (Müslim, Ebu Davud, İ. Ahmed, H. S. Vesikaları)

Pazartesi günü oruç tutmanın başka faziletleri de vardır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ya Bilâl, pazartesi günü oruç tutmayı ihmal etme! Ben o gün doğdum, o gün ilâhi vahye mazhar oldum, o gün hicret ettim, aynı gün de vefat ederim!) [İbni Asakir]

(Ameller, pazartesi ve perşembe günleri arz olunur. Ben de amelimin oruçluyken arz olunmasını isterim.) [Tirmizî]

(Pazartesi ve perşembe, günahlar affedildiği için oruç tutuyorum.) [Müslim]

(Cennetin kapıları pazartesi ve perşembe günleri açılır.) [Müslim]

(Her ayın perşembe ve pazartesi günleri oruç tutana Hak teâlâ, 700 yıl oruç tutmuş gibi sevab verir.) [İslam Ahlakı]

(Pazartesi ve perşembe günleri bütün Müslümanların affedildiği günlerdir. Yalnız Hak teâlâ, birbirine kırgın ve dargın olanları bağışlamaz, barışıncaya kadar onların kendi kendilerine bırakılmasını emreder.) [Ebu Davud, Nesaî, Tirmizî İ. Mâlik]

(Ameller pazartesi ve perşembe günleri Hak teâlâya arz edilir. Bu iki günde tevbe eden, af dileyen affedilir, yalnız kalblerinde kin ve düşmanlık besleyen kimseler, birbirleriyle barışıncaya kadar affa uğramaz.) [Taberanî]

Hazret-i Âişe validemiz, (Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” oruç tutmak için pazartesi ve perşembe günlerini sabırsızlıkla beklerdi) buyurmuştur. (İbni Mace, Nesaî, Tirmizî – Uhud-ül-kübra)

Nâfile orucu bozmak

Sual: Nâfile oruca güneş doğduktan sonra niyet etsek, bir saat sonra da, bir mazeretle bozsak, o orucu kaza etmek vacib olur mu?
CEVAP
Evet, nâfile bir ibadete başlayınca artık onu bitirmek vacibdir. İhtiyaçsız bozmak günahtır. Herhangi bir sebeple bozulan nâfile orucu, tekrar tutmak vacib olur. Nâfile namaza durup sonra namazı bozulan veya kendisi bir mazeretle bozan kimsenin de, bu namazı tekrar kılması vacibdir. Sünnetleri kılarken bozanın da, tekrar kılması vacibdir.

Şevval ayında oruç

Sual: Ramazandan sonra, Şevval ayında oruç tutmanın önemi nedir?
CEVAP
Her zaman oruç tutmak sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. (Buhârî)

Şevval ayında tutulan orucun çok sevabı vardır. Üç hadis-i şerif:
(Ramazandan sonra Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Taberanî]

(Ramazan orucuyla Şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.) [İbni Mace]

(Ramazan ayı orucu on aya, ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.) [İbni Huzeyme]

Bu 6 gün orucun bayramdan sonra hemen tutulması iyidir. Aralıklı tutmak da caizdir. Kazaya niyet ederek tutmalı. Kaza oruçlarını, pazartesi ve perşembe günleri tutmak daha iyidir. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ameller, pazartesi ve perşembe günleri arz olunur. Ben de amelimin oruçluyken arz olunmasını isterim.) [Tirmizi]

(Pazartesi ve perşembe, günahların affedildiği gün olduğu için oruç tutuyorum.) [Müslim]

(Cennetin kapıları pazartesi ve perşembe günleri açılır.) [Müslim]

Sual: Şevval ayına girdik. 6 gün orucuna başladım. Ramazanda âdet olduğum zaman tutamadığım oruçlarım oldu. 7 gün tutamadım. 6 günlük oruç diğerinin yerine geçer mi? Yoksa 13 gün oruç tutmam mı gerekiyor?
CEVAP
Altı gün orucu tutarken kazaya da niyet ederseniz hem kazanız ödenmiş olur, hem de Şevval ayında oruç tutma sevabına kavuşmuş olursunuz. 7 gün kaza tutarsanız borcunuz kalmaz.

