Thread Rating:
  • 58 Vote(s) - 3.02 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Bağcilik,asma Ve Üzüm Yetiştiriciliği
#1
Oku-1 


BAĞCILIK,ASMA VE ÜZÜM YETİŞTİRİCİLİĞİ

Bağ, asma yetiştirilen yer.
Bütün dünyada bağlar 10 milyon hektarlık bir alanı kaplar. Soğuğu sevmeyen asma, Akdeniz ülkelerine özgü bir bitkiyse de sadece Türkiye, İtalya, Yunanistan ve Güney Fransa gibi güneşli ülkelerde yetişmez; yazları kurak geçeri bazı ülkelerde de geniş bağ alanları vardır, hattâ bunlardan bazıları şarap yapımında başta gelen ülkelerdendir: Macaristan (Tokay şarabı), Bohemya, Almanya (Ren şarapları). Amerika’da, özellikle Kaliforniya’da ise iyi cins kokulu üzümler yetişir.

Bileşiminde yüksek oranda şeker (yüzde 17-35) bulunduğu için değerli bir besin olan üzüm ve bundan yapılan maddeler tarih boyunca Türklerin hayatında ayrı bir önem taşımıştır. Şarap Müslümanlıkta haram sayıldığı halde bağ alanları durmadan artmış, Türk halkı üzümü taze veya kuru olarak tükettiği gibi pekmez, bulama, cevizli sucuk, pestil, günbalı şeklinde değerlendirme yollarını bulmuştur.

Türkiye’de en çok üzüm Akdeniz Bölgesi’nde üretilir. Üretimde ikinci sırayı Ege Bölgesi alır. Fakat çekirdeksiz üzüm üretiminde bu bölge başta gelir. Özellikle İzmir, Manisa ve Denizli illeri çekirdeksiz üzümleri ile ünlüdür.

Türkiye’de üretilen üzümün çoğu yurt içinde tüketilir, bir kısmı yurt dışına satılır. 1972′de 14 000 ton yaş üzüm, 101 000 ton kuru üzüm ihraç ş edilmiş, 400 milyon lira döviz sağlanmıştır.

Asma

Bodur bir ağaççık olan asmanın anayurdu Anadolu’dur; 4 000 yıl önce yapılmış Hitit kabartmalarında üzüm salkımları görülür. Asmanın kökü çok derinlere gider (5-10 m). Gövdesine asma kütüğü veya omca denir. Kütü ğün şekli iklime ve budama tarzına göre değişir.

Asma her yıl bakıma muhtaçtır. Asmanın boğazının açılması, buradaki gereksiz köklerin kesilmesi, bağ yetinin çapa veya belle işlenip kabartılması, gübrelenmesi, asmaların budanması şarttır. Külleme, mildiyu ve -filoksera (asma biti) gibi asma hastalık ve asalaklarından korumak için, kütükler yılda birkaç kere bordo bulamacı (göztaşı ve kireç karışımı) ve kükürt ile ilaçlanmalıdır.

Bağ Kurulması

Bağcılıkta asmanın seçimi ve toprağın işlenmesi çok önemlidir. Bağ yerinin 70-80 sm derinlikte kazılması (kirizme) gereklidir. Filokseradan korunmak için aşılı ve köklü Amerikan asma fidanı dikilmelidir. Türkiye’de yakın zamana kadar aşısız Amerikan asma çubukları dikilip sonra aşılanırdı. Şimdi yurdun çeşitli yerlerinde kurulmuş bağcılık istasyon ve fidanlıklarında yetiştirilen aşılı ve köklü Amerikan asma fidanları halka dağıtılmaktadır. Bir yılda dağıtılan fidan miktarı 3 milyonu Amerikan, 1,5 milyonu yerli olmak üzere 4,5 milyonu bulur. Buna rağmen fidan ihtiyacı tam karşılanamıyor. Ülkemizde bağcılığı geliştirmek ve verimi artırmak için (Türkiye’de bir hektar bağdan 350-400 kg, Avrupa’da 1 000 – 1 400 kg üzüm alınır) yeteri kadar aşılı fidan üretmek, bağları gübrelemek, donlardan korumak, 30-40 yılda bir yenilemek, bağ hastalıklarıyla savaşmak, seçkin ve kaliteli üzüm çeşitleri yetiştirmek gereklidir.
Üzerinden salkımlar halinde üzüm alınan bitkiye asma denir. Ayrıca omca, bağ kütüğü de denir. Asmanın anavatanı Kafkasya – Anadolu’ dur. Bağcılığın ülkemizdeki tarihçesi M.Ö. 5000-3500′ lere dayanır. Ülkemizde yaklaşık 1256 üzüm çeşidi yetiştirilmektedir. Bu çeşitler Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Milli Koleksiyon Bağı nda canlı olarak muhafaza edilmektedir.

Asma çok serin iklimleri (Doğu Anadolu Bölgesinin 1500 m’ den yüksek yerleri), bol yağış alan (Karadeniz Bölgesi’nin bol yağışlı yerlerini), ayrıca çok killi, ağır ve su tutan toprakları sevmez. Ülkemizde bu yerler dışında, hemen her bölgede bağcılık yapılmaktadır.

Türkiye bağcılık açısından 9 bölgeye ayrılmıştır. Bağcılığın yapıldığı bölgeler alan bakımından sırasıyla, Ege, Akdeniz, Orta Güney Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ortakuzey Anadolu, Ortadoğu Anadolu, Marmara, Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu’ dur.

Türkiye’ de 2011 yılı FAO verilerine göre 472.545 ha bağ alanından 4.2969.350 ton ürün alınmaktadır.
Üretim

Aşılı-köklü asma fidanı üretimi en çok Masabaşı Omega Aşısı kullanılarak yapılmaktadır. Ocak-Şubat aylarında anaçlıktan kesilen sürgünler, 35-40 cm uzunluğunda çelikler halinde kesilir. Kesilen aşılık anaç çelikleri 1 yıllık ve 8-12 mm çapında olmalıdır. Budama mevsiminde aynı şekilde kültür çeşidinden de çelikler alınır. Her iki çelik de soğuk hava deposunda +1 – +4 derecede aşı zamanına kadar bekletilir. Soğuk hava deposu olmayan işletmelerde dere kumu içerisinde hendeklenir. Aşı zamanı geldiğinde bu çelikler yıkanır ve bir gece suda bekletilir. Masabaşı Omega Aşısı ile aşılanır. Kaynaştırma Odası koşullarında 26-28 derece ve %85-90 nemde 21 gün tutulur. Buradan çıkarılan aşılı çelikler köklendirilmek üzere fidanlık parsellerine ilkbaharda dikilir. Bir vegetasyon periyodu boyunca kültürel işlemleri (sulama, gübreleme, ilaçlama, vb.) yapılır. Sonbaharda aşılı-köklü asma fidanı olarak sökülürler. Demetlenerek ve ismine doğru etiketlenerek satışa sunulur. Bağ kurulacak yer işaretlenir ve fidanın 1/3 toprak yüzeyinde, 2/3 toprak altında kalacak şekilde dikilir.

Asma, filokseranın olmadığı yerlerde daldırma usulü ile de çoğaltılmaktadır. Uzun bir sürgünün ucu, toprak içine 8-10cm derinlikte daldırılır.

Budama ve Bakım
Asma, şiddetli veya sert budamaya gelebilen ve buna uygun tepki gösterebilen çok yıllık bir kültür bitkisidir.Asmanın budanması çok bilgi ve beceri isteyen bir teknik iştir. Bu nedenle asmanın fizyolojisini ve budama esaslarını bilmek gerekir. Aksi halde üzümün kalitesi düşmekte, verim azalmaktadır.
Ekolojik ve kültürel sebeplerin etken olduğu budamada esas, bir yıllık sürgünler üzerinde, üzüm çeşitlerine göre mahsuldar gözlerin yerinin bilinmesi şartı ile asmanın kaldırabileceği kadar verimli çubuk (göz) bırakmak ve lüzumsuz çubukları kesmektir.

