Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
TÜRKÇE DEYiMLER
#1
TC-Bayrak-1 
Deyim

Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.

Köken bilimi

Deyim sözcüğü Türkiye Türkçesinde ortaya çıkmıştır. Bu sözcükten önce onun yerine Arapça kökenli "tabir" sözcüğü kullanılmaktaydı. Öz Türkçe kökten gelen deyim sözcüğü, demek eyleminin de- kökünden, eylemden ad türeten -im yapım eki kullanılarak; y kaynaştırma harfi yardımıyla türetilmesiyle oluşmuştur.[1] Terim anlamı dışındaki en yalın haliyle deyim "denen şey", "denmiş şey" anlamlarındadır.

Özellikleri

    Atasözleri gibi kalıplaşmış oldukları için çoğunlukla, bir deyimin sözcükleri değiştirilip yerlerine - eşanlamlı da olsa - başka sözcükler konulamaz ya da söz dizimi bozulamaz.
    Atasözleri gibi kısa ve özlü anlatım araçlarıdır.
    Deyimler herhangi bir kavramı çekici bir biçimde belirtmeyi, ortaya koymayı amaçlar.
    Deyimin bütününden çıkan anlam her zaman deyimi oluşturan sözcüklerin gerçek anlamlarından farklı değildir.
    Deyimlerin söz dizimi bozulamasa da, söylendiği duruma göre adıllar ve kişilere göre çekimler değişebilir.
    Aynı dildeki deyimler, farklı bölgelerde farklı sözcüklerle söylenebilir.
    Bir dildeki deyimler, o dili konuşan ulusun kültür birikimini ve değerlerini barındırır.

Diller arası çeviri

Çoğunlukla gerçek anlamları dışında kendilerine özgü anlamlara gelen deyimler, karşılık gelen sözcükler ve aynı dil bilgisi biçimleriyle başka dillere çevrilemezler. Gerçek anlamındaki deyimler ise çevrilebilir. İki durumda da genellikle çeviri diğer dilde bir anlam ifade etmez. Çünkü, dillerdeki her deyim bir kültür birikiminin sonucunda oluşmuştur. Aynı anlamı verilebilse bile, diğer dilde deyimin hoşa gitme, çekicilik özellikleri sağlanamaz.

Atasözleri ile farkları

    Deyim, bir kavramı belirtmek için üretilmiş özel bir anlatım kalıbıdır; atasözleri ise genel kural belirtme niteliğine sahip sözlerdir.
    Atasözünün amacı yol göstermek, ders ve öğüt vermek, ibret alınması için gerçekleri bildirmek iken, deyim herhangi bir kavramı çekici bir biçimde belirtmeyi, kolay anlaşılmayı sağlamayı amaçlar. Atasözleri gibi deyimlerin de dilin ortak kullanımına girme vasfı son derece yüksektir.
    Adından da anlaşılacağı üzere; atasözleri deyimlere göre genellikle, ilk kullanımından çok daha uzun süre sonra dile yerleşmiş söz öbekleri / söz kalıplarıdır.

    Her iki kavramın da tanımına giren bazı söz öbekleri bulunmaktadır.