Sual: Şevval ayında tutulan altı gün orucu (kaza ve nafile oruca niyet ederek) peş peşe tuttuk. Kimisi Pazartesi-Perşembe tutulması gerektiğini söylediğinde kötü bir niyet olmadan, bir an önce tutmak manasında (Altı gün orucu bir an önce tutup kurtulalım) dediğimiz oldu. Bir mahzuru var mı?
CEVAP
Oruç tutan adamın kötü niyeti olur mu? Siz onu kendinize bir görev hissettiğiniz için öyle dediniz. Namaz için de aynı şey söylenir. (Hele şu namazı bir an önce kılalım veya önce namazı kılalım da kurtulalım) demek küfür olmaz. Çünkü borçtan bir an önce kurtulmak demektir.

Sual: Biz komşularla altı gün oruçlarımızı tuttuk. Bir hanım, kadınların tutması gereken bir borcu varsa, bu altı gün nafile orucu tutamaz dedi. Bu doğru mu?
CEVAP
Farz namaz borcu olan nafile ve sünnet kılamaz, ancak oruç tutabilir. Çünkü ikinci ramazana kadar borcunu ödeyebilir. Ama bu altı günleri tutarken kazaya da niyet ederse hem bugünlerde oruç tutmuş olur hem de kazasını ödemiş olur.

Sual: Şevval ayında tutulan 6 gün oruç, şevval ayı içerisinde hangi gün olursa olsun tutulabilir mi?
CEVAP
Evet, 30 gün içinde altı gün oruç tutulur.

Sual: Ben 6 gün orucuna başladım. İkincisini bugün tutacağım. Ancak dün gece biraz uykulu idim, yemeği yiyip yattım. Sabah kalktığımda niyet etmediğimi hatırladım. Ancak gece yatarken hanımıma "ben sahura kalkacağım yarın ve diğer günler (14-15. günler de) oruç tutacağım dedim. Böyle yapmam niyet yerine geçer mi?
CEVAP
Sahura kalkıyor hem de yemek yiyorsunuz. Bu niyet yerine geçer. Hatta acele edip, vakit bitmeden şunu içeyim şunu da yapayım deniliyor, bunlar da niyettir.

Şevval ayında oruç tutmak

Sual: Hilal gözetilmeden takvimlere göre ramazan ve bayram yapılan günlerde, Ramazandan sonra iki gün oruç tutmak gerekiyor. Bir de hayz halinde tutulmayan oruçlar oluyor. Şevval ayında altı gün nafile oruç tutmak da çok sevabdır. Kaza namazları kılarken, nafile namazlara da niyet edildiği gibi, kaza oruçlarını tutarken, hem Şevval ayı orucuna, hem de kaza orucuna birlikte niyet edilebilir mi?
CEVAP
Evet, öyle niyet edilir. Şevval ayında kaza orucu tutarken, Şevval orucuna ayrıca niyet edilmese bile, yine Şevval ayında tutulması çok sevab olan nafile oruçlar da, tutulmuş olur. Peygamber efendimiz, Muharremin 9 ve 10. günleri nafile oruç tuttuğu için bize sünnet olmuştur. Yine Peygamber efendimizin, her Arabî ayın 13, 14 ve 15. günleri ve kurban bayramı arefesinde nafile oruç tuttuğu olurdu. Resulullah efendimiz, bu günlerde nafile oruç tuttuğu için, o günlerde bizim oruç tutmamız da müstehab olmuştur. Bu günlerde kaza orucu tutarken, sünnet veya müstehab denmese de, Peygamber efendimiz, o günlerde oruç tuttuğu için, sünnet veya müstehab da yerine gelmiş olur.

Bildirilen günlerde nafile oruç tutarken kazaya da niyet etmeli, yani (İlk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) demelidir. Kaza orucumuz olmasa bile, böyle niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Kazamız yoksa zaten nafile olur. Mübarek günlerde, oruç tutarken her zaman kazaya niyet etmeliyiz.