Budama; asmalarda büyüme ve gelişme ile verimlilik ve kalitenin dengeli bir şekilde düzenlenerek, bağlardan sağlanan yararın en üst düzeye çıkarılması amacıyla, canlı toprak üstü organları, özellikle bir yaşlı dallar ve sürgünler üzerinde gerçekleştirilen kısaltma, çıkarma ve seyreltme gibi işlemlerdir. Bağcılıkta özellikle kış budaması önem taşır. Bu budamada bir yıl önce, sürgün halinde oluşan ve budama mevsiminde yıllık dal (çubuk) adını alan organların % 70-80’i kesilip çıkarılır. Yaz budamasında ise uç alma veya benzeri uygulamalarla asmada kesilip çıkarılan kısımlar toplam yeşil aksamın % 30-40’ı kadardır. Asmada budama her yıl mutlaka yapılması gereken önemli kültürel bir işlemdir.

Budama şekli açısından hem daha yüksek bir verim ve kalite elde edilmesi, hem de özellikle boncuklanmanın önlenmesi açısından 5-8 göz üzerinden uzunlu kısalı karışık budamaya imkan sağlayan telli terbiye şekillerinden 60-80 cm gövde yüksekliğine sahip “guyot sistemi” ya da “guyot + T” terbiye şeklinin uygulanması önerilmektedir.

Bağlarda budamanın yararları;

– Sürgün sayısı ve sürgün büyümesine,
– Yaprak sayısına ve fotosentez kapasitesine,
– Ürünün miktarı ve kalitesine,
– Ürünün olgunlaşmasına,
– Gözlerin uyanmasına,
– Göz verimliliğine ve bir yıl sonraki ürün verimine,
– Kök gelişmesine etkisi vardır.

Bağcılıkta budama yöntemleri yapıldığı zamana göre 2’ye ayrılır:
– Kış (ürün) budaması
– Yaz (yeĢil) budama
Bağlarda, budama çok dikkat ister. İlk yıllar şekil, sonraki yıllar ürün budaması yapılır. Budama yapıldığı zaman göre kış ve yaz budaması olmak üzere ikiye ayrılır.

Kış budaması budama ile bırakılan kısmın uzunluğuna göre 4 şekilde yapılır. Kısa budama 2-4 göz, yarı uzun budama 5-8 göz, uzun budama 8 gözden fazla ve karışık budamada kısa ve uzun budama birlikte yapılır. Kış budaması asmanın dinlenme döneminde yapılır. Ayrıca bağlarda Yazlık (yeşil) budama da yapılır. Yazlık budama uygulamaları:

Filiz alma
Salkımsız sürgünlerin (filiz) ve yaşlı kısımlardan çıkan sürgünlerin (obur) alınmasıdır.
Yaprak alma
Salkımları örten ve dipteki yaşlı yaprağın koparılmasıdır.
Uç alma
Sürgünlerin uzunluğuna büyümesini sınırlandırmak, salkım gelişmesi ve tane tutumunu artırmak için yapılan işlemdir.
Tepe alma
Kuvvetli büyüyen yazlık sürgünlerin uç kısımlarının 30-60cm kesilmesidir.
Dip sürgünleri alma
Toprak altından çıkmış sürgünlerin alınmasıdır.
Koltuk alma
Aktif gözlerden süren koltuk sürgünlerinin koparılmasıdır.
Salkım ve tane seyreltme
Fazla oluşan salkımların veya tanelerin, tane tutumundan sonra alınarak seyrekleştirilmesidir.

Hasat
Üzümlerin olgunlaşma durumu dikkate alınarak, bir veya birkaç defada yapılır. Bu amaçla, olgunlaşan salkımlar, budama makasıyla kesilerek, sepetlere veya derin olmayan kasalara, kutulara doldurulur, satışa sunulur.

Üzümün Değerlendirme Şekilleri;

Sofralık
Taze olarak tüketilmektedir. Ülkemizde yetiştirilen yerli-beyaz sofralık üzüm çeşitleri: Atasarısı, Barış, Çavuş, Hafızali, İtalya, Müşküle, Razakı, Yalova İncisi, Ergin Çekirdeksizi, Samancı Çekirdeksizi, Tarsus Beyazı, Tahannebi, vb. Ayrıca ülkemizde yetiştirilen yerli-renkli sofralık üzüm çeşitleri: Trakya İlkeren, Uslu, Yalova Misketi, Tekirdağ Çekirdeksizi, Karagevrek, Adana Karası, Horoz Karası, Burdur Dimriti, vb.

Kurutmalık
Doğal veya bandırmalı olarak kurutulur. Çekirdekli kurutmalık üzüm çeşitleri: Besni, Dımışkı, Karadimrit, Rumi, Sergi Karası, Ekşikara, İskenderiye Misketi, vb. Çekirdeksiz kurutmalık üzüm çeşitleri: Sultani Çekirdeksiz, Yuvarlak Çekirdeksiz.

Şaraplık
Hasat edilen üzümler işlenmek üzere fabrikaya getirilir ve işlenir. Ülkemizde yetiştirilen yerli-beyaz şaraplık üzüm çeşitleri: Emir, Narince, Beylerce, Akdimrit, Bornova Misketi, Hasandede, Dökülgen, Kabarcık, Sungurlu, Vasılaki, vb. Ülkemizde yetiştirilen yerli-renkli şaraplık üzüm çeşitleri: Boğazkere, Öküzgözü, Adakarası, Çalkarası, Kalecik Karası, Karalahana, Karasakız, Papazkarası, vb.

Diğer
Pekmez, sirke, üzüm suyu, reçel, bulama, köfter, muska, sucuk, vb. Ayrıca son yıllarda üzüm çekirdeği sanayi,ilaç ve kozmetik alanlarda kulanılmaya başlanmıştır.
Üzüm Hangi Bölgede Yetişir: Kışın –40ºC ye kadar dayanabilir. Bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır. Üzüm üretiminde başta Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Denizli) gelir. 2. G.Doğu Anadolu Bölgesidir. 3. İç Anadolu Bölgesidir. Dünya kuru üzüm üretimde birinciyiz ve ihracat yapmaktayız. En az üretim Karadeniz’de yapılır.

Toprak İsteği: Asma kökleri derine giden bir bitkidir. Bu yüzden yumuşak dokulu topraklardan hoşlanır. Bağlar yazları kurak veya az yağışlı yerlerde en iyi geliştiğinden bağ toprağının derin ve su tutma kapasitesinin yüksek olması istenir. Toprak yapısı fidan köklerin gelişmesine müsait olduktan sonra fakir topraklarda bile yetişir. Yerli asmalar kendi kökleri üzerinde yetiştirildiğinde topraktaki kirece oldukça fazla tolerans gösterirler. Fakat, Amerikan asma anacı kullanılması gerekirse, toprak seçimine dikkat edilmesi gerekir.

Bölgemizde, su geçirir olmak şartıyla killi topraklar çok verimli ve bağcılığa elverişli topraklardır. Tinli topraklar ise, kalite bağcılığı bakımından orta derecede, fakat kantite bağcılığı için besin maddelerince zengin topraklardır.

Kalkerli topraklar şaraplık kırmızı üzüm çeşitlerinin sevdiği topraklardır. Ancak bazı Amerikan asma anaçları yetişmez. Humuslu toprakların bağcılık açısından önemi olmamasına rağmen iyi bir bağ toprağında % 5-10 humusun bulunması arzu edilir.

Toprak Hazırlığı: Bağ yeri seçildikten sonra toprağın hazırlanması işlemine geçilir. Arazide varsa, büyük kayalar, ağaçlar ve çalılar temizlenir. Omcaları muntazam ve düzgün dikebilmek için tümsekler düzeltilir, çukurlar doldurularak toprak tesviyesi yapılır. Fazla su tutan yerlerde drenaj için önlemler alınır.