TÜRKÇE DEYiMLER


• aba altından değnek göstermek

• abacı, kebeci, ara yerde sen neci?
• abayı yakmak

• abbas yolcu
• abesle iştigal etmek

• abuk sabuk konuşmak
• abur cubur

• aceleye getirmek dara getirmek
• acemi çaylak

• acı çekmek duymak
• acısı içine yüreğine çökmek işlemek

• acısını çekmek
• acısını çıkarmak

• acı soğuk
• acı söz

• aç acına
• açığa çıkarılmak alınmak

• açığa vurmak
• açığı çıkmak

• açığını bulmak
• açık alınla

• açık bono vermek
• açık fikirli

• açık kalpli yürekli
• açık kapı bırakmak

• açık konuşmak
• açık saçık

• açık seçik
• açıkta kalmak olmak

• açıktan kazanmak
• açık vermek

• açlıktan nefesi kokmak
• açmaza düşmek

• aç susuz kalmak
• adama dönmek

• adamdan saymak
• adam etmek

• adam evladı
• adam içine çıkmak

• adam olmak
• adam insan sarrafı

• adam sen de adaaaam!
• adam sırasına geçmek girmek

• a`dan z`ye kadar
• adı batmak

• adı çıkmak
• adı kalmak

• adı karışmak
• adım atmamak

• adını anmamak
• adını koymak

• adını vermek
• aforoz etmek

• ağır aksak
• ağır basmak

• ağır başlı
• ağırdan almak

• ağır elli
• ağır gelmek

• ağır hastalık
• ağır söz

• ağız aramak veya yoklamak
• ağız söz birliği etmek

• ağızdan laf söz çekmeçalmak
• ağızda sakız gibi çiğnemek

• ağız değiştirmek
• ağız, dil vermemek

• ağız eğmek
• ağız kalabalığı

• ağız kalabalığına getirmek
• ağız kavafı

• ağız yapmak
• ağzı açık ayran delisi

• ağzı bir karış açık kalmak
• ağzı kalabalık

• ağzı kulaklarına varmak
• ağzı laf yapmak

• ağzına veya ağzının içine bakmak
• ağzına baktırmak

• ağzına bir parmak bal çalmak
• ağzına girmek

• ağzına layık
• ağzında bakla ıslanmamak

• ağzında gevelemek
• ağzından bal akmak

• ağzından çıkanı kulağı işitmemek
• ağzından düşürmemek

• ağzından girip burnundan çıkmak
• ağzından kaçırmak

• ağzından laf almak çekmek
• ağzından yel alsın

• ağzını açıp gözünü yummak
• ağzını aramak

• ağzını bıçak açmamak
• ağzını havaya poyraza açmak

• ağzını kapamak
• ağzının içine bakmak

• ağzının kokusunu çekmek
• ağzını öpeyim seveyim

• ağzının payını vermek
• ağzının suyu akmak

• ağzının tadı kaçmak
• ağzının tadını bilmek

• ağzı sulanmak
• ağzı süt kokmak

• ağzı var dili yok
• ağzıyla kuş tutsa

• ah almak
• ahı çıkmak

• ahı tutmak
• ahı yerde kalmamak

• ahkam çıkarmak
• ahmak ıslatan

• ahret kardeşi
• ahrette on parmağı yakasında olmak

• akan sular durmak
• akıl defteri

• akıl etmek
• akıl hocası

• akıl karı olmamak
• akıl kutusu kumkuması

• akıllara durgunluk vermek
• akıllı uslu

• akıl öğretmek vermek
• akıl sır ermemek

• akıntıya kürek çekmek
• akla karayı seçmek

• aklı almamak
• aklı başına gelmek

• aklı başından gitmek
• aklı başında olmamak

• aklı çıkmak
• aklı durmak

• aklı karışmak
• aklı kesmek

• aklına düşmek
• aklına esmek

• aklına gelen başına gelmek
• aklına gelmek

• aklına koymak
• aklına aklını takmak

• aklına yer etmek
• aklından zoru olmak

• aklını almak
• aklını başına almak toplamak, devşirmek

• aklını başından almak
• aklını bir şeyle bozmak

• aklını çalmak çelmek
• aklını peynir ekmekle yemek

• ak pak
• akşama sabaha

• akşamdan kavur, sabaha savur
• akşamı iple çekmek

• alacağına şahin, vereceğine karga
• alacağı olsun

• al aşağı etmek
• al birini vur birine ötekine

• alçak gönüllü olmak
• al gülüm ver gülüm

• alı al, moru mor
• alıcı gözüyle bakmak

• alın teri dökmek
• ali Cengiz oyunu

• ali kıran baş kesen
• alinin külahını veliye, velinin külahını aliye giydirmek

• allah adamı
• allah a emanet

• allah allah
• allah aratmasın

• allah aşkına
• allah bilir

• allah ın belası
• allah versin

• allah yarattı dememek