Şevvalde 6 gün oruç

Sual: Ramazan-ı şerifin ve bayramın başlaması hilalin gözetlemesiyle tespit edilmediği için, ramazandan sonra 2 gün kaza orucu tutmak gerekiyor. 6 gün de şevvalde oruç tutuluyor. Hepsi 8 mi ediyor, yoksa 6 gün tutulsa, hem 2 gün kaza orucu hem de şevvalde 6 gün oruç tutulmuş olur mu?
CEVAP
Şevvalde 6 gün kaza orucu tutulsa, ramazandan sonra 6 gün oruç tutmak gerektiği için, bu ayda 6 gün oruç tutulmuş olur. İkisi ramazan orucunun kazası diyerek 8 gün oruç tutmak gerekmez. En az bire on sevab verildiği için, bir ay ramazanda oruç tutan 300 gün, şevvalde de 6 gün oruç tutan 60 gün oruç tutmuş gibi olacağı, yani bütün yıl oruç tutmuş sayılır. Diyelim ramazanda tuttuğumuz 30 gün orucun ikisi isabet etmese, ikisini sonra kaza etmiş oluyoruz. Ramazan diye tuttuğumuz 2 gün normal nafile olur. 4 gün de şevvalde tutulunca yine 6 gün tutulmuş oluyor.

Şevval ayında oruç tutmak

Sual: Ramazan ayının dışında tutulan oruçlara da, oruç tutma sevabı verilmekte midir?
Cevap: İnsanların yaptığı her bir ibadetine karşılık olarak, bire on, bire yedi yüz, bire sonsuz ecir, ücret verileceği Kur’ân-ı kerimde bildirilmektedir. Bu sebeple insan, gücü, kuvveti, imkanları yerinde iken, namazlarını kılmalı, Ramazan ayının dışında da, oruç tutmalıdır. Zira kıyamet gününde oruç, bir güzel suret alarak, Allahü teâlânın hitabına mazhar olacaktır. Allahü teâlâ, oruca; “Ya oruç, sen memnun olduğun şahısları alarak Cennete gir!” buyuracaktır. Daha sonra, Allahü teâlâ; “Ya oruç, benden başka ne arzun varsa iste” buyuracak ve oruç da, razı olduğu kimseler için çeşitli şeref ve meziyetleri isteyip almaya muvaffak olacaktır. Böylece oruç tutanlar, kıyamet gününde yüksek bir şerefe nail olacaklardır. Ayrıca oruç tutanlar, birçok Cehennem ehli Müslümana şefaat edebilme imkânına da kavuşacaklardır. Bütün bunların üstünde olarak, oruç tutanlar Peygamber efendimize komşu olacak ve cenab-ı Hakkın cemalini görmeye de nail olacaklardır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ramazan-ı şerif ayında oruç tutup, ardından Şevval ayından da altı gün daha oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.)

(Ramazan-ı şerif ayında orucunu tutup, ardından Şevval ayında altı gün daha oruç tutan, günahlardan, anadan doğduğu gün gibi sıyrılır, kurtulur.)

amazan orucundan sonraki Şevval ayından 6 günlük oruç, dînen güzel ve hoş görülen bir sünnettir, fakat farz veya vâcip değildir. Fazîleti ve ecri büyük olduğundan dolayı bu 6 günlük oruç müslümana meşrû kılınmıştır. Zirâ her kim, bu orucu tutarsa, kendisine tam bir yıllık oruç sevabı yazılır.

Nitekim Ebu Eyyub el-Ensârî'nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği sahih hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ وَ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصِيَامِ الدَّهْرِ.

رواه مسلم وأبو دود والترمذي والنسائي وابن ماجه

"Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval'den de altı gün daha eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce)

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu şu sözüyle açıklamıştır:

  مَنْ صَامَ سِتَّةَ أَيَّامٍ بَعْدَ الْفِطْرِ كَانَ تَمَامَ السَّنَةِ : مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا   

رواه ابن ماجه 

"Kim, Ramazan (orucunu tutar ve) bayramdan sonra altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, senenin tamamının orucu olmuş olur. Her kim hayırlı bir iş ile gelirse (bir iyilik işlerse) kendisine onun(yapmış olduğu iyiliğin) on misli sevap verilir."(İbn-i Mâce, Sıyâm, 33)

Başka bir rivâyette şöyle buyurmuştur:

جَعَلَ اللهُ الْحَسَنَةَ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا، فَشَهْرُ رَمَضَانَ بِعَشْرَةِ أَشْهُرٍ، وَسِتَّةُ أَيَّامٍ بَعْدَ الْفِطْرِ تَمَامُ السَّنَةِ.

