Thread Rating:
  • 61 Vote(s) - 3.13 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Bunamak (Alzheimer - Demans) Nedir? - islamda Bunamamak için Bir Çare Var mıdır?
#1
Oku-1 
Bunamak (Alzheimer - Demans) Nedir? - islamda Bunamamak için Bir Çare Var mıdır?

Yakınınızın yaşı ilerlemekteyse, zaman içinde unutkanlaştığını fark edebilirsiniz. Ya da aklı artık daha kolay karışıyor olabilir. Ya da eskiden yaptığı pek çok şeyi artık çok da kolay yapamıyor olabilir. Bu işaretler, ileri yaşlarda yaygın bir hastalık olan bunamanın başlangıcı olabilir. Önemli olan, bunu aklınızda tutmanız ve durumları hakkında olabildiğince fazla bilgi edinmeye çalışmanızdır. Her gün karşı karşıya kaldıkları durumları iyice anlamak, hastanız için mümkün olan en iyi bakımı sunmanız konusunda size yardımcı olacaktır. Bunama konusunda aşağıda yer alan Bunama Forumu‘ndan bilgi alabilirsiniz.

Bunama nedir?

“Bunama” beynin hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan çeşitli belirtiler için kullanılan jenerik bir terimdir. Beynin hangi bölümlerinin etkilendiğine bağlı olarak kendini farklı biçimlerde gösterebilir. Genellikle, kişinin zihni ve günlük görevleri planlama, gerçekleştirme yetileri zarar görür.

Dil, kişinin zaman ve yön bulma kapasitesi kötü yönde etkilenen diğer davranışsal becerileri arasındadır. Endişe, depresyon ve bazı davranışsal değişiklikler de hastalığın belirtisi olabilir. Bu belirtiler, bunama sorunu yaşayan kişilerin, yakınlarının desteği olmadan hayatla başa çıkabilmelerini güçleştirir.

“Bunama” terimi, hafıza kaybı, ruh halinde değişiklikler, iletişim güçlüğü ve mantık yürütme ile ilgili sorunların da dahil olduğu çeşitli belirtileri içerir. Pek çok bunama türü mevcuttur. En yaygınları Alzheimer hastalığı ve vasküler bunamadır.

Demans nedir?

Demans; hafızayı, düşünmeyi ve sosyal becerileri etkileyen bir grup semptomu tanımlar. Demans tek bir hastalık değildir. Aksine birçok türü vardır. En sık gözlenen türü olan Alzheimer demansı bütün demansların yaklaşık %60 ila %80’inden sorumludur. Bir inme sonucunda oluşan vasküler demans ise en sık gözlenen ikinci demans türüdür.

Kelime anlamı olarak demans, Latince mens yani zihin kelimesinden türetilmiştir. Demans ise zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir. Bununla beraber demanslar, özellikle Alzheimer demansı bir anda oluşmaz, belirtiler yavaş yavaş ortaya çıkar ve ilerleyicidir. Bazı demanslar ise vücuttaki bir maddenin eksikliğine ya da bir maddenin ya da ilacın yan etkisine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu tip demanslar genellikle ilerleyici olmaz ve geri dönüşü vardır.
Demans neden oluşur?

Beyin, her biri farklı işlevlerden (örneğin hafıza, yargılama ve hareket) sorumlu olan birçok farklı bölgeye sahiptir. Belirli bir bölgedeki hücreler zarar gördüğünde, o bölge normal işlevlerini yerine getiremez.

Demans hastalığı, beyin hücrelerinin zarar görmesinden kaynaklanır. Bu hasar, beyin hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurma yeteneklerini engeller. Beyin hücreleri normal şekilde iletişim kuramadığında, düşünme, davranış ve duygular etkilenebilir.

Farklı demans türleri, beynin belirli bölgelerindeki, belirli beyin hücre hasarı tipleri ile ilişkilidir. Örneğin, Alzheimer hastalığında, beyin hücrelerinin içindeki ve dışındaki bazı proteinlerin yüksek düzeyde olması, beyin hücrelerinin sağlıklı kalmasını ve birbirleriyle iletişim kurmasını zorlaştırır. Hipokampus adı verilen beyin bölgesi, beyindeki öğrenme ve hafızanın merkezidir ve bu bölgedeki beyin hücreleri Alzheimer hastalığında genellikle zarar gören ilk bölgedir. Bu yüzden hafıza kaybı genellikle Alzheimer'ın ilk semptomlarından biridir.
Demansın türleri nelerdir?