• allah "yürü ya kulum" demiş

• allak bullak etmek
• allayıp pullamak

• allem etmek, kallem etmek
• alnı açık yüzü ak olmak

• alnını karışlamak
• alnının akıyla

• alnının ar damarı çatlamak
• alnının damarı çatlamak

• alnının kara yazısı
• al takke ver külah

• altı alay, üstü kalay
• altı kaval, üstü şeşhane şişhane

• altın babası
• altın bilezik

• altında kalmamak
• altından çapanoğlu çıkmak

• altından girip üstünden çıkmak
• altından kalkmak

• altını çizmek
• altını üstüne getirmek

• altın kesmek
• altmış altıya bağlamak

• altta kalanın canı çıksın
• alttan aşağıdan almak

• alttan güreşmek
• alt yanı çıkmaz sokak

• amana gelmek
• aman dedirtmek amana getirmek

• aman dilemek
• aman vermemek

• ana baba günü
• ana kuzusu

• anan yahşi, baban yahşi
• anası ağlamak

• anasından doğduğuna pişman
• anasından doğduğuna pişman etmek

• anasından emdiği süt burnundan fitil fitil gelmek
• anasını ağlatmak

• anasının gözü
• anasının nikahını istemek

• anasını sat! satayım
• anca beraber, kanca beraber

• anladımsa arap olayım
• ant içmek etmek

• apar topar
• ara aralarını bozmak

• ara bulmak
• araları açılmak bozulmak

• aralarından kara kedi geçmek veya aralarına kara kedi girmek
• aralarından su sızmamak

• arap saçına dönmek
• araya girmek

• araya koymak
• arayı yapmak

• ar damarı çatlamak
• arı kovanı gibi işlemek

• arif olan anlasın anlar
• arka arkaya vermek

• arka sırt çevirmek
• arka çıkmak

• arkadan söylemek
• arkadan vurmak

• arka kapıdan çıkmak
• arkası kesilmek

• arkasına düşmek
• arkasında dolaşmak gezmek

• arkasını getirememek
• arkasını sıvamak

• arkasını birine vermek
• arkası sırtı pek

• arkası sırtı yere gelmemek
• armudun sapı var, üzümün çöpü var demek

• armut piş, ağzıma düş
• arpa boyu kadar gitmek

• arpacı kumrusu gibi düşünmek
• arpalık yapmak

• art düşünce niyet
• asıp kesmek

• askıda kalmak
• askıya almak

• askıya çıkarmak
• aslan payı

• aslan yürekli
• aslı faslı astarı olmamak

• astarı yüzünden pahalı olmak
• astığı astık, kestiği kestik

• aşağıdan almak
• aşağı kurtarmaz

• aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
• aşağı yukarı

• aşık atmak
• ata et, ite ot vermek yedirmek

• ateş almak
• ateş bacayı sarmak

• ateş basmak
• ateşe atmak

• ateşe tutmak
• ateşe vermek

• ateşine narına yanmak
• ateş kesilmek

• ateşle oynamak
• ateş pahasına

• ateş püskürmek
• ateşten gömlek

• atı alan üsküdarı geçti
• atı eşkin, kılıcı keskin

• atın yüğrükse bin de kaç
• atıp tutmak

• at oynatmak
• atsan atılmaz, satsan satılmaz

• attan inip eşeğe binmek
• avaz avaz bağırmak

• avucunun içine almak
• avucunu yalamak

• avuç açmak
• ayağa düşmek

• ayağa kalkmak
• ayağı ayakları birbirine dolaşmak

• ayağı düşmek
• ayağı düze basmak

• ayağı ile gelmek
• ayağına bağ olmak

• ayağına dolaşmak veya dolanmak
• ayağına gitmek

• ayağına kapanmak
• ayağına ayaklarına kara su inmek

• ayağını çekmek
• ayağını denk almak

• ayağını kaydırmak
• ayağını kesmek

• ayağının altına almak
• ayağının tozuyla

• ayağını sürümek
• ayağını yorganına göre uzatmak

• ayağı ayakları suya ermek değmek
• ayak altında kalmak

• ayak atmamak
• ayak diremek

• ayaklar altına almak
• ayakları geri geri gitmek

• ayaklı kütüphane
• ayakta kalmak

• ayak takımı
• ayak uydurmak

• ayak üstü üzeri
• ayasofya`da dilenip Sultanahmet`te sadaka zekat vermek

• ayıkla pirincin taşını
• ayılıp bayılmak

• ayranı kabarmak
• ayvaz kasap hep bir hesap

• ayyuka çıkmak
• aza çoğa bakmamak

• azizlik etmek

• baba adam

• babası tutmak veya babaları üstünde olmak
• babana rahmet

• baba ocağı evi veya yurdu
• babasının hayrına mı?