Asmanın ekonomik ömrü bakım koşullarına göre değişmekle birlikte 40 yılın üzerindedir. Bu nedenle ömrü bitinceye dek fidanın dikildiği yerde kalacağından, tesisinde çok titiz davranılmalıdır. İyi hazırlanmayan bir yere tesis edilen bağ iyi gelişemez, ömrü kısa, verimi az olur ve hastalıklara daha kolay yakalanır.

Yeni kurulacak bağ yeri, hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olacaksa alan iyi bir şekilde işlenmelidir. Eğer eski bir bağ alanı ise toprağı bir kaç yıl dinlendirilerek bol yeşil gübre ile gübrelenmelidir.

Asmanın iyi büyüyebilmesi, köklerinin derine gitmesi, toprak içinde iyi gelişmesine bağlıdır. Gelişme toprak yapısı ile ilgilidir. Tınlı kumlu topraklarda kökler çok derine gider. Sert yapı gösteren topraklarda köklerin derine gitmesi sınırlıdır. Bu tip toprakların krizma yapılmasi şarttır. Bilhassa yeni bağcılıkta krizma işine daha çok önem vermek lazımdır. Çünkü yeni bağcılıkta kullanılan Amerikan asma anaçlarının kökleri, çok kuvvetli ve süratli büyüdüklerinden toprağın gevşek ve süzek olması lazımdır. Asmaların gelişmemesi ve bazı bağların zamanından önce kuruması, krizmanın yapılmaması veya yüzlek yapılmasından ileri gelmektedir.

Krizma, bağ toprağının en az 40 cm derinlikte işlenmesidir. Bu işlem günümüzde krizma pullukları ile yapılmaktadır. Krizma pullukları, beygir gücü yüksek traktörlerle çekilir ve toprak 40-50 cm derinlikte işlenir. Krizmanın yapılma zamanı sonbahar mevsimidir. Krizma erken yapılmalı ve krizmanın bitimi ile asma fidanı dikimi arasında en az 6-8 haftalık bir zaman olmalıdır.

Dikim: Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeltildikten sonra, hayvan veya makina gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır. Bölgemiz iklimi sıcak olduğundan güneş zararlarını azaltmak için sıralamanın doğu-batı yönünde yapılması, meyilli arazilerde dik olması gerekir. Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m. sıra arasının 2,5-3 m. olması gerektiğini ortaya koymuştur.

İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde, bir kürek genişliğinde çukur açılır. Çukur açmanın makina ile yapılması daha avantajlıdır. Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi, ince toprakla karıştırılarak konmalıdır. Dikim için fidanda budama yapılır. Yan ve boğaz kökleri tamamiyle, dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir. Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır.sifalibitkileriniz.com Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan, açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur, fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır. Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına bir herek dikilir.

Fidan dikimi yapılırken kısır çeşitler (morfolojik erdişi, fizyolojik dişi) saf olarak dikilmemelidir. Çünkü bu çeşitlerin polen tozlarının döllenme yeteneği yoktur. Bunun için dikim planı sekiz omcaya bir babalık veya iki sıraya bir dölleyici dikmek suretiyle yapılmalıdır. Yalnız babalık olarak kullanılan çeşitlerin çiçek açma tarihleri döllenecek çeşitle aynı tarihe denk gelmelidir. Bağcılıkta standart dikim şekilleri vardır. Bunlar;

a. Kare dikim: İnsan gücü ile toprağı işlenen, zayıf, toprağa dikilmiş ve kısa budama isteyen çeşitlerde uygulanır. Bu şekilde dikimlerde mesafe 1-2 m. dir.

b. Dikdörtgen dikim: Yüksek terbiye sistemleri ile kurulmuş bağlara verilen şekildir. Bu şekilde bağların işlenmesi hayvan veya makina gücü ile yapılır. Sıra üzeri dar, sıra araları ise geniş tutulur. Sıra üzerlerinin araları 1-2 m, sıra araları ise 2-3 m arasında değişir.

c. Üçgen dikim: Bu dikimde her üç kenar birbirine eşittir. Altı omca birleştirilince bir heksagonal şekil oluşur zor bir dikim şeklidir. Daha çok küçük işletmelerde uygulanır.

Gübreleme: Doğru, dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarını ve kalitesini artırmakta ve bağların hastalık, zararlı , dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir. Bu sebepten bağlarda iyi gelişmeyi sağlamak ve yeterli ürün alabilmek için topraktan kaldırılan besin maddelerini yeniden toprağa ilave etmek gereklidir.

Genelde bağlar organik maddece fakir olan topraklarda tesis edilmektedir. Bu nedenle bağlar için çiftlik gübresinin önemi daha fazladır. Ancak, çiftlik gübresi asmanın tüm besin elementleri ihtiyacını karşılamayacağı için ticari gübreler de kullanılmalıdır.

Bağlara verilecek gübre miktarının tesbiti çok fazla faktöre bağlı olan ve önceden bazı tahlilleri gerektiren bir işlemdir. Her bölgede hatta her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarını ayrı ayrı tesbit etmek daha sonra buna göre gübreleme yapmak en isabetli yoldur. Bizim bölgemiz için tavsiye edilen gübre miktarı saf madde olarak kuru koşullarda yerli bağ için 10 kg/da azot, 8 kg/da fosfor, sulu koşullarda kültür bağ için ise 14 kg/da azot, 9 kg/da fosfordur.

Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında sıralar arasına verilerek toprakla karışması sağlanır. Azotlu gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlemesinden hemen önce şubat-mart aylarıdır. Arzu edilirse azotlu gübrenin ikinci yarısı nisan-mayıs aylarında da verilebilir.

Sulama: Bağların sulanması konusu, özellikle yurdumuzda sulama sistemlerinin giderek yaygınlaşması nedeniyle önem kazanmaktadır. Asmanın büyüyüp gelişmesi için topraktaki su miktarının daimi solma noktasının üstünde olması gerekir.

Asmanın hızlı gelişme devresi olan mayıs-haziran ayları ile salkımların ben düşme zamanında (Temmuz) kök bölgesinde yeterli su bulunmadığı hallerde omcaların gelişmesi yavaşlar, yapraklar pörsür ve renkleri solar.

Salkımlardaki taneler normal iriliklerini alamaz ve rengi donuklaşır, üzerlerinde güneş yanıkları artar. Böyle durumlarla karşılaşınca bağın suya ihtiyacı olduğu anlaşılmalıdır.

Kış yağmurları normal düşmüşse toprak tarafından tutulmuş olan su bağların bahar gelişmesine yeterli olmaktadır. Sulama imkanı olan taban bağlarda iki defa sulama ve sulamalardan sonra tava gelince toprak işleme çok iyi sonuç vermektedir. Kışın kurak geçmesi halinde bir de bağlar uyanmadan önce bir su verilip ardından toprak işleme yapılması yerinde olur.

Bağlarda çiçeklenmenin hemen sonrasında ve tanelere ben düşme başlangıcında sulamaya özellikle dikkat etmek gerekir. Kurutmalık ve şaraplık bağlarda ise meyvenin olgunlaşmasından 3-4 hafta önce sulama kesilmelidir.

Bağa verilecek su miktarı iklime, toprağa ve çeşide göre değişiklik gösterir. Toprağın üstten 60-70 cm’lik kısmı suya doymalıdır. Bunu anlayabilmek üzere sulama yapıldıktan sonra bir demir çubuk toprağa batırılmalı ve rahatça ilerlediği derinlik suyun işleme seviyesi olarak kabul edilmelidir. Karığın suyla doldurularak suyun sıra sonuna ulaşması da verilecek su miktarının yeterliliğinin tesbitinde bir ölçü olarak kullanılmaktadır.

Yurdumuzda bağlarda sulama çoğunlukla karık usulüyle yapılmaktadır. Ancak son yıllarda damla sulama ve sprink yöntemi ile bağların sulanması önem kazanmıştır.