İlerleyici (progresif) demanslar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

Alzheimer nedir?

Alzheimer, yaygın görülen bir demans türü olup beyin hücrelerinin yok olmasına neden olan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya neden olan bu hastalıkta belirtiler yaşla birlikte yavaş yavaş ortaya çıkar. Hastalığın ileri evrelere gelmesi yıllar sürebilir. İlerleyici bir hastalık olması nedeniyle Alzheimer'da erken belirtiler genellikle son yaşanan olayların unutulması şeklinde görülürken birkaç yıl içerisinde bireyler günlük aktivitelerini tek başlarına gerçekleştirmekte zorlanacak hale gelebilirler. Sosyal beceriler, davranışlar ve mantıklı düşünme yeteneği de zamanla olumsuz etkilenir. İleri evre Alzheimer hastaları çoğunlukla bir kişiyle karşılıklı olarak sohbet edebilme yeteneğini kaybeder, kendilerine yöneltilen sorulara ve çevrelerinde gelişen olaylara yanıt vermekte güçlük çekmeye başlar. Hastalık çoğunlukla 65 yaş ve üzerindeki bireyleri etkilese de daha genç başlangıçlı örneklerine de sıklıkla rastlanması nedeniyle bir yaşlılık dönemi hastalığı olarak nitelendirilemez.

Alzheimer belirtileri nelerdir?

Alzheimer hastaları, genellikle bilişsel ve davranışsal alanda performans düşüklüğü şikayetleriyle kliniklere başvurur. Hastalığın başlangıç evresine dair belirtiler daha hafif olmakla birlikte ileri evredeki hastalarda bulgular daha belirgindir. Alzheimer başlangıcı belirtileri genellikle küçük çaplı hafıza sorunları olmakla birlikte son günlerdeki konuşmaların, yaşanan olayların unutulması; kişilerin, nesnelerin ve yerlerin isimlerinin hatırlanamaması gibi semptomları içerir. Hastalığın daha da ilerlemesi ile birlikte en yaygın şekilde görülen Alzheimer belirtileri şunlardır:

Bilinç bulanıklığı
Kişinin bulunduğu ortama adapte olmakta zorlanması
Kişinin iyi bildiği yerlerde kaybolması
Konuşma ve dil becerilerine ilişkin sorunlar
Saldırganlık, aile ve arkadaşlarından olağan dışı taleplerde bulunma, çevreye karşı şüphe duyma gibi kişilik bozukluklarının gelişimi
Halüsinasyon ve sanrılar
Motivasyon ve öz saygı düşüklüğü
Kişilerin günlük aktivitelerini yardımsız yapmakta zorluk çekmesi
Kişinin hatırlayamadığı olayları inkar etmesi
Kaygı ve depresyon

Yukarıdaki belirtiler genellikle hastalığın ilk olarak teşhis edildiği dönemde sıklıkla görülen semptomlardır. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte bu belirtiler şiddetini artırarak hastanın aile bireylerini tanıyamaması, yakın geçmişini tamamen unutması ve kendini dahi tanımakta güçlük çekmesi gibi çok daha ileri boyutlara ulaşır. Bu durumda hastalar genellikle günlük yaşamlarını devam ettirebilmeleri için bir bakıcıya muhtaç hale gelir.
Alzheimer nedenleri nelerdir?