• bağ bozmak bağbozumu
• bağrına basmak

• bağrına taş basmak
• bağrını delmek

• bağrı yanık
• bahse girmek

• bahtı kara
• baklayı ağzından çıkarmak

• bal alacak çiçeği bilmek
• baldırı çıplak

• bal dök de yala
• balgam atmak

• bal gibi
• balık istifi

• balık kavağa çıkınca
• balon uçurmak

• balta olmak
• baltayı taşa vurmak

• bam teline basmak
• bana mısın dememek

• barut fıçısı
• barut kesilmek

• basıp gitmek
• basireti bağlanmak

• baskın çıkmak
• bastığı yeri bilmemek

• baston kazık yutmuş gibi
• başa baş gelmek

• başa çıkarmak
• başa çıkmak

• başa geçmek
• başa gelmek

• başa güreşmek
• baş ağrısı

• baş ağrıtmak
• başa başına kakmak

• baş alamamak
• baş aşağı gitmek

• baş başa kafa kafaya vermek
• baş belası

• baş çekmek
• baş edememek

• baş eğmek
• baş göstermek

• baş göz etmek
• başı ağrımak

• başı altından çıkmak
• başı bağlı olmak

• başı boş bırakmak
• başı darda kalmak başı dara düşmek

• başı derde girmek
• başı dik gezmek

• başı dönmek
• başı göğe ermek

• başı kalabalık olmak
• başına belayı satın almak

• başına bir hal gelmek
• başına buyruk

• başına çalmak
• başına çorap örmek

• başına çökmek
• başına devlet kuşu konmak

• başına dolamak
• başına iş açmak

• başında kavak yeli esmek
• başından atmak

• başından aşağı kaynar sular dökülmek
• başından büyük işlere girişmek veya kalkışmak

• başından korkmak
• başını ağrıtmak

• başını alıp gitmek
• başını bağlamak

• başını belaya sokmak
• başını bir yere bağlamak

• başını boş bırakmak
• başını derde sokmak

• başını dinlemek
• başını ezmek

• başını kaşımaya kaşıyacak vakti olmamak
• başının çaresine bakmak

• başının derdine düşmek
• başının etini yemek

• başını taştan taşa vurmak
• başını vermek

• başını yemek
• başı sıkışmak sıkılmak

• başı tutmak
• baş koymak

• baş köşe
• baş sallamak

• baş tacı etmek
• baştan aşağı

• baştan kara gitmek
• baştan savma

• baş üstünde yeri var
• baş vermek

• baş vurmak
• baş yemek

• battı balık yan gider
• bayrak açmak

• bayram etmek
• bela aramak

• belasını bulmak
• belayı satın almak

• bel bağlamak
• beli bükülmek

• belini doğrultmak
• belini kırmak

• bel vermek
• ben hancı, sen yolcu oldukça

• benlik davası
• benzi atmak

• bereket versin
• beş aşağı beş yukarı

• bet i bereket i kalmamak
• betine gitmek

• beyin yıkamak
• beylik söz

• beyni bulanmak
• beyninden vurulmuşa dönmek

• beynine girmek
• bıçak kemiğe dayanmak

• bıyığı terlemek
• bıyık altından gülmek

• bildiğini okumak
• bile bile lades

• bin dereden su getirmek
• bindiği dalı kesmek

• bir atımlık barutu olmak veya kalmak
• bir ayağı çukurda olmak

• bir ayak önce evvel
• bir baltaya sap olmak

• bir bardak suda fırtına koparmak
• birbirine düşmek

• birbirine girmek
• bir çuval inciri berbat etmek

• bir dalda durmamak
• bir damla

• bir dediği iki olmamak
• bir deri bir kemik kalmak

• bir dikili ağacı olmamak
• bire bin katmak

• bire bir gelmek
• bir eli yağda, bir eli balda olmak

• bir elle verdiğini öbür elle almak
• bir gömlek aşağı

• bir hal olmak
• bir hoşluğu olmak

• bir kalemde
• bir kapıya çıkmak

• bir kaşık suda boğmak
• bir kıyamettir gitmek kopmak

• bir köroğlu bir ayvaz
• bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak

• bir pula satmak
• bir sözünü iki etmemek

• bir şeye benzememek
• bir taşla iki kuş vurmak

• bir tutmak
• bir yastığa baş koymak

• bir yastıkta kocamak
• bir yaşına daha girmek

• bit yeniği
• bize de mi lolo

• boğaz boğaza gelmek
• boğaz derdi

• boğaz kavgası
• boğazı kurumak

• boğazına dizilmek
• boğuntuya getirmek

• bohçasını koltuğuna vermek
• bol keseden

• borç harç
• borusunu çalmak

• borusu ötmek
• bostan korkuluğu

• boşa çıkmak
• boş atıp dolu tutmak

• boş bulunmak
• boş gezenin boş kalfası

• boş vermek
• boy atmak

• boy göstermek
• boy ölçüşmek

• boynu bükük
• boynu eğri

• boynu kıldan ince olmak
• boynunun borcu

• boynunu vurmak
• boyunduruk altına girmek

• boyunun ölçüsünü almak
• bozuk çalmak

• bozuk düzen
• bozum etmek

• bozum olmak
• bozuntuya vermemek

• bulanık suda balık avlamak
• buldukça bunamak

• buluttan nem kapmak
• bunda bir iş var

• bundan iyisi can sağlığı
• bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu

• burnu bile kanamamak
• burnu büyümek

• burnu havada olmak
• burnu Kaf dağında olmak

• burnundan fitil fitil gelmek
• burnundan düşen bin parça olmak

• burnundan kıl aldırmamak
• burnundan solumak

• burnunu çekmek
• burnunun dikine gitmek

• burnunun direği sızlamak
• burnunun ucunu görmemek

• burnunu sokmak
• burnu sürtülmek

• burun buruna gelmek
• burun kıvırmak

• buyur etmek
• buyurun cenaze namazına

• buz kesilmek
• buzlar çözülmek

• buz tutmak
• buz üstüne yazı yazmak

• büyük oynamak
• büyük söz söylemek

• büyük sözüme tövbe
• büyüklük göstermek

• büyümüş de küçülmüş
• cadı kazanı

• caka satmak
• cambul cumbul

• cana can katmak
• can alacak yer nokta

• cana minnet bilmek
• can atmak

• can borcunu ödemek
• cana yakın

• can baş üstüne

• dağa çıkmak

• dağa kaldırmak
• dağarcığına atmak

• dağdan gelip bağdakini kovmak
• dağ doğura doğura fare doğurdu

• dağlara düşmek
• dağları devirmek

• dalavere çevirmek
• dal budak salmak

• daldan dala konmak


• ecel aman verirse

• ecel teri dökmek
• eceli gelmek

• eceline susamak
• eciş bücüş

• edebiyat yapmak
• efkar dağıtmak

• eğri gözle bakmak
• ekmeğinden etmek

• ekmeğine yağ sürmek
• faka basmak

• fareler cirit oynamak
• farkına varmak

• felce uğramak
• feleğin çemberinden geçmek

• fellik fellik aramak
• felsefe yapmak

• fena etmek
• fener alayı

• feragat sahibi

• gafil avlanmak

• gaflet basmak
• gam yememek

• gani gönüllü
• gavur etmek

• gavur inadı
• gazel okumak

• gece kuşu
• geceyi gündüze katmak

• geçer akçe

• ha hoca ali, ha ali hoca

• ha babam ha
• habbeyi kubbe yapmak

• haber uçurmak
• ha bire

• hacet kalmamak
• hacı ağa

• haddine mi düşmüş
• haddini bildirmek

• haddini bilmek

• ıcığını cıcığını çıkarmak

• ıkınıp sıkınmak
• ısıtıp ısıtıp önüne koymak

• ıska geçmek
• ıskartaya çıkarmak

• ışığı altında
• ışık tutmak

• ibret almak

• icabına bakmak
• iç çekmek

• iç etmek
• iç gıcıklamak

• içi açılmak
• içi cız etmek