Budama ve Bakım

Bağlarda, budama çok dikkat ister. İlk yıllar şekil, sonraki yıllar ürün budaması yapılır. Budama yapıldığı zaman göre kış ve yaz budaması olmak üzere ikiye ayrılır.

Kış budaması budama ile bırakılan kısmın uzunluğuna göre 4 şekilde yapılır. Kısa budama 2-4 göz, yarı uzun budama 5-8 göz, uzun budama 8 gözden fazla ve karışık budamada kısa ve uzun budama birlikte yapılır. Kış budaması asmanın dinlenme döneminde yapılır. Ayrıca bağlarda Yazlık (yeşil) budama da yapılır. Yazlık budama uygulamaları:

*Filiz alma
    Salkımsız sürgünlerin (filiz) ve yaşlı kısımlardan çıkan sürgünlerin (obur) alınmasıdır.
*Yaprak alma
    Salkımları örten ve dipteki yaşlı yaprağın koparılmasıdır.
*Uç alma
    Sürgünlerin uzunluğuna büyümesini sınırlandırmak, salkım gelişmesi ve tane tutumunu artırmak için yapılan işlemdir.
*Tepe alma
    Kuvvetli büyüyen yazlık sürgünlerin uç kısımlarının 30–60 cm kesilmesidir.
*Dip sürgünleri alma
    Toprak altından çıkmış sürgünlerin alınmasıdır.
*Koltuk alma
    Aktif gözlerden süren koltuk sürgünlerinin koparılmasıdır.
*Salkım ve tane seyreltme
    Fazla oluşan salkımların veya tanelerin, tane tutumundan sonra alınarak seyrekleştirilmesidir.


Bakım

Toprak İşleme: Kültür bitkileri içinde en fazla toprak işlemesi isteyen bitki asmadır. Yıllık yağış miktarı düşük, buna karşılık sıcaklık toplamı yüksek olan bölgede toprak işlemesine gereken önem verilmelidir. Sonbaharda yaprak dökümünden sonra, budamadan önce yapılacak toprak işleme yabancı otlarla savaşımda ve kış yağmurlarının toprakta birikmesinde etkili olmaktadır. Daha sonra biri budamadan sonra, bir de ilkbahar geç donlarından sonra yapılacak bir toprak işleme toprağın havalanmasını ve suyun toprakta muhafazasını sağlamaktadır. Bu sırada çapa ile boğaz açma ve boğaz köklerinin temizliği de önemli bakım işlerindendir. Ayrıca tane bağlamadan sonra yapılacak toprak işlemesi ve çapa da yararlı olmaktadır. Bağlarda yabancı ot için ilkbahar ve yaz aylarında 2-4 çapa yeterli olmaktadır.

Budama: Asmanın budanması çok bilgi ve beceri isteyen bir teknik iştir. Bu nedenle asmanın fizyolojisini ve budama esaslarını bilmek gerekir. Aksi halde üzümün kalitesi düşmekte, verim azalmaktadır.

Ekolojik ve kültürel sebeplerin etken olduğu budamada esas, bir yıllık sürgünler üzerinde, üzüm çeşitlerine göre mahsuldar gözlerin yerinin bilinmesi şartı ile asmanın kaldırabileceği kadar verimli çubuk (göz) bırakmak ve lüzumsuz çubukları kesmektir.

Bölgemiz bağları genel olarak karışık budama şeklinde budanmakta ve şekil olarak da düzgün olmayan gobleyi andırmaktadır. Budama zamanı olarak görülen en hatalı uygulama sonbaharda yapılan budamadır. Bölgemizde budama ocak-şubat, hatta mart aylarında yapılması uygundur.

Budama şekli açısından hem daha yüksek bir verim ve kalite elde edilmesi, hem de özellikle boncuklanmanın önlenmesi açısından 5-8 göz üzerinden uzunlu kısalı karışık budamaya imkan sağlayan telli terbiye şekillerinden 60-80 cm gövde yüksekliğine sahip “guyot sistemi” ya da “guyot + T” terbiye şeklinin uygulanması önerilmektedir.

Üzüm Aşısı Nasıl Yapılır

Yarma Aşı: Amerikan asma anaçları dikiminden sonra 2-3 yıl içinde baş parmak kalınlığına gelince İlkbaharda Mart, Nisan aylarında aşılanır. Aşı için önce anacın çevresindeki topraklar çapa ile açılır ve anaç toprak seviyesinin 10-15 cm üzerinden kesilir. Aşı bıçağı ile üst yüzeyi düzeltilir, perdahlanır. Anacın fazla yarılmasını önlemek için alttan rafya ile sıkıca bağlamak gerekir. Aşı baltası ile tam ortadan 3-4 cm kadar yarılır. Aşı baltasının uç kısmı yarığa sokulur. Aşılanacak çeşidin iki gözlü kalemi alt gözün 1 cm altından ve göz dışarı gelecek şekilde kama gibi kesilir. Kamanın bir tarafında öz diğer tarafında odun kısmı görülmeli anaçtaki yarık kadar olmalıdır. Kalemin kabuğu anacın kabuğu ile aynı hizaya gelecek ve boşluk kalmayacak şekilde kalem anaçta açılan yarığa yerleştirilerek balta çıkarılır. Altta önceden bağlanmış olan rafya yukarı doğru sıkıca sarılarak aşının hemen altından düğümlenir. Aşının üzeri gevşek toprakla yavaşça kapatılıp kümbet yapılır ve yanına bir işaret çubuğu konur. Baş parmak kalınlığındaki anaçlara iki gözlü bir kalem yeterlidir. Kalın anaçlara iki kalem konmalıdır.

Kakma Aşı: Yapılışı yarma aşıya benzemektedir. Bu aşıda anaç toprak seviyesinin hemen üzerinden kesildikten sonra ortadan baltayla yarma yerine bir kenarına karşılıklı olarak içe doğru daralan V şeklinde yuva açılır. İki gözlü kalem açılan yere tam oturacak, şekilde hazırlanır. bunun için kalemin alt gözü dışta olacak şekilde kama gibi kesilir ve anaçtaki yerine kabuk kabuğa değecek biçimde ve boşluk kalmadan sıkıca oturtulur. Aşı tamamlandıktan sonra rafya ile bağlanır. Üstü yavaşça tavlı toprakla kapatılır ve yanına bir herek dikilir.

Göz Aşısı: Biz burada bağlarda en çok uygulanan yongalı göz aşısını öğreneceğiz. Bağda yongalı göz aşısı iki dönemde yapılmaktadır.
1- İlkbaharda bağlarda su yürüdüğü dönemde yapılanına sürgün göz aşısı,
2- Yazın sonunda gelişmenin durduğu zaman yapılan aşıya ise durgun göz aşısı denir.
Yongalı göz aşısı genellikle çapı 1-2,5 cm arasında olan anaçlarda en iyi sonucu vermektedir. Yapılışına gelince; Bu aşının yapılabilmesi için anaca su yürümesi gerekmektedir. Aşıdan bir gün önce başın hemen altından makas veya bağ bıçağı ile anacın tepesi kesilir. Anacın toprağa yakın veya boğaz kök oluşmasını önlemek için toprâğın 10-15 cm kadar üzerinden iki boğum arasındaki düzgün bir yerden 3 cm’lik kısmın kabukla birlikte çıkarılır. Bu yere aşılanacak çeşidin göz kaleminden aynı büyüklükte bir yongalı göz alınarak yerleştirilir.sifalibitkileriniz.com Burada dikkat edeceğimiz nokta, göz parçasındaki kambiyum (kabuk altındaki odunla kabuk arasındaki kısım) tabakası ile anacın kambiyum tabakasının üst üste gelmesidir. Göz yerleştirildikten sonra enli esnek bantla sıkıca ve hava almayacak şekilde bağlanması gerekir. Aşıdan 7-10 gün sonra aşılar kontrol edilir, tutmayanlar yenilenir. İyice kaynamış aşıların tırnakları gözün hemen yanından meyilli olarak kesilir.