Alzheimer, uzun yıllardır bilimsel araştırmalara sıklıkla konu olan bir hastalık olsa da hastalığın gelişim nedeni henüz kesin olarak belirlenebilmiş değildir. Bununla birlikte hastalığın ortaya çıkışında risk faktörü olarak değerlendirilen, bir diğer deyişle hastalığın gelişiminde rol oynayabileceği üzerinde durulan olası nedenler şu şekildedir:

İleri yaş
Ailede Alzheimer öyküsünün bulunması
Down sendromlu olmak
Geçmişte yaşanan kafa travmaları
Uyku düzeni bozuklukları
Yetersiz fiziksel aktivite
Obezite
Sigara kullanmak veya sürekli olarak sigara dumanına maruz kalmak
Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol
Kötü kontrollü tip 2 diyabet hastalığına sahip olmak
Yetersiz, dengesiz ve sağlıksız beslenmek

Alzheimer hastalığının iki farklı cinsiyetteki görülme sıklığını araştıran çalışmalara bakıldığında kadın cinsiyette Alzheimer hastalığnıın görülme sıklığının erkek cinsiyete oranla hafif düzeyde daha yüksek olduğu görülür. Fakat bu durumun kadınlarda ortalama yaşam süresinin daha yüksek olması ile de ilişkili olabileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır. Hastalığın gelişiminde risk faktörü olarak değerlendirilen yukarıdaki nedenlerin haricinde Alzheimer hastaları üzerinde yapılan beyin dokusu incelemelerinde ölen beyin hücrelerinin çevresinde görülen beta amiloid plaklarına rastlanır. Hastalarda bu oluşumlara ve beyin hücrelerinin ölümüne neden olabilecek faktörlerin araştırılmasına yönelik çalışmalar gelecekte hastalığın kesin nedeninin belirlenebilmesi için bir umut ışığı teşkil eder

Alzheimer teşhisi nasıl konulur?

Alzheimer hastalığının teşhisine yönelik net olarak bilgi verebilen bir ayırıcı tanı testi bulunmaz. Dolayısıyla hastalığın teşhisinde pek çok tıbbi tanı testi bir arada değerlendirilir. Hastalığa ilişkin belirtilerle sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar nöroloji kliniklerine yönlendirilir. Nöroloji uzmanları tarafından öncelikli olarak hastanın detaylı şekilde öyküsü alınır. Bu aşamada hastanın yanı sıra ailesi veya yakın çevresine de bazı soruların yöneltilmesi gerekebilir. Tıbbi öykünün alınmasından sonra hastalarda nörolojik işlevler, denge, duyu, davranış, hafıza ve refleksleri ölçen çeşitli taramalar yapılır. Tanının desteklenmesi ve benzer hastalıkların varlığına ilişkin olasılıkların ekarte edilmesine yönelik olarak kan testleri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntülemesi (MR) gibi uygulamalar ve depresyonun araştırılmasına yönelik kişilik taraması testleri de uygulanabilir. Alzheimer hastalığı bazı genetik hastalıklarla benzer belirtiler gösterebildiğinden bu hastalıkların araştırılması amacıyla gen taramalarının da uygulanması gerekebilir. Buna ek olarak Alzheimer hastalığının gelişiminde rol oynadığı öne sürülen APOE-e4 adlı genin araştırılmasına yönelik gen taramaları da uygulanabilse de bu yöntem geçerliliği kanıtlanmış bir tarama yöntemi değildir. Yapılan tüm bu tanı testlerinin sonucunda Alzheimer hastalığına yönelik şüpheleri artırıcı bulguların elde edilmesi durumunda Alzheimer testi olarak da bilinen bilişsel fonksiyonların değerlendirilmesine yönelik testler de yapıldıktan sonra hekim tarafından hastalığın kesin teşhisi konulabilir.

Alzheimer tedavisi nasıl yapılır?