رواه النسائي 

"Allah Teâlâ bir iyiliğe karşılık on mislini vermiştir. Buna göre Ramazan ayı orucu on aya, Ramazan bayramından sonra tutulan altı gün oruç ise senenin tamamına (iki aya) denktir." (Nesâî ve İbn-i Mâce)

İbn-i Huzeyme'nin rivâyeti ise şöyledir:

صِيَامُ شَهْرِ رَمَضَانَ بِعَشَرَةِ أَمْثَالِهَا, وَصِيَامُ سِتَّةِ أَيَّامٍ بِشَهْرَيْنِ، فَذَلِكَ صِيَامُ السَّنَةِ.

رواه ابن خزيمة 

"Ramazan ayı orucu on aya, (Ramazan'dan sonra tutulan) altı gün oruç ise, iki aya denktir ki bu, bir senelik oruç demektir."

Hanbelî ve Şâfiî fakihleri, Ramazan orucundan sonraki altı günlük Şevval orucunun bir senelik farz oruca denk olduğunu belirtmişlerdir. Zirâ genel olarak nâfile oruçta bile kat kat ecir sâbittir. Çünkü yapılan her iyilik, on misliyle karşılık görür.

Ayrıca altı günlük Şevval orucunun faydalarından birisi de, Ramazan ayında tutulan farz oruçta meydana gelen kusur ve noksanlıkları telâfi etmesidir. Öyle ki hiç bir oruçlu, orucuna aksi yönde tesir eden kusur ve günah işlemiş olmaktan uzak değildir. (Bilindiği üzere) kıyâmet günü farz ibâdetlerde meydana gelmiş kusur ve noklanlıklar, nâfile ibâdetlerle telâfi edilecektir.

Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ النَّاسُ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ أَعْمَالِهِمْ: الصَّلاَةُ، قَالَ: يَقُولُ رَبُّنَا عَزَّ وجَلَّ لِمَلاَئِكَتِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ: انْظُرُوا فِي صَلاَةِ عَبْدِي أَتَمَّهَا أَمْ نَقَصَهَا؟فَإِنْ كَانَتْ تَامَّةً كُتِبَتْ لَهُ تَامَّةً، وَإِنْ كَانَ انْتَقَصَ مِنْهَا شَيْئًا، قَالَ: انْظُرُوا هَلْ لِعَبْدِي مِنْ تَطَوُّعٍ، فَإِنْ كَانَ لَهُ تَطَوُّعٌ، قَالَ: أَتِمُّوا لِعَبْدِي فَرِيضَتَهُ مِنْ تَطَوُّعِهِ، ثُمَّ تُؤْخَذُ الْأَعْمَالُ عَلَى ذَاكُمْ.

رواه أبو داود وصححه الألباني في صحيح أبي داود 

"Şüphesiz ki insanların kıyâmet günü amellerinden hesaba çekileceği ilk şey, namazdır. Rabbimiz azze ve celle -bildiği halde- meleklerine şöyle buyurur:

-Kulumun farz namazına bakın! Tam ve doğru olarak mı, yoksa noksan olarak mı kılmıştır? Eğer tam ve doğru olarak kılmışsa, kendisi için tam kılmış olarak yazılır. Yok eğer namazından bir şeyi noksan olarak kılmışsa, (Allah -azze ve celle-) şöyle buyurur:

-Kulumun nâfile namazları var mı ona bakın! Eğer nâfile namazları varsa, (Allah -azze ve celle-) şöyle buyurur:

-Kulumun noksan olan farz namazını, nâfile olan namazıyla tamamlayın!

Sonra diğer amelleri de noksan olarak yapmışsa, o ameller de nâfile amellerle tamamlanır." (Ebu Davud)

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynaklar

sorusorcevapbul
nefisyemektarifleri
Hürriyet
Dinimiz islam
islamqa





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)