Asma Fidanı Dikim Zamanı

Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeltildikten sonra, hayvan veya makina gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır. Bölgemiz iklimi sıcak olduğundan güneş zararlarını azaltmak için sıralamanın doğu-batı yönünde yapılması, meyilli arazilerde dik olması gerekir. Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m. sıra arasının 2,5-3 m. olması gerektiğini ortaya koymuştur.

Fidan dikim tarihi iklim bölgelerine göre değiştiğinden bir tarih tespit etmek mümkün değildir. Esas itibariyle fidan dikim mevsimi Sonbaharda ağaçlar yapraklarını döktükten itibaren başlayarak tomurcuklar patlayıncaya kadar devam eder.Kışı şiddetli geçen iklim ,bölgelerinde fidanların ilkbaharda dikilmesi daha uygun olur. Bu tarih şiddetli soğuk ve donlardan sonra gelen günlere rastlar ilkbaharın başlangıcı sayılan bu tarih donların çözüldüğü ve cemrelerin sona erdiği ve havaların yumuşamaya başladığı günlerdir.

Fidan dikilecek çukurlar Sonbaharda yağışlardan önce açılmalı ve havalanması sağlanmalıdır. Çukurlar 60 cm. genişliğinde 60 cm. derinliğinde olmalıdır Dikilecek fidanların çukurları açılırken. üstten çıkan toprak bir tarafa, alttan çıkan başka bir tarafa yığılarak iyice karıştırılırlar böylece üstten çıkan toprak dikilen fidan çukurunun tabanına ve alttan çıkan da çukurun üst kısmına konur. Çukurun orta kısmına da topraktan malç yapılarak fidan bunun üzerine oturtulur.

Fidan çukurlarını en az 2 -3 ay öncesinden açmak faydalıdır. Fidan çukurunu açarken taş ayrık vs. gibi yabancı maddeıer tamamen ayıklanır. Eğer çukurun dip kısmı kireçli,taşlı,çakıllı ve molozlu ise burada çukur açmaktan vazgeçmelidir. Çünkü ağacın kök kısmı ileriki yıllar bu gibi kısımlara rastlayınca kurumasına sebep olur.

Fidan dikilirken kök boğazı ve aşı yerinin toprak seviyesinden muhakkak surette 3 -4 parmak yukarıda kalmasına dikkat edilmelidir .Fidan dikildikten sonra çukurun etrafına bir çanak yapılır. Fidan dikilirken kök boğazı ve aşı noktalarının toprak seviyesinden aşağı düşmemesine dikkat edilir. Aksi takdirde derin dikimden dolayı boğaz kısmında arızi (yalancı) kökler meydana geleceğinden dışındaki esas kökler havasızlıktan çürümeye başlayacağından çok geçmeden fidanın kurumasına sebep olur .Fidan dikildiğinde hereğe bağlanmalı ve önce herek sonra fidan dikilmeli ve fidan hereğe ters sekiz şeklinde ve oynak bağlanmalıdır. Dikim işi sona erince derhal bir can suyu verilmelidir. Dikimde her fidan için 10 kg. yanmış yıllanmış çiftlik gübresi ile 400 gr. Amonyum Sülfat. 200 gr. Potasyum Sulfat, 200 gr. Super Fosfat verilmesi çoğu zaman uygun olur.

Küskü ile Dikim:

iyi işlenmiş hafif ve derin topraklarda tercih edilebilir. Bu sistemin maliyeti işçilik yönünden daha uygundur. Demir veya tahtadan yapılır. Ucu
sivri, yüksekliği bir insanın çalışabileceği yükseklikte, genellikle 100-110 cm, yerden itibaren 40-50 cm yüksekliğinde bir ayaklık yapılır. Ancak bu sistem killi, milli, ağır topraklarda kesinlikle kullanılmamalıdır.

Çukura Dikim:

Çukurlar ya bel küreği ile ya da traktör kuyruk milinden hareket alan çukur açma aletleri ile açılır. Derinliği 40-50 cm, genişliği 30-40 cm olan bu çukurlardan çıkan topraklar, çukurun yan tarafına yığılmalıdır.

Dikim Budaması:

Gerek aşılı asma fidanları, gerekse Amerikan Asma Fidanları dikimden önce dikim budamasına tabi tutulur.
Dikim budaması aşılı asma fidanlarında yapılırken kalemdeki dallardan en kuvvetli olanı bırakılır, diğerleri dipten çıkartılır. Bırakılan bu
dal da iki göz üzerinden kesilir. Gövde de ve aşı bölgesindeki kökler tamamen temizlenir ve dip köklerde 2-3 cm’den kesilir. Ayrıca dip
köklerinden yaralı kökler var ise bunlar da kökten çıkartılmalıdır. Amerikan Asma Fidanı dikim budaması yapılırken de kök ve gövdenin, kök tuvaleti aşılı asma fidanlarında olduğu gibidir. Bunların da sürgünlerinden en kuvvetli olanı seçilerek iki göz üzerinden kesilir. Diğer sürgünler tamamen temizlenir. Dikim yapılırken aşılı asma fidanlarında aşı noktası toprak seviyesinin 2-3 cm üstünde kalacak şekilde dikilmelidir. Amerikan Asma Fidanı dikiminde de fidanın dallanma yeri toprak seviyesinin 2-3 cm üzerinde kalacak şekilde olmalıdır.

Dikim Sistemleri:

Modern bağcılıkta uygulanan dikim sistemleri,

1- Kare Dikim: En basit ve en çok kullanılan sistemdir.Omcaların sıra arası ve sıra üzeri aynı aralıklarla dikilir.

2-Dikdörtgen Dikim: Bu sistemde sıra arası mesafe sıra üzeri mesafesine göre daha fazladır. Sıra aralarının geniş olması kültürel işlemlerin motorla vasıtalarla yapılmasını kolaylaĢtırır. Telli sistem bağlar için en uygun dikim şeklidir.

3- Üçgen Dikim: Bu sistem eşkenar üçgen şeklinde yapılan dikim sistemidir. ikinci sıradaki omcalar, birinci sıradaki omcalarla aynı hizada değil de iki omca arasına gelecek şekilde dikilir. Kültürel iĢlemler zor uygulandığından fazla tercih edilmemelidir.
Bağlarda Görülen Hastalıklar ve Zararlılar;

Bağ Antraknozu Hastalığı (Elsinoe Ampelina)

Bağ Küllemesi Uncinula Necator (Schw.)

Bağ Mildiyösü (Plasmopara Viticola)

Bağlarda Kurşuni Küf Hastalığı (Botrytis Cinerea)

Bağlarda Kav (Esca) Hastalığı (Stereum Hirsutum, Phellinus İgniarius)

Bağlarda Kök Uru Hastalığı(Agrobacterium Vitis)

Bağlarda Ölü Kol Hastalığı (Phomopsis Viticola)

Asma Gövde Çukurlaşması Virüsü (Rugose Wood Complex)

Asma Yaprak Kıvırcıklığı Virüsü (Grapvein Leaf Roll Virus)

Asma Yelpaze Yaprak Virüsü (Grapvein Fanleaf Virus)

Salkım Güvesi (Lobesia Botrana)

Bağda İkinoktalı Kırmızıörümcek (Tetranychus Urticae)

Bağ Maymuncukları Ve Asma Hortumluböceği

(Otiorhynchus Scitus, O. Peregrinus, O. Sulcatus, O. Anatolicus, O. Ligustici,

O. Turca, O. Aurifer, O. Carceli, O. Rugosostriatus,

Megamecus Shevketi, M. Albomarginatus)

Bağ Thripsleri

Bağ Thripsi (Anaphothrips Vitis),

Asma Thripsi (Drepanothrips Reuteri),

Bağ Kahverengi Thripsi (Haplothrips Globiceps)