Alzheimer hastalığını işaret eden yukarıdaki belirtileri yaşayan kişiler vakit kaybetmeksizin bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Hekim tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda Alzheimer teşhisi alan hastalarda tedavi süreci hastanın yaşı, hastalığın ilerlemişlik düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar da göz önünde bulundurularak kişiye özgü olarak planlanır. Alzheimer hastalığının bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat bazı uygulamalar ile hastalığın hastada oluşturduğu semptomların azaltılması veya ortadan kaldırılması ve hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması mümkündür. Alzheimer hastalarının ev ortamında gerekli düzenlemeler yapılmalı ve özellikle de yalnız yaşamak zorunda olan hastalar için evde unutkanlığı önleyici ve hatırlamayı kolaylaştırıcı önlemler alınmalıdır. Bunlar evin belirli yerlerine asılacak notlar veya dikkat çekici işaretler olabilir. Bilişsel stimülasyon terapileri gibi bireysel veya toplu olarak uygulanabilen psikiyatrik terapiler hafızanın güçlendirilmesine, problem çözme ve dil becerilerinin korunabilmesine katkıda bulunabilir. Hastalığa ilişkin semptomların azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla hekim tarafından birtakım ilaçların kullanımı önerilebilir. Donepezil, Rivastigmin, Takmin gibi kolinesteraz inhibitörleri ile Memantin gibi ilaçlar bu amaçla en sık kullanılan ilaç türleridir. Bu ilaçlar direkt olarak hastalığa yönelik tedavi aracı olmayıp semptomatik tedavinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Ailesinde Alzheimer öyküsü bulunan fakat henüz hastalığa ilişkin bir teşhis almamış bireylerde hastalığın kesin oluşum nedeni bilinemediğinden yalnızca risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler alınabilir. Bunlar sigara kullanımından kaçınmak, hareketli yaşam tarzını benimsemek ve sağlıklı beslenmek gibi önlemlerdir. Ayrıca bu bireylerin Alzheimer hastalığına ve hastalığı işaret eden belirtilere ilişkin farkındalık sahibi olmaları sağlanmalıdır. Eğer siz de kendinizde veya bir yakınınızda hafızaya ilişkin sorunlar gibi Alzheimer belirtileri gözlemliyorsanız, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve hastalığın araştırılmasına yönelik olan muayene ve gerekli tanı testlerini yaptırmalısınız. Hastalığın teşhis edilmesi durumunda tedavi sürecine bir an önce başlanmasını sağlayarak hastalığın ilerleyişini önemli ölçüde yavaşlatabilirsiniz.

Vasküler Demans: Bu ikinci en yaygın demans türü ise beyninize kan sağlayan damarların zarar görmesinden kaynaklanır. Vasküler demansın en yaygın semptomları problem çözme, yavaş düşünme, odaklanma ve organizasyon ile ilgili zorlukları içerir. Bunlar hafıza kaybından daha belirgin olma eğilimindedir.
Lewy Cisimciği Demansı: Lewy cisimleri, beyinde bulunan balon şeklinde anormal protein yığınlarıdır. Yaygın belirti ve semptomlar arasında; uykuda rüya görürken hareket etmek, var olmayan şeyleri görmek (görsel halüsinasyonlar), odak ve dikkat sorunları vardır.
Frontotemporal Demans: Bu hastalık genel olarak kişilik, davranış ve dil ile ilgili alanların yer aldığı beynin ön ve temporal loblarındaki sinir hücrelerinin parçalanması (dejenerasyonu) sonucu oluşan bir hastalık grubudur. Yaygın semptomlar davranış ve kişilik değişikliği, düşünme, yargılama, dil ve harekette bozulmadır.
Karışık demans: Demansı olan 80 yaş ve üstü beyinlerin otopsi çalışmaları, Alzheimer hastalığı, vasküler demans ve Lewy cisimciği demansı gibi birçok etmenin bir arada bulunabildiğini göstermektedir. Demansın karışık olmasının semptomları ve tedavileri nasıl etkilediğini belirlemeye yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Demansın sıklığı nedir?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre; dünya çapında 50 milyon civarında demans hastası bulunup, bunların % 60'ı düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Her yıl yaklaşık 10 milyon yeni demans vakası görülmektedir. Toplumun yaşlanması ile birlikte demans hastalarının toplam sayısının 2030'da 82 milyona, 2050'de ise 152 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Demansın belirtileri nelerdir?

Demansın en belirgin belirtisi yeni alınan bilgilerin unutulmasıdır. Bunun haricinde bir kişinin, demans hastası olarak kabul edilmesi için aşağıdaki işlevlerden en az ikisinde bozulma gözlenmelidir:

Bellek,
İletişim ve dil,
Odaklanma ve dikkat etme yeteneği,
Muhakeme ve yargı,
Görsel algı.

Kendinizde ya da yakınınızda hafıza sorunları ya da yukarıda belirtilen düşünme becerilerinde bir bozukluk gözlüyorsanız, nedeni belirlemek için en kısa sürede bir uzmana görünmeniz gerekir. Semptomlar geri dönüşümü olmayan bir demansı işaret etse de; erken tanı, bir kişinin mevcut tedavilerden en iyi şekilde faydalanmasını sağlar. Aynı zamanda gelecek için plan yapma konusunda size zaman kazandırmış olur.