• içi çekmek
• içi çıfıt çarşısı

• içi dışı bir



• kabak birinin başına başında patlamak

• kabak tadı vermek
• kabına sığmamak

• kabir azabı çekmek
• kabuğuna çekilmek

• kaçın kurası
• kafadan atmak

• kafadan kontak sakat
• kafa dengi

• kafa patlatmak

• laçka olmak

• lafa boğmak
• laf söz altında kalmamak

• laf söz aramızda
• laf atmak

• lafa tutmak
• laf ebesi

• laf etmek
• lafı sözü ağzına tıkamak

• lafı sözü ağzında gevelemek

• maaşa geçmek

• madalyanın ters öteki yüzü
• madik atmak

• mahalle karısı
• mahalleyi ayağa kaldırmak

• mahkemelik olmak
• mahşer midillisi

• mahşer gibi
• makaraları koyvermek

• makas almak

• na nah kafa

• nabza göre şerbet vermek
• nabzını yoklamak

• nalıncı keseri gibi kendine yontmak
• nam almak

• namus belası
• nane molla

• nara atmak
• nato kafa nato mermer

• naza çekmek

• ocağı kör kalmak

• ocağına düşmek
• ocağına incir dikmek

• ocağını söndürmek
• oğul balı

• oğul vermek
• okkalı kahve

• okka çekmek
• okkanın altına girmek

• ok yaydan çıkmak

• öbür öteki dünya

• öç almak
• ödü patlamak

• öküzün altında buzağı aramak
• öküz öldü, ortaklık bozuldu

• ölçüyü kaçırmak
• ölme eşeğim ölme yaza yonca bitecek

• ölmek var, dönmek yok
• ölü fiyatına

• ölü mevsim

• pabucu dama atılmak

• pabucunu ters giydirmek
• pabuç bırakmamak

• pabuç pahalı
• paçaları sıvamak

• paçası düşük
• paçayı kaptırmak

• paçavrasını çıkarmak
• paçayı kurtarmak

• paha biçilmez

• rafa kaldırmak koymak

• rahat durmamak
• rahatına bakmak

• rahatlık rahat batmak
• rahat yüzü görmemek

• rahmetli olmak
• ramak kalmak

• rast gelmek
• rast gitmek

• rayına oturmak
• rekor kırmak

• rengi atmak
• renkten renge girmek

• renk vermemek
• resmiyete dökmek

• rest çekmek
• rol oynamak

• rota değiştirmek
• ruhu bile duymamak

• ruhunu teslim etmek
• rüyasında bile görememek

• rüzgar gelecek delikleri tıkamak

• saat bu saat

• saati saatine uymamak
• sabaha çıkamamak

• sabahı etmek veya bulmak
• sabahın köründe

• sabır taşı
• sabrı taşmak

• saç ağartmak
• saçı bitmedik yetim

• saçına ak düşmek



• şad olmak

• şafak atmak
• şafak sökmek

• şaha kalkmak
• şaka gibi gelmek

• şaka götürmemek
• şaka kaldırmak

• şaka maka derken
• şakası yok

• şakaya getirmek
• şakaya vurmak

• şamar oğlanı
• şamata koparmak

• şapa oturmak
• şart koşmak

• şeref vermek
• şerefini korumak

• şeşi beş görmek
• şeyhin kerameti kendinden menkul

• şeytana uymak
• şeytan diyor ki

• şeytan dürtmek
• şeytan görsün yüzünü

• şeytanın art bacağı
• şeytanın ayağını kırmak

• şeytan kulağına kurşun
• şeytanın yattığı yeri bilmek

• şıp diye geçmek
• şifayı bulmak veya kapmak

• şimdiden tezi yok
• şimşekleri üzerine çekmek

• şirazesinden çıkmak
• şom ağızlı

• şöyle bir
• şöyle böyle

• şundan bundan
• şunu bunu bilmemek

• şunun şurası
• şüphe kurdu



• tabana kuvvet

• tabanları kaldırmak
• tabanları yağlamak

• taban tabana zıt
• taban tepmek patlatmak