Bağ Yaprakuyuzu (Colomerus (=Eriophyes) Vitis)

Filoksera (Viteus Vitifolii)

Bağda Unlu Bit (Planococcus Citri, P. Ficus)

Bağ Yaprak Pireleri (Asymmetrasca (=Empoasca) Decedens Empoasca Decipiens )

Bağda Haziranböcekleri

Haziran Böceği (Polyphylla Fullo )

İzmir Haziran Böceği (P. Turkmenoglui)

Bağ Salkım Maymuncuğu (Strophomorphus Ctenotus)

Bağ Çadır tırtılı (Arctia Villica )

Asma Ağustos böceği (Klapperichicen (=Chloropsalta) Viridissima)

Bağ Göz kurdu (Theresimima Ampelophaga)

Bağ Üvezi (Arboridia (=Erythroneura) Adanae)

Dürmece ( Bağ Pirali) (Sparganothis Pilleriana)

BağcılıkTarım Takvimi

OCAK Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Yeni bağ tesisi yapılacak yerlere kirizma yapılır. Dikim çukurları açılır.
– Çeliklerdeki mantari hastalıklara karşı , bordo bulamacı (%2’lik)ile mücadele edilir. Bu uygulama , gözlerin bir hafta kadar geç uyanmasını da sağlar.
– Amerikan asma anaçlıklarında;budama ve çelik hazırlama işlemleri sürdürülür.

– Köklü asma fidanı sökümü yapılır.

– Ilıman bölgelerde , hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda açılan çukurlara asma dikimi yapılır.
– İklim elverişli olduğu takdirde , kış budamalarına devam edilir. Don ve kırağı düşen yerlerde, yalnız aralama yapılması, budamanın çubuklar üzerindeki gözler kabardıktan sonra yapılması gerekir.
– Bağlar budandıktan sonra , phoma hastalığına karşı mücadele yapılır.
– Sonbaharda çiftlik gübresi verilmeyen bağlara, çiftlik gübresi verilir.

ŞUBAT Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Bağlarda kış budamasına devam edilir.
– Anaçlıklarda asma çeliği kesimine devam edilir ve kesilen çelikler kum içine ters olarak bütünüyle katlanır.
– Uygun havada fidan dikimi yapılır.
– Ay sonunda birinci kış ilaçlaması yapılır.
– Toprak işlemesi yapılır, gübreleme ve uygun bir tarımsal kireç ile kireçleme yapılır.

MART Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Bağlarda budama bitirilir.
– Bağ tesisi için fidan dikimi yapılır.
– Anaçlıklardan alınan asma çelikleri , köklendirilmek üzere, hazırlanan yerlere dikilir.
– Gübreleme yapılmamışsa bu ayda yapılır.
– Yarma ve dilcikli ingiliz aşısı yapımına başlanır.
– Geçen ay yapılamayan birinci kış ilaçlaması bu ay yapılmalıdır.
– Çırpı toplama , yüksek sistemde direk dikimi, tel çekme ve germe işleri yapılır.
– Sürgün bağlama, dikim , sürüm, gübreleme yapılır.
– Uyanmaya başlayan bağlarda sürgünler bir karış olunca bordo bulamacı atılır. Hemen arkasından, kükürt atılmalı;yağışlı havalarda kükürt atımı tekrarlanmalıdır. İlaçlamalar 15-20 gün ara ile yenilenir.
– Göz kurdu ve maymuncuğa karşı mücadele edilir. Maymuncuk böcekleri omcalara çıktıklarında , omca çevreleri Carbaryl terkipli ilaçlarından biri ile ilaçlanabilir.

NİSAN Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Toprak işlemi bitirilir.
– Aşılama ayın ortasında sonuçlandırılır.
– Bağlar ,bağ göz kurtlarına karşı ilaçlanır. Carbaryl terkipli ilaç kullanmakla, göz kurtlarının yanında maymuncuk,thirips, çadır tırtılı , dürmece, boynu eğri ve sigara böceğine karşı da önlem alınmış olur.
– Sürgün kurumasına karşı da ilk yaz ilaçlaması yapılır.

MAYIS Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Yeni tesislerde yeşil sürgün budaması yapılır. Kültürel tedbirler sürdürülür.
– Küllemeye karşı, kükürtlü mücadele yapılır.(Dekara 3 kg. kükürt atılır. Birinci kükürt atma , sürgünler 15-20 cm olunca , ikinci kükürt ise, mutlaka çiçeklenmeden sonra yapılmalıdır. Bağlara kükürt atmakla, bağlarda Eriophys akarının da yaprakları deforme etmesi, çukurcuklar ve kabarcıklar meydana getirmesini önler.)
– Bağ mildiyösüne (Pronos) karşı bakırlı ilaçlarla ilaçlama yapılır.
– Salkım güvesi, maymuncuk ve sigara böceğine karşı, nisan ayında kullanılan ilaçlarla mücadeleye devam edilir.

HAZİRAN Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Yabancı ot mücadelesi yapılır.
– Aşıların bakım ve kontrolleri yapılır.
– Bağ mildiyösüne karşı ikinci ilaçlama , bakırlı ilaçlarla yapılır.
– Küllemeye karşı kükürtleme yapılır. Salkım güvesine karşı, mayıs ayında kullanılan ilaçlarla, zararlıların durumuna göre mücadeleye devam edilir.

TEMMUZ Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Ot alma ve sulama işlerine devam edilir.
– Yüksek terbiye sisteminde kurulmuş bağlarda, asmalar tele yatırılır.
– Filiz alma yapılır.
– Salkım güvesine karşı üçüncü ilaçlama yapılır. Carbaryl terkipli ilaç ile ilaçlama yapılır. Her iki ilaç da mildiyö için kullanılacak ilaçlarla karıştırılıp uygulanabilir.

AĞUSTOS Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Yeni kurulan bağlarda yabancı otlarla mücadele ve sulama yapılır.
– Erkenci çeşitlerde üzüm hasadına başlanır.
– Bu ayda üzümler olgunlaşmaya başlar. Salkım güvesi ile sumak halindeki salkımlardan, neferiye aşamasındaki küçücük üzüm salkımlarına kadar , hemen her aşamada zararlı olur. Hasat söz konusu olduğu için, uzun süre kalıcı etkisi olmayan ilaçlar kullanılmalıdır.
– Olgun danelere üşüşen, içini boşaltan sarıca arıların zararı oldukça fazladır. Bazen omcada işe yarar tek salkım bırakmazlar. Bağ çevresinde, taş kovukları veya duvarlardaki deliklerde sarıca arı petekleri vardır. buralara ilaç tozutmak ve delikleri sıvamak gerekir.

EYLÜL Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Yabancı ot mücadelesi yapılır.
– Salıkım güvesi mücadelesi yapılır.
– Üzüm hasadı yapılır.

EKİM Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Üzüm hasadına devam edilir.
– Hasadı tamamlanan bağlarda toprak işlemesi ile birlikte, çiftlik gübresi uygulamasına başlanır.

KASIM Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Çiftlik gübresi tatbikatı ve toprak işlemesi yapılır.
– Aralama işine başlanır. Yaprakları yarı yarıya sararıp düşmeye başlayan bağlarda aralama yapılır. Aralama, budamanın ilk işidir. Aralama ile, asma üzerinde oduna kaçmış ve uzamış dallar kesilir. Esas budama daha sonraya bırakılır. Bu suretle, asmanın daha geç uyanması ve ilkbaharın tehlikeli donlarını atlatması sağlanmış olur. Don tehlikesi olmayan yerlerde, aralama ve budama aynı anda yapılabilir.
– Yeni bağ tesis edecek yerlerde kirizma yapılır.
– Kışın sert geçtiği yerlerdeki bağlarda, söküm ve hendekleme yapılır.
– Müşküle üzümü ince plastik torbalar içerisine alınarak, asma üzerinde muhafaza edilir.