Demansın evrelere göre semptomları nelerdir?

Demansın semptomları erken evre orta evre ve geç (son) evre olarak sınıflandırılabilir.

Erken evre: Demansın erken evresi genellikle göz ardı edilir çünkü çok yavaş ilerler. Yaygın semptomlar aşağıdakiler gibidir:

unutkanlık,
zamanı takip edememek,
tanıdık yerlerde kaybolmak.

Orta evre: Demans orta aşamaya ilerledikçe, işaretler ve semptomlar daha belirgin ve kısıtlayıcı hale gelir. Bu semptomlar

son olayları ve insanların isimlerini unutmak,
evde kaybolmak,
iletişim konusunda artan zorluklarla karşılaşmak,
kişisel bakım konusunda yardıma ihtiyaç duymak,
gezinme ve tekrarlayan sorgulama dahil olmak üzere davranış değişikliklerinin yaşanması olarak sıralanabilir.

Geç evre: Demansın geç evresi toplam bağımlılığa ve hareketsizliğe yakındır. Hafıza bozuklukları ciddi ve fiziksel belirti ve semptomlar daha belirgin hale gelir. Belirtiler şunları içerir:

zaman ve mekandan habersiz olmak,
akrabaları ve arkadaşları tanımakta güçlük çekmek,
kişisel bakımda yardımsız yapamamak,
yürüme zorluğu,
saldırganlığı artırabilen davranış değişikliklerinin yaşanması.

Demansın teşhisi nasıl yapılır?

Demansın teşhisine yönelik özel bir test bulunmamaktadır. Hekiminiz detaylı bir klinik incelemeden sonra size sorular içeren bir test uygulayabilir. Diğer hastalıklardan şüpheleniyorsa kan testi ya da beyin görüntüleme testleri isteyebilir.
Demansın tedavisi var mıdır?

İlerleyici demans türlerinin çoğu tedavi edilemez ancak belirtileri ve semptomları yönetmenin bir takım yolları vardır.
İlaçlar

Aşağıdakiler demans semptomlarını geçici olarak iyileştirmek için kullanılır.

Kolinesteraz inhibitörleri: Donepezil, rivastigmin ya da galantamin gibi bir takım ilaçlar hafıza ve karar verme sürecinde etkin olan bazı kimyasal habercilerin seviyelerini arttırarak çalışır. Öncelikle Alzheimer hastalığını tedavi etmek için kullanılsa da, bu ilaçlar vasküler demans, Parkinson hastalığı demansı ve Lewy vücut demansı gibi diğer demanslara da verilebilir. Yan etkileri mide bulantısı, kusma ve ishal olabilir. Diğer olası yan etkiler arasında yavaş kalp atışı, bayılma ve uyku bozuklukları yer alır.
Memantin: Öğrenme ve hafıza gibi beyin fonksiyonlarına dahil olan bir başka kimyasal haberci olan glutamatın aktivitesini düzenleyerek çalışır. Bazı durumlarda memantin bir kolinesteraz inhibitörü ile reçete edilir.
Diğer ilaçlar: Doktorunuz, depresyon, uyku bozuklukları, halüsinasyonlar, parkinsonizm veya ajitasyon gibi diğer semptomları veya durumları tedavi etmek için ilaçlar verebilir.

Terapiler ve İlaçsız Tedaviler

Evinizi nasıl daha güvenli hale getireceğinizi ve değişen davranışlarla başa çıkmayı öğrenebilmek için bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Amaç düşme gibi kazaları önlemek, davranışları yönetmek ve sizi demansın ilerlemesi için hazırlamaktır.
Çevre düzenlemesi: Dağınıklığı ve gürültüyü azaltmak, demans hastalarının odaklanmasını ve çalışmasını kolaylaştırır. Bıçaklar ve araba anahtarları gibi güvenliği tehdit edebilecek nesnelerin gizlenmesi gerekebilir.
Görevlerin basitleştirilmesi: Görevleri daha kolay adımlara bölmeniz ve başarıya odaklanmanız gerekmektedir, başarısızlığa değil.