• tabanvayla gitmek
• taburcu olmak

• tadı damağında kalmak
• tadına bakmak

• tadına varamamak
• tadında bırakmak

• ucu bucağı olmamak

• ucu dokunmak
• ucunu kaçırmak

• ucu ortası belli olmamak
• ucunda bir şey olmak

• ucu ucuna
• ucuz atlatmak

• uçan kuşa borcu borçlu olmak
• uçan kuştan medet ummak

• uçsuz bucaksız
• uçkuruna sağlam

• uç vermek
• ulu orta söz söylemek

• uma uma döndük muma
• umurunda olmamak

• ununu elemiş, eleğini asmış
• utancından yere geçmek

• uyku bastırmak
• uyku çekmek

• uyku gözünden akmak
• uykusu kaçmak

• uykusunu almak
• uyku tulumu

• uykuya dalmak
• uyur uyanık

• uzağı ileriyi görmek
• uzaktan uzağa

• uzun boylu
• uzun etmek

• uzun hikaye
• uzun lafın sözün kısası

• uzun uzadıya

• üç aşağı beş yukarı

• üç buçuk atmak
• üçe beşe bakmamak

• üç otuzluk
• ümidini kesmek

• ümitsizliğe düşmek
• ün kazanmak

• üst baş
• üste çıkmak

• üstesinden gelmek
• üste vermek

• üst perdeden konuşmak
• üstü başı dökülmek

• üstü kapalı konuşmak
• üstünde durmak

• üstünde kalmak
• üstünden atmak

• üstünden dökülmek
• üstünden şu kadar zaman geçmek

• üstüne almak
• üstüne atmak

• üstüne basmak
• üstüne bir bardak soğuk su içmek

• üstüne üzerine düşmek
• üstüne fenalık gelmek

• üstüne geçirmek
• üstüne gelmek

• üstüne gül koklamamak
• üstüne yatmak oturmak

• üstüne titremek
• üstüne toz kondurmamak

• üstüne tuz biber ekmek
• üstüne üstüne gitmek

• üstüne varmak
• üstüne yıkmak

• üstüne yürümek
• üvey evlat gibi tutmak saymak

• üzüm üzüm üzülmek

• vadesi gelmek yetmek

• vakit geçirmek
• vakit kazanmak

• vakitli vakitsiz
• vaktini almak

• vaktini öldürmek
• vaktini şaşmamak

• vara yoğa karışmak
• varlık göstermek

• varlıkta darlık çekmek
• vay canına

• vebali boynuna olmak
• velveleye vermek

• verip veriştirmek
• veryansın etmek

• vıcık vıcık
• vıdı vıdı etmek

• vız gelmek vız gelip tırıs gitmek
• viraneye çevirmek

• voli vurmak
• volta atmak

• vur abalıya
• vur dedikse öldür demedik ya

• vurduğu yerden ses getirmek
• vurdumduymaz Kör Ayvaz

• vur patlasın çal oynasın
• vurucu güç

• vücuda getirmek
• vücudunu ortadan kaldırmak

• ya Allah deyip atılmak

• yabana atmak
• yabancılık çekmek

• ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli
• ya devlet başa, ya kuzgun leşe

• yad eller
• yad etmek

• yağ bağlamak
• yağ bal olsun

• yağcılık etmek
• yağlı ballı olmak

• zahmet çekmek

• zahmete sokmak
• zaman kazanmak

• zaman kollamak
• zaman öldürmek

• zaman vermek
• zaman zaman

• zamane çocuğu
• zar tutmak

• zart zurt etmek
• zar zor

• zehir etmek
• zehir zemberek

• zembereği boşanmak
• zemheri zürafası gibi

• zemin hazırlamak
• zemzemle yıkanmış olmak

• zerre kadar
• zevahiri kurtarmak

• zeval bulmak
• zeval vermemek

• zevkten dört köşe olmak
• zevkine varmak

• zevkini çıkarmak
• zeytinyağı gibi üste çıkmak

• zıddına gitmek
• zılgıt yemek 





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)