ARALIK Ayı Bağcılık Tarım Takvimi

– Kış budaması yapılır.
– Asma söküm işleri ile, boylarına ayırıp, hendekleme işlerine devam edilir.
– Nüvelik bağ tesisi için açılan çukurlara dikim yapılır.
– Toprak tavlı olduğundan, sürüm ve çiftlik gübresi uygulaması yapılabilir.
– Boş zamanlarda, bağ yollarına çakıl dökülür.
– Kış ilaçlamasına, sahil kesimlerinde ay sonunda başlanabilir.

Bağcılıkta Gübreleme

Doğru, dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarını ve kalitesini artırmaktadır. Bağların hastalık, zararlı, dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir. Bağlarda gelişmeyi sağlamak ve yeterli ürün alabilmek için topraktan kaldırılan besin maddelerini yeniden toprağa ilave etmek gereklidir. Bağlarda uygun ve dengeli bir gübrelemenin yapılabilmesi için öncelikle bağ toprağının verimlilik düzeyinin ve nem kapsamının bilinmesi gerekir. Özellikle sulama yapılamayan ve fazla yağış almayan bağ bölgelerinde, su faktörü daha da önem taşımaktadır. Çünkü su noksanlığı, gübrelemenin olumlu etkisini büyük oranda azaltmaktadır.
Bağlarda diğer gerekli kültürel işlemlerle birlikte gerçekleştirilecek etkili ve dengeli bir gübreleme toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını iyileştirmektedir. Ayrıca asmaların her yıl gelişme ve ürün için kullanmak üzere topraktan kaldırdığı bitki besin maddelerini toprağa yeniden kazandırmaktadır. Asmanın normal bir gelişme gösterebilmesive istenilen verim ve kalitede ürün alınabilmesi için her yıl topraktan kaldırdığı besin maddelerinin düzenli bir gübreleme ile toprağa tekrar verilmesi gerekir. Bağlarda gübre veriminde hem organik hem de inorganik gübrelerden yararlanılmaktadır.
Genelde bağlar organik maddece fakir olan topraklarda tesis edilmektedir. Bu nedenle bağlar için çiftlik gübresinin önemi fazladır. Ancak, çiftlik gübresi asmanın tüm besin elementleri ihtiyacını karşılamayacağı için ticari gübreler de kullanılmalıdır. Bağlara verilecek gübre miktarının tam tespiti için önceden bazı tahlilleri yapmak gerekir. Her bölgede, her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarı tespit edilmeli ve buna göre gübreleme yapılmalıdır. Genellikle uygulanacak gübre miktarı: saf madde olarak kuru koşullarda yerli bağ için dekara 10 kg azot, 8 kg fosfor; sulu koşullarda ise 14 kg azot, 9 kg fosfordur.

Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında, sıralar arasına verilerek toprakla karışması sağlanır. Azotlu gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlemesinden hemen önce şubat ve mart aylarıdır. Arzu edilirse azotlu
gübrenin ikinci yarısı nisan ve mayıs aylarında da verilebilir.
Bağlarda element noksanlığının ne olduğuna karar vermeden önce bazı konulara dikkat etmek gerekir. Yaprakta veya meyvede görülen bozukların nedeni araştırılmalıdır. Bu belirtilerin toprak tuzluluğu, taban suyu seviyesi yüksekliği, aşırı kuraklık, bazı bakteri, mantar ve virüs gibi hastalık etmenlerinden kaynaklandığı düşünülmelidir. Ayrıca herhangi
bir entomolojik (böcek) etmen zararı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eğer herhangi bir sebep bulunamazsa usulüne uygun yaprak örneği alınıp analize gönderilmelidir. Analiz sonuçları ile gözle yapılan teşhis karşılaştırılarak ne gibi uygulama yapılması gerektiğine karar verilmelidir.

Bağlarda Element Noksanlıkları

Bağlarda element noksanlığının ne olduğuna karar vermeden önce, yapraklarda veya eyvede görülen bozukların toprak tuzluluğu, taban suyu seviyesi yüksekliği, aşır kuraklık, bazı bakteri, mantar ve virüs hastalık etmenlerinden ileri gelip gelmediği, herhangi bir entomolojik (böcek) etmen zararı olup olmadığı kontrol edilmeli ve bunların hiçbiri yok ise, usulüne uygun yaprak örneği alıp analize gönderilmelidir. Analiz sonuçları ile gözle yapılan teşhis karşılaştırılarak ne gibi uygulama yapılması gerektiğine karar verilmelidir

Asma Fidanının Toprak İstekleri

Asma değişik toprak tiplerine uyum yeteneği yüksek olan bir bitki türü olmakla birlikte tınlı veya kumlu-tınlı topraklarda en yüksek randıman alınmaktadır. Asmanın yetiştiği toprağın en az 60-70 cm derinliğe sahip olması, bir miktar kireç ve organik madde içermesi istenir.

Asma,kökleri derine giden bir bitkidir. Bu yüzden yumuşak dokulu topraklardan hoşlanır. Bağlar yazları kurak veya az yağışlı yerlerde en iyi geliştiğinden bağ toprağının derin ve su tutma kapasitesinin yüksek olması istenir. Toprak yapısı fidan köklerin gelişmesine müsait olduktan sonra fakir topraklarda bile yetişir. Yerli asmalar kendi kökleri üzerinde yetiştirildiğinde topraktaki kirece oldukça fazla tolerans gösterirler. Fakat, Amerikan asma anacı kullanılması gerekirse, toprak seçimine dikkat edilmesi gerekir.

Kalkerli topraklar şaraplık kırmızı üzüm çeşitlerinin sevdiği topraklardır. Ancak bazı Amerikan asma anaçları yetişmez. Humuslu toprakların bağcılık açısından önemi olmamasına rağmen iyi bir bağ toprağında % 5-10 humusun bulunması arzu edilir.

Vitis vinifera (yerli asma) toprak bakımından seçici olmamakla birlikte Amerikan Asma Anaçlar (AAA) seçicidir. Bu nedenle toprak analizi yapılmalıdır. Kumlu topraklarda floksera yaşamadığı için yerli bağcılık yapılabilir. Çakıllı topraklar kaliteli şarap bağcılığı için düşünülebilir.

– Taşlı ve çakıllı topraklar orta mevsim şaraplık bağları,
– Tınlı topraklar kurutmalık üzümlere,
– Kalkerli topraklar kırmızı şaraplık üzümlere uygundur.
-Yalnız kirece dayanıklı anaçlar kullanılmaktadır. Kumlu topraklarda yetişen bağlarda alkol fazla olur. Fakat aroma ve buket denilen kalite maddeleri az olur.
– Fazla humuslu topraklarda asma iyi olgunlaşmaz.