Demans önlenebilir mi?

Demansı önlemenin kesin bir yolu yoktur, ancak hayat standartlarında bazı değişiklikler demansın başlamasını geciktirebilir ya da ilerlemesini yavaşlatabilir.

Zihninizi aktif tutun: Okuma, bulmaca çözme ve kelime oyunu oynama gibi zihinsel olarak teşvik edici faaliyetler demansın başlamasını geciktirebilir ve etkilerini azaltabilir.
Fiziksel ve sosyal olarak aktif olun: Fiziksel aktivite ve sosyal etkileşim, demans başlangıcını geciktirebilir ve semptomlarını azaltabilir. Daha fazla hareket edin ve haftada 150 dakika egzersiz yapmayı hedefleyin.
Sigarayı bırakın: Bazı çalışmalar orta yaş ve üstü sigara içmenin demans ve kan damarı (vasküler) hastalıkları riskinizi artırabileceğini göstermiştir. Sigarayı bırakmak bu riskleri azaltabilir.
Yeterince vitamin alın: Bazı araştırmalar, kanlarında düşük D vitamini seviyesine sahip kişilerin Alzheimer hastalığı ve diğer demans türlerini geliştirme ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. D vitamini, bazı gıdalar, takviyeler ve güneşe maruz kalma yoluyla elde edilebilir. Her ne kadar bu konuda yeterli çalışma olmasa da yeterli D vitamini aldığınızdan emin olmak diğer sağlık nedenlerinden dolayı iyi bir seçimdir. Günlük bir B kompleksi ve C vitamini almak da yararlı olabilir.
Kardiyovasküler risk faktörlerini yönetin: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve yüksek vücut kitle indeksi (BMI) gibi faktörlerin kontrol edilmesi bazı demans risklerini düşürmek için önemlidir.
Diğer sağlık koşullarınızı tedavi ettirin: Eğer işitme kaybı, depresyon veya anksiyete rahatsızlıklarınız varsa bu problemlerin tedavisi için doktora başvurun.
Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinin: Sağlıklı beslenme birçok nedenden dolayı önemlidir ancak Akdeniz diyetinde - meyveler, sebzeler, tam tahıllar ve bazı balık ve kuru yemişlerde yaygın olarak bulunan omega-3 yağ asitleri gibi besinler – sağlığınızı iyileştirirken demans geliştirme riskini azaltır. Haftada üç kez somon gibi yağlı balıklar ve her gün bir avuç fındık, badem ve ceviz yemeye çalışın.
Kaliteli uyku alın: Kaliteli uyku bir çok hastalığı önleme ve hayat kalitesini yükseltmek için önemlidir. Eğer uyku apneniz varsa ya da yüksek sesle horluyorsanız bir uzmana başvurun.

Eğer siz de demans hastalığı ile ilgili bir şüphe yaşıyorsanız kontrollerinizi yaptırmayı sakın unutmayın.

Farklı bunama türleri

Çoğu bunama türleri ilerleyicidir, yani belirtiler yavaş yavaş başlar ve gittikçe kötüye gider. Hastanız zihinsel zorluklar veya düşünce becerilerinde değişiklikler yaşamaktaysa bunu görmemezden gelmeyin. Nedenini anlamak için gecikmeden bir doktora gidin. Profesyonel bir değerlendirme ile tedavi edilebilir bir durum saptanabilir. Belirtiler bunamaya işaret ediyor olsa bile, erken teşhis, kişinin mevcut tedavilerden en iyi şekilde yararlanmasına izin vererek klinik araştırmalar veya çalışmalara gönüllü olarak katılma fırsatı yaratabilir. Ayrıca gelecek için plan yapmak üzere zaman yaratır.

Hastalıklar

Bunama tek bir hastalık değildir. Çeşitli hastalıklar ve zarar türlerinden gelebilecek çeşitli belirtiler için olan jenerik bir terimdir. Bunamanın en yaygın beş türüne odaklanacak olsak da, diğer türlere de kısaca değineceğiz.

Alzheimer hastalığı - Bu hastalık, iletişim kurmayı oldukça güçleştirir. Erken teşhis önemlidir.

Vasküler bunama - Vasküler bunama, büyük veya küçük inmelerin ardından genellikle daha büyük veya daha küçük aşamalar halinde ilerler.

Fronto-temporal bunama - Fronto-temporal bunama, birincil dejeneratif bunama hastalıklarındandır.

Huntington hastalığı - Huntington hastalığı son derece nadirdir. Her 100.000 kişiden 5’inin bu hastalıktan mustarip olduğu düşünülmektedir.

Lewy cismi bunaması - Lewy Cismi bunaması, bunama durumlarının yüzde 2 ila 20’sini oluşturur.

Karma bunama - Karma bunama, belirtilerin birden fazla bunama türüne aynı anda işaret etmesi sonucu oluşur.

İkincil bunama hastalıkları - İkincil bunama hastalıkları, yaklaşık seksen hastalık ve yaralanmayı kapsar, örn. beyin tümörleri, alkol alımı ve çeşitli yetersizlikler gibi.

Parkinson hastalığı - Parkinson hastalığı, dopamin adı verilen bir sinir taşıyıcısının yetersizliği durumunda ortaya çıkar ve tüm bunama vakalarının yüzde 1,2 ila 3’ünü oluşturur.

Bunama ile yaşama

Bunama hastalığı teşhisi konulması, sizin ve akrabalarınız için bir şok etkisi yaratabilir ve teşhisin ardından karmaşık duygular deneyimleyebilirsiniz. Fakat hayatın yine de sona ermediğini anlamak önemlidir. Hayat, zor durumlarda bile önümüze fırsatlar ve mücadeleler çıkarır.

Alzheimer’in çaresi var mıdır?

Alzheimer hastalığını, beyin hücrelerinin ölmesi ve küçülerek işlevlerini kaybetmesi olarak açıklamıştık. İskoç bilim adamları, geliştirdikleri yöntemlerle, beyinde oluşan bu tahribatı yok edeceklerini ve yaşanılan hafıza sorununu tersine çevirecekleri bir yöntem olduğunu söylemektedirler. Geliştirdikleri bu yöntem ise; amiloid olarak zehirli bir proteinin, beynimizdeki hafıza ve düşünme gibi işlevlerden sorumlu hücreleri öldürmesinden dolayı bir kimyasal geliştirmişlerdir. Bu kimyasalların, yapılan araştırmalar sayesinde, zararlı amiloid proteinlerine yapışarak, onları zararsız hâle getirdiğini ve beyinde yaşanılan tahribatı önleyerek hafıza sorununu önlediği söylenilmektedir. Tek sorun ise; bu kimyasalların, insanlar üzerinde kullanılması için 3 yıllık bir araştırma ve deneyimleme sürecinin gerekmesidir.

Sual: islamda Bunamamak için bir çare var mıdır?
CEVAP
Nahl suresi 70. âyet-i kerimesinde, (Bildikten sonra bilmez olur) buyuruluyor. Yani, yaşlanır, dermansız ve aklı noksan olur. Bir çocuğa benzer. [Beydavi]

Hazret-i İkrime, (Kur'an-ı kerimi okumaya devam eden, âyet-i kerimede bildirilen bunaklık haline düşmez) buyuruyor. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Kur'an-ı kerim okuyan bunamaz.) [Tirmizi]

Erzel-i ömür

Sual: Erzel-i ömür nedir? Eğer erzel-i ömür, ihtiyarlığın son günleri demekse, niye erzel-i ömür istenmiyor? Çok yaşamanın ne mahzuru var?
CEVAP
Erzel-i ömür, ihtiyarlığın son günlerinde görülen rezil haller demektir. Erzel, en rezil demektir. Bunun gibi elzem, en lazım demektir. Ehem, en ehemmiyetli demektir.

Erzel-i ömürde, insan bunar, oğlunu, kızını, eşini tanıyamaz. Evinin yolunu bilemez. Yatalak hasta olur, pislik içinde yatar. Kimse kokudan yanına yaklaşmayabilir. Bir bardak su vereni bulunmayabilir. Başkalarına muhtaç olunan böyle sıkıntılı ihtiyarlık dönemine, erzel-i ömür deniyor. Alla



Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)