Bağ Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi


Bağ Hastalıkları ve Mücadelesi
Bağ Küllenmesi (Uncinula Necator): Kurak bölgelerde daha çok rastlanır. Omcanın tüm yeşil organlarında (yaprak, sap, sürgün, salkım ve tane) görülür. Yapraklar çok küçükken hastalığa yakalanabilir ancak, belirtileri yapraklar büyüdükten sonra kendini gösterir. Hastalığa yakalanan yapraklar önce normal yeşil rengini kaybeder, yaprağın alt ve üst yüzeyleri kirli beyaz renkte kül serpilmiş gibi bir görünüm kazanır daha sonra yaprakların kenarları kıvrılır ve normal şekillerini kaybeder. Hastalığa yakalanan çubukların üzerinde yer yer gri renkli lekeler belirir. Meyveler ben düşme zamanına kadar hastalığa yakalanabilirler ve hasta taneler çatlar ve küçük kalırlar.
Çiçeklerin ve yaprakların hastalanmasıyla ürün azalmasına, salkımların hastalanmasıyla ürünün kalitesinin düşmesine, çubukların hastalanmasıyla da kış soğuklarından zarar görmesine neden olur.
Mücadelesi :
Kültürel Tedbirler : Hastalığın görüldüğü yerlerde bağlar sürgün vermeden önce kabuklar temizlenmeli hastalığın bulaşma ihtimaline karşı % 3-4 lük bordo bulamacı püskürtülmeli, verimi etkilemeyecek derecede kısa budama yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele : Bir yıl önce hastalığın görüldüğü yerde mücadele yapılır. Hastalığın görüldüğü yerlerde mücadelenin her yıl yapılması gerekir. İlkbaharda hastalık belirtileri görülmeden ve sürgünler 20-40 cm boylandığında ilk ilaçlamaya başlanır. Çeşit ve şartlara göre 3-5 ilaçlama yapılır. Bağ küllemesine karşı kullanılan klasik ve ekonomik ilaç toz kükürt'tür.
İlaçlama Zamanları :
1. İlaçlama: Çiçekten önce, sürgünler 20-40 cm boylanınca, saf kükürt'ten dekara 1,5-2 kg veya 3-4 kg bağ kükürdü kullanılır.
2. İlaçlama: Çiçeklenmenin sonunda salkımlar tane bağladığı zaman saf kükürt'ten dekara 3-4 kg veya 6-8 kg bağ kükürdü kullanılır.
3. İlaçlama: İkinci ilaçlamadan 15 gün sonra koruklar saçma iriliğini aldığı zaman saf kükürtten dekara 4.5-5 kg veya 7-10 kg bağ kükürdü kullanılır.
4. İlaçlama: Son ilaçlamadan 15 gün sonra dekara 4.5 kg saf kükürt veya 7-10 kg bağ kükürdü atılır.
Toz kükürdün dışında hazır kükürtlü ıslanabilir toz preparatlarda gerektiğinde hastalığa karşı kullanılabilir.
Bağ Mildiyösü (Plasmopara Viticola) : Hastalık omcanın bütün yeşil kısımlarında görülür. ilkbaharda yapraklarda yağ lekesi şeklinde lekeler meydana gelir, sonra bu yağ lekelerinin altında beyaz kadife gibi bir örtü meydana gelir ki bunlar sporangisporlardır. Enfeksiyona uğrayan üzüm taneleri kahverengileşir buruşur ve kabuğu meşin görünümünü alır.
Yaprak altlarında meydana gelen bu örtü sonradan salkımlarda yeşil sürgünlerde ve omcanın bütün yeşil kısımlarında görülür. Hava sıcak ve kurak geçerse bu örtü kahverengine döner. Hastalıklı salkımlar bir müddet sonra tamamen kururlar. Fazla hastalanan omcalardan hiç ürün alınmaz. Hasta yapraklar dökülür ve çubuklar çıplak kalır. Bir sene mildiyö hastalığı geçiren bir omca iki sene kendini toparlayamaz.
Mücadelesi:
Kültürel Tedbirler : Mantarın sporlarına yataklık sebebi ile omcaların altında bulunan bir sene önceki yapraklar ilkbahar başlangıcında toplanıp yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele : Mildiyö'ye karşı kullanılan ilaçlar koruyucu ve hastalığı durdurucu etki yaptığından genç sürgünlerin yapraklarında yağ lekelerine benzeyen sarılıklar görülür görülmez hemen ilaç atılmalıdır. Salgın yıllarında 15 günde bir olmak üzere en az üç ilaçlama yapılmalıdır. Mildiyö ile mücadelede bordo bulamacı denilen, göztaşı ve bunun yarısı kadar sönmemiş kireçle karıştırılarak hazırlanan ilaç en etkili yoldur. Hazır bakırlı preparatlarda kullanılabilir.
İlaçlama Zamanları :
1. İlaçlama: Sürgünler 25-30 cm olduğunda % 0.75 lik doz,
2. İlaçlama: Çiçeklenmeden sonra % 1 lik doz,
3. İlaçlama: Koruklar saçma iriliğini aldığı zaman % 1.5 lik doz tatbik edilir. ilaçlamadan sonra yağmur yağarsa ilaçlama tekrar edilir. Havalar kurak giderse son iki ilaçlamaya gerek kalmaz.
Bağ Antrakozu: Hastalık asmanın yeşil olan her organında görülür. Hasta yapraklar deforme olur, salkımlar danelerini silker, daneleri üzerinde koyu kahverengi, ortası gri ve çatlak lekeler, yaz ortasında da danelerde çatlama görülür.
Mücadelesi;
Kültürel Tedbirler: Pathojen misel halinde kışladığı için kış budaması yapılırken üzerinde Antrakoz lekeleri bulunan çubukları dikkatle budayıp imha etmek gerekir.

Kimyasal Mücadele: Bağlar budandıktan sonra, gözler henüz uyanmadan bordo bulamacı ile kış ilaçlaması yapılır.
Yağışların getireceği yeni bulaşmadan korunmak için bordo bulamacı ile yaz ilaçlamasının sürdürülmesi yararlı olmaktadır.
Bağ Zararlıları
Bağ Filokserası : Bir çeşit yaprak biti olup Amerikan asmasında hem kök ve yaprakta, yerli asmada ise kök formu bulunur. Kökte yaşayan formları kışı nimf halinde asmanın ana köklerinde geçirmektedir.
Filoksera omcaların köklerini emmek suretiyle zarar verir. Kök uçlarının emilmesi sonucu köklerde anormal büyümeler ortaya çıkar. Ayrıca, sürgünlerde durgunlaşma olur, boğum araları kısalır, yapraklar küçülür ve sonuçta omcalar kurur.
Mücadelesi kültürel önlemlerle yapılmaktadır. Filoksera ile bulaşık olanlardan hiçbir şekilde çubuk alınmamalı, bulaşık alanlarda kurulacak bağlar Amerikan asma anaçları üzerinde aşılanmalı, anaçlar temiz olmalı ve gerekirse çubuklar karbonsülfür ile dezenfekte edilmelidir.
Salkım Güvesi: Ergin kelebek olan bağ zararlısının tahribatı larva döneminde olur. Kelebeklerin üst kanatları kahve rengi, gridir. Yumurtaları oldukça küçük olup, erginler mayıs ayında çıkar ve yumurtalarını salkımlara koyarlar.
Salkım güvesinin en etkin zararları koruk ve bilhassa olgunlaşmış daneleri delerek yerler ve çürümelere neden olurlar.
Zararın önlenebilmesi için kelebekler yumurtalarını bırakmadan yok edilmesi şarttır. Zararı daha çok çiçek devresinden itibaren arttığından bu dönemde mücadeleye başlanmalı ve 15-20 gün aralıklarla 3-4 ilaçlama yapılmalıdır.
Bağ Göz Kurdu : Bağ göz kurdu larvaları ilkbaharda gözler uyanmadan önce kışladıkları yerlerde gözlere doğru tırmanırlar. Gözün içini yiyerek gözün ölmesine ve dolayısıyla açılmasına engel olurlar. Böyle bir bağa bakıldığında don vurmuş gibi görünür.
Kültürel mücadelede, bağ göz kurdu kışı larva halinde omcanın çubuklarında geçirdiğinden ilkbahara girerken kesilen çubuklar imha edilmelidir. Ayrıca bağ göz kurdunun zararlı olduğu bağlar Mart ayının ikinci yarısından itibaren gözlem altında tutularak bir omcada 1-2 larva saptandığında ilaçlı mücadeleye geçilmelidir.



Etiketler : Pekmez, sirke, üzüm suyu, reçel, bulama, köfter, muska, sucuk, Bağcilik,asma , Üzüm Yetiştiriciliği,üzüm,Bag Budama ve Bakım,Bağ tarım,Filiz alma,Yaprak alma,Uç alma,Üzümün Değerlendirme Şekilleri,Sofralık üzüm,Kurutmalık üzüm,Şaraplık üzüm,üzüm yetiştiriciliği,bağcılık,bağbozumu,Bağ hastalık ve zararlılar, asmada kış budaması,